GÜNDEM - 07 Mayıs 2021 Cuma 13:58

'Çalışma izni görev belgesi' formunun geçerlilik süresi uzatıldı

A
A
A
'Çalışma izni görev belgesi' formunun geçerlilik süresi uzatıldı

İçişleri Bakanlığınca muafiyet kapsamındaki işveren ve çalışanların manuel olarak doldurdukları “çalışma izni görev belgesi formunun” geçerlilik süresi 12 Mayıs Çarşamba günü saat 24.00’e kadar uzatıldı.

İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine “Görev Belgesinin Süresinin Uzatılması” konulu genelge gönderdi. Genelgede, tam kapanma döneminde üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinde herhangi bir aksama yaşanmaması için sokağa çıkma kısıtlaması muafiyeti getirilen işkolları ve görevlilerin tespit edilerek duyurulduğu hatırlatıldı.

Genelgede tam kapanma sürecinde muafiyet kapsamında bulunan işkollarında üretim faaliyetlerinin devamlılığını sağlamak ve muafiyetlerin suistimal edilmesini önlemek amacıyla sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf iş yerlerinde görevli kişilere e-başvuru sistemi üzerinden “çalışma izin belgesi” veya manuel olarak doldurularak çalışan ve iş yeri yetkilisince imzalanıp onaylanan “çalışma izni görev belgesi formunu” alma ve denetimlerde ibraz etme zorunluluğunun getirildiği kaydedildi. Tam kapanma sürecinde muafiyet tanınan sektör çalışanlarına yönelik e-başvuru sistemi üzerinden bugün itibarıyla 9.5 milyona yakın başvurunun neticelendirildiği ve muafiyet nedeni, güzergahı ve zamanı ile kısıtlı olacak şekilde çalışma izni görev belgesi düzenlendiği belirtildi. NACE kodu eşleşme hatası, muafiyet kapsamındaki bir iş yerinde görev yapmasına rağmen alt işvereninin muafiyet kapsamında olmaması nedeniyle çalışma izni görev belgesi alamayanlar ile erişim hatası gibi geçici durumlar göz önünde bulundurulduğunda sistem üzerinden görev belgesi alınamamasının üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinde herhangi bir aksamaya yol açmaması için Ek’te yer alan ve işveren ile çalışanın beyanı/taahhüdüyle manuel doldurularak imza altına alınan “çalışma izni görev belgesi formunun” geçerlilik süresinin 12 Mayıs Çarşamba günü saat 24.00’e kadar uzatıldığı ifade edildi.

Yunus Emre Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.