GÜNDEM - 18 Mart 2017 Cumartesi 16:34

Çanakkale'de en çok şehidi Yusufoğlu ailesi verdi

A
A
A
Çanakkale'de en çok şehidi Yusufoğlu ailesi verdi

Türkiye’de en çok şehit veren aile, kendi adlarına oluşturulan Yusufoğlu Şehitliğinde anma etkinliklerine katıldı.

Başta Çanakkale Zaferi olmak üzere Yemen Cephesi, 1. Dünya Savaşı, Balkan Savaşları, Osmanlı-Rus Savaşları, Osmanlı-Yunan Savaşları, Trablusgarp Savaşları, Kırım Savaşları, İstiklal Savaşı ve terör örgütleriyle sürdürülen mücadelelerde ailelerinden 230 şehit verdiler. Türkiye’de bir aileden en çok şehit veren aile unvanına sahip Yusufoğlu ailesi adına 2015 yılında Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesine bağlı Konaklı köyünde Yusufoğlu Şehitliği oluşturuldu. Bu tarihten itibaren her yıl 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferinde Türkiye’nin dört bir yanından köylerine gelerek şehitlerini anıyorlar. Bu yılda 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde de başka illerde ikamet eden yaklaşık 100 kişilik aile, şehitlerini anmak için Konaklı Köyüne geldiler. Köyde aileleri adına oluşturulan Yusufoğlu Şehitliğinde şehitlerini anan aile, hem atalarıyla gurur duyduklarını hem de verdikleri kayıp nedeniyle üzüldüklerini söylediler.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümü nedeniyle bu yılda Yusufoğlu Şehitliğinde anma töreni düzenlendi. Törene Çatalzeytin Kaymakamı Bülent Şimşek, 24. ve 25. Dönek AK Parti Kastamonu Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen, Çatalzeytin Belediye Başkanı Vekili Ergün Şentürk, siyasi parti temsilcileri ile aile yakınları ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından şehitler için dua edildi ve askerler tarafından üç kez saygı atışı yapıldı.
Töreninden ardından açıklamalarda bulunan Yusufoğlu Ailesinden Ziya Yılmaz, başta Çanakkale Savaşı olmak üzere 1. Dünya Savaşında, Trablusgarp Savaşında, Yunan Savaşlarında şehitler verdiklerini belirterek, “Bu şehitliği yapmak için araştırma yaptım. Çok sayıda kaynaktan beslenerek bir kitap yazdım. Bilgilerin büyük çoğunluğunu Milli Savunma Bakanlığının arşivlerinden aldım. Ben, yaptığım araştırmalarda ailemize ait 230 şehidin ismine ulaştım. Bunlar Türkiye genelinde 54 vilayette dağılmış haldeler. Ayrıca Kerkük’te, Suriye’de, Şam’da, Kahire’de, Kosova’da ve Selanik’te olmak üzere buralara dağılmışlar. Bulundukları yerlerden katıldıkları savaşlarda yaklaşık 230 şehit verilmiş. Bizde, onların adına buraya Konaklı Köyüne bu şehitliği yaptık. Atalarımızı yad etmek, unutmamak, her zaman hatırlamak, Çanakkale’yi burada görmek için bu şehitliği yaptık” dedi.

Sadeci bir aileden 230 şehit verilmesinin kolay kolay ulaşılamayacak bir rakam olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu 230 şehit sadece kayıtlara geçenler, birde kayıtlara geçmeyen şehitlerimizde var. Ama bunları tespit edemiyoruz. Şehitlerimizle hem övünüyoruz, hem de üzülüyoruz” diye konuştu.
Yusufoğlu Şehitliğini, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümüne isabet eden 2015 yılında yapıldığını söyleyen Yılmaz, “Bu tarihten itibaren her yıl 18 Mart’ta Şehitleri Anma Gününde bu töreni yapıyoruz. Şehitliğin ne demek olduğunu Yusufoğlu Ailesi olarak çok derinden biliyoruz. Şehitliğin ne anlama geldiğini unutmamak için neslimize de bunu daima anlatmak ve canlı tutmak için bu abideyi yaptık ve burada da her yıl şehitlerimizi unutmama adına anma töreni yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Şuanda ikametgahlarının İstanbul’da olduğunu ifade eden Yılmaz, “Benim gibi ailenin diğer fertleri İstanbul gibi başka illerde ikamet etmekteler. Bu şehitleri anmak için bu merasimi tertip ediyoruz. Bizlerde bu anma törenlerine hepimiz imkanlar ölçüsünde katılıyoruz. Bu yılda yaklaşık ailemizden 100-150 civarında bir katılım oldu. Her yıl bu sayı daha da artıyor” ifadelerini kullandı.

Şehitlerini anmak için Çatalzeytin’e gelen Yusufoğlu Ailesinden Eyüp Aksu ise şöyle konuştu: “Yusufoğlu Ailesinden atalarımızın 6. kuşak, çok gurur duyduğum ailemizden, ecdadımızdan, ne mutlu ki yani Türkiye’de vatan olarak yaşadığımız bu topraklarda mutlu olaraktan köyümüzde, köyümüzün her toprağında, taşında, yolunda, çeşmesinde, harmanında en mutlu anlarımın ecdadımızın, atalarımızın yadigarının bir nebzede yaşayabilmek bizim mutluluğumuzdur. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum, çok huzurluyum. Çocuklarımızı da bunu yaşatabilmenin huzurunu yaşamaktayım”.

Ecdatlarını çok sevdiklerini belirten Aksu, şunları kaydetti: “Bu anıtı da yapmak bu vesile de içimizde olan vatan duygusu, ata duygusu, ecdat duygusu bizim içimizdeki ateşleri, kıvılcımları yaktı. Bunun sonucunda bu anıt yapıldı ve bizde çok güzel bir ortamı yaşadık. Kelimeler bizim yaşadığımız duyguları anlatamaz. Bizim için çok güzel anılar. Çok mutluyum”.

Şehitlikteki anma törenin ardından aile fertleri, şehit mezarlarını ziyaret ederek dualar etti. 

Vedat Yunus İkizoğlu - Emin Türkay Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.