GÜNDEM - 05 Ocak 2020 Pazar 12:06

Çalışmak için Güney Afrika’ya gitti, bir şehrin kaderini değiştirdi

A
A
A
Çalışmak için Güney Afrika’ya gitti, bir şehrin kaderini değiştirdi

Kastamonu’nun Cide ilçesine bağlı Çamaltı köyünden çalışmak için 1975 yılında Güney Afrika'ya giden kaynak ustası Mehmet Koç, köyünden ve çevresinden zaman içerisinde yaklaşık 500 kişiyi daha bu ülkeye götürerek iş sahibi yaptı. Yoksulken gelir düzeyi yükselen köyden halen Güney Afrika’ya çalışmaya giden gençler bulunuyor.

Kastamonu’nun Cide ilçesi Çamaltı köyünde yaşayan kaynak ustası Mehmet Koç, 1975 yılında Amerikalı bir firma ile anlaşma yaparak Güney Afrika’ya çalışmaya gitti. Zaman içerisinde işleri iyi giden ve firmada söz sahibi olan kaynak ustası Koç, yaklaşık 30 yıl çalıştığı süre zarfında başta köyü olmak üzere çevresinden 500 kişinin daha Güney Afrika’ya gitmesini sağladı. Gelir durumu düşük olan ve güçlükle geçimini sağlayan Çamaltı köyü sakinleri, yaptıkları iş sayesinde gelir durumunu düzelterek köylerine yatırım yapmaya başladı. Daha refah bir yaşantı süren köylüler, evlerini de yeniledi. Bazı çalışanlar Türkiye’ye dönüş yaparak kendi işini, bazı çalışanlar da fabrika açtı. Çamaltı köyünden hala gençler Güney Afrika’ya çalışmaya gidiyorlar.

Çalışmak için Güney Afrika’ya gitti, bir şehrin kaderini değiştirdi

“1975 yılında Güney Afrika’ya kaynak ustası olarak çalışmaya gittim”

1975 yılında Güney Afrika’ya kaynak ustası olarak çalışmaya gittiğini anlatan Mehmet Koç, “Ben, 1975 yılında Güney Afrika’ya gittim kaynak ustası olarak bir Amerikan firmasıyla. Çalışırken işler uzadı, rafine kurmaya başladık. Bu nedenle uzun bir müddet Güney Afrika’da kaldık. Çalışırken daha fazla kaynakçı ustasına yani işçiye ihtiyaç oldu. Bizim vasıtamızla Türkiye’den yine köylülerimizden, hep kendi köylülerimizden değil tabii ki civar köylerimizden de, şehirlerden de arkadaşları Güney Afrika’ya çalıştırmaya getirdik. Orada çalıştık bir süre. Arkadaşlarımızın bazıları orada kaldı, oradaki bayanlarla evlenerek orada düzen kurdu. Bazıları da iş adamı oldu, fabrikalar kurdular” dedi.

Yaklaşık 30 yıl Güney Afrika başta olmak üzere çeşitli ülkelerde çalıştıktan sonra emekli olduğunu ve köyüne dönüş yaptığını belirten Mehmet Koç, “Bizde yıllar geçince yaşımız geldi ve emekli olduk. Geldik köyümüze ev yaptık, güzel evler yaptık. Hayatımız böyle geçti” diye konuştu.

Güney Afrika’ya petrol rafinesi kurmak için gittiklerini anlatan Mehmet Koç, “Bu Amerikalı şirket Türkiye’den kaynakçı ustası arıyordu. Ben de o zaman piyasada çalışan kaynakçı ustasıydım. Güney Afrika’da petrol rafinerisi kurmaktı. Boru hatları yaptık, bu tür işlerle meşgul olduk. Güney Afrika’da aşağı yukarı 30 yıl boyunca çalıştım. En son Katar’a gittim, Katar’da da bir süre çalıştıktan sonra Türkiye’ye temelli dönüş yaparak emekli oldum” şeklinde konuştu.

Çalışmak için Güney Afrika’ya gitti, bir şehrin kaderini değiştirdi

“Köyümüzden ve civar köylerden Güney Afrika’ya 500’den fazla insanı götürmüşümdür”

Köyünden ve civar köylerden Güney Afrika’ya 500’den fazla insanı götürdüğünü söyleyen Mehmet Koç, “Tam hatırlamıyorum ama köyümüzden ve civar köylerden Güney Afrika’ya 500’den fazla insanı götürmüşümdür. Tabii ki Türkiye’de iken bu arkadaşların bazılarının maddi durumları kötüydü, Güney Afrika’da çalışırken bu arkadaşların da durumları iyileşti, bazı arkadaşlar da iş yerleri kurdu, durumlarını daha da iyileştirdi. Büyük çoğunluğu zengin oldu yani zengin derken kendi yağıyla kavrulan arkadaşlar haline geldi. Halen de köyümüzden özellikle Güney Afrika başta olmak üzere diğer ülkelere giden gençlerimiz var. Bu sayede iş adamı olmuş, büyük işler kurmuş, büyük iş adamlarımız var. Güney Afrika’da fabrika kuranlar oldu, Türkiye’de fabrikalar açanlar oldu” ifadelerini kullandı.

Mecbur kalmadıkça başka ülkelerden işçi götürmediklerini belirten Mehmet Koç, şöyle konuştu:
“Ben çalıştığım süre zarfında çoğunlukla kendi köylülerimden, kendi köyümün çevrelerinden bulabildiğim işçileri getirdim Güney Afrika’ya. Mecbur kalmadıkça başka ülkelerden işçi götürmüyorduk. Ama bazen mecbur kalıyorduk, çünkü buralarda bulamayınca işçi mecburen başka ülkelere müracaat ediyorduk.”

“Gençlerimizden halen Güney Afrika’ya gidip çalışanlar bulunuyor”

Cide Çamaltı köyünün gurbetçi olduğunu ifade eden Çamaltı Köyü Muhtarı Hüseyin Koç ise, “Bizim köyümüz gurbetçi komple, Afrika, Şile, Almanya, Danimarka, Norveç gibi ülkelerde çalışarak hayatlarını bu şekilde kazandılar. Köylerine evlerini yaptılar. Artık hayatlarını burada devam ettiriyorlar. Hala gidip gelenler var gençlerimizden, normal yaşta olanlarımız köye yerleşti, evlerini yaptılar. Köyde huzurlu bir şekilde yaşamaya devam ediyorlar. Biz de köyün muhtarı olarak elimizden gelen hizmeti yapmaya çalışıyoruz. Köyümüzde rahat ve huzurlu bir yaşantı temin etmeye çalışıyoruz. Kendi aramızdan topladıklarımızla yollarımız, suyumuz gibi temel ihtiyaçlarımız olan işleri yapmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince hizmet vermeye çalışıyoruz köylümüze. Tahmini 200 hane falan var” dedi.

Çalışmak için Güney Afrika’ya gitti, bir şehrin kaderini değiştirdi

“1976 yılında grup olarak Güney Afrika’ya çalışmaya gittik”

1976 yılında Güney Afrika’ya çalışmaya gittiğini anlatan Mevlüt Kaplan da, şunları söyledi:
“Ben, Güney Afrika’ya 1976 yılında gittim. Güney Afrika’dan işçi arandığını söylediler, bizde işçi olarak köyden 6 kişi gittik. Önce İtalya’ya gittik, İtalya’dan da büyük bir uçakla Güney Afrika’ya uçtuk. 400 kişilik bir uçakla 14 saat falan yolculuk yaptık. Arkadaşlarla birlikte Güney Afrika’da bir süre çalıştık. Bizden sonra da tabii ki Türkiye’den köyümüzden gelenler oldu. Şuan bile halen gelip giden Güney Afrika’ya veya diğer ülkelere gençlerimiz var. Biz oralarda rafinelerde, tanklarda çalıştık. Bunların kaynak işlerini yapıyorduk. Sonra boru tesisatı gibi hatlarda da görev aldık. Ben, topladığınız zaman Güney Afrika’da yaklaşık 15 yıl boyunca çalıştım.”

Vedat Yunus İkizoğlu-Mehmet Salman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da 222 kişiye, 33 milyon 300 bin lira evlilik kredisi desteği Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Kastamonu’da bu yıl 222 kişiye toplam 33 milyon 300 bin TL evlilik kredisi verildiğini söyledi. Kastamonu’da Aile Yılı söyleşileri kapsamında "Ailede Üç Değer: Saygı, Sabır, Sevgi" konulu konferans gerçekleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlık danışmanı Yazar Erol Erdoğan konuşmacı olarak katıldı. Konferansa Kastamonu Valisi Meftun Dallı ile davetliler ve öğrenciler katıldı. "222 kişiye, 33 milyon 300 bin Türk Lirası değerinde evlilik kredisi sağlandı" Konferansın açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılı Aile Yılı olarak ilan edilmesi doğrultusunda, ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik faliyetler gerçekleştirdiklerini ifade etti. 2025 yılı içerisinde Aile Yılı kapsamında yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Köksalan, "Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi kapsamında 222 kişiye 33 milyon 300 bin Türk Lirası değerinde evlilik kredisi sağlanmıştır. Aile eğitim programı kapsamında merkez ve ilçe sosyal hizmet merkezlerimiz tarafından toplam 3 bin 600 kişiye eğitim verildi. Merkezde 2 bin 189, ilçelerde ise bin 411 kişiye ulaşıldı. Evlilik öncesi eğitim programı kapsamında toplam 3 bin 186 kişiye eğitim verildi. Doğum yardımı olarak bin 325 hak sahibine toplam 5 milyon 725 bin 354 Türk Lirası ödeme yapıldı" dedi. Daha sonra konuşan Yazar Erol Erdoğan da, "Maalesef bu modern ve dijital dönemde hep sorunları konuşuyoruz. Hep sorunlarla ilgili kafa yoruyoruz ama çözümü konuşmaya mecalimiz kalmamış artık. İnsan iyi bir muhitte olduğu zaman iyi bir arkadaş çevresinde olduğu zaman zaten kötülüğe bir fırsat kalmaz. Onun için siz de lütfen toplumdaki olumsuz meseleleri konuşurken, sadece olumsuz meseleyi konuşmakla kalmayın ondan daha fazla enerjinizi iyi iş nasıl yapılacak, nasıl yaygınlaştırılacak, onu nasıl anlatacağız, onu nasıl toplum yaygınlaştıracağız, nefesimizi bunu harcamamız lazım. 1980’li ve 1990’lı yıllardan bir örnek vereceğim. Maalesef, hiç hayatında bağımlılık maddesini görmemiş çocuklara, gençlere bağımlılıktan kurtulma dersleri verildi. Çocuk zaten bağımlılık maddesini görmemiş. Çocuklar ekranda melankolik fotoğrafları görünce dedi ki ’nedir’ dedi ve onun peşine düştü. Bunlar merakı kamçıladı. Bağımlılıktan kurtulma derslerimiz ne yazık ki bağımlılıkla tanıştırma gibi bir sonuç ortaya çıkardı" dedi.