GÜNDEM - 06 Aralık 2019 Cuma 16:02

Ceren’in katilinin 14 yıl önce bıçakladığı çocuğun babası konuştu

A
A
A
Ceren’in katilinin 14 yıl önce bıçakladığı çocuğun babası konuştu

Ordu'da Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi olan Ceren Özdemir'i bıçaklayarak öldüren ve ifadesi kan donduran katil zanlısının 14 yıl önce 21 yaşındayken bıçakladığı Dinçer Akçevre’nin babası Ahmet Akçevre, “Çocuğumu 10 yerinden bıçakladı. 10 gün hastanede yattı, 7 saat ameliyathanede kaldı. İstanbul’dan uçakla kan getirttim ve onu yaşamasını sağladık” dedi.

3 yaşındaki Yetiştirme Yurdu’na verilen Özgür Arduç, kısa bir süre Ordu Yetiştirme Yurdu'nda kaldı. Daha sonra Erzurum Yetiştirme Yurdu’na gönderilen Özgür Arduç, 18 yaşına gelince yurttan ayrıldı. Ayrıldıktan sonra Ordu’ya gelen Özgür Arduç, hırsızlık yaparak yaşamaya başladı.

2005 yılının 6 Ağustos günü o dönem henüz 13 yaşında olan ortaokul öğrencisi Dinçer Akçevre ile tanışan Özgür Arduç, onu kandırarak kaldığı eve götürdü. Burada Dinçer Akçevre’yi öldürmek için ağır bıçak darbeleri ile karnından ve sırtından defalarca bıçakladı. Olayı bir komşunun görmesi üzerine çağrılan ambulans ile Dinçer Akçevre, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. İç organları hasar gören ve dalağı alınan Dinçer, 10 gün boyunca komada kaldı.

Ancak bu olayın etkisinden yıllarca konuşamayan Dinçer Akçevre, lise birinci sınıftayken okulu bırakıp, babası Ahmet Akçevre’nin restoranında çalışmaya başladı. Özgür Arduç, saldırının ardından tutuklanarak cezaevine konuldu. Özgür Arduç bu olaydan sonra 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Dinçer'in babası Ahmet Akçevre, bu olayın ardından oğlunun psikolojisinin çok bozulduğunu, bugün 29 yaşında olmasına rağmen o olayın travmasını atlatamadığını söyledi.

Ahmet Akçevre, “Oğlum o zaman 12-13 yaşındaydı. Deniz kenarında orada tanışıyorlar. Tabii bilmiyor onun nasıl birisi olduğunu. Çocuğuma telefon satmak istediğini söylüyor, onu kandırıyor mahallede kaldığı eve götürüyor. Orada ekmek bıçağı ile sırtından, karnından başka bölgelerinden bıçaklıyor. Bir komşunun yetişmesiyle ambulansla hastaneye kaldırılıyor. 20 gün hastanede kaldı, 7 saat ameliyatta kaldı. Daha ergenlik döneminde bıçak darbeleriyle karşılaştı. Onun için İstanbul’dan kan getirttim. İstanbul’dan Samsun’a uçakla, Samsun’dan Ordu’ya o eski yoldan bir saatte kan getirttim. Şimdi 29 yaşında iyice psikoloji bozuk. Beni de tersliyor. Bir şey söyleyemiyoruz. Devamlı huzursuzuz. Olan o zavallı kızımıza oldu. Kızın babasını tanıyorum bizim meslekten birisi. Onu o halde görmek istemiyorum. Onun nasıl bir travmada olduğunu biliyorum” dedi.

Metin Akyürek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.