SPOR - 01 Temmuz 2022 Cuma 12:34

Cenk Özkacar: 'Milli Takım listesinde ismimi görünce ağladım'

A
A
A
Cenk Özkacar: 'Milli Takım listesinde ismimi görünce ağladım'

Milli futbolcu Cenk Özkacar, Bundesliga'da forma giymek istediğini belirtirken, A Milli Takım'a seçildiğini öğrenince gözlerinin dolduğunu söyledi.

Bonservisi Lyon’da bulunan ve geçtiğimiz sezonu Belçika ekibi OH Leuven’de kiralık olarak geçiren milli futbolcu Cenk Özkacar, TamSaha dergisine açıklamalarda bulundu. İlk profesyonel sözleşmesini imzaladığı Altay’dan, 3. Lig ekibi Karacabey’e kiralık gittiği dönemi anlatan 21 yaşındaki stoper, “Altay'da profesyonel olurken bana ‘Bu sene takım planları içerisinde değilsin, kiralık gidip geri geleceksin’ demişlerdi. Ben de bu durumu çok hoş karşılamıştım çünkü o dönemdeki birinci hedefim ya da aile olarak hedefimiz profesyonel futbolcu statüsüne geçmekti. Ondan sonra bir şekilde yolumu bulabileceğimi, birilerinin beni keşfedebileceğini hayal ediyordum. O dönemde Karacabey'de oynadım. Şimdi A Milli Takım'dan arkadaşım Kerem Aktürkoğlu ile beraberdik. Bu da aslında ayrı bir olay. Tam üç sene önce 3. Lig'de Karacabeyspor'da Kerem'le play-off yarı finali oynarken şimdi ikimiz de A Milli Takım'dayız.

O dönemlerde 3. Lig'de oynamak benim için biraz zordu. Çünkü Altay'da, A takımla antrenmanlara çıkmaya başladığım sürede 'bizim çocuk' muamelesi, hep bir iyi karşılanma ve hep başımızın okşanması durumu vardı. 3. Lig'e gittiğimde futbolun ne kadar zor bir meslek olduğunu, sadece sahada değil saha dışında da dik durabilmenin, mental anlamda, psikolojik anlamda her şeye çok hazırlıklı olmanın önemini görmüştüm. Profesyonel anlamda futbola ilk olarak Karacabey'de başladım ve ilk maçıma orada çıktım diyebilirim. İyi ki 3. Lig'e gitmişim ve iyi ki o ortamı görmüşüm. Benim için çok kıymetli ve anlamlı bir yerdi” diye konuştu.

“Avrupa'daki hayalimin peşinden koşmak benim ilk önceliğimdi”

Olympique Lyon'a transfer sürecinden bahseden genç futbolcu, “Altay'la 1. Lig'de oynarken artan bir performansım vardı. Covid'den dolayı liglere ara verilmişti. O dönemde Türk takımlarının bana karşı ilgisi olduğunu biliyordum. Süper Lig'den isteyen takımlar da vardı. Ama benim çocukluktan beri hayalim ve ailemin de benim üzerimde misyonu ve vizyonu her zaman Avrupa'da futbol oynayabilme şansını yakalayabilmekti. En ufak şans bile olsa bu şansın peşinden gitmeliydim. Avrupa hayalimi gerçekleştirmek için yapmış olduğum fedakarlığın haddi hesabı yok mesela. Avrupa'da futbol oynamak, Avrupa'daki hayalimin peşinden koşmak benim ilk önceliğimdi. Lyon'un beni takip ettiğini biliyordum. Süper Lig'deki teklifler için menajerim görüşüyordu. Ama bu teklifleri sezon sonuna bırakıyordum. Avrupa ihtimali tamamen ortadan kalkmadan kendimizi yok etmek istemiyorduk. O dönemde tamamen sezon sonuna dair bir politika izlemiştik. Sezon sonunda da Lyon'a transferim gerçekleşmişti” şeklinde konuştu.

“Avrupa’da kendimi göstermek istedim”

İlk sezonunda Lyon'da fazla forma şansı bulamadığını belirten Cenk, “Bundan dolayı da ikinci sezonumda oynamak ve Avrupa'da kendimi göstermek istediğimi söyledim. Çünkü Türkiye'de futbol oynamak ayrı, Avrupa'da futbol oynamak ayrı. Sonunda Belçika Ligi'nde sezon bitmeden önce benimle iletişime geçen Leuven yöneticileri, benimle ilgili projeleri olduğunu, benim futbolumu geliştirmek için iyi bir fırsat olduğunu, onların da buna yardımcı olacağını söylediler. Ben de sezon başı Lyon kampına katılmadan Leuven'e gittim ve bu kararımdan dolayı da çok mutluyum” açıklamasını yaptı.

“Merih abinin sertliği ile benim sertliğimi benzetiyor”

Cenk Özkacar, oyun stilinin Merih Demiral’a benzetilmesi ile ilgili olarak, “Merih abiye benzemek için onun gibi çok üst seviyelerde oynamam gerekiyor; bu olayın birinci kısmı. Kendisi çok özel ve yetenekli bir oyuncu. Sanırım insanlar, Merih abinin sertliği ile benim sertliğimi benzetiyor. Böyle bir benzetmenin içinde olmak bile benim için gurur kaynağı çünkü Merih abi Avrupa'nın ve dünyanın en kıymetli stoperlerinden biri. Doğrusu ben de kendimi oyun stili anlamında biraz Merih abiye benzetiyorum” dedi.

“Kısa vadede Bundesliga bana çekici geliyor”

Kariyeriyle alakalı planları sorulan Cenk, “Her zaman düzenli olarak oynayabileceğim, saha içerisinde olabileceğim, futbolumun limitini çok daha ötelere taşıyabileceğim bir takımda olmak istiyorum. İyi bir projenin içinde olmak istiyorum. Kısa vadede Bundesliga bana çekici geliyor ve oraya ayak uydurabileceğime inanıyorum. Çünkü oradaki futbolu takip ediyor ve biliyorum. Ayrıca Bundesliga'da alacağım disiplin ve eğitimin bana çok yardımcı olacağına inanıyorum. Çağlar Söyüncü abimden örnek vermek gerekirse, kendisi de iki sene Freiburg'da oynayıp disiplin anlamında, taktiksel anlamda kendisini çok geliştirip ardından inanılmaz bir sıçrama yaparak Leicester'a transfer olmuştu. Umarım ben de bu denli bir sıçrama yapabilirim ama bu sıçramayı yapabilmek için de saha içinde iyi bir düzeyde, iyi bir takımda oynamak ve uzun süre sahada kalabilmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden şu an için Bundesliga'nın benim stilime yakın olduğu, oraya gidersem kendimi geliştirebileceğim kanaatindeyim” cevabını verdi.

“Listede ismimi görünce gözlerim doldu"

A Milli Takım’a seçildiğinde yaşadığı hisleri aktaran Cenk, “Geniş kadroda olduğumu biliyordum. Bu çok özel bir duygu Kendimi hep ‘Olmaz ama sen çalışmayı bırakmayacaksın, devam edeceksin. Elbet bir gün olacak, bu hayalin gerçekleşecek’ diye motive ediyor ve negatif kısma hazırlıyordum. O sırada bir abimle oturmuş futbol sohbeti yapıyorduk. Bir arkadaşım mesaj attı ama sohbet bölünmesin diye telefonu elime almadım. Sonra iki-üç mesaj daha gelince önemli bir şey olduğunu düşünüp telefonuma baktım, mesajda ‘Kardeşim, hayırlı uğurlu olsun’ yazdığını gördüm. Ama ortamda bir tepki yok ve bildirim de gelmemiş bana. Tam, ‘Kardeşim neye hayırlı olsun?’ yazacaktım ki, telefonuma aday kadro bildirimi düştü. Milli Takımımızın kırmızı listesini ve oradaki ismimi gördüğümde gözlerim doldu. Ağlamıştım yani. Şu anda halen tüylerim diken diken oluyor. O an tarifi olmayacak bir duygu içime yüklendi. Çok heyecanlıydım. O gururu içimde en derinlerinde hissettim. O an kalbimin ne kadar hızlı attığını ya da neleri hayal ettiğimi hem hatırlıyorum hem de hatırlamıyorum. Çok özel ve benim için çok eşsiz duygulardı” ifadelerini kullandı.

“Kuntz ve ekibinden öğreneceğim çok şey olduğunun farkındayım”

A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz'la ilgili görüşlerini de bildiren genç oyuncu, “Kampa ilk geldiğimde hoca ve teknik heyetiyle tanışma fırsatım olmuştu. Hocanın çok sıcakkanlı, çok samimi biri olduğunu söyleyebilirim. Resepsiyondaki ilk karşılaşmamızdan itibaren hocanın çok iyi bir iletişimi olduğunu ve çok sıcakkanlı biri olduğunu hissetmiştim. Tabi bu ortama ilk geldiğim için üstümde olan ufak gerginliğin ve stresin hoca farkındaydı. İlk iki-üç gün sürekli antrenmanlarda yanıma gelip, ‘Bu gerginliğin normal ama rahat ol. Kendi oyununu burada yansıt. Sonuçta sen de iyi bir oyuncu olduğun için bu ekibin içindesin. Bunu böyle düşün’ diyerek beni çok rahatlattı. Saha dışında da hocanın çok kültürlü ve birikimli olduğunu, çok da iyi bir ekibe sahip olduğunu düşünüyorum. Ondan ve ekibinden öğreneceğim çok şey olduğunun farkındayım” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.