GÜNDEM - 19 Nisan 2015 Pazar 12:23

Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında İstanbul’da barış rüzgarı esti

A
A
A
Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında İstanbul’da barış rüzgarı esti

Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yıldönümünde Türkiye Rotary’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Barış Konferansı” na katılan Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan temsilciler barış için “İstanbul 2015” deklarasyonunu imzaladı.

Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılında Türkiye Rotary’nin ev sahipliğinde 18 Nisan’da düzenlenen Barış Konferansı 'na Türkiye, Avustralya ,Yeni Zelanda ve Hindistan'dan temsilciler katıldı. Savaşın hemen ardından doğan dostluk, kardeşlik ve barış ruhunun somutlaştırıldığı konferansın moderatörlüğünü Pelin Batu yaptı.

Mihriban Aviral’in Çanakkale Zaferi için bestelediği flüt resitali ile açılan konferansta, Dışişleri Eski Bakanı Hikmet Çetin, Avustralya Eski Genel Valisi Dr. Peter Hollingworth, Yeni Zelanda Eski Genel Valisi Sir Anand Satyanand ve Profesör İlter Turan birer konuşma yaptı. Barışa vurgu yapılan bu konferansın ardından “İstanbul 2015” adı verilen bir barış deklarasyonu imzalandı.

Eski Dış İşleri Bakanlarından Hikmet Çetin konuşmasında Gelibolu’nun elegeçirilemeyen buzdağına benzetildiğini ve bir cehenneme benzeyen bu savaşın büyük bir kardeşlik ve kahramanlık destanına dönüştüğünü vurguladı. Hayatını kaybeden binlerce kahramanın bütün dünyaya gerçek bir kardeşlik, dostluk ve saygı örneği olduklarını ve onların kurduğu bu dostluk ve kardeşliğin günümüze kadar artarak gelen güçlü bir barışın temelleri olduğunu vurguladı.

Avustralya Eski Genel Valisi Dr. Peter Hollingworth, Birinci Dünya Savaşı’ndan çıkarılması gereken derslere işaret ederek, “Artık biliyoruz ki savaşta da, barışta da iyi liderlik sanatı var. İyi bir lider, önceki hatalarından ders çıkarmayı ve daha iyi kararlar vermesini bilmelidir” dedi.

Dünyanın her yerinde ve yaşamın her alanında, özellikle de barış zamanında liderliğe ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Hollingworth, “Birçok çatışmanın yaşandığı günümüz dünyasında barışa doğru taze bir başlangıç yapma zamanı gelmiştir” şeklinde konuştu.

Yeni Zelanda Eski Genel Valisi Sir Anand Satyanand ise Birkaç gün içinde hem Türkiye’de, hem de Avustralya ve Yeni Zelanda’da Gelibolu çıkarmalarının yıldönümünün anılacağına işaret ederek, bu üç ülke arasındaki saygının yıllar içerisinde iyice güçlenerek bu üç ülkeyi birbirine daha da bağladığının altını çizdi” dedi. Satyanand, “Şimdi, bizim ülkelerimiz daha barışçıl bir dünya hedefi için birlikte çalışmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan M. Kemal Atatürk unutulmayacak ve ders alınacak bir çok söz söylemiştir. En ünlü sözlerinden birisi olan, "bu topraklarda hayatını kaybeden yabancı askerler bizim evlatlarımız olmuştur" cümlesi ile yüceliğini ve dostluk anlayışının hangi boyutlarda olduğunu çok güzel yansıtmaktadır” dedi.

Satyanand, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünün de günümüzde önemini halen devam ettirdiğini ve Rotary’nin istediği barış hedefiyle de uyumlu olduğunun altını çizerek, “Bu konferanstaki üç ülkenin oluşturmuş olduğu dostluk, başka ülkelere de örnek teşkil etmelidir” şeklinde konuştu.
Barış Konferansı, tüm konukların katılımıyla “İstanbul 2015 Barış Deklarasyonu”nun imzalanmasının ardından, dünyaca ünlü besteci ve piyanist Anjelika Akbal’ın konseriyle sona erdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Türkiye’de ilk olan sistemle geri dönüşüme katkı sağlıyoruz" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; 2020 yılında hizmete sunulan ve Türkiye’de ilk olan ikili toplama sistemli aracı ile bu zamana kadar 3 Milyon 200 bin kilo ambalaj atığı kaynağından ayrıştırılmış olarak toplayarak, geri dönüşüme büyük katkı sağladıklarını ifade etti. Sıfır Atık Projesi’ne yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, Türkiye’de ilk defa Kayserililere hizmet veren araç ile hem çevreye hem de ekonomiye büyük katkı sağladıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ çerçevesinde örnek olan çalışmalar yaptıklarının altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, “Hatırlanacağı üzere 2020 yılının Mayıs ayında Türkiye’de ilk defa hizmete sunduğumuz ikili toplama aracı ile kaynağından ayrıştırılmış ambalaj atıkları ile evsel atıkları aynı anda toplayarak, geri dönüşüme büyük katkı sağlıyoruz. Türkiye’de ilk defa; Kayseri ve Kocasinan’ın yollarında hemşehrilerimize hizmet veren araç, kaynağından ayrılmış olan geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı toplanabilmesine olanak sağlamaktadır. Birden fazla haznesiyle ürünler ayrıştırılmış vaziyette toplanmaktadır. Bu araçta farklı olarak pil atıkları ve atık yağlarını kaynağından ayrıştırılmış olarak topluyoruz ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyoruz. Ayrıca geçen yıl, yine Kayseri’de ilk olan geri dönüşüm aracını bünyemize kattık. Bu yeni araçla Kocasinan sakinlerimizin evlerinde toplanan ambalaj atıkları ile işyerlerinde toplanan ambalaj atıkları ayrıştırılmış şekilde topluyoruz. Bu aracın diğer araçlardan farklı özellikleri var. Özellikle malzemeleri ayrıştırabilen ve üzerinde tartı sistemi olan bu araç, Kayseri’de ilk defa Kocasinan sokaklarında hizmet vermeye başladı. Sıfır Atık Projesi kapsamında kaynağından ambalaj atıklarının ayrıştırılmış olarak toplanması ve bu şekilde çevreyi koruyarak ekonomiye daha fazla katkı sağlanması son derece önemli ve değerlidir" ifadelerine yer verdi. Başkan Çolakbayrakdar, geri dönüşümle hem ülke ekonomisine büyük kazanç sağladıklarını hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre hazırladıklarını sözlerine ekledi. Öte yandan Sıfır Atık Projesi çerçevesinde geri dönüşüme büyük katkı sağlayan son teknolojik donanıma sahip araç, ikili toplama sistemi ve fonksiyonel özellikleriyle dikkat çekiyor. Özellikle kaynağından ayrıştırılmış olan evsel yağ atıkları, pil atıkları, ambalaj ve evsel atıklar olmak üzere geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı donatılarıyla toplama imkanı sunan araç ile dönüştürülebilir atıkların geri kazanımı, doğal kaynakların korunması ve gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor. ‘Güzel bir gelecek geri dönüşümle gelecek’ mesajıyla ve farklı tasarımıyla göz dolduran araç, zamandan ve maliyetten de tasarruf sağlıyor.
Gaziantep Yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilgi arttı Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilginin arttığını söyledi. Bacak estetiği, günümüzde özellikle kadınlar arasında büyük bir ilgi görmektedir. Yaz aylarının gelmesiyle etek giymek isteyen kadınlar için şeffaf çoraptan kurtulma isteği oldukça yaygınlaştı. Bu alanda yapılan estetik işlemler ile ilgili bilgi veren Dr. Deniz, “Bacakların görünümünü iyileştirmeyi amaçlar. Özellikle bacak eğrilikleri, sarkmalar ve selülit gibi görüntü bozukluklarına yönelik nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamaları, bacakları ilk günkü gibi taze ve canlı hale getirebilir” dedi. “Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” Bacak estetiğiyle ilgili bilgi veren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, “Bacak bildiğimiz üzere motor fonksiyonları yani yürüme hareket fonksiyonu olan bir organdır. Bacak aynı zamanda dış görüntüsü olan çok önemli bir organımız. Özellikle kadınların çok önemsediği bacak estetiği günümüzde çok araştırılmakta. Bu konuyla ilgili bacak eğrilikleri, bir takım sarkmalar bunlara yönelik germe işlemleri ve dolgu işlemleri çok yapılmaktadır. Ancak bacak üzerindeki kılcal damarların ya da selulitlerin görüntü bozukluğu genellikle çok kolay yok edilmemektedir. Bunlarla ilgili en gelişmiş nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamalarıyla bacaklarınız ilk gün ki gibi yani yeni doğmuş gibi olur. Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var” Bacak estetiğine yoğun ilgi olduğunu söyleyen Dr. Deniz, “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var. Malum yaz aylarındayız ve kadınlar etek giyinmek istiyor. En büyük sorunlardan bir tanesi şeffaf çoraptan kurtulma isteğidir. Bu alan çok yeni bir alan. Kalp damar cerrahlarımızın birçoğu kalp ameliyatları, diğer damar açma ameliyatları çok yoğunlaştığımızdan varislere çok fazla yönelemiyoruz. Bu estetikte kalp ameliyatı kadar önemlidir. Bacak estetiği çok önemlidir. Çünkü tüm düşüncemiz ve beynimiz o ciltteki görünen bir damar oluyor. Bunlardan saniyeler içerisinde kurtulmak mümkün. İğnesiz, acısız bir işlem. Çorap giymediğimiz için bacaklarımız daha rahat nefes alıyor. Özgüvenli yürüyebiliyoruz. Cildimiz daha canlı bir görüntü oluşturuyor. Biz işlem öncesinde sorun ne onu buluyoruz. O sorunu da tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu. “3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir” İşlem sürecinin oldukça kısa olduğunu belirten Dr. Deniz, “İşlem bittikten sonra 3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir. Burada önemli olan hastanın ten rengidir. Hastanın ten rengine göre cihazlar ayarlanıyor. Daha sonrasında ise tüm tedaviler yapılıyor. Hasta seçimi yapılmıyor. Vücutta rahatsız olunan tüm lekeleri yapma olanağımızda mümkündür” diye konuştu.