POLİTİKA - 01 Kasım 2019 Cuma 23:58

Bülent Arınç, gündem olan sözlerine açıklık getirdi

A
A
A
Bülent Arınç, gündem olan sözlerine açıklık getirdi

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, KHK ile ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin, “Cumhurbaşkanımızla ki Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak çalıştığımdan dolayı da hiçbir şekilde bana ne bir eleştiri gelmiş ne de yüz asıklığı olmuştur. Ben bunları kendisine sorarak konuşmuyorum bunlar benim fikirlerim” dedi.

Düzce Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye Vizyon Konferanslarının üçüncü hafta konuğu Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç oldu. Düzce kültür Merkezinde gerçekleştiler program geniş katılımla yapıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Toplantılardaki amaçlarının Düzceli gençlerle Türkiye hizmet etmiş, Türkiye’ye emeği geçmiş, fedakarlık yapmış devlet büyüklerini, sanatçıları, yazarları ve gazetecileri tanımaları onlarla bir araya gelmelerini sağlamak olduğu söyledi.

“Cumhurbaşkanımıza Allah kolaylık versin”

Bülent Arınç, “Bugün Cumhurbaşkanımızın işi ne kadar zor, Allah ona yardım etsin. Barış Pınarı Harekatını mı düşünecek, Amerika’da ki delidir ne yapsa yeridir milletin ağzına aldığı adam bugün ne yaptı diye onu mu düşünecek, AB’yi mi düşünecek veya Rusya’yı mı düşünecek, Türkiye’nin kendi içinde ekonomik sıkıntılarını nasıl aşılacak, terörle mücadele nasıl olacak inanın bunlar parayla yapılacak işler değil. Başını rahat ve huzurla koyabilmenin milleti her gün daha ileriye götürmenin bir siyasetçi için ne kadar zor olduğunu tahmin edersiniz. Rabbim ona yardım etsin, ona da onun arkadaşlarına da kademe kademe ferasetlerini artırmalarını başarılar ihsan etsin” dedi.

“Türkiye’nin koynunda beslediği bir yılan ortaya çıktı ve Türkiye’nin önünü kesti”

Bülent Arınç Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşmasını istemeyen iç ve dış güçlerin harekete geçtiğini belirterek “Dışarıdan Türkiye’nin AB’ye alınmaması gerektiğini söyleyenler, Fransa, Alman ve diğerleri ile açık bir mücadele başladı. Arkasında da Türkiye’de birileri harekete geçtiler. Özellikle 2010 referandumundan sonra yeni artık Türkiye’de AK parti iktidarı yüzde 50’yi almış önüne çok büyük hedefler koymuşsa bunun önüne geçmek lazım. Bunun önüne geçme sebepleri daha çok iç sebepler olarak gezi olaylarında ve bunun öncesinde başlayan bir takım operasyonlardı. Yani Türkiye’de muhalefetin sokaklara taşması, meşru muhalefeti kastetmiyorum. Muhalefetin işi zaten iktidara gelmektir, iktidara gelmek içinde eleştirirler ve bütün meşru sayılacak Anayasal haklarını kullanabilirler. Ama sokağa taşmak, aşırı örgütlerin silah kullanacak düzeye gelmesi toplumun huzurunu ve güvenliğini ortadan kaldıracak düzeye gelmek gezi olayları ile biraz kendini gösterdi. Arkasından da şimdi FETÖ yani Fetullahçı Terör Örgütü diyerek artık mahkemelerinde ismini açıkça koyduğu ve 15 Temmuz 2016’da hain bir darbe girişimi neticesinde kendini ortaya koyan örgütün yaptıklarını sayabiliriz. Türkiye o gece büyük bir facia yaşadı. Şehit ve gazilerimiz var. rejimi değiştirmek isteyenler silah kullandılar, meclis bombalandı, külliye bombalandı, insanlar bombalandı, 250’den fazla şehit, belki 2 binden fazla yaralı. Türkiye’ye maddi ve manevi zarara uğradı ama bundan daha kötüsü Türkiye’nin koynunda beslediği bir yılan ortaya çıktı ve Türkiye’nin önünü kesti. Bütün bunlarla daha güvenlikçi politikalara dönüldü. Bunların yargılamaları oldu, bunların kamuda varsa uzantılarının elbette önüne geçmesi için çalışmalar yapıldı. Benim son zamanlardaki bazı konuşmalarım bu süreç içerisinde hukukun, yargının, adaleti de gözeterek yapması gereken bazı çalışmalardır. Elbette darbe girişimine doğrudan katılan ve onları doğrudan ve dolaylı olarak destekleyenler en ağır cezaları almalıdır ki bu kadar şehitlerimizin kanı yerde kalmasın. Ama masumane biçimde hiçbir böyle bir olayı düşünmeden duymadan aklına bile getirmeden şu veya buna sempati duymuş insanları da haklıyla haksızı birbirinden ayıracak bir mekanizmaya ihtiyaç var” diye konuştu.

“Hala 15 Temmuz’da dahli olduğunu bildikleri büyüklerine laf geçirtmiyorlar”

Arınç, hala 15 Temmuz’da ne olduğunu söyleyemeyenlerin olduğunu belirterek, “Refah gecesinde yaptığımı bir konuşmadan dolayı 4 sene 2 ay ceza aldım. 2,5 sene sonra beraat edebildim. Bugünde mağduriyetler var mı? var. Hem bir hukukçu olarak, hem de olayları yaşayan bir insan olarak meseleye bakıyorum. Şimdi benim karşımda mağduriyetini anlatan bir insana şunu soruyorum öncelikli olarak. 15 Temmuz’da yaşanan olay sence nasıl bir olaydı? Ağzını geviliyorsa bu adamda iş yok diyorum. Ama derse ki ‘15 Temmuz’da hain bir darbe girişimi yaşandı bundan dolayı şehitler var gaziler var Türkiye büyük bir zarar gördü’ o zaman anlat seni dinleyim diyorum. Ama inanın birincilerde az değil. Hala 15 Temmuz’da ne olduğunu söyleyemiyorlar. Hala 15 Temmuz’da dahli olduğunu bildikleri büyüklerine laf geçirtmiyorlar. O zaman bu insanların mağduriyetinden nasıl bahsedeceğiz. Evet onlar öyle ama gerçekten mağdur olanlarda var. Bende bu mağdurlardan birisiyim. En yakınlarımdan insanlar mağdur edildi, ama şimdi adalet tecilli ediyor” şeklinde konuştu.

“İnşallah hatalarından vazgeçerler”

Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın parti kurma çalışmaları ile ilgili olarak sorulan soruya “İnşallah hatalarından vaz geçerler” dedi. Arınç, “Davutoğlu olsun, Babacan olsun bizim arkadaşlarımız beraber siyaset yaptık. AK Parti’de kalmak lider olarak Cumhurbaşkanı olarak Tayyip beyin yanında durmak. Başka hiçbir şey yapamazsınız. ‘Efendim ne yapalım onunda bir sürü zaafları var, yanlışları var’ kendimize bakalım benim ondan daha fazla zaafım var, yanlışım var. ‘Efendim hata yapıyor’ hata yapmayan kim olabilir. Hatası varsa biz düzeltmeye gayret edelim, eksiği varsa biz tamamlayalım. Benim karşıma geçip de benimle mücadele edemezsin sen. Biz bu güne kadar hep yan yana durduk niye şimdi karşı karşıya geleceğiz söylüyorum onlara. İnşallah hatalarından vaz geçerler” dedi.

“Bunların benin fikirlerim”

Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Bülent Arınç, bir Youtube kanalında KHK ile ilgili açıklamaları ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Son iki gündür yayınlananlarla ilgili olarak Cumhurbaşkanımızla ki Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak çalıştığımdan dolayı da hiçbir şekilde bana ne bir eleştiri gelmiş, nede yüz asıklığı olmuştur. Ben bunları kendisine sorarak konuşmuyorum bunlar benim fikirlerim. Biz kendisi ile konuşurken de bazı konuları müzakere ederken de bunlar özeldir, orada kalır. Yoksa Yüksek İstişare Kurulunda oluşturulmuş net hale gelmiş fikirleri ben konuşmam. Onların mahremiyeti vardır.”

Konuşmaların ardından Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Arınç’a çeşitli hediyeler verdi.

Ali Yıldız-Selçuk Akyol

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat İç Anadolu’da kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Yozgat’ta etkisini gösteren kuraklık ve yağış yetersizliği bazı bölgelerde ekili hububat alanlarında sararmaya yol açarken çiftçiler verim endişesi yaşıyor. Yozgat’ta yağışların mevsim normallerinin altında kalması kuraklık endişesini artırdı. Hava sıcaklıklarının artması ve yağış yetersizliği ile Yerköy ilçesinde bazı alanlarda ekinler sararmaya ve kurumaya başladı. Kış mevsimini yağışsız geçiren çiftçiler Mayıs ayında da yağmur yağmaması durumunda buğdayın boy atmadan sararıp kurumasından endişe ediyor. Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Yozgat’ta birçok bölgede çiftçiler yağmur duasına çıkıyor. “Bitkiler kurumaya yüz tuttu” Orta Anadolu’da ciddi anlamda kuraklığın etkisinin hissedilmeye başlandığını belirten Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yozgat ve ilçelerinde arazilerin büyük kısmında tahıl ürünlerinin hakim olduğunu söyledi. Yılmaz, “Tabi bu yıl yeterince kar yağmadı, miktar olarak çok azdı ve ancak toprak yüzeyini kapladı, bıraktığı su miktarı da çok fazla olmadı. Nisan ayı itibariyle hem sıcaklıkların artması hem de yağışın olmamasıyla çok ciddi anlamda kuraklığın etkisini hissetmeye başladık. Arazide ve tahıl alanlarında gördüğümüz gibi yağışın yetersiz, sıcaklığın yüksek ve sulama imkanının olmadığı yerlerde bitkiler adeta kurumaya yüz tuttu. Bu aşamadan sonra bu tür tarlalardan ürün, verim almak mümkün değil. Ama yeterince sulayanlar için hiçbir problem yok. Ancak suyunuz yoksa şu an da Orta Anadolu üreticisi kuraklığın pençesinde ve büyük ölçüde buğday ve arpadan ya verim alamayacak ya da çok az verimle yetinecek gibi gözüküyor.” dedi.
Denizli Denizli’nin coğrafi işaretli ürünleri Avrupa’ya çıkacak DENİZLİ(İHA) – Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği, “Coğrafi Ürünler Avrupa Yolunda” projesinin eğitim faaliyeti tamamlandı. Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği Denizli’de Coğrafi İşaret tescili almış veya başvuru aşamasındaki 15 ürünün başvuru sahibi kurumlarından temsilcilerin katıldığı eğitim faaliyeti, 15 Nisan-19 Nisan 2024 tarihleri arasında Denizli Valiliği’nde gerçekleştirildi. Tüm ilgili kuruluşlar bu proje sonunda kendi başvurularını yapabilecek yeterliliğe ulaşırken ilgili çalışanları da söz konusu alanda yeterli donanıma ve niteliğe ulaşmış olacak. Böylece Denizli’de bu alanda yetkinlik kazanan kurumların çalışanları bir araya gelerek ortak çalışma yürütebilecekler. Birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak Faaliyete katılanlara ilk etapta “Coğrafi İşaret Uluslararası Tescil Sistemleri ve Başvuru Formları” hazırlama eğitimi verildi. Projenin danışmanlık hizmeti aşamasında ise önümüzdeki ay, “Uygulamalı AB Coğrafi İşaret Tescil Dosyası Örneği Oluşturma” danışmanlığı verilecek. Eğitim ve danışmanlık faaliyetleri sonucunda, Denizli’ye ait birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak. Uluslararası alanda tescillenen ürünler, Denizli’nin ve ülkenin ekonomisine katkı sağlayacak olup alanında tanınırlığı sağlanırken turizm gelirinin de artacağı ön görülüyor. Uluslararası görünürlük artacak Eğitim ve danışmanlık faaliyeti bitiminde Babadağ Kekik Balı, Buldan Bezi, Buldan Kestanesi, Denizli Kekiği, Denizli Leblebisi, Denizli Traverteni, Denizli Çalkarası Üzümü, Honaz Kirazı, Tavas Baklavası, Çameli Elmalı Bezi, Kale Biberi, Çameli Fasulyesi, Çameli Kilimi, İsabey Çekirdeksiz Üzümü ve Acıpayam Kavunu için ilgili kurumlar AB Coğrafi İşaret Tescili başvurularını tamamlayacaklar. Uluslararası tescilleri tamamlanan ürünler alanında Denizli’nin tanınırlığını ve ekonomisini artırmakla kalmayıp ülkeye uluslararası görünürlüğünü de önemli ölçüde arttıracaktır.
Malatya Yeşilyurt’ta sanatsal ve kültürel kurslara yoğun ilgi Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Kiltepe Mahallesinde faaliyetlerine devam eden Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezinde açılan 15 kursa 250’e yakın kursiyerin katıldığını, farklı alanlarda verilen eğitimlere gösterilen ilginin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Yeşilyurt’un kültürel ve sanatsal açıdan zengin alt yapısını ön plana çıkarmanın yanı sıra hobi ve meslek edindirme kurslarıyla 7’den 70’e tüm vatandaşların sosyal hayatlarını daha nitelikli hale getirmek hedefiyle Kiltepe Mahallesi’nde hizmete sunulan Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi’ndeki sanatsal ve kültürel kurslara gösterilen ilgi, her geçen gün artmaya başladı. Dört kat üzerinde faaliyetlerine aralıksız devam eden eğitim merkezinde 4 ile 6 yaş aralığındaki çocuklara yönelik başlatılan Erdem Okullarının yanı sıra kuaförlük, gastronomi, halk oyunları, bilgisayar, aşçı yardımcılığı modelistlik, trikotaj, tekstil ara elemanı ve farklı branşlardaki meslek edindirme kurslarının yanı sıra Kur’an-ı Kerim, gitar, resim, halı dokuma, örgü, robotik kodlama, dron, akıl oyunları ve yazılım kursları düzenleniyor. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi sunduğu kaliteli hizmetler ile toplumdaki deprem travmasının atlatılmasında önemli bir rol oynarken, şehrin farklı noktalarından gelen vatandaşlar buradaki kurslarda hem kaliteli zaman geçiriyor hem de meslek sahibi olarak hayatına farklı bir pencere açıyor. Kursların çok verimli geçtiğini söyleyen kursiyerler, kendilerine bu tür ortamlar sunan Yeşilyurt Belediyesi’ne teşekkürlerini sundular. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi Koordinatörü Ümmü Gülsüm Alkan ise, kurslara yoğun bir talep olduğunu ifade etti. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.İlhan Geçit ise, "Yeşilyurt’un fiziksel dönüşümünün yanı sıra vatandaşların sosyal hayatlarını nitelikli hale gelmesinde önemli rol oynayan kültürel ve sanatsal çalışmalara ve meslek edindirme kurslarına ayrı bir önem verdiklerini söyledi.
Adıyaman Adıyaman’daki İsias Otel duruşmasına ara verildi Adıyaman Adliyesi’nde görülen İsias Otel Davası’nın 2. duruşmasına ara verildi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılaması sürüyor. Birleşik dosya kapsamında sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatlarına söz veren mahkeme heyeti daha sonra müşteki avukatlarının özel olarak hazırlattığı ve mahkemeye sunulan uzman raporlarıyla ilgili raporu hazırlayan uzmanlar dinlendi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yonca Hürol, “40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıyıcı sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğini öğretiyorum. İsias Otel binasının ilk projesi, mimarı projede öncelikle yönetmeliklere uyulmadığını düşünüyorum. 1975 yönetmenliğine göre daha fazla perde duvar kullanılmalıydı. İnşaat mühendisinin otel sahibini uyarması gerekiyordu. İlk projede mal sahibi, belediye görevlileri, mühendislerin sorumluluğu var. İkinci projede ise 5 yılı bittiği için tekrar inşaat projesi yapılması gerekirdi. Karkas yapı 1998 yönetmeliğine uymamıştır. Projede çok duvar yükü bindirilmiştir. Zaten zayıf olan kirişleri ve döşemelere çok fazla yük bindirilmiş. Özellikle inşaat projesine uyulmadığını düşünüyorum. Sonuç olarak bütün ekibin hatalı kusurlu olduğu kanısındayım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Şensoy ise, “Ortada 1993 yılında yapılmış ve bununla ilgili statik hesapların olduğunu, ancak 2001 yılında yapılan projede sadece mimari proje olduğunu gördük. Biz projede tartışma konusu olabilecek hiçbir kusuru dikkate almadık. Kolon etriyelerinde sıklaştırma yapılmadığı, tadilat mimari projesinde mevcut asansörün arkasına iki asansör eklendiğini gördük. O bölgede kiriş olduğunu, ancak bununla ilgili sabit mi değil mi bilmiyoruz. Otele çevrilirken ek duvarlar yapıldığı, binanın kendi ağırlığında bir artış var. 2016 yılındaki ek bir kat yüklendiği biliyoruz. Buraya kat ekliyorsanız, ek yüklerde koymak zorundasınız" ifadelerini kullandı. ODTÜ İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Haluk Suçuoğlu’da rapora ilişkin, “Deprem yönetmenliğinin hazırlanmasında görev yaptım. 1993 yılında yapılan İsias Otel 1975 deprem yönetmenliğine göre yapılmış. Binanın uygulaması projeye uygun olmamış. 2003 yılında otele dönüştürüldüğünde deprem yönetmenliği değişmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış. Bu binanın sıkılaştırmasında ana ve tali unsurlar var. Ana unsur, ilk yapılan projeye göre inşa edilmemiştir. 1998 yönetmenliğinde daha ilave hükümler gelmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı ise, “Tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk haline, adli kontrol olanların adli kontrolünün devamına” şeklinde mütalaa verdi. Müşteki yakınlarına söz verildi. Müşteki avukatları mütalaalarını verdi. Müşteki avukatlarından birisi, tutuksuz sanık Efe Bozkurt’un, mahkemeye mazeretsiz gelmemesinden dolayı tutuklanması için yakalanmasını talep etti. Sanık avukatlarının mütalaasına geçilmeden, mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.
Ankara Ankara’da Junıor Teknoloji festivali Buse Bilim Koleji’nin düzenlendiği 2024 Junior Teknoloji Festivali 5-11 yaş aralığındaki çocuklara eşsiz bir deneyim yaşatmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm okullar için ortak duyurusu olan Bilim ve Teknoloji Festivali için haftalar boyunca titizlikle değerlendirmeler yapıldı. Festivalde şehir içi ve dışından katılım gösteren yüzlerce proje arasından finale kalan projeler yarışacak ve kazananlar ödülleriyle buluşacak. Eğitim öğretimde 25 yılını tamamlayan ve Ankara Yenimahalle’nin tek IB programlı okulu olan Buse Bilim Koleji’nin düzenlediği Festival, 27 Nisan 2024 Cumartesi günü saat 11:00’da Buse Bilim Koleji bahçesinde gerçekleştirilecek. Bu festival sizi göklere uçuracak 23 Nisan haftasına denk gelen festivalde teknolojik, bilimsel, kültürel ve sanatsal aktiviteler yapılacak. Çocukların gökyüzünü yakından tanıma fırsatını yakalayacağı etkinlikte drone uçurma, İHA, teleskop gözlemi, planetaryum, survivor parkurları, robotik kodlama, fildişi macunu, volkan deneyi, dinozor avcıları, büyüteç izleme, masal dinletisi, mandala, alçı, akıl oyunları, makey makey gibi birçok etkinlik yer alacak. Eğlenerek öğrenen çocuklar, yeni bilgiler deneyimleyebilecekleri bir gün yaşayacaklar. Buse Bilim Kolej’i Bilim Kurulu Başkanlığından yaptığı açıklamada; ‘Festival için hazırlanan projelerin sahipleri, alanlarında uzman isimlerle bir araya gelecek ve onlarla birlikte yakından deneyimlerini paylaşacaklar. Bu festival ile gelecekte bilim ve teknoloji adına yeni fikirler için çocuklara ilham olmasını planlanıyor. Üniversitelerden profesörler, Yente Makine A.Ş ve Airaks Havacılık Teknolojileri mühendisleri ve daha önce Buse Eğitim Kurumları’ndan mezun olan mühendisler jüri olarak görev alacaklar. Festivalin 1’incisi olan öğrenci veya gruba “ 9 bin TL + 3 bin TL, danışman Ödülü”, 2’nci olan öğrenci veya gruba “6 bin TL + 2 bin 500 TL danışman ödülü”, 3’üncü olan öğrenci veya gruba “3 bin TL + 2 bin TL danışman ödülü” Katılımcılara ise ‘’Katılım Belgesi’’ verilecek.