SPOR - 23 Şubat 2019 Cumartesi 11:44

Cevat Güler: 'Galatasaray’ın Başakşehir kadar şampiyonluk şansı var'

A
A
A
Cevat Güler: 'Galatasaray’ın Başakşehir kadar şampiyonluk şansı var'

Galatasaray’ın eski çalıştırıcısı Cevat Güler, Medipol Başakşehir’in 6 puan gerisinde yer almasına rağmen sarı-kırmızılıların da turuncu-lacivertli takım kadar şampiyonluk şansının bulunduğunu söyledi.

Süper Lig'de 2007-2008 sezonunun bitimine 6 hafta kala Teknik Direktör Feldkamp’ın gönderilmesinin ardından Galatasaray’ın başına geçen ve aralarında Fenerbahçe derbisinin de olduğu 6 maçı da kazanarak sarı-kırmızılıları şampiyon yapan teknik heyetin başındaki isim olan Cevat Güler, eski takımının son durumuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

“Avrupa ile Türk futbolu arasındaki fark açılıyor” 

Galatasaray’ın son yıllarda Avrupa kupalarında beklenen başarıları elde edememesine ilişkin konuşan Güler, “Avrupa’daki futbolla, Türkiye’deki futbolun arasının açıldığını, kalitenin değiştiğini görüyoruz. Sadece Galatasaray değil, ligde şampiyon olmuş ve Avrupa’ya giden takımlarda da sıkıntılar var. Ama yine bu sıkıntılar aşacak takım da Galatasaray. Yeni bir kadro ve yapılanma işi bu. Umarım bunu aşarlar. Ama bugün için güzel olmadı. 32 değil de son 8’e inmesi lazım. Oradan sonra da yarı final, final. Ama kısa sürede böyle bir şey gözükmüyor” ifadelerini kullandı.

“Galatasaray’ın Başakşehir kadar şampiyonluk şansı var” 

Süper Lig’de Medipol Başakşehir’in 6 puan gerisinde bulunan Galatasaray’ın şampiyonluk şansını da değerlendiren Cevat Güler, şunları söyledi: 

“En az Başakşehir kadar şansı var. Başakşehir’in de önemli maçları var. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ile maçları olacak. Galatasaray’ın da önemli karşılaşmaları var tabii. Bunlar sonucu belirleyecek. Ama bir de küme düşmeye aday takımlar var. Onlarla da yapılacak maçlar işleri değiştirecek. Mesela Erzurumspor, Başakşehir ile berabere kaldı. Bu puan kayıpları hep oluyor.”

“Diagne henüz Galatasaray’a alışamadı” 

Devre arasında Kasımpaşa’dan transfer edilen ve 21 golle Süper Lig’in gol kralı unvanını da elinde bulunduran Diagne’nin beklentilerin altında kalıp kalmadığına ilişkin gelen bir soruya ise deneyimli çalıştırıcı, “Kamuoyunda böyle bir şey oluşturuluyor. Sonuçta bu sene 20 gol atmış, geçen sene 10 golün üzerinde gol attı. Kötü bir oyuncu değil, iyi bir santrfor ama henüz Galatasaray’a, Galatasaray’ın soyunma odasına ve antrenmanlara alışmış değil. Alıştığında yine goller atmaya devam edecektir” diye cevap verdi.

“Şenol Güneş iyi bir seçim” 

A Milli Takım’da Lucescu’dan boşalan teknik direktörlük koltuğu için hoca tercihinin nasıl kullanılması gerektiğine de değinen Güler, “Ben yerli ya da Avrupalı diye değerlendirmek yerine iyi yada iyi olmayan hoca gözüyle bakıyorum. Anladığım kadarıyla Haziran’dan itibaren Şenol Güneş olacak. Ama bugün Beşiktaş’taki durumu tartışılıyor. Resmi açıklama yok fakat Şenol Güneş de daha önce 18-19 sene önce bu işleri yaptı, yeniden yapabilir. İyi bir seçim” dedi.  

Uygar Aydın - Bora Akyol
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Terziler, tuhafiyeciler ve konfeksiyoncular iftarda bir araya geldi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde Terziler, Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular iftarda bir araya geldi Düzenlenen etkinliğe, terziler, tuhafiyeciler ve ailelerinin yanı sıra, Türkiye Terziler Federasyonu Genel Başkanı Ali Sefa Şen, Kütahya Esnaflar ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı İbrahim Yiğit, siyasi partilerin Tavşanlı Belediye Başkan Adayları ve çeşitli davetliler katıldı. Türkiye Terziler Federasyonu Genel Başkanı Ali Sefa Şen, yaptığı konuşmada, daha önceleri Tavşanlı Terziler, Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular oda başkanı Halil Sezer’in güzel birlikteliklere imza attığını, iftar programların geleneksel hale getirdiğini bildiğini ve buna da bugün şahit olduğunu ifade etti. Ali Sefa Şen, birlik ve beraberliğe vurgu yaparak, sektörde dayanışmanın önemine değindi. Şen, terziler ve tuhafiyecilerin güçlerini birleştirerek daha güçlü bir sektör oluşturabileceklerini belirtti. Kütahya Esnaflar ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı İbrahim Yiğit, Tavşanlı’daki terziler ve tuhafiyecilerin buluşmasına katılarak destek verdi. Yiğit, sektörün güçlendirilmesi ve esnafın haklarının korunması adına her zaman yanlarında olduklarını ifade etti. Gecede konuşan Başkan Halil Sezer, "Gerçekleştirdiğimiz iftar programlarını bundan sonra da daha güzel ve daha tertipli şekilde devam ettirmek istiyoruz. Ben ve yönetim kurulu üyelerimiz hepinizin Ramazan ayını kutluyorum." dedi. Düzenlenen birlik iftarında Oda üyesi Kıbrıs Gazisi Ali Yıldırım’a, deri işlemeciliğinde Devlet sanatçısı ünvanı alan Tahsin Kiriş’e, Meslekte 50 yılını doldurmuş ve halen devam eden Ayakkabı tamircisi Yüksel Göktürk’e ve terzi Halil İbrahim Uslu’ya plaket takdim edildi. Terziler ve tuhafiyeciler, gelecekte de benzer etkinlikler düzenleyerek bir araya gelme ve sektörlerini güçlendirme yolunda kararlılıklarını sürdüreceklerini belirttiler.
İstanbul İstanbul’da yaban hayvanlarına ait yüzlerce tahnitin ele geçirildiği operasyonunun detayları ortaya çıktı İstanbul’un Sarıyer ve Arnavutköy ilçelerinde yapılan operasyonda, koruma altındaki yaban hayvanlarına ait 396 tahnite el konulmuştu. Yurt içi ve yurt dışında avladığı hayvanları tahnitleyerek kendisine özel müze kuran Ali H.Ü. adlı şüpheli yakalandığı öğrenildi. Alınan bilgilere göre, öldürülmüş yaban hayvanlarının dolgusunu süs eşyası olarak sergileyen ve bunun ticaretini yapan bir kişi olduğu ihbarı üzerine harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube ekipleri, İstanbul’un Sarıyer ve Arnavutköy ilçelerinde iki ayrı adreste yüzlerce hayvanın tahnit şekilde bulunduğu bilgisi üzerine çalışma başlatmıştı. Tespit edilen adreslere dün gerçekleştirilen baskında, yaban hayvanlarına ait 396 parça işlenmiş süs eşyası ve tahnit ele geçirilmişti. Operasyonunu yeni detayları ortaya çıktı tabiat canlılarının tahnit ve trofelerinin bulunduğu belirlenmesi üzerine düzenlenen operasyonda Ali H.Ü. adlı 1 kişi “şüpheli” olarak gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda ise piyasa değeri yaklaşık 75 milyon lirayı bulan aralarında geyik, Amerika antilobu, bizon, jaguar, timsah ve ayı ile dağ keçisi tahnitinin de bulunduğu çeşitli türde yüzlerce dolgu hayvan tahniti ele geçirildi. Bulunan tahnitlerin profesyonel avcı olduğu aktarılan Ali H.Ü. tarafından 30’u aşkın ülkede yurt içi ve yurt dışında avladığı hayvanlardan oluştuğu kaydedildi. Operasyonda yakalanan şüpheli Ali H.Ü.’nün, Türkiye’deki son Anadolu kaplanını da Hakkari’de vurup öldürdüğü, derisini de sergilediği belirlendi. Adreslerdeki aramalarda aralarında ise Türkiye’deki son Anadolu kaplanının postunun da yer aldığı ceylan, leopar, bizon, kutup ayısı, timsah, aslan, maymun ve jaguar gibi farklı türde hayvanlar ile çeşitli boynuz ve hayvan dişlerinin yer aldığı 396 parça malzeme ele geçirildi. Söz konusu mahluklara ait trofe, post ve eşyalarının da yer aldığı ele geçirilen materyaller Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerine teslim edileceği öğrenildi. Yakalanan şüpheli Ali H.Ü., ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.
Trabzon Balık çok alan yok Karadeniz’de son zamanlarda sezonun en bereketli sezonu yaşanırken faklı balık çeşitleri tezgâhları süslüyor. Balıkçılar balık fiyatlarının Ramazan öncesine göre daha ucuz olmasına rağmen vatandaşın pek rağbet göstermediğini belirtirken en ucuz balık kilosu 40-50 TL’den satılan istavrit oldu. Trabzon Balık Hali’nde farklı balık çeşitleri tezgahları süslerken balıkçılar, satışların bugünlerde durgun olmasından yakınıyor. Ramazan’da balığa olan ilginin Ramazan öncesine göre azaldığını fiyatlarında gayet makul olduğunu belirten balıkçılar en ucuz olan istavrite bile ilginin olmadığını belirtiyorlar. Balıkçı esnaflarından Erkan Keleş, Ramazan’da satışların durgun geçtiğini belirterek “Her şey bol. Ramazandan önce balık daha çok satılıyordu Ramazan geldi satışlar durdu. Mezgit 75 TL, istavrit 40 TL, Somon Ramazandan önce 150-200 TL idi şimdi 125 TL. Dolayısıyla fiyatlar bayağı düştü ama vatandaş yemiyor sebebini de bilmiyoruz. Balık Ramazandan önce daha bol idi daha pahalı idi Ramazan’da da bol fiyatı ise daha ucuz. En ucuz balık istavrit kilosu 40 TL” dedi. Balıkçı esnaflarından Mehmetcan Örseloğlu, balık fiyatlarının makul olmasına rağmen vatandaşın balığı tercih etmediğini kaydederek, “Bu sezon bolluk bereket sezonu diyebiliriz. Sezon başından beri balık hiç hız kesmedi fiyatlarda gayet makul. Balık ucuz olmasına rağmen vatandaş daha çok tavuk ete yöneliyor. Balık ucuz olmasına rağmen vatandaşın tüketmemesine şaşırıyoruz. İstavrit 50 TL, mezgit 125-150 TL, sargan 250 TL, sarıkulak 75-100 TL, hamsi 100 TL, levrek 200 -300, somon 150 TL, tirsi 50 TL, kupez 50 TL, barbun 200-250 TL. Fiyatlarımız Ramazan öncesine göre aynı gayet makul “diye konuştu. Balıkçı esnaflarından Emin Avcı ise balık çeşidinin çok olduğunu ancak alan olmadığından yakınarak“ Fiyatlarımız gayet normal. İstavrit 40-50 TL, somon 150, alabalık 125 TL, levrek, çupra 200-250 TL, mezgit 150-300 TL, yerli hamsi 150 TL, sargan 300 TL, barbun 250-300 TL. Fiyatlarımız Ramazan öncesine göre daha ucuz daha uygun. Ramazan’da balığa fazla talep yok. Genelde Ramazan’da balığa talep daha fazla olur ama bir haftadan beri fazla talep yok. Çeşit bol alan yok” ifadelerini kullandı.
İstanbul “Vaatler kararsız seçmen için yetersiz kalıyor” Kararsız seçmenler ve depremzedelerin yerel seçimlerde önemli rol oynayacağını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, belediye başkan adaylarının kentin sorunlarına odaklanması gerektiğini vurguladı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine günler kala belediye başkan adayları sahalarda hızlarını artırarak çalışmalarını sürdürüyor. Birçok belediye başkan adayı mega projeleri ile seçmenden oy isterken, seçmenin adaylar tarafından sunulan vaat ve projelere karşı tepkisi ise merak ediliyor. Konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan İstanbul Arel Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, seçimlerde kararsız ve genç seçmemin sonuçları önemli derece de etkileyeceğini ifade etti. Gençlerin son günlerde gündeme gelen siyasi tartışmamalardan rahatsız olduğunu belirten Ercan özellikle istihdam anlamında izlenecek politikaların gençler tarafından daha çok önemsediğini söyledi. “Gençlerimiz şu an kararsızlar” Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan; “Önemli bir seçmen profiline dikkat çekmek istiyorum. Kararsız seçmenler. Kararsız seçmenlerin şu anda olumlu ya da olumsuz yaklaşacakları belli değil. Bu kararsız seçmenlerin içerisinde de belli bir kitle var; genç kitle. Gençlerimiz şu an kararsızlar. Gençlerimiz bu siyasi olaylardan rahatsızlık duyuyorlar. Umut verici; politikalar anlamında, istihdam anlamında izleyecek politikaları önemsiyorlar. Bir diğer önemli kesim ise depremzedeler. Biliyorsunuz 6 Şubat 2023 tarihinde büyük bir deprem yaşadılar ve bu durumdan muzdaripler. Sağlam binalarda yaşamak istiyorlar. Bu tüm insanların hakkı. Depremzedeler korunaklı sağlam binalar istiyorlar. Daha umut verici kentlerde yaşamak istiyorlar. Bunun içinde partilerin uyguladığı politikalar çok önemli. O nedenle benim önerim bu vaatler gençleri de düşünerek, depremzedeleri de düşünerek bu hassasiyet çerçevesinde gerçekleşirse çok daha güzel ilerler” şeklinde konuştu. “Vaatler arasında çok eksikler var” Açıklamasının devamında İstanbul’un kent sorunlarına odaklanılması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan özellikle deprem riskinin gündemde tutulması gerektiğini vurguladı. Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan; “Trafik ve ulaşım İstanbul için temel bir sorun. Konut kira fiyatlarının artıyor olması, çevre kirliği tüm Türkiye’de büyük bir problem. Bunun önüne geçilmesi için çözüm geliştirilmeli. Siyasi partilerin buna odaklanması gerekiyor. Su kirliliği, su kıtlığı bunlar gündemimiz olmalı. Alt yapı ve yerleşim sorunları. Deprem riski gündemimiz olmalı. Sosyal ve kültürel çatışmalar var. Buna ilişkin yine vaatler benimsenirse ve önlemler alınırsa güzel olur” dedi. “Gençler düşünce ve fikirlerini dile getirmek istiyor” Yerel seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını dileyen Ercan; “Gençler düşünceleri, fikirlerini dile getirmek istiyorlar. Şu anda bu şartlarda rahatça, özgürce dile getiremediklerini, korktuklarını, ilgi duymadıklarını, siyasi olaylardan bir şeylerin beslendiğini ifade ediyorlar. Katılımcı demokrasi ne demekse, o gerçekten gerçekleşsin. Seslerinin duyulmasını istiyorlar. Biz derslerde olabildiğince onlara söz hakkı vermeye çalışıyoruz. Güzel etkileşimli dersler yapıyoruz. Onlar bu dersleri hayatta da yaşamak istiyorlar” ifadelerine yer verdi.