CENK İŞVER
İstanbul Sancaktepe’deki bir sağlık merkezinin açılışına katılan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Suriye’de rehin alınan 11 Lübnanlı’dan birinin serbest bırakılmasıyla ilgili Davutoğlu “Bu konular bizim için insani nitelikli konulardır. Daha önce birçok ülkeden bir çok benzer durumda devreye girmiştik. Elimizden gelen çabayı sarf etmiştik. Lübnanlı 11 kardeşimizin durumu ile ilgili uzun süredir devlet kurumlarımız çaba içindeydiler. Lübnan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakanı bu konuda bizle temas ederek yardım talep etmişlerdi. Bu insani konuda çok yoğun çabalar sarf ettik. Bugün öğlen saatlerinde güzel haberler aldık. Lübnanlı Ali Hüseyin Omar’ın bize intikali mümkün olabildi. İnşallah bugün ailesine kavuşacak. Siyasi konular ne olursa olsun hiçbir zaman insani meselelerde bu çabalarımızı eksik etmedik. Rehin alma olaylarının yaşanmaması konusunda tarafları hep uyardık. Diğer Lübnanlıların kurtulması için elimizden geleni gösteriyoruz” dedi.
Bu olayla iki vatandaşımızın Lübnan’da kaçırılması asında hiçbir irtibat görmüyoruz diyen Davutoğlu, “Olaylar arasında irtibat kurulmasını doğru görmüyoruz. Türkiye krizin parçası değildir. Vatandaşlarımız orada Lübnan şartlarında kaçırılmışladır. Türkiye’nin taraf olmadığı problemle ilgili kaçırıldığı iddia edilmiştir. Hiçbir şekilde bir rehinin diğer bir rehin ile takas ediliyor anlayışını kabul etmemiz mümkün değil. Suriye’de benzer bir çok olay yaşandı. Sur iye’de sadece Lübnanlı ya da İranlılar kaçırılıyor diye bir şey yok Türklerde kaçırılıyor. Kamu düzenin olmadığı bir anarşi durumu söz konusu. Halbuki Lübnan’da bir kamu düzeni var. Dolayısıyla hiç kimse şu ya da bu gerekçe ile vatandaşlarımızın kaçırılmasına mazeret bulamaz. Ümit ediyoruz ki aklı selim galip gelir. Ve vatandaşımız serbest bırakılır. Suriye’de kaçırılan gazeteci Cüneyt Ünal’ın eşiyle konuştuk. Elimizden geleni bütün çabayla çalışıyoruz” dedi.
Katıldığı bir televizyon programında Suriye’deki yönetimin değişeceği konusunda bir tarih vermediğini ifade belirten Davutoğlu, “Bu konuda kesin bir tarih vermek doğru değil” dedi.
Kendisine Bosna ve Irak örneklerinden hareketle bu tarz krizlerin yıllar sürebildiği şeklindeki bir soru üzerine Davutoğlu, “Meselenin yıllar almayacağını, kendi halkına zulüm eden bir yönetimin yıllarca iktidarda kalmasının mümkün olmadığının bu durumun aylar haftalarla ifade edilebileceği intibasını verdim. Tarih vermediğimi ısrarla vurguladım. Yoksa kesin bir tarih vermek bu tür olaylarda doğru değil” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, Hatay’daki mülteci sayısına ilişkin bir soru üzerine ise, “100 bin rakamı sembolik olması açısından önemli. 101 bininci geldiğinde almayacağız anlamını taşımıyor. Çarşamba günü New York’a gideceğim. Perşembe günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde mülteciler konusu ele alınacak. Türkiye bütün imkanlarıyla Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmuştur olmaya devam edecektir. Bu büyük sorunun yükü sadece Türkiye’nin Ürdün’ün komşu ülkelerin üstlenmesi doğru değildir. Birleşmiş Milletler bugünler için vardır. Bu konuda Birleşmiş Milletler’de kapsamalı tedbirlerinin alınması için çağrı yapacağız. Sayının artması durumunda alınacak tedbirleri ilgili taraflara görüşeceğiz” dedi.
