SPOR - 22 Kasım 2017 Çarşamba 22:50

Burhan Akbudak, Dünya şampiyonu oldu

A
A
A
Burhan Akbudak, Dünya şampiyonu oldu

Polonya’da düzenlenen U23 Dünya Güreş Şampiyonası'nda grekoromen stil yapılan final müsabakalarıyla sona ererken 80 kiloda Burhan Akbudak Gürcü rakibi Lasha Gobadze’yi finalde 2-1 yenerek şampiyon oldu.

Türkiye toplam 4 madalya ile takım sıralamasında Gürcistan ve Rusya’nın ardından Dünya üçüncüsü oldu.
İlk turda Mahdi Asgar Ebrahimi (IRI) ile karşılaşan milli güreşçi Burhan Akbudak rakibini 4-1 yenerek ikinci tura yükseldi. İkinci turda rakip Belarustan Stanislau Shafarenke oldu. Maçın başından sonuna kadar üstün bir oyun ortaya koyan Burhan rakibini 7-1 yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Bulgar rakibi Rosian Ognyanov ile karşılaşan Burhan Akbudak nefesleri geçen maçı 1-1 tamamladı ve puan averajıyla adını finale yazdırmayı başardı. Akbudak finalde Gürcistan’dan Lasha Gobadze ile karşı karşıya geldi. Oldukça çekişmeli geçen karşılaşmada milli oyuncu rakibi karşısında 2-1 galip geldi ve şampiyonadaki ikinci altın madalyayı kazandı.
Diğer yandan bugün mindere çıkan diğer 3 sporcu Ahmet Uçar, Murat Fırat ve Osman Yıldırım rakiplerine mağlup olarak ilk turda şampiyonaya veda ettiler.

Türkiye Dünya üçüncüsü

Polonya’da düzenlenen U23 Dünya güreş şampiyonasından dün 75 kiloda Fatih Cengiz altın, 98 kiloda Fatih Başköy ve 71 kiloda Murat Dağ bronz madalya kazanmışlardı. Böylelikle Grekoromen Milli Takımı, U23 Dünya Kupası'nı 2 altın, 2 bronz madalya ile tamamlamış oldu. Toplamda 4 madalyanın sahibi olan ay-yıldızlılar, Gürcistan ve Rusya’nın ardından Dünya üçüncülüğünü elde etti.

Musa Aydın: "Madalyalarımız sürecek"

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın şampiyona sonrası yaptığı açıklamada, “Dün akşam 3, bugün 1 olmak üzere toplam 4 madalya ile grekoromen stili tamamladık. Gürcistan ve Rusya’nın ardından Dünya üçüncüsü olduk. Aslında bugün oynanan maçlarda finale en az 2 sporcumuz daha çıkabilirdi. Ama özellikle Murat Fırat’ın maçında hakemlerin yanlı kararları vardı. Yine de tüm sporcularımızı kutluyorum. Şimdi sırada kadınlarımız ve serbest güreş takımımız var. İnşallah onlardan da madalyalar gelecek. Ben bundan sonra mücadele edecek tüm sporcularımıza başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

Şampiyonada yarın kadınlar sahne alacak

U23 Dünya Şampiyonası'nda yarın milli kadın sporcular mindere çıkacak. Sabah seansında 55,58,63 ve 75 kilolarda mindere çıkacak olan sporcular cuma günü de 48, 53, 60 ve 69 kilolarda madalya mücadelesi verecekler.

U23 Dünya Şampiyonası'nda cumartesi ve pazar günleri mindere çıkacak olan erkekler serbest stil sporcuları ise Polonya’ya yarın hareket edecek. Serbest stilde ilk gün maçları 25 Kasım Cumartesi günü 57, 61, 86 ve 125 kilolarda olacak. Sabah seansındaki elemelerin ardından akşam seansında finaller yapılacak. Şampiyonanın son gününde ise mindere 65, 70, 74 ve kilodaki sporcular çıkacak.
Grekoromen güreşçiler yarın, kadın sporcular 25 Kasım’da ve Serbest Güreş Milli Takımı ise 27 Kasım’da yurda dönecek. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İskeleye tekne bağlama kavgasında tekmeler ve yumruklar konuştu Antalya’nın Alanya ilçesinde ağabeyi ile tekne çalışanları arasındaki kavgayı ayırmak isteyen adam darp edildi. Darp raporu alan adam kendisine saldıranlardan şikayetçi oldu. Olay, saat 15.30 sıralarında Alanya Balıkçı Barınağı’nda meydana geldi. İddiaya göre, Mustafa D., teknesini iskeleye bağlamak istedi. Buna karşı çıkan diğer teknelerin çalışanları iskeleye bağlanmak istenen teknenin halatlarını kesince, Mustafa D. ile aralarında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü .O esnada çevreden geçen Mustafa D.’nin kardeşi Ahmet D. (47) kavgayı ayırmak istedi. Kavgada Ahmet D. yumrukların hedefi olarak darp edildi. İhbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerinin gelmesiyle kavga sona ererken, Ahmet D, hastaneye giderek darp raporu aldı ardından da polis merkezine giderek kendisini darp edenlerden şikayetçi oldu. Kavga anı ise çevredeki bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla anbean kaydedildi. Görüntülerde tekne çalışanlarının Ahmet D.’yi darp ettiği anlar yer aldı. Ahmet D.’nin kavgadan kurtulma anları da görüntülere yansıdı. “Ayırmaya çalışırken de abimi darp eden kişiler bana da saldırdı” Kavga anında yaşadıklarını anlatan Ahmet Demirtunç, “Aslında konunun benimle alakası yok. Arabayla geçerken kavga sesi duydum. O esnada benim abimi darp ettiklerini duydum Ben de kardeş olarak kendisini ayırmaya çalıştım. Ayırmaya çalışırken de abimi darp eden kişiler bana da saldırdı. Onlar bana 10 kişi birden saldırdılar. Beni darp ettiler. Sonuçta iş karakolluk oldu. İfademi verdim, olay bu” dedi.
Kayseri Rota yeniden Talas Talas Belediyesi’nin ilçenin tarihi ve kültürel tanıtımı için oluşturduğu ‘Rota Talas’ turları havaların ısınmasıyla birlikte yeniden başladı. Bu çerçevede geçen yıl düzenlenen turlarla 8 bin 255 kişi tarihi Talas’ı gezerken yılın ilk üç ayında ise bu sayı 1500 kişi oldu. Talas Belediyesi, tarihi doku zengini ilçenin güzelliklerini bir yandan ortaya çıkarmaya bir yandan da bunları turizme kazandırma çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan çalışmalarla Türk, Ermeni ve Rum olmak üzere üç medeniyete ev sahipliği yapan Talas’ın tarihi ve kültürel dokusu turizm değerleri arasına katılıyor. Gerek mimarisi gerekse işçiliğiyle dikkat çeken yapıların bulunduğu tarihi alanlar için oluşturulan ‘Rota Talas’ turları yoğun ilgi görüyor. Bu çerçevede derneklerden vakıflara, il dışından gelen heyetlerden öğrencilere kadar pek çok gruba, üstü açık gezi otobüsüyle Osmanlı Sokağı olarak bilinen tarihi Ali Saip Paşa Caddesi, Yaman Dede Kültür ve Sanat Evi, Tıpkıbasım Mushaflar Kur’an-ı Kerim Sergisi, tarihi Talas Sanat Galerisi ve Feyzioğlu Konağı gibi tarihi alanlar gezdiriliyor. Rota Talas turları kapsamında düzenlenen programlarda yılın üç ayında şimdiden 1500 kişi ilçenin doğal ve tarihi güzelliklerini yerinde görme imkanı buldu. Geziye katılanlar, gördükleri güzellikler karşısında hayranlıklarını ifade ederken, bunların turizme kazandırılması adına yapılan çalışmalardan dolayı Talas Belediyesine teşekkür etti.
Adana Tarihçi Yazar Yurtsever: “Toplu göç ve soykırım haritası bulundu” Adanalı Tarihçi Yazar Cezmi Yurtsever, Osmanlı arşivinden Türklerin toplu göç ve Ermeniler tarafından soykırıma uğradığını gösteren haritaların ortaya çıktığını söyledi Yurtsever her yıl 24 Nisan geldiğinde Ermenilerin, Türklerin kendilerine “sözde soykırım” yaptığı iddialarını duyduklarını ancak bunların gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, “Osmanlı Arşivinde bulunan yaklaşık 200 milyon belgenin tasnif, tanımlama, özetleme ve internet ortamında bilim adamlarına açılmasından sonra HRT.H. 404 kod numarasında kayıtlı bulunan ‘Mültecilerin göç ve yerleşim yerleri’ konulu harita üzerinde yaptığım araştırmalar sonucu, 1916 ve 1916 yıllarında Rus işgali altında bulunan Doğu Anadolu’dan, Ankara, Konya, Adana, Urfa ve Diyarbakır’a doğru kitle göçlerinin ok işaretleri ile gösterildiğinin farkına vardım. Rus ordusu ve işbirliği yapan Ermeni komitacıların Sivas yakınlarına kadar gelmeleri üzerine topraklarını terk ederek göç etmek durumunda kalan yüzbinlerce Türk insanının acil yerleşim, barınma ve sağlık istasyonları kurulması da harita üzerinde işaretlerle gösteriliyordu. Bahsi geçen harita 1915 yılı ve sonrasında Kafkasya’da ve Anadolu’da Türk halkının toplu göç ve yerleşimi, aynı zamanda işgal ortamında da katliamların yaşandığının belgesi idi. Özetle bu harita 1915 yılında Türklere soykırım yapıldığının belgesidir” dedi. Yurtsever, şöyle devam etti: “Bahsi geçen haritadaki Türklerin göç ve yerleşimi ile ilgili Osmanlı Arşivindeki dosyalar üzerinde de yaptığım araştırmalarda, Rus işgal bölgesinden ayrılarak Anadolu içlerine gelenlerin sayısı 1916 yılı sonlarında 700 bine ulaşmıştı. Anadolu 4 iskan bölgesine ayrılmış ve bu bölgelerde kurulan barınma merkezlerinde insanların acil ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışılmıştı. Yakın zamana kadar Ermeni diaspora ve işbirliği yapan çevrelerin 1915 Olaylarını Ermenilere yapılan soykırım olarak tanıtmaları tarihin tek yanlı olarak yorumlanması ve çarpıtılmasıdır. Osmanlı arşivinde bulduğum Türklerin toplu göç ve yerleşim haritasını bütün dünya tarihçilerinin bilgisine sunuyorum.” Osmanlı arşivinde bulunan on binlerce belge 1915-1918 yılları arasında Ermeni komitacıların sivil Türk yurttaşlarına karşı yaptığı kitlesel katliamları ve “soykırım” hakkında ayrıntılı bilgiler verdiğini anlatan Yurtsever, “Yaşanan olayların tarihi süreci göz önüne alındığında. -1915 yılı Nisan ve Mayıs aylarında sayıları 30 bini bulan Osmanlı yurttaşı Ermeni silahlı gruplar sınırı geçerek Rus ordusunda görev aldı. 1915 yılı yaz aylarında Rus işgal sahası ve Van vilayeti genelinde Türk sivillerin toplu göç olayları, işgal sahasında katliam olayları yaşandı. Rus ordusunun Brest-Litovsk Anlaşması gereği Doğu Anadolu’dan çekilmeleri esnasında Erzincan, Erzurum, Van ve Kars yöresinde binlerce şehir, köy ve mezrada geniş kapsamlı kitlesel katliamlar gerçekleşti. Olay yerine gelen Osmanlı memurları soykırım raporlarına hayatlarını kaybedenlerin listelerini eklediler. Hayatlarını kaybedenlerin sayısı 500 bine ulaşıyordu. Sonuç olarak şunu söylemek isterim: Osmanlı Arşivi’nde bulunan Türklerin toplu göç, yerleşim haritasının hikayesini bilmeden 1915 ve sonrası yaşanan soykırım olaylarını açıklamak mümkün olamaz” diye konuştu.