SAĞLIK - 28 Kasım 2016 Pazartesi 09:10

Çağın hastalığı: Uykusuzluk

A
A
A
Çağın hastalığı: Uykusuzluk

Uzmanlar, 3 aydan uzun süren uykusuzluğun "insomnia" hastalığının haberci olduğunu söyledi.

VM Medical Park Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Uzar ve Psikiyatri Uzmanı Uz. Psk. Ebru Öztepe Yavaşçı, ‘uykusuzluk’ hakkında nörolojik ve psikolojik değerlendirmelerde bulundu. Uykusuzluğun (insomnia) çok sık görülen ve çok ciddi ekonomik kayıplara sebebiyet veren bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Uzar, “Uykusuzluk, uykuya dalmada zorluk, uykunun bölünmesi ve tekrar uyuyamama veya istenilenden önce uyanma durumudur. Toplumda hastaların çok büyük bir kısmı teşhis konmaksızın çaresiz halde kalmaktadırlar. Uyku, aşırı endişe ve çökkün duygu durumu gibi birçok iç faktörlere hassastır. Dış faktörler olarak geçici stresler, hastalık, kaza, evlenme, boşanma, eğitim, meslek edinme, gelir seviyesinde azalma, işsiz kalma, aşırı gürültü, yüksek veya düşük ısılar, rahatsız yatak, yüksek rakım, ‘jet lag’, ilaç bırakma, alışık olunmayan şartlarda uyuma en sık görülen sebeplerdir” dedi.

Bazı uykusuzluk problemlerinin psikiyatrik bozukluklar olmaksızın ortaya çıktığını ifade eden Uzar, “Ayrıca, bazı ilaçlar, madde kullanımı, huzursuz bacak sendromu, vücudun herhangi bir yerinde ağrı, bilekte sinir sıkışması, sinir damarlarında etkilenme (polinöropati), vardiyalı iş uyku bozukluğu, ‘jetlag’ uykusuzluğun sebepleri arasındadır. Keyif amacıyla alınan ilaç veya madde kullanımı, alkol ve kafein de uykusuzlukta rol oynayabilir. Huzursuz bacak hastalığı, kişinin uykuya dalma sırasında ayaklarda huzursuzluk, ağrı, yanma veya anormal hisler sonucu ayaklarını hareket ettirmek ve dolaşmak ister ve bu yüzden uykuya dalamaz. Yetişkinlerin yaklaşık üçte birinde yıl içinde bir veya daha fazla dönem uykusuzluk problemi belirlenmiştir. Toplumda yüzde 10-15 kişide uykusuzluk mevcuttur. Yaşla birlikte uykusuzlukta artış gösterir. Ayrıca özellikle ileri yaşta görülen Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi hastalıklarda uykusuzluk sık görülür. Tedavi edilmeyen uykusuzluk ciddi olarak sosyal ve mesleki problemlere, dikkat dağınıklığı ve hafızada bozulmaya sebep olur. Bazı depresyon ilaçları uykusuzluğun yanı sıra uykuda bacakları hareket ettirme isteği ayaklarda huzursuzluk ve uykuya dalmada güçlük yapabilir. Uykusuzluğu olan kişinin tam bir nörolojik muayene ve psikiyatri konsültasyonu yapılmalıdır. Hastalardan uyku günlüğünü doldurması istenir. Gün içi kısa gündüz uykuları veya değişken yatma/uyanma saatlerinin tespiti için önemlidir. Tanı konduktan sonra hastaya davranışlarını düzeltme, altta yatan nedeni ortadan kaldırma ve uygun ilaç tedavisi verilir. Hastanın uykuda ayakları hareket ettirme huzursuzluk ayaklarda ağrı varsa uyku testi yapılması gerekir” şeklinde konuştu.

Psikiyatri Uzmanı Uzm Psk. Ebru Öztepe Yavaşça ise, “Uyku ölümün kardeşi olarak biliniyor. Uyku ile yapılan uzun çalışmalar sonucunda ilk kez 1978 yılında “Sleep” adıyla dergi çıkarılmış ve 1979 yılında da American Sleep Disorders Association (ASDA) uyku ve uyanıklık bozukluklarının tanı sınıflamasını yayınlamıştır. Uyku bozukluklarının oldukça geniş bir yelpazesi vardır. Bu yelpazenin bir parçası olan insomnia ve psikiyatrik bozukluklardaki uyku değişiklikleri ruh sağlığında en önem arz eden durumlardır. İnsomnia, uykuya dalma, uykuyu sürdürme ve sonlandırmaya ilişkin, dinlendirici olmayan uyku olarak kabul edilmektedir. Bu özelliklerin her biri insomnia tanımı için yeterli olmakla birlikte, bunların hepsi bir arada da olabilmektedir. Aslında insomnia ile kastedilen şey, kişilerin yeteri süre ve zaman diliminde uyuyamadığı için dinlenemediği ve yeni bir güne hazır olamadığı durumlar olarak tanımlanabilir. Burada vurgulanması gereken diğer bir nokta da uyku sorununun işlevselliği bozması ve başka bir nedene bağlı olarak oluşmamasıdır. İnsomnia tanısı koyarken uyku sorununun bir aydır devam etmesi de önemlidir. İnsanların yüzde 50'si yaşamlarının bir döneminde insomnia sorunu yaşamaktadır. Bunların yarısı uyku sorunlarının ciddi boyutta olduğunu ifade eder. İnsomnia yüzde 10-20 oranda ağır ve kalıcı olur. Türkiye'de ortalama yüzde 22 oranında insomnia varlığı tespit edilmiştir” dedi.

Kaliteli bir uyku için alınan tedbirlere uyku hijyeni dendiğini ifade eden Yavaşçı, “Uyku hijyeni için uyku öncesi mutat alışkanlıklar belirlenmeli. Mesela yatmadan 1 saat önce duş almak ya da kitap okumak gibi. Yatak, televizyon seyretmek, yemek yeme gibi işler için kullanılmamalı. Yatak odası rahat olmalı; oda ısısının azlığı çokluğu, gürültü, ışık gibi. Farklı yerlerde yatmamaya özen gösterilmeli. Eğer gündüz uyunursa 15-20 dakikadan daha uzun olmamalı. Uyanınca yatakta uzun süre kalınmamalı” diye konuştu.

Abdullah Çibir 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Ali Çamdalı: “Fenerbahçe’ye karşı çok değerli bir puan aldık” Konyaspor Teknik Direktörü Ali Çamdalı, Fenerbahçe karşısında golsüz beraberlikle sonuçlanan maçın ardından yaptığı açıklamada, “Fenerbahçe’ye karşı bence inanılmaz bir mücadele, çok değerli bir puan aldık ama sadece başlangıç bu” dedi. Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında evinde karşılaştığı Fenerbahçe ile golsüz berabere kaldı. Maç sonu basın toplantısında açıklamalarda bulunan Konyaspor Teknik Direktörü Ali Çamdalı, “Konyaspor Teknik Direktörü Ali Çamdalı, taraftarın destek olduğunu belirterek, "Gönül ister ki üç puanla onları bugün eve gönderelim, ama maalesef olmadı. Bugün biraz şans bizim yanımızda olsaydı, belki daha farklı olabilirdi. Oyuncu arkadaşlarıma ne kadar teşekkür etsem az. Bu hafta aslında, böyle bir maç olacağını, böyle bir mücadele gücünün ortada olacağının sinyalini aslında antrenmanda vermişlerdi. Ekiple beraber bizde onlara sufle vermeye çalıştık. Onlarda fazlasıyla bunu uyguladılar. Fenerbahçe’ye karşı, bence inanılmaz bir mücadele, çok değerli bir puan ama sadece başlangıç bu. Bize daha fazlası lazım. Bizim için önemli olan bu maçtan kazançlar elde etmek, puandan ziyade. İyi oyun, enerji, mücadele gücü. Bence bunları kazandık. Puan da artı oldu. İnşallah Samsun maçına bunu taşır ve orada da istediğimiz galibiyeti alırız” şeklinde konuştu.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.
Samsun 631. Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri nefes kesti SAMSUN (İHA) – Bu yıl 631.’si düzenlenen Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri büyük beğeni topladı. Alaçam Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri’nde başpehlivanlığı finalde Bekir Eryücel’i yenen Yıldıray Pala kazandı. Güreşlerde 600 güreşçinin mücadelesi nefes kesti. Protokol üyeleri şenlik alanına mehteran eşliğinde çalınan marşlarla girdi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşması yapan Alaçam Güreş Ağası İbrahim Deniz, "Burada atalarımızdan devraldığımız bu değerli geleneği sürdürüyor, kültürümüzü ve tarihimize olan bağlılığımızı gösteriyoruz. Hep birlikte Alaçam’ımızın, Samsun’un ve Türkiye’mizin kültürel zenginliklerini yaşatmaya devam edelim" dedi. Alaçam Belediye Başkanı Ramazan Özdemir ise, "Tarihi bir geçmişe sahip olan etkinliğimizi bu yıl bütün kurum ve birimlerimizin destekleriyle artırarak daha kapsamlı bir şekilde gerçekleştirmeye çalıştık. Amacımız ilçemizin süregelen geleneğini daha iyi yerlere taşımaktır. Geyikkoşan güreşlerinin tarihi olarak ülke çapında önemli bir yere sahip olduğunu da vurgulamak istiyorum. Tarihi olarak Candaroğulları döneminde, bundan tam 631 yıl önce başlayan bir geleneği sürdürmenin onurunu yaşıyoruz” diye konuştu. Alaçam Kaymakamı Fatih Kayabaşı da konuşmasında birlik ve beraberlik mesajları verdi. Yapılan ağalık yarışmasını 2 milyon 555 bin TL ile mevcut Alaçam Güreş Ağası iş adamı İbrahim Deniz kazandı. Şenlikte ayrıca "Keşkek Kazanı" açılış programı düzenlendi. Şenlikte mesire alanında seyyar tezgahlarda helvadan çereze kadar çeşitli ürünler satıldı. Şenliğe protokol üyeleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, İstanbul’da yaşayan Alaçamlı iş adamları ve vatandaşlar katıldı.
Antalya İbrahim Üzülmez: "Son 3 haftada karakterimizi göstererek alkışlanmak istiyoruz" Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, Antalyaspor deplasmanında aldıkları 3 puana ilişkin, “Bizim için tamam mı, devam mı niteliğinde maçtı. Kazandığımız için mutluyuz. Son 3 hafta karakterimizi göstererek alkışlanmak istiyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Pendikspor, deplasmanda Antalyaspor’u 2-1 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, 3 puanı aldıkları için mutlu olduklarını söyledi. Üzülmez, "İhtiyacımız olan bir galibiyet aldık. Mutluyuz. Daha önce de bu mücadeleyi gösteriyorduk. Şansızlığımızdan kazanamadığımız maçlar vardı. Tamam mı, devam mı niteliğinde bir maçtı. Kolay değil Antalya deplasmanında önce 1-0 yenik başlayıp skoru 2-1’e getirmek. Biz pes etmeyen bir takımız. Üzüldüğümüz noktalardan birisi 33 puan yaptık ama 4-5 puan daha fazla alabilirdik. Bu maçta o direnci gösterdik. Bu maçta 23’e yakın pozisyonumuz var. 3 veya 4’ü bulabilirdik ama sonuna gitmede sıkıntı yaşıyoruz" dedi. Sergen Yalçın’ın ikinci yarının başında 2 oyuncu değişikliği sonrası baskı hissettiklerini aktaran Üzülmez, "Sonuna kadar mücadele eden bir takımız. Ne olursa olsun karakterimizi bundan sonraki 3 haftada göstererek alkışlanmak istiyoruz. Son 3 mata bu yarışın içerisinde olacağız. Galibiyet moral oldu” diye konuştu.