SAĞLIK - 17 Aralık 2018 Pazartesi 14:37

Cepteki radyasyondan en çok çocuklar etkileniyor

A
A
A
Cepteki radyasyondan en çok çocuklar etkileniyor

Prof. Dr. Selim Şeker, "Çocuklar 5 yaşındayken cep telefonuyla tanıştırılıyor. Bu çok yanlış bir şey. Çocukların cep telefonunu büluğ çağını geçtikten sonra kullanmaları gerekir. Çünkü bu dönem öncesinde kullanılırsa vücut sağlıklı olarak gelişemez" dedi.

Prof Dr. Selim Şeker, cep telefonlarının yaydığı radyasyonun çocuklar üzerindeki olumsuz etiklerine dair açıklamalarda bulundu. Cep telefonları ve baz istasyonlarından yayılan radyasyondan en çok çocukların etkilendiğini belirten Prof. Dr. Selim Şeker, “Radyasyondan en fazla, gelişim aşamalarını tamamlamadıklarından dolayı çocuklar etkileniyor. Radyasyon çocukların gelişimlerini kötü yönde etkileyerek down sendromu, kalsiyum akışını olumsuz etkileyerek vücudun iyi beslenememesi ve buna benzer sonuçları ele alan yüzlerce makale var" dedi. 

Çocukların büluğ çağını aştıktan sonra cep telefonu kullanması gerekliliğinin altını çizen Prof. Dr. Şeker, "Çocuklar 5 yaşındayken cep telefonuyla tanıştırılıyor. Bu çok yanlış bir şey. Çocukların cep telefonunu büluğ çağını geçtikten sonra kullanmaları gerekir. Çünkü bu dönem öncesinde kullanılırsa vücut sağlıklı olarak gelişemez. Erken yaşta kötü bir alışkanlığa başlayan birey ile ileri ki yaşlarda başlayan bireylerin hastalıklara yakalanma riski aynı olmaz. Erken yaşta cep telefonuyla tanışan çocuklar, hastalıklara yakalanma riskini diğerlerinden daha fazla oranla taşıyor. Ayrıca çocukların kafa yapıları küçük olduğu için fiziksel rahatsızlıklara yakalanabilirler. Cep telefonlarının kullandığı frekans ile çocukların kafa taslarının ölçüleri birbirlerine sayısal olarak yakın oldukları için daha fazla radyasyon yutabiliyor" diye konuştu.

'Cep telefonuyla konuşma odaları kurulsun' önerisi 

Radyosyonun yıkıcı etkilerinden bir nebze olsun korunmak için kapalı alanlarda cep telefonu ile konuşma odalarının oluşturulması önerisinde bulunan Şeker, “Hastaneler, sinema, metro ve diğer kapalı alanlarda cep telefonuyla konuşmak yasaklansın. Metrodayken başka bir yolcu yanında telefonla konuşabiliyor. Bu ahlaken de doğru değil" şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.