GÜNDEM - 19 Aralık 2016 Pazartesi 16:27

Bursa'nın Hababam Sınıfı!

A
A
A
Bursa'nın Hababam Sınıfı!

Bursa'nın İnegöl ilçesinde yaşları 20-22 arasında değişen liseliler, meşhur "Hababam Sınıfı"nı aratmıyor.

2013 yılında genel liselerin teknik veya Anadolu lisesine dönüştürülmesi üzerine İnegöl’de türünün son örnekleri olan son genel lise sınıfı, Türk sinema tarihinin klasikleri arasında yer alan Hababam Sınıfı'nı andırıyor. 5 yıldan bu yana okulu bitirmeye çalışan 19 erkek öğrencinin yaşları 17-22 arasında değişiyor. Üniversite sıralarında oturması veya askerliğini bitirip gelmiş olması gereken gençler, halen lise masalarında dirsek çürütüyor.

2012 yılında düşük ders notları, devamsızlık ve benzeri sebeplerden dolayı bütün sınıf halinde sınıf tekrarı alan 19 erkek öğrenci, genel liseden dönüştürülen Yunus Emre Mesleki ve Teknik Lisesi'nin maskotu oldu. Birbirlerine “Damat Ferit” ve “Güdük Necmi” gibi lakaplarla hitap eden öğrenciler, geç de olsa başararak üniversiteyi kazanacaklarını söyledi.

Yaşları 17 ile 22 arasında değişen 19 erkek öğrenci, 900 kız öğrencinin bulunduğu okulda el üstünde tutuluyorlar. Sınıfın en büyüğü olan 22 yaşındaki Nafiz Kali, “Sınıf tekrarı almamızın sebebi, okulu önemsememek, dersten kaçmalar, devamsızlık gibi haylazlıklar. 9. sınıfta sınıf tekrarı almıştık. Bazılarına göre farklı görünebiliriz. Aklımız başımıza geldi. Çalıştık, çabaladık. son sınıfa kadar geldik. İnşallah okulumuzu bitireceğiz. Üniversite hepimizin hayali. Okulumuz 2013 yılında Türkiye genelinde olduğu gibi teknik lise oldu. Biz de 3 yıl boyunca genel lise eğitimi aldık. Genel lise olarak okulumuzu bitireceğiz. Genel lise olarak İnegöl’de tek sınıf biziz. Ailem de, ‘okulu bitir artık’ diyor. Bitirmek için elimden geleni yapıyorum” dedi.

"Burnumuz epey sürttü"
Demirbaş öğrencilerden Yunus Tan ise, “2012-2013 eğitim öğretim yılında okula başladık. 2013 yılında hep beraber sınıfta kaldık. Sınıfta kaldığımız yılda da okulumuz genel liseden teknik liseye dönüştürüldü. 5 yıldır bu okuldayız. Burnumuz bayağı bir sürttü. Üniversiteyi kazanmak istiyoruz. Ben hukuk okumak istiyorum” dedi.

Tan, “Çevremizdekiler bizle şakalaşıyorlar. Bu okulun göz bebeğiyiz. Okulun erkek olarak son temsilcileriyiz. Çocuğunuz olacak yaşa gelmişsiniz, hala okuyorsunuz diyenler oluyor. Bu şakalaşmalar bizi hırslandırıyor, daha çok ders çalışıyoruz. Hababam Sınıfı diyorlar bize. Öğretmenlerimiz ve okul idaresi ile aramız çok iyi. Bir anne veya baba çocuğuna nasıl davranırsa, öğretmenlerimiz ve okul yönetimiyle de aramız öyle” diye konuştu.

Mesleki ve Teknik Lisesi Müdürü Yazdan Taşdemir ise, “Sınıf ilk başta 38 kişiydi. Zaman zaman okulu bırakanlar ve açık liseye geçenler oldu. 19 öğrenci de sınıf tekrarı yaparak okulumuzda eğitim almaya devam ediyor. 19 erkek öğrenciden oluşan son sınıf öğrencilerine sahip çıktık. 4 yıldır idare ediyoruz. İnşallah bu sene okulu bitirecek ve güzel bir üniversite kazanacaklar. Vatana, millete saygılı, sevgili, milli değerlere sahip gençler olarak, orta öğretimi bitirmiş olacaklar. Kızların içinde zorlansalar da seviyeli, terbiyeli gençler. Kız öğrencileri kardeşleri gibi koruyorlar” dedi. 

Salih Bakıcı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.