KÜLTÜR SANAT - 17 Mayıs 2019 Cuma 14:03

Cannes Film Festivali’nde iki film ile Türkiye’yi temsil ediyor

A
A
A
Cannes Film Festivali’nde iki film ile Türkiye’yi temsil ediyor

Fransa’nın Cannes kenti sinema dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olan Cannes Film Festivali’ne ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Festivalde Türkiye’yi temsil eden Yönetmen Ömer Sarıkaya, “Benim yapmış olduğum filmlerde amacım güzel ülkemi tanıtmak. İki filmim ile Cannes Film Festivali’ne Türkiye’yi temsil etmek için katılıyorum“ dedi.

Sinema dünyasının en önemli etkinliklerin biri olarak gösterilen Cannes Film Festivali geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda görkemli bir şekilde başlamıştı. Bu yıl 25 Mayıs’a kadar sürecek olan 72. Cannes Film Festivali’nin açılışı ABD’li yönetmen Jim Jarmusch’ın "The Dead Don’t Die" filminin galası başlamıştı. Sinema dünyasının en önemli festivallerinden biri olan ve dünyanın merakla takip ettiği festivalde Türkiye’yi temsil eden isimlerden biri de Yönetmen Ömer Sarıkaya.

Ömer Sarıkaya Sessiz Çığlık ve İslamofobi filmleri ile festivale katıldı. İslamofobi filmi İngilizce olarak birçok ülkede gösterime girdiğini ifade eden yönetmen Sarıkaya, Müslüman olmayan ülkelerden destek gördüğünü belirtti. Sarıkaya Müslüman ülkelere çağrı yaparak filme destek olmalarını istedi.

’’AMACIM GÜZEL ÜLKEMİ TANITMAK’’

Ünlü yönetmen Sarıkaya, Türkiye’nin Cannes Film Festivali’nde az yer bulduğunu ifade ederek, “Türkiye’den festivale katılan filmlerin bazılarında şiddet içeriklerinin olduğunu, filmlerde şiddet içeriklerinin azalması gerektiğini belirtti. Benim yapmış olduğum filmlerde amacım güzel ülkemi tanıtmak. İki filmim ile Cannes Film Festivali’ne Türkiye’yi temsil etmek için katılıyorum. Hollywood’a da bir çok lobi faaliyeti var. Her lobi kendisine yakın olan ülkenin filmlerini destekliyor. Ülkemizi temsil etmek için orada film yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da hatalı park kavgasında canından oluyordu: Sopayla ve bıçakla saldırdılar Eyüpsultan’da hatalı park nedeniyle tartıştığı şahsın ve yakınlarının bıçaklı ve sopalı saldırısına uğrayan minibüs sürücüsü, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkeli kalabalık taşla ve sopayla minibüse de zarar verirken, o anlar cep telefonu ve güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, dün 16.30 sıralarında Eyüpsultan Girne Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halil İbrahim Odabaşı minibüsünü evinin önüne park etmek istediği sırada başka bir ticari aracın hatalı park ederek, alanı kapattığını gördü. Bunun üzerine otomobilin üzerinde bulunan telefon numarasını arayan Odabaşı, hatalı park eden sürücüden aracını düzeltmesini istedi. Hatalı park eden kişi aracının park yerini değiştirdikten sonra iki sürücü arasında bir tartışma çıktı. Kısa süreli tartışmanın ardından şüpheli olay yerinden ayrıldı. Ancak şahıs, bir süre sonra aralarında kadınların da olduğu akrabalarından oluşan bir grupla olay yerine geri geldi. Bıçaklı saldırgandan tekme ile kurtuldu Sürücü ile birlikte gelen gruptakiler, Odabaşı’na bıçakla ve sopayla saldırdı. Odabaşı, gruptan bir kişinin bıçaklı saldırısından kurtulmak için tekme atıp ardından markete sığındı. Odabaşı, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkesini atamayan grup, bu sefer de Odabaşı’nın minibüsüne taşlarla ve sopalarla saldırdı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle sakinleşen gruptakiler dağıldı. Aracı zarar gören Halil İbrahim Odabaşı, emniyete giderek şikayetçi oldu. Şüphelilerin Odabaşı’nın minibüsüne saldırı anları ise cep telefonu ve güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. “Bu bildiğiniz canavarlık” Yaşanan olayın bir canavarlık olduğunu söyleyen Halil İbrahim Odabaşı, “Saat 4 buçuk 5 arası kapıma geldim. Arabayı park ettim. İsimlerini bilmiyorum, plakayı da tanımıyorum. Arabayı ortaya park ettiği için aradım ve arabayı biraz ileri almasını rica ettim. Ortaya park ettiği için iki tarafa da yanaşamıyordum. Sonra bu arkadaş, 20 dakika sonra geldi. Ani bir çıkış yaptı. Sonra geri geri gelip, yanımda durdu. Benimle tartışmaya girdi. ‘Ben 20 senedir burada oturuyorum. Sen beni arayamazsın’ dedi. Ben de bir ricada bulundum, ’Arabanı çek, ben de yanaşayım’ dedim. Kendi aramızda böyle bir tartışma oldu. ’2 dakika sonra görüşeceğiz seninle’ dedi. Bizde burada arkadaşla muhabbet ederken, arkadaşım bana ‘Koş geliyorlar’ dedi. Ellerinde bıçakla geliyorlardı. Zaten kamera kayıtlarında belli. Ben o anda zaten bakkala doğru koşmaya başladım. Genç arkadaşlardan biri ben o anda arabanın etrafında dönerken bıçakla saldıracaktı. O arada çelme taktı, yere düştüm ben. O anda bıçağı sallarken ben onun karnına vurdum. Kendini geri attı. Mahalledeki genç arkadaşlar bunu tutunca ben de can havliyle bakkalın içine kendimi attım. Kapısını kilitledim bir anda. O anda kapıya vurarak ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Mahalledeki eş dost araya girince olay sakinleşti. Arabama geldiğimde çok hasar vardı. Kamera kayıtlarını izlediğimde, hanımı çoluğu çocuğu toplayıp katliama gelmiş resmen. Ben arabamın başına gelince şok oldum zaten. Bu bildiğiniz canavarlık. Ben belki orada ayağımla tepki vermeseydin bugün yaşamıyor olabilirdim” şeklinde konuştu.