SPOR - 13 Ekim 2021 Çarşamba 14:27

Burak Elmas: 'Bir önceki yönetimin sahnede oturmasını daha uygun ve şık olacağını düşünüyoruz'

A
A
A
Burak Elmas: 'Bir önceki yönetimin sahnede oturmasını daha uygun ve şık olacağını düşünüyoruz'

Galatasaray Başkanı Burak Elmas, cumartesi ve pazar günü yapılacak genel kurullarda bir önceki yönetim kurulunun dönemini ilgilendirdiği için sahnede yönetim kurulu masasında oturmayacaklarını belirterek, "Bu iki gün için bizi ilgilendiren bütçe ve yetki bölümünde geçeceğiz. Orada onların oturmasını daha uygun ve şık olacağını düşünüyoruz. Bu teklifi de onlara yaptık" dedi.

Galatasaray Başkanı Burak Elmas, sarı-kırmızılıların ekim ayı olağan divan kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu. Yüksek istişare komitesi toplantısı hakkında konuşan Elmas, "Camiamızda geçmişte görev almış olan önemli isimlerin katıldığı istişare komitesi toplantısını yaptık. Bu benim seçimde çok kez bahsettiğim ve yapmayı çok arzu ettiğim toplantıydı. Sağ olsunlar geçmişte başkanlık, ikinci başkanlık ve divan başkanlığı yapmış büyüklerimizin önemli bir bölümü bu davete icabet etti. Çok keyifli bir toplantı oldu. Çok özlemişiz, onları görme fırsatımız oldu. Bu güzel aile resmini çekmeyi fırsat veren tüm eski başkan, ikinci başkan ve divan başkanlarımıza teşekkür ederim" diye konuştu.

"Bir önceki yönetimin sahnede oturmasını daha uygun ve şık olacağını düşünüyoruz"

Cumartesi ve pazar günü yapılacak genel kurullara değinen Başkan Elmas, "Birkaç konu paylaşmak istiyorum. Yönetim kurulu olarak genel kurulun en sağlıklı şekilde yapılması için divan başkanımızla beraber elimizden gelen yardım ve desteği sağlıyoruz. Bir önceki yani kendi dönemlerini ilgilendiren iki olağan genel kurulda en uygun şekilde anlatabilmeleri, gelen tavsiye ve eleştirilere cevaplayabilmeleri için de bir önceki yönetim kurulu ile istişarede bulunduk. Kendilerine arzu ettikleri bilgi ve belgeleri vermeye devam ediyoruz. Mevcut yönetim kurulu olarak genel kurul onların dönemini ilgilendirdiği için bizler sahnede yönetim kurulu masasında oturmayacağız. Bu iki gün için bizi ilgilendiren yetki ve bütçe bölümünde geçeceğiz. Orada onların oturmasını daha uygun ve şık olacağını düşünüyoruz. Bu teklifi de onlara yaptık" şeklinde konuştu.

Pazar günü yapılacak genel kurulda oylanmak için hem bütçe hem de 10. madde ile ilgili bir takım yetki talepleri olduğunu söyleyen Burak Elmas, "Camiamızda bazı divan üyelerimizden tavsiyeler geldi. Yanlış anlaşılmalara sebebiyet verecek bir takım hususlar olduğunu paylaştılar. Kendileri ile istişare ederek bu yetkilerin son derece şeffaf ve samimi olarak istendiğini söyleyerek kendilerinin endişelerini giderecek değişiklikleri birlikte yapıp, bir dilekçe vererek o düzeltmiş hali ile oylanması birlikte imza atarak tavsiye ettik" dedi.

Oğuzhan Ort
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.