EKONOMİ - 12 Ekim 2017 Perşembe 12:35

Büyüközer: 'GİMDES, helal ve tayyib sertifikalı ürünleri 76 ülkeye ihraç ediyor'

A
A
A
Büyüközer: 'GİMDES, helal ve tayyib sertifikalı ürünleri 76 ülkeye ihraç ediyor'

GİMDES Başkanı Büyüközer, helal gıda sektöründe 6 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşan Türk ekonomisinin 2023 yılı için büyük hedefleri dahilinde 15 milyar dolara yükseltilmesinin mümkün olabileceğini söyledi.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, helal gıda sektöründe 6 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşan Türk ekonomisi, hedefini daha da yukarı çekebileceğini açıkladı. Özel sektör aracılığıyla yapılan helal üretim ve ihracat konusunda 2023 yılı için büyük hedefler planlanabileceğini belirten Büyüközer, “2023 yılında helal gıda üretimi yapacak firma sayısının 5 bine ve helal ürün ihracatı yapacak firma sayısının bine ulaşması hedeflenebilir. Halen 6 milyar dolar civarında olan helal gıda ihracat rakamlarının ise 2023'de 15 milyar dolara yükseltilmesi mümkün olabilir. Tek problem Türkiye’de gerek ithalatta, gerek yurt içi üretimde batıdan tercüme ederek yürürlükte tuttuğu kodeksler mevzuatıdır. Devlet, dış dünyada mesamesi dahi okunmayacak akreditasyon kurumu oluşturma telaşı yerine öncelikle bu kodeksler mevzuatını hellaleştirmelidir” dedi.

“Türkiye’de helal gıda pazarı 2023'de 367 milyar dolara çıkacak”

Türkiye'nin, helal gıda ve yaşam stili piyasasının, 2023 yılında 367 milyar dolara yükseleceğini beklediklerini söyleyen GİMDES Başkanı, “İslami ekonomi, özellikle helal gıda ve yaşam sistemi sektörleri {moda, turizm, ilaç, kozmetik, tatil ve seyahat turizmi) küresel olarak büyük bir gelişme göstermektedir. Türkiye'nin helal gıda ve yaşam sistemi iç tüketim piyasası, küresel olarak ikinci en büyük potansiyel piyasa. Söz konusu piyasanın, 2012 yılında 154 milyar dolar olarak tahmin edilirken, 2023 yılında 367 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Hazırlanan son 'State of the Global Islamic Economy' raporunda; İslami yaşam sistemi olarak en büyük piyasa olan Endonezya'nın ise 2012 yılında 235 milyar dolar ve üçüncü en büyük piyasa olan Suudi Arabistan'ın 91 milyar dolar olduğu tahmin edilmişti" şeklinde konuştu.

2009-2017 yılları arası Türkiye’nin gıda ihracatı

GİMDES'in 2005 yılından beri faaliyette olduğunu belirten Büyüközer, "2009 yılında uluslararası alanda akedite olan GİMDES, bu tarihten beri helal sertifikası veriyor. Bugüne kadar 42 alt sektörde 500’ye yakın firmaya 10 bin civarında ürün çeşidine GİMDES helal sertifikası verilmiştir. Helal gıda konusu dünya genelinde giderek daha fazla önem kazanan bir konu. Bugün artık Birleşmiş Milletler bünyesindeki The Codex Alimentarius Komisyonu dahi helal sertifika konusunu gündemlerine almış bulunmakta, Malezya, Endonezya, Türkiye, Körfez ülkeleri, Avrupa, Amerika ile birlikte birçok ülkede de halklarının talepleri istikametinde helal sertifikalı ürün talebi artmakta ve market raflarında yerlerini almaktadır. GİMDES helal sertifikasına sahip olan firmalar 2009'dan itibaren gittikçe artan istikamette bu pazardan pay alan bir konuma gelmiştir.

Ayrıca, bu belge ile dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleştirilen Helal Ürünler Fuarlarına rahatlıkla girebilme imkânı sağlamışlardır. Din ve sağlıkla ilgili yönlerinden başka, konunun ekonomik yönü de çok önemlidir. Dünyada 112 ülkeye yayılmış 2 milyar Müslüman nüfus bulunmaktadır. Yıllık 650 milyar dolarlık işlem hacmine sahip olduğu tahmin edilen bu tüketici topluluğunun 1.3 milyarı İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı (OIC) üyesi 57 ülkede yaşamaktadır. Helal sertifikalı ürün talebinin, gıda sektörü için 1 trilyon dolar, tüm sektörler için de 3.2 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakamın şu anda gerçekleşebilen kısmı ise ne yazık ki, yüzde 14-20 olarak tahmin edilmektedir. Ürünlerin ülkemizde üretilir duruma gelmesi ile ülkemizin gıda ihracatında önemli bir artış da olabilecektir. Türkiye, mevzuat problemlerini bir an evvel çözebilirse, ekonomik hacmi 3.2 trilyon doları olarak tahmin edilen Küresel Helal Pazar'ının çok önemli ve aranan aktörü olabilecektir” diye konuştu.

Dünya ihracatını artıran helal sektörün artık birçok ürünü uluslararası alanda rahatlıkla pazarlayabildiğini söyleyen GİMDES Başkanı Büyüközer, "Türkiye kaynaklı ve GİMDES helal ve tayyib sertifikalı firmaların birçok ürünlerine büyük bir talep olduğunun altını çizerek şunları söyledi: "Müslüman birçok ülke, hatta gayrimüslim ülkelerdeki Müslümanlara mal satmak isteyen, birçok firma yapacakları ithalat için Türk firmalarını tercih ediyor ancak tek şart GİMDES helal ve tayyib gıda sertifikasının olmasıdır. Sertifikası olan firmalar aldıkları talepler karşısında şaşkına dönüyor. Küçük ve orta ölçekli firmalar da GİMDES helal ve tayyib gıda sertifikası sayesinde dış pazarda kendilerine yer bulabiliyor". 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TESK Genel Başkanı Palandöken: “Evliliklerin 500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor” Bu yıl havaların erken ısınmasıyla birlikte düğün sezonunun da açılmaya başladığını söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Havaların erken ısınmasıyla birlikte fotoğrafçı, kuaför, berber, gelinlikçi, çiçekçi, pastacı, çeyizci gibi onlarca farklı sektörde esnafımız düğün sezonuna hazır. Bu yıl yapılacak düğünlerle birlikte evliliklerin 500 milyar TL’lik ekonomi oluşturması bekleniyor” dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken düğün sezonunun başlamasıyla birlikte evliliklerin ekonomiye olan yansımasını değerlendirdi. Piyasanın canlanmak için düğün sezonunu beklediğini belirten Palandöken, ortalama düşün yapmanın maliyetini anlattı. Beyaz eşyadan oturma grubuna, düğün salonundan ziynet eşyalarına kadar yapılan harcamaların 500 bin liradan başladığını kaydeden Palandöken, "Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak tüm ürün ve hizmetlerde çok ciddi fiyat artışları var. Düğünlerin vazgeçilmezi altının fiyatı son 1 yılda yüzde 100’e yakın arttı. Eskiden gelin damada gelen altınlar düğün maliyetini önemli ölçüde karşılardı şimdi o da hayal oldu. Öte yandan düğün salonu kiralarındaki astronomik artış, beyaz eşya ve elektronik eşyalardaki fiyat artışları hesaba katıldığında gençlerimiz işsizlik ve ekonomik nedenler yüzünden evliliği geciktirebiliyor. Devletimiz gençleri evliliğe teşvik etmek için elinden geleni yapıyor. Birtakım teşvik ve destekler var ancak tüm çiftler için sıfır faizli destek kredilerinden yararlanma imkanlarının sağlanması çok önemli. Bu hem çiftlerin düğün masraflarına katkı hem de kuracakları yuvalarla ekonomiye katkıları bakımından çok önemli olacak” diye konuştu. “Geçtiğimiz yıl düğünler piyasaya 300 milyar lira katkı sağladı” Gençlerin dünya evine girmesi ve piyasaların canlanmasında düğünlerin önemli bir yeri olduğuna değinen Palandöken, “Geçtiğimiz yılın TÜİK verilerine göre düğün sektörü piyasaya 300 milyar TL’lik ekonomik katkı sağladı. İğneden ipliğe yapılan düğün alışverişleri ise emlakçıdan taksiciye, matbaacıdan organizasyoncuya kadar çok sayıda sektöre doğrudan kazanç kapısı oluyor. Bu yıl dünya evine girecek gençlerimizin mağdur olmaması için firmalar elini taşın altına koyarak yeni evlenecek çiftlere özel kampanya ve indirimler yapmalı. Öte yandan bu düğün sezonunda alışveriş yapacak vatandaşlarımız güven, memnuniyet, garanti ve kayıt dışılığı önlemek adına bir sıkıntı yaşamamak için bildiği ve güvendiği esnafı tercih etmeli” şeklinde konuştu.
Bursa Tarihi Gölyazı’da 100 yıllık balık mezadı Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde yapılan balık mezadı 100 yıldır aynı yerde düzenleniyor. Uluabat Gölü’nde yakalanan balıklar mezatta en çok parayı verenin oluyor. Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde her sabah 12.00’de başlayan balık mezadında renkli görüntüler yaşanıyor. Uluabat Gölü’nde balıkçıların tuttuğu taze balıklar 100 yıldır aynı yere dökülerek açık artırmada satılıyor. Yakalanan balıklar sırasıyla yere dökülerek mezatta satışa sunuluyor. Herkesin katılabildiği açık artırmada en yüksek fiyatı veren balıkların sahibi oluyor. Tüccarlar yeni yakalanan balıkları almak için birbirleriyle yarışıyor. Keyifli anların yaşandığı açık artırma her gün aynı saatinde tekrarlanıyor. Her vatandaşın tuttuğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmesi söyleyen Kooperatif üyesi Hüseyin Aydın, "Su Ürünleri Kooperatifi 1966 yılında kuruldu. 1986 yılına kadar kerevit vardı. Hastalıklar geldi kerevitler öldü. Kerevitler ölünce hepimiz balığa yöneldik. Her vatandaş tutmuş olduğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmek zorunda. Rüzgar olduğu zaman balıkçılar avlanamıyor. Şu anda sazan balığı yasak diğer balıklar serbest. Günde bazen 1 ton, bazen ise 100 kilo çıkıyor. Balık piyasası da aynı olmaz. Az olduğu zaman daha pahalı, bol olduğu zaman biraz daha uygun olur. Böyle bir düzenimiz var. Müzayede dedelerimizden kalma. Daha önceden kooperatif yoktu balıklar muhtarlık nezdinde satılıyordu. Muhtarlığa rüsum kesiliyordu geri kalanı balıkçıya veriliyor” dedi. Bu sene balık fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Hasan Dikmeoğlu, “Doğduğumdan beri balıkçıyım. Şimdi de esnaflık yapıyorum. Balığı köyde ve pazarda satıyorum. Turna, sazan, İsrail balığı ve arada yayın balığı çıkıyor. Uluabat Gölü’nde çok güzel balıklarımız var. Turnalar bu yıl ortalama 200 TL’den satılıyor” şeklinde konuştu.