GÜNDEM - 04 Temmuz 2022 Pazartesi 19:40

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından eski Abdi İpekçi Spor Salonu'yla ilgili açıklama

A
A
A
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından eski Abdi İpekçi Spor Salonu'yla ilgili açıklama

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, eski Abdi İpekçi Spor Salonu projesiyle ilgili, “İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kanuna ve hukuka uygun olmadığı iddiası kesinlikle doğru değildir” açıklamasını yaptı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından eski Abdi İpekçi Spor Salonu yerine TOKİ tarafından yapılacak olan Basketbol Gelişim Merkezi ile ilgili açıklama yapıldı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Eski Abdi İpekçi Spor Salonu yerine Gençlik ve Spor Bakanlığımızla birlikte TOKİ eliyle İstanbul’umuza kazandıracağımız her yıl 1 milyondan fazla gencin spor yapacağı Basketbol Gelişim Merkezi'ne ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından aktarılan kamuoyunu yanıltıcı ve aldatıcı bilgilere dair açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Abdi İpekçi Spor Salonu 1989 yılında açılmıştır. Gerek fiziki yetersizliği, gerekse İstanbul’da artan uluslararası spor müsabakaları nedeniyle yenisi inşa edilmek üzere dönüşüme tabi tutulmuştur” denildi.

İhale sürecine yer verilen açıklamanın devamında, “22 bin metrekare yeşil alanı, 10 bin seyirci kapasitesi, milli takım antrenman sahası ve basketbol müzesi ile Türkiye’nin basketbol üssü olacak yeni Abdi İpekçi Spor Kompleksimize dair projemizin yıkım, ihale ve inşa süreçleri ise şöyle seyretmiştir. Zeytinburnu ilçesi Kazlıçeşme Mahallesi’nde yer alan İstanbul Abdi İpekçi Spor Kompleksi Projesi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na uygun bir şekilde TOKİ Başkanlığımızca ihale edilmiştir. Yüklenici firma ile 16.12.2021 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Her türlü kanuni sürecin harfiyen işletildiği proje, İstanbul 2 Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 11.08.2020 tarih ve 4069 sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur. Proje konusu taşınmaz 68 bin 800,33 metrekare yüzölçümlü olup, Hazine, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Zeytinburnu Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi hissedarlığındadır. Mevcut arazinin Hazineye ve Zeytinburnu Belediyesine ait hisseleri Gençlik ve Spor Bakanlığına tahsislidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iddialarının tam aksine Büyükşehir Belediyesine ait hisse, 01.05.1986 tarihli encümen kararı ile 40 yıl süreliğine Gençlik ve Spor Bakanlığına intifa hakkıyla birlikte tahsis edilmiştir. Yani kamu yararı gözeten projelerde kullanımı kanunla desteklenmiştir” ifadeleri kullanıldı.

İBB’nin projeyle ilgili iddialarının ise doğru olmadığı belirtilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kamuoyuna duyurulduğunun aksine Abdi İpekçi Spor Kompleksi kapsamında 5366 sayılı 'Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ve 4779 sayılı Kanun'un ilgili yönetmeliği' uyarınca Yenileme Kurulu tarafından onaylanmış bir projedir. Sonuç olarak İBB’nin projeyle ilgili kanuna ve hukuka uygun olmadığı iddiası kesinlikle doğru değildir. Zeytinburnu Belediyesince 27.01.2022 tarih ve 3460 sayılı yapı ruhsatı düzenlenerek, işin yapım süreci başlatılmıştır. Toplu Konut İdaremiz; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin projemize karşı yaptığı hukuksuz cezai işleme dair itirazını İstanbul Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne sunmuştur. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüzce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının ruhsat iptaline yönelik işlemi durdurulmuş, Zeytinburnu Belediyesince düzenlenen yapı ruhsatı doğrultusunda iş ve işlemlerin devam edilmesi kararı verilmiştir. Bu açıdan İstanbul Büyükşehir Belediyesince söz konusu iş kapsamında düzenlenen para cezası işleminin hiçbir hukuki dayanağı yoktur, tamamıyla kamuoyunu yanıltmak üzere yapılan bir uygulamadır. Yine İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılan açıklamada ifade edildiği üzere projeyle birlikte herhangi bir yeşil alanın tahrip edilmesi söz konusu değildir. Tam aksine eski Abdi İpekçi Spor Kompleksi'nin yıkımından sonra niteliksiz durumda olan parselde 22 bin metrekare yeşil alan düzenlemesi yapılmaktadır. Gençlik ve Spor Bakanlığının kent ölçeğinde hizmet verecek spor tesisi faaliyetine yönelik devam eden iş kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin projeyi durdurma, mühürleme veya cezai işlemleri, en hafif tabirle, görevi kötüye kullanma ve kamu zararı teşkil edecek bir uygulamadır. Tarihin ve milletin nezdinde en temel kaide, milletten alınan yetkiyi millet lehine, millet için kullanmaktır. Hiçbir algı, hakikati gölgeleyemez. İşlemeyen paslanır, hareket etmeyen durağanlaşır, üretmeyen körelir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeni salon için ayrılan arazide üzerine düşen vazifeleri diğer tüm projelerde olduğu gibi üzerinden aylar geçmesine rağmen yerine getirmemektedir, getirememektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 68 bin metrekarelik proje alanında sadece 2 bin metrekarelik bir bölümde mülkiyet sahibidir. Yine bu alan hâlihazırda Gençlik ve Spor Bakanlığına tahsislidir. Tüm bu gerçekliğe rağmen İBB yönetiminin kanunlara uygun olmayan durdurma girişimine, bu yeni algı oyununa 16 milyon İstanbullu prim vermeyecektir. Kanunlarımızın kendisine tanıdığı tüm yetki ve sorumlulukları ilk günden beri yatırımları durdurmaya odaklayan İBB yönetimi aynı titizliği ve kararlılığı eser üretmede gösterememektedir. Eserleriyle, yaptıklarıyla, ürettikleriyle değil yapamadıklarıyla, durdurduklarıyla, engelledikleriyle gündemde olan kamu sorumluluğu taşıyan hiç kimse, kanunların, maşeri vicdanın ve milletin önüne geçemez. Milletimizin bizden beklentisi eserdir. Olmaz dediğiniz nice projelerimiz gibi Abdi İpekçi Spor Kompleksi’mizi milletimize armağan edeceğiz. Son 20 yılda spora ve sporcuya yaptığı binlerce tesislik katkıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız her türlü mesnetsiz iddia ve yalanla mücadele edecek; Türk sporuna ve genç sporcularımıza yönelik çalışmalarımızı artırmaya kararlılıkla devam edecektir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Uzmanlardan ’kene’ uyarısı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde görev yapan Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, havaların ısınması ile birlikte kenelerden bulaşan KKKA virüsü tehdidine dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarına karşı vatandaşları uyardı. Halk arasında bilinen adıyla kene ısırması olan Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) hastalığı, Türkiye’de özellikle kırsal kesimlerde kentlere oranla daha fazla görülüyor. Vakalarda yanlış müdahale sebebiyle KKKA ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi izler ile kendisini gösterebiliyor. “Doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı” Kene ısırığına maruz kalan birine panik yapmadan doğru müdahalede bulunulmasının önemine dikkat çeken Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, "Halk sağlığını ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi de kenedir. Kene bir parazittir. Bu parazit daha çok Nisan ve Eylül aylarında toprak ve hayvancılıkla uğraşanlarda daha çok görebildiğimiz bir parazit türüdür. Kene, daha çok hayvanlarda emdiği virüsü insana taşıyor, taşınan virüs belirli bir zamanda sonra bir takım ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kene bir insanı ısırdıktan sonra 12 ila 24 saat gibi bir süre geçmiş olması gerekiyor ki virüs bulaşmış olsun. Isırığa maruz kalan bir kişi öncelikle endişelenmeli ve kene doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı. Sigara ile yakmak, üzerine alkol dökmek, keneyi yakmak bunlar kesinlikle yanlış olan yöntemlerdir. Kırsal bölgede yaşayan ve kenenin ısırdığı bir kişi ne yapacağını bilmiyorsa ya pense ya da bir ipi daire şeklinde keneye geçirerek yavaşça keneyi endişelenmeden çıkaracağız. Kene çıkarma esnasında endişelendirilir ve de sıkıştırılırsa patlama durumunda sıçrayan virüs ciddi sorunlara neden olabilir” dedi. "Elbise tercihine dikkat edilmeli” Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların elbise tercihlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Zengin, "Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın vücutlarında açık yer olmamalı. Çalışırken, çorap ve çizme giymelerinin yanı sıra eldiven kullanımı önemlidir. Kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olabiliyor, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riskinden dolayı kene ısırması önem arz etmektedir. Isırma sonrası hızlıca çıkarılmalı ve kontrollerin yapılması önerilmektedir" diye konuştu.
Hatay Köpek saldırısından kaçarken ayağını kıran çocuk, yaşadıklarını anlatı Hatay’ın Samandağ ilçesinde köpek saldırısına uğrayan 14 yaşındaki kız çocuğunun, saldırıdan kaçarken ayağı kırıldı. Olay anı güvenlik kamerasına yansırken, çocuk yaşadığı korku dolu anları anlattı. Olay, Samandağ ilçesi Değirmenbaşı Mahallesi’nde meydana geldi. 23 Nisan akşamı kuzenleriyle dışarıya çıkan 14 yaşındaki Zeynep Açar, yolun karşısında duran köpeğin saldırısına uğradı. Köpeğin üzerlerine doğru koştuğunu gören Açar, köpekten kaçarken yere düştü ve ayağını kırdı. Köpeğin kızlara saldırma ve Açar’ın kaçarken ayağını kırılma anları güvenlik kamerasınca kaydedildi. Kızı köpek saldırısına uğradıktan sonra konuşan Mithat Açar, yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyor. “O korkuyla ve can havliyle koşarken ayağımı çarptım ve kırıldı” Köpekten kaçtığı esnada ayağına kütüğe çarptığını belirten 14 yaşındaki Zeynep Açar, “Kuzenlerimle akşam yürüyüş yapmak istedik. Yolun karşısında bir köpek vardı. Köpeğe herhangi bir kışkırtma yapmamamıza rağmen üstümüze doğru koşmaya başladı. Biz de o korkuyla ve can havliyle kendimizi koşarken bulduk. Ben de o sırada ayağımı kütüğe çarptım. O esnada ayağım kırıldı. Şu an ayağımda hala ağrılarım var. Yürüme sürecim 2 ay sürebilir. Sokak köpekleri hakkında gerekenlerin yapılmasını istiyorum” dedi. “Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin” Kızının yolda giderken köpek saldırısında uğradığını ifade eden Mithat Açar, “Geçen Çarşamba günü kızım ve kuzenleri yolda giderken akşam saatlerinde bir köpeğin saldırısına uğradı. Kızım köpekten kaçmaya çalışırken yolda duran kütüğe ayağa takılarak yere düşünce ayağı kırılıyor. Kızım bir köpek saldırısına uğradığını söyledi. Çevrede çok köpek var ama kızıma bir köpek saldırdı. Bir köpeğin saldırısı da yeterli oluyor. Yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyorum. Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin. Yetkililerden bir çözüm bulmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.