POLİTİKA - 23 Ekim 2014 Perşembe 12:02

Çelik: 'Suriyeli vatandaşların istihdamları için çalışacağız'

A
A
A
Çelik: 'Suriyeli vatandaşların istihdamları için çalışacağız'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, 'Suriye’den türkiye’ye sığınmış olan suriyeli vatandaşların istihdamları konusunda çalışmamız olacak' dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Suriye’den Türkiye’ye sığınmış olan Suriyeli vatandaşların Türkiye’nin açık işler pozisyonları dikkate alınarak istihdamları veya nitelikli Suriye’i vatandaşların bu nitelik özelliklerinden yararlanılması konularında çalışmamız olacak” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, 7’nci ‘İş, Güvenlik ve Yaşam’ Ankara Zirvesine katıldı. ATO Congresium’da gerçekleşen zirve öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Çelik, Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de çalışma hayatına gireceğine yönelik bazı medya organlarında çıkan habere ilişkin olarak şunları söyledi:

“Suriye’den buraya gelmek zorunda kalan Suriyeli vatandaşların çalışma izinleriyle ilgili yüzeysel değerlendirme yapılıyor. Bu değerlendirmelerin doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Bu konuyla ilgili geçtiğimiz aylarda göç yasasını çıkardık. Bu yasayla ilgili ikincil mevzuatın yayınlanmasını bekliyoruz. Yayınlanır yayınlanmaz bir bakanlar kurulu kararı ile Suriye’den Türkiye’ye sığınmış olan Suriyeli vatandaşların Türkiye’nin açık işler pozisyonları dikkate alınarak istihdamları veya nitelikli Suriyeli vatandaşların bu nitelik özelliklerinden yararlanılması konularında çalışmamız olacak. Milyonlarca insanın burada sığındıkları, şemsiyesi altına girdikleri ülkede eğer kendi ayakları üstünde durma imkanı varsa onların bu niteliğinden yararlanmak doğru bir adımdır diye düşünüyoruz. Kendi bünyemizde yürüttüğümüz istihdam politikalarımızı etkileyecek değildir. Açık iş pozisyonlarımız var her ilde. O çerçevede bu kardeşlerimizin değerlendirmesi ile ilgili bakanlar kurulu kararı yayınlandıktan sonra daha ayrıntılı şeyler söyleyebiliriz. Gelenlerin ne kadar sayıda insanın çalıştırılacağı değil, açık iş pozisyonları dikkate alınarak bu iş gücünden yararlanma konusu güdeceğimizi ve ucuz iş gücüne dönüştürme söz konusu değildir. Açık iş gücü çerçevesinde bunlar ele alınacaktır. Meslek gruplarının diplomaları ile bize müracaat eden yok. Pasaportu ile gelip burada çalışma talebinde bulunanlara izin verme imkanımız var. Ama asıl kitlenin konumunun, durumunun ne olduğu bizce şuan da bilinen bir durum değildir.”

Bir gazetecinin, “Mecidiyeköy’de 10 işçinin ölümü ile sonuçlanan kazayla ilgili takipsizlik kararı söz konusu. Bu karar sizin vicdanınızı yaraladı mı?” sorusu üzerine Çelik, “Derinden yaraladığı inancı içerisindeyiz. Kim bir kişinin ölmesi değil yaralanmasını ister. Bütün mücadelemiz, gerek yönetimlerin gerekse tüm unsurların amacı herhangi bir meslek hastalığına ve herhangi bir ölüm olayıyla, yaralanma olayıyla karşılaşmadan işini tamamlama arzusunun herkeste olduğu inancı içerisindeyim. Kimse kaza olsun diye bir gayret içerisinde olmaz. Maalesef tedbirsizlik ve ihmal çerçevesinde bu olaylarla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla konu yargıya intikal etmiş ve savcılık gerekli soruşturmayı yapmış ve yargı bir karar vermişse mutlaka dayandırdığı durumlar vardır. Yargılanması gereken kimler bilmiyorum ama yargı mutlaka konuyu ayrıntılı bir şekilde ele almış. İnsanların vicdanlarına su serpecek bir netice çıkması konusunda da üzerine düşen görevi yapmış inancındayız” ifadelerini kullandı.

“8 aileye kan parası adı altında 500 bin liralık meblağ karşılığında şikayetlerinden vazgeçtiği iddia ediliyor. Siz bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Çelik, şu cevabı verdi:
“Bu olay ve kazalar meydana gelince hak sahiplerinin hayatlarını kaybedenlerin geride kalan ailelerinin yasal bazı hakları var. Meydana gelen olaydan sonra da yargı çerçevesinde çıkan kararlar doğrultusunda almaları gerekenler var. Bunun dışında herhangi bir yerde bir kaza meydana gelmiş ve orada hukuki hakların dışında eğer vicdanlar dile geliyor, ailelere sahip çıkma gayreti varsa bu iyi bir durumdur. Aksi takdirde yasalar size bunu veriyor. İyi güzelde büyük bir olay meydana gelmiş. Bir ev yıkılmış, bir yuva sönmüş. İş verenlerin yargının ve hakların dışında yeni imkanlar sağlaması konusunda gayret göstermesi doğal bir şeydir. Yalnız haklarınız bunlardır. Bunların dışında biz bir şey yapmayız yaklaşımı vicdansızlıktır. Bunun ötesinde işverenlerin duyarlılığının o çocukların hayata kazandırılması ve onların yaşamlarının bir anlamda maddi açıdan güvence altına alınması gibi vicdanlı davranışı her işverenden bekleriz biz.”

İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin olarak, İş sağlığı güvenliğiyle ilgili mevzuatın 2012 yılında yürürlüğe girdiğini kaydeden Bakan Çelik, “Fakat uzun tartışmaların sonrasında bu yasa yürürlüğe girdi. Bunun uygulamalarını hep birlikte 2014 yılının Ocak ayında bütünüyle devreye koymuş olduk. Yaşanan olaylar neticesinde alınması gereken yeni önlemler varsa bunları mevzuatımıza ilave etmek adına son olaylardan sonra yalnız Çalışma Bakanlığını ilgilendiren mevzuatlarda değil, diğer bakanlıkları da ilgilendiren mevzuatlarda var olan eksikler de varsa bir bütün içerisinde bunların değiştirilmesi, ilavelerin yapılması konusunda bu çalışmayı yürüttük. Birkaç kez bakanlar kurulunda Sayın Başbakanımızla da son kez gözden geçirdik ve kısa süre içerisinde bunun parlamentoya sevkini sağlayacağız” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu “ECOPRINT in Nature” projesinin ikinci aktivitesi tamamlandı Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünde devam eden “ECOPRINT in Nature” projesinin ikinci aktivitesi Youth On Board ev sahipliğinde Kuzey Makedonya’da gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünde devam eden “ECOPRINT in Nature” projesinin ikinci aktivitesi gerçekleştirildi. Kuzey Makedonya’da Youth On Board ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe Kastamonu Üniversitesi (KÜ), Varşova Yaşam Bilimleri Üniversitesi (SGGW), Youth on Board (YOB) ile Sarı Konak Kadın Girişimleri Üretim ve İşletme Kooperatifi (KSSK) temsilcileri katıldı. Etkinliğin ilk gününde ev sahibi olan Youth on Board’un Başkanı Kiril Jordanov açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmanın ardından proje yürütücüsü Doç. Dr. Önder Tor, proje hakkında bilgiler verdi. SGGW temsilcisi Dr. Emilia Janeczko ve KSSK Başkanı Mihriban Tüfekçi, kurum ve kuruşlarını tanıtan sunumlarını gerçekleştirdi. Etkinliğin ilk gününde, katılımcılara ECOPRINT tekniklerinden biri olan vurma tekniği ile kumaşa desen ve renk aktarımı öğretildi. Katılımcılar, seçmiş oldukları farklı bitki bölümlerini farklı türdeki kumaşlar üzerinde denemeler yaptı. Bu denemeler ile birlikte Kastamonu’nun geleneksel el sanatlarından biri olan taş baskı ekolojik yöntemlerle mordanlanan kumaşlar üzerinde denendi. Etkinliğin ikinci gününde ise, katılımcılar ECOPRINT tekniklerini öğrenmeye devam etti. Farklı mordanlama yöntemiyle hazırlanan pamuk, keten ve ipek gibi kumaşlar kullanılarak bitki parçalarından desenler oluşturuldu ve kumaşlar yaklaşık bir saat boyunca buharlama ve suda kaynatma yöntemine tabii tutuldu. Günün sonunda ECOPRINT uygulaması yapılan kumaşlar kurutulup, dikim işlemleri için hazır hale getirildi. Etkinliğin üçüncü gününde, Youth on Board tarafından İştip ve Üsküp şehirlerine kültürel ve tarihi gezi düzenlendi. Etkinliğin son gününde de, Golce Delcev Üniversitesi’nden Dr. Sanja Risteski, Kuzey Makedonya’nın İştip kentindeki tekstil endüstrisinin durumu, bu endüstride oluşan tekstil atıkları ve bu atıkların çevre dostu ürünlerde yeniden kullanım imkanları hakkında bir bilgilendirme konuşması yaptı. Dr. Risteski, sunumunda özellikle tekstil endüstrisinden kaynaklanan atıklar konusuna değinmesi katılımcıların sürdürülebilirlik, yenilikçilik, sorumlu üretim ve tüketim konularına farkındalığını artırdı. Projede yapılan etkinlikler ile katılımcıları inovatif düşünceye teşvik etmek ve tasarımlarını tekstil atıkları ve ECOPRINT yapılan kumaşlarla birleştirilerek yeni ve benzersiz ürünler geliştirmeyi amaçlandı. Etkinlikler kapsamında üretilen kumaşlarla yelek, tişört, çanta, cüzdan, yastık ve minder gibi ürünler üretildi ve sergilendi. Etkinlik sertifika töreninin ardından sona erdi.
Kocaeli İzmit’te Hıdırellez coşkusu yaşandı İzmit’te 3. Geleneksel Hıdırellez Şenlikleri dolayısıyla dilek ateşi yakıldı, maniler okundu, halaylar çekilerek baharın gelişi doyasıya kutlandı. İzmit Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile Balkan Dernekleri ortaklığıyla baharın müjdecisi ve doğanın uyanışını temsil eden Hıdırellez Bayramı, Balkan Dernekleri Yerleşkesi’nde doyasıya kutlandı. 3. Geleneksel Hıdırellez Şenliklerinde dilek ateşi yakıldı, maniler okundu. Hıdırellez Bayramı’nı kutlayan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, "Hıdırellez, doğanın uyanışını ve baharın müjdecisi olan bu özel gün, hepimiz için umutların yeşerdiği bir zamanı ifade eder. Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz Geleneksel Hıdırellez Şenliklerimiz, sizlerin de desteğiyle her geçen yıl daha da renkleniyor, anlam kazanıyor. Her geçen yıl büyüyoruz. İzmit Belediyesi olarak, kültürlerimizi yaşatmak, geleneklerimizi gelecek nesillere aktarmak adına bu tür etkinliklere, gelenek ve göreneklerimize büyük önem veriyoruz. Kentimizin dört bir köşesinde halkımızı bir araya getiren bu etkinliklerle geleneklerimizi yaşatıyor, kentlilik bilincini de arttırıyoruz. Şenliklerimiz kapsamında dilek ateşi etrafında toplanacak, dileklerimizi gökyüzüne bırakacağız. Manilerimizle sevdiklerimize seslenecek, gönüllerimizi birbirine daha da yakınlaştıracağız. Hıdırellez bayramımız kutlu olsun" diye konuştu. Konuşmanın ardından sanatçı Murat Balkan ve İzmit Belediyesi Kent Orkestrası, Rumeli türküleriyle unutulmaz bir konsere imza attı. Ardından Sahne İzmit Halk Dansları Topluluğu birbirinden güzel dans gösterileriyle coşkuyu arttırdı. Gece boyunca devam eden etkinliklerle İzmitliler keyifli vakit geçirdi.
Çorum Hitit Üniversitesi öğrencileri Filistin için yürüdü Hitit Üniversitesi öğrencileri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına protesto etmek için yürüdü. Kuzey Kampüsü’nde bir araya gelen öğrenciler “Direnişe selam boykota devam”, “Nehirden denize özgür Filistin”, “Çorum’dan Filistin’e, direnişe bin selam”, “Katil İsrail Filistin’den defol” sloganlarıyla Gazze’deki soykırıma tepki gösterdi. Grup adına açıklama yapan Hitit Üniversitesi öğrencisi Zeynep Sabiha Altan, egemen güçlere ve uluslararası örgütlere elindeki siyasi, askeri ve ekonomik gücü kullanarak sessizlik baskısı yapan sözde İsrail devletinin artık mızrağın çuvala sığmadığının farkına varması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası platformlara taşınan İsrail barbarlığının dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan dinleri, renkleri, ırkları ve dilleri birbirinden farklı olan ancak vicdanı Gazze’deki çocuklar ve kadınlar için atan yürekli insanlar tarafından protesto edilmeye başlandığını hatırlatan Altan, “Özellikle geçtiğimiz hafta New York kentindeki Columbia Üniversitesi’nde öğrenciler ve akademisyenlerin katılımıyla başlayan İsrail karşıtı gösteriler dünya genelinde onurlu duruşun ’başkaldırı’ fitilini ateşlemiştir. ABD genelinde onlarca kampüse yayılan bu insani duruşu dersleri iptal ettirmek, disiplin soruşturmasına sevk etmek hatta tutuklanmak pahasına sergileyen, eylemlere katılan, sesini yükselten tüm kardeşlerimize AK Parti gençlik kolları olarak yürekten teşekkür ediyoruz” dedi. Yürüyüşe Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, AK Parti Çorum İl Başkanı Murat Günay, CHP İl Başkanı Dinçer Solmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.