KÜLTÜR SANAT - 01 Aralık 2016 Perşembe 17:32

Cemil Meriç 100 yaşında

A
A
A
Cemil Meriç 100 yaşında

Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı ile Mustafa Kemal Üniversitesi tarafından “Cemil Meriç 100 Yaşında” başlıklı anma etkinliği düzenlendi.

MKÜ Atatürk Konferans Salonunda düzenlenen etkinlikte konuşan Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, fikir adamlarının ülkelerin hayatında kutup yıldızı gibi parlayan toplumların vicdanı olan ve onlara yol gösteren sembolleşmiş kişiler olduğunu söyledi. Fikir adamlarının hayatları bitmez, tükenmez, şafak elçileriyle dolu olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Kaya, “Toplum hayatında hem çağda hemde gelecek çağlara hitap eden düşünürlere fazla rastlanmaz. Çoğunlukla da bu kişilerin sağlıklarında yeterinde kıymeti bilinemez. Ülkemizde 20. Yüzyılın önde gelen fikir adamlarından bilim ve Hatay’ımızın yüz akı gurur kaynağı olan hemşerimiz Cemil Meriç, bu tanıma uyan gerçek bir fikir adamıdır” dedi.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurum Başkanı Prof. Dr. Derya Örs ise Cemil Meriç’i her şeyden önce büyük yapan yerli ve milli bir kafa olması olduğunu kaydetti.

“OKUMAK SIRADAN BİR EYLEM DEĞİLDİR”

Türkiye’de yaşarken kıymeti bilinmiş insan sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Örs, şöyle devam etti:

“Biz büyük insanlarımızı ne kadar anlıyor, ne kadar değerlendiriyor, onların kıymetini nasıl tatbik edebiliyor ve biliyoruz. Açıkça ifade etmek gerekirse, dünyanın çok az ülkesinde bu büyüklükte düşünen, düşündüklerini yazabilen kendi yazdığına inanan ve inandığıyla amel eden insanlar çok azdır. Cemil Meriç, Batıyı Doğuyu herkesten daha iyi tanıdığı halde kendi milletinin öz değerlerini iyi anlamış, iyi özümsemiş ve bir ömür boyunca sağcıların bizden değil, solcuların bizden değil dediği bir dönemde arafta bırakılmış muhteşem bir aydın. Türkiye’de yaşarken kıymeti bilinmiş insan sayısı herhalde bir elin parmaklarını geçmez. Ancak öldükten sonra da kıymeti bilinen insan sayısı konusunda benim bir kültür kurumu, bir akademiyanın başkanı olarak çok ciddi tereddütlerim var. Cemil Meriç okumakla ilgili eylemi kendi eserlerinde tarif ederken okumanın bir anlamı eylemi olduğunu üzerinde devamlı durarak vurgular. Okumak sıradan bir eylem değildir. Okumak kitapla bir başkasının zihin dünyasıyla bir insanın buluşması, kavuşması demektir. Bu kavuşmada mutlaka muhakeme ve tefekkür yapılması gerekir, tezekkür yapılması gerekir, tederrür edilmesi gerekir. Günümüz okuyucusu ise sadece bir tüketici gibi davranmaktadır. Okuduğunu düşünmemektedir. Günümüz insanın düşünmeye vakti yoktur. Ne yazık ki günümüz insanı modernizmin modern araç gereçlerinin ve büyük şehirlerinin kendine dayattığı bir hayatı yaşamaktadır.”

“ANLATMAYI KORSAN BİR GÖREV OLARAK GÖRMÜŞTÜR”

Hatay Valisi Erdal Ata da Cemil Meriç’i iki kültür arasında sıkışıp kalmış toplumun kendisini bulması için çok yerinde tespitler yaptığını çözüm önerileri ve doğru bildiklerini hiçbir karşılık beklemeden dinlenip dinlenmeyeceğini düşünmeden anlatmayı korsan bir görev olarak gördüğünü söyledi. Vali Ata, Cemil Meriç’in doğumunun 100. yılını kutladıklarını da sözlerine ekleyerek, “Cemil Meriç’in doğumunun 100. yılında bir kere daha anmak, onu zihinlerde yarattığı meşaleyi yeni nesillerimize anlatmak amacıyla düzenlenen konferans vesilesiyle aranızda bulunmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade ediyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Günlüklerinin yer aldığı "Jurnal" kitabında kendisini kimim ben, hayatını Türk irfanına adayan münceliyle, müncesesiz bir fikir işçisi sözleriyle tanımlayan yazar çevirmen ve mütefekkir Cemil Meriç, 100 yıl önce bu topraklarda doğdu. Savaşın işgalin, bağımsızlık mücadelesinin içinde kitaplarıyla büyüyen Cemil Meriç, sonsuz öğrenme arzusu ile durmaksızın hakikatin arayıcısı olmuş, onu bulup tüm insanlığın hayrına ülküsünü, hayatını adamış bir aydındır. Cemil Meriç, tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen 100 yıl öncesinin Hatay’ından kendisini yetiştirebilmiş, batıyı da doğuyu da tanımış ve bu iki medeniyetin çekim alanında kalan kendi kültürünün ve kendi insanının buhranını görmüş, anlamış bir düşünürdür. ’Başlıca işin düşünmek ve düşündüklerini cemiyete sunmaktır’ diyen Cemil Meriç, iki kültür arasında sıkışıp kalmış toplumun kendisini bulması için çok yerinde tespitler yapmış, çözüm önerileri ve doğru bildikleri hiçbir karşılık beklemeden dinlenip dinlenmeyeceğini düşünmeden anlatmayı korsan bir görev olarak görmüştür. Hayatının belki de en verimli olacağı dönemde gözlerini kaybetmiş, ancak buna rağmen ne okumaktan ne de yazmaktan vazgeçmemiştir. Hatta denilebilir ki görme yetisini yitirdikten sonra yazarlık hayatının en üretken çağı başlamıştır" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından “Cemil Meriç 100 Yaşında” anma programında söz alan Ümit Meriç ise Cemil Meriç’i anlatarak onun eşsiz bir kişilik ve fikir adamı olduğunu belirtti. Daha sonra Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurum Başkanı Prof. Dr. Derya Örs; Hatay Valisi Erdal Ata, MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya ve Ümit Meriç’e kitap hediye etti.

Konferansa, protokolün yanı sıra akademik, idari personel ve öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.