GÜNDEM - 07 Aralık 2019 Cumartesi 15:47

Ceren için Fatsa’da 3 bin kişi yürüdü

A
A
A
Ceren için Fatsa’da 3 bin kişi yürüdü

Ordu'da evinin bulunduğu apartmanın girişinde bıçaklanarak öldürülen Ceren Özdemir için Fatsa ilçesinde yürüyüş düzenlendi.

Fatsa Cumhuriyet Meydanı'nda başlayan yürüyüş Plevne Meydanı'nda sessiz bir şekilde sona erdi. Yürüyüşe yaklaşık 3 bin kişi katıldı.

Gerçekleşen yürüyüşe Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar başta olmak üzere sivil toplum kuruluşu başkanları, STK temsilcileri, dernekler ve çok sayıda Fatsa halkı iştirak etti. Kalabalık, ellerinden yazılı pankartlarla yürüyerek, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet olaylarına tepki gösterdi. Yürüyüşün ardından Fatsa Plevne Meydanı'nda konuşmalar gerçekleşti.

Ceren için Fatsa’da 3 bin kişi yürüdü

İlk konuşmayı gerçekleştiren Ceren Özdemir’in arkadaşı Eftelya Hazar, “Kasım ayında ülkemizde 30 günde 39 kadın öldürüldü. Kasım ayı ile birlikte 430 kadın 2019 yılında yaşam hakkı elinden alındı. Bu 39 rakam değil 39 hayat demektir. Ceren de bir hayattı ve daha önünde çok yaşam hayatı olan hayalleri olan biriydi. Artık susmuyoruz, bu düzene son demeliyiz. Bu canları alan katillerin cezalarını almalarını ve bir daha böyle bir olay kimsenin başına gelmemesi için yasal bir düzen yapılmasını istiyoruz” dedi.

Ceren için Fatsa’da 3 bin kişi yürüdü

"Ceren hepimizin kardeşiydi" diyerek sözlerine başlayan Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar ise "Bir kadına şiddetin ötesinde, insanlığa şiddet olarak görmek gerekiyor. Ceren kardeşimizin yerine başka bir erkek evladımız da olabilirdi. Bu yürüyüşün insanlık açısından bir yürüyüş olduğunu düşünüyorum. Fatsa ilçemizde birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye’nin birçok yerinde sağlanmış bu birlikteliği haklı gururunu yaşıyoruz. Cerenlerimiz ölmesin ve her zaman yaşasın” diye konuştu.

Ahmet Altay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.