POLİTİKA - 30 Haziran 2015 Salı 15:04

CHP’den koalisyon için 14 şart!

A
A
A
CHP’den koalisyon için 14 şart!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, koalisyon hükümetinde yer almak için 14 şartları olduğunu açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Koalisyon konusunda seçimlerde izlediğimiz stratejimizi izleyeceğiz" dedi.

7 Haziran seçimlerinin ardından TBMM'de yapılan ilk CHP Grup Toplantısı'nda partililere hitap eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Suriye'de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Sayın Davutoğlu’na yine seslenmek isterim; Senin adına başkaları konuşmamalı, Suriye konusunda önce sen konuşmalısın. Sen konuşacaksın ki senin Başbakan olduğunu farkına varalım. Senin yerine başkaları konuşuyor ve sen sesini kesiyorsun, susuyorsun. Bunlar doğru değil" diye konuştu.

"SURİYE'YE NEDEN GİRECEĞİZ?"
"Suriye'ye neden gireceğiz, niye gireceğiz, hangi gerekçeyle gireceğiz?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Akan kan yetmedi mi? Şimdi sıra Mehmetçiğin kanına mı geldi. Yazık değil mi bu ülkeye? Ramazan ayı orada kan akıyor. Binlerce insan öldü. Sizin yanlış politikalarınız nedeniyle terör örgütleri bizim komşumuz oldu. Şimdi şikayet ediyorsunuz. Peki zamanında ne yaptınız. Devlet akıl, bilgi ve birikimle yönetilir, dille ile öfkeyle devlet yönetilmez. Sadece Suriye mi? Hayır, Libya, Irak, İran, Rusya ile sorunumuz var. Dış politikada iki ana eksen vardır: Bir, dış politika milli olmak zorundadır. İktidar, muhalefet ülkenin dış politikada tek ses çıkarması lazım. Ama geçtiğimiz 13 yıl bunu bozdu. İkinci temel ilke, dış politika hiçbir zaman iç politikanın malzemesi olmamalıdır. Olduğu andan itibaren milli olma vasfını kaybeder. Siz dış politikayı iç politikada kullandınız. Şimdi bedel ödüyoruz. Bedeli iktidar sahiplerimi ödedi? Hayır, onlar ine koltuklarında. Bedeli ödeyen bu ülkenin insanları" ifadelerini kullandı.

"YENİ BİR YOL HARİTASI ÇİZMEK ZORUNDAYIZ"
"Yeni bir yol haritası çizmek zorundayız" diyen Kılıçdaroğlu, "Seçimler oldu, 7 Haziran'da seçimler sonuçlandı. Hiçbir parti tek başına iktidar olamıyor. Dolayısıyla bir koalisyon arayışı doğal olarak başladı. Geçen 13 yılın faturası bize çok ağır oldu. Bakın size bir örnek vereceğim, Güney Kore'de sadece bir firmanın elde ettiği patent sayısı Türkiye Cumhuriyeti'nin 40 yılda sahip olduğu patent sayısından fazla. Geldiğimiz nokta bu. Bundan daha iyi bir örnek var mı? Eğer siz bilgi toplumunu yakalamak için kararlılığınızı ortaya koyamıyorsanız, güçlü bir sosyal devlet oluşturma konusunda kararlılığını ortaya koyamıyorsanız, ülkeyi nasıl yöneteceksiniz?" açıklamalarında bulundu.

"KOALİSYON KONUSUNDA SEÇİMLERDE İZLEDİĞİMİZ STRATEJİMİZİ İZLEYECEĞİZ"
Koalisyon konusunda CHP'nin seçimlerde izlediği stratejiyi izleyeceklerini bildiren Kılıçdaroğlu, "Gayet açık, net söylüyorum. Seçim bildirgemizin ana stratejisi neydi? Bir, doğrudan vatandaşın sorununa kilitlenmek, iki, kısır siyasi tartışmalardan uzak durmak, bunlar bu ülkeye fayda getirmez. Üç, hiçbir vatandaşı ötekileştirmemek, aynı stratejiyi koalisyon görüşmelerinde de bize geldikleri zaman kendilerine söyleyeceğiz. Hiç vatandaşı yok saymıyoruz, hiçbir siyasi partiyi de yok saymıyoruz. Bu ülkenin yasalarına göre kurulan ve o partilere oy veren bütün vatandaşlarımızın oylarını değerli kabul ediyoruz. Hiçbir vatandaşı 'Neden şu partiye oy verdin veya vermedin?' diye suçlama hakkımız yok. Demokrasiye inanıyoruz" şeklinde konuştu.

"KİMİN KİMİNLE KOALİSYON YAPACAĞI DEĞİL, İLKELER ÖNEMLİ"
Kılıçdaroğlu, "Kim kiminle koalisyon yapacak tartışmaları var. Biz bunu da bir tarafa bıraktık, bunlar 'eski siyasi anlayışın tartışmaları' dedik. Elbette sonuçta partiler bir araya gelecek. Ama biz yeni bir siyasi algıyı, yeni bir siyasi seçeneği milletimizin önüne koymaya özen gösterdik. 'İlkelerden yola çıkalım' dedik, kimin kiminle koalisyon yapacağından çok daha önemli olan hangi ilkeler içinde koalisyon yapılacağıdır. Eğer bu stratejiyi izlersek kurulacak koalisyonda sağlıklı ve kendi iç tutarlığı olan bir koalisyon kurulur. Bu çerçevede ilkelerimizi belirledik" dedi.

"14 TEMEL İLKE BELİRLEDİK"
Kurulacak hükümetin demokrasiyi onarma hükümeti olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, 14 temel ilke belirlediklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, koalisyon ilkelerini şöyle sıraladı:
"İlkelerimizin birincisi hukukun üstünlüğü, vatandaşın can ve mal güvenliğinin sağlanması, makul şüphe ile insanların hapse atılıp insanların mal varlığı na el konulduğu bir düzeni asla kabul etmiyoruz. İster hiçbir geliri olmayan işsiz vatandaşımız olsun ister ayda milyonlarca lira kazanan vatandaşımız olsun herkes hukukun önünde eşittir. Yargının bağımsız olması. Şu anlayışa göre kurulan HSYK'yı kabul etmiyoruz. Ülkücülerden iki kişi, sosyal demokratlardan iki kişi, AKP'den ve cemaatten iki kişi. Neymiş, bunlar bir araya geliyorlar HSYK kuruluyor. Böyle saçma şey olur mu? Hakim hakimdir elbette siyasi görüşü vardır ama siyasi görüşüne göre bir yere geliyorsa yargıçlık görevini yapamaz. O nedenle hakimin bağımsız ve tarafsız olması çok önemli. Bu ülke aynı zamanda birinci sınıf demokrasidir. İkinci ilkemiz, 12 Eylül darbe hukukundan Türkiye'nin arındırılması lazım. Yüzde 10 seçim barajı. Darbe hukukunun karşısında duran tek parti CHP'dir. YÖK denilen bir belanın kalkması lazım. Siyasi Partiler Yasası'nın ve lider suntasının kalkması lazım. Üçüncü ilkemiz siyasi ahlak yasası. Siyasetçi cebine çalışmayacak, yakınlarına çalışmayacak, ülkesi ve halkı için çalışacak. Siyaset temiz, düzgün hesap vermekten korkmayan adamların işi olmalıdır. Dördüncü ilkemiz, refahın tabana yayılması. 21. yüzyılın Türkiyesi'nde 17 milyon yoksulluğu kabul etmiyoruz. Yoksulluğu tarihe gömmek zorundayız. 'Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar.' Atalarımız böyle demişse kıyametin kopmayacağı bir süreci yaşatmak zorundayız. Onun için güçlü bir sosyal devlet istiyoruz. Emekliye Ramazan'da ve Kurban Bayramı'nda iki maaş ikramiye olmazsa olmazımızdır. Asgari maaşın 1500 lira olması olmazsa olmasımızdır. Taşeron sisteminin kaldırılması, herkese kadro verilmesi olmazsa olmazımızdır. Çiftçi ürettiği ürünün karşılığını alamıyor olmazsa olmazımızdır ürettiği ürünün karşılığını alacak. Aile sigortası. Bunlar güçlü bir sosyal devletin temel taşlarıdır."

"CUMHURBAŞKANI ANAYASAL ÇERÇEVEDE KALACAK"
"Beşinci ilkemiz, bu ülkenin Cumhurbaşkanı Anayasal sınırlar içine çekilmek zorundadır" diyen Kılıçdaroğlu, "Anayasamız 'hiçbir kişiye, zümreye, aileye imtiyaz tanınamaz' diyor. Kimse kendi kendisine imtiyazlı alan yaratmamalı. Bu da bizim olmazsa olmazımız. Defalarca söyledim, yine söylüyorum. Tarihimize, teamüllerimize bakın, bir cumhurbaşkanı az konuşur, öz konuşur, yerinde ve zamanında konuşur. Sabah akşam konuşmaz. 'Benim meşrutiyetimi tartıştırmam' o zaman anayasal sınırlar içinde kalacaksın. Ama hem Anayasayı çiğneyeceksin, taraflığı inkar edeceksin, 'bana saygı gösterin' diyeceksin. Kimse kusura bakmasın, biz o tür bir davranışla asla saygı göstermeyiz. Altıncı ilkemiz, cumhuriyet tarihine bakın örtülü ödeneği bugüne kadar sadece Başbakanlar kullandı, Cumhurbaşkanın örtülü ödenek kullanma hakkı yoktur. Neden? Devlette çift başlılık olmaz. Cumhurbaşkanı Başbakan'dan ne gizli iş yapacak da örtülü ödene kullanacak? Böyle bir anlayış olabilir mi? Bunu asla kabul etmiyoruz, asla doğru bulmuyoruz. Bu bir gece yarı önergesidir" ifadelerini kullandı.

"BARIŞ EKSENLİ DIŞ POLİTİKA"
“Yedinci ilkemiz, yeniden, sıfırdan, tutarlı bir dış politika. Barış eksenli bir dış politika. Türkiye'de barış, dünyada barış” diyen Kılıçdaroğlu, “Dostluğu, kardeşliği savunuyoruz. Ne kendi ülkemizde ne de başka bir ülke de kan akmasını istemiyoruz. Dış politikayı bu eksende oluşturuyoruz. Türkiye'nin yalnızlaştığını, dünyadan soyutlanmaya başladığını görüyoruz. Bizim yalnızlığımız değerli bir yalnızlık değil. Siz kendi kendinize değer veriyorsunuz, bunun hiçbir önemi yoktur. Başka bir ülke size değer veriyor mu? Asıl değerli olan odur. Olmazsa olmazlarımızdan birisi dış politikanın yeniden barış eksenli olmasıdır" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
Samsun Abdullah Avcı: “Performansımızın çok altında kaldık” SAMSUN (İHA) – Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Samsunspor maçında performanslarının çok altında kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Samsunspor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Abdullah Avcı, açıklamalarda bulundu. Avcı, kaybettikleri için üzgün olduklarını ifade ederek, "Rakibin çok basit, sade ama çok güçlü bir oyunları var. Bizim maça gelmeden evvel, yanlış hatırlamıyorsam 11 maçın 7’sini içeride kazanmış, tek mağlubiyeti var. Oyunu basit ama doğru ve bunu şiddetli şekilde uygulayan bir takım. Direkt oyunları var ve özellikle burada ikinci topa yanaşmak, ondan sonrasında yapılacak ortalar, bir de rakip arkası şiddetli yapacağı koşullar vardı. Bu plan her maç böyle yani burada da dışarıda da oynadıklarında bunu kendi güçlü oyunlarını oynatıp bunu yansıtıyorlar. Biz buna özellikle oyunun başlangıcında doğru cevap veremedik. Penaltıdan yediğimiz golün arkasından da bizim gibi takıma yakışmayacağı bir organizasyon bozukluğundan dolayı yediğimiz bir gol oldu. Rakip 2-0 öne geçti. Sonrasında tam oyuna tutunacakken golü de bulduk. Kornerden bu sefer kendi kalemize attığımız gol, 3-1 mağlup duruma düştük devreye girerken. Olabilir mi? Olabilir. Geçen haftada iki farklı mağlup duruma düşmüştük. İkinci yarıda daha doğru oyun oynamamız gerekiyordu. Topa sahip miyiz? Evet topa sahibiz. Bunu da bekliyorduk zaten ama bunu beklerken bu oyunu oynarken özellikle oyuna genişlik verip sayısal olarak fazla girdiğimiz ceza sahasında paslar veya kısa ortalar yapmamız gerekiyordu. Rakibi böyle çözecektik, rakibin de baskı şiddeti düşecekti. Zaman zaman bunu dedik ama sonuçlandıramadık. Oyunun başından sonuna kadar net bir şekilde bireysel performanslarımız hem de oyun performansımızın çok altında kaldık ve hiç doğru ve şık olmadı" dedi. "Rakip bugün çok istedi" Lig ve kupadaki durumlarını da değerlendiren Avcı, "Üçüncülük anlamında lige baktığında haftaya başlarken birine 6 puan, birine 7 puan önde girdik. Rakibin bir tanesinin kazanması puan farkının 4 puanına düşmesi bu bizi yukarıya doğru çekmesi gerekirken aşağıya doğru gitti. Konsantrasyon bozuktu. Oyunun her anı doğru oynamadık. Futbolda bazen kaybedersin. Ama oyunu doğru oynamaya çalışırsın ama kaybedebilirsin. Çünkü karşında da bir rakip vardır. Rakip bugün çok istedi. Fiziksel olarak bizden daha fazla mücadele etti. Daha fazla temas yaptı. Daha fazla sertlik yaptı ki normal. Biz buna hem sertlikle hem mücadeleyle doğru cevap veremedik. Onun için rakibimizi tebrik ediyoruz. Samsun stadı çok güzel bir ortam. Samsun bir futbolcu yeri geçmişiyle, tarihiyle stadyumuyla ilk defa geldim. Yapanların emeğine sağlık. Ama şunu da belirtmek istiyorum futbol bir iyileştirme gücü olan güzel bir oyundur. Bu sadece burayla alakalı değil genel olarak söylüyorum. Dilimizi üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece gönlümüzü dönüştüremeyeceğiz. Sonunda ölüm yoktur, kalım yoktur, savaş yoktur. Mücadele vardır. Onun için bu bir ölüm kalım maçı değildir. Bu tarihte oynanmıştır, oynanmaya da devam edecektir müsabakalar. Lütfen bu oyuna böyle bakalım. Rakibimizi yaptıkları mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Bizim adımıza 4 gün sonra, çarşamba günü bir adım kaldı, finale oynayacağımız kupa maçımız var. İstanbul’da oynayacağız. Şimdi buradan ne çıkartacağız? Bir sürü olumsuzluğun olduğu oyun anlamında ve performans anlamında bunu kaldırıp konsantrasyonumuz daha yüksek, doğru bir oyunla Karagümrük maçına hazırlanıp ligde de bundan sonra kalan 3 maçı en iyi şekilde tamamlayıp ligi 3. sırada bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Samsun Gisdol: “Çok büyük bir adım attık” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, Trabzonspor’u yenerek kümede kalma yolunda çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsunspor, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Markus Gisdol, açıklamalarda bulundu. Kümede kalma yolunda çok kritik bir virajı geride bıraktıklarının altını çizen Gisdol, “Eminim bugün herkes bu takımı ve taraftarı çok sevdiğimi daha iyi anlamıştır. Bugün taraftarımızla birlikte sahada çok iyiydik. Taktiksel anlamda iki yarıda da çok iyiydik. Çok zor bir takıma karşı oynadık. Bu galibiyeti almak çok özel oldu. Maçtan önce taktiğimizi belirlemiştik. Rakibin ritim yakalamasını, kendi oyunlarını oynamalarına müsaade etmeyecektik. Rakibe nefes aldırmadık. Her zamankinden daha fazla koşmaları, mücadele etmeleri gerektiğini futbolcularıma söylemiştim. Bunu da çok iyi yaptılar. Sadece Holse ve Marius değil tüm oyuncularımız çok iyi bir performans gösterdiler. Tüm takımımı tebrik ediyorum. Oyuncularımız son maçlardan dolayı çok kızgındı. Hafta boyunca taktiksel anlamda neler yapmaları gerektiğini anlattık. Tüm futbolcular bugün işlerini en iyi şekilde yaptılar. Matematik öğretmeni değilim. Rakamları hesaplamayı sevmiyorum. Bugünkü galibiyet ile büyük bir adım attık. Göreve geldiğimde son 3 haftaya 42 puanla gireceğimizi söyleseler kimse de ben de inanmazdım. Son maçlara da aynı konsantrasyon ile devam edeceğiz” dedi.
Kayseri Tolunay Kafkas: "Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Karagümrük, deplasmanda Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, "Oyuna kötü başladık. Zaten hemen akabinde başlar başlamaz bir gol yedik. Oyun dengelemeye çalıştık ama oyunu çok ufak bir bölümünde ilk devre dengeler gibi olduk. Geldiğim günden beri ilk devre hiç bize yakışmayan iyi bir oyun olmadı. Özellikle pres konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık, çok çalışmamıza rağmen maalesef bugün istediğimizi yapamadık. İkinci devreye oyuna müdahalelerle, oyuncu değişiklikleriyle oyun istediğim gibi olmadı ama öne geçtik. Fakat çok kısa süre içerisinde yediğimiz gol bizi yine sıkıntıya soktu. Oyunun kontrolü zaman zaman bizde oldu. Zaman zaman Kayserispor’da oldu. Aslında iki takım da kazanabilecek pozisyonları yakaladı. Biz çok pozisyon veren bir takım değildik ama bugün itibarıyla verdik. Böyle zor bir deplasmanda Kayserispor gibi iyi bir takımdan, iyi oyunculardan kurulu bir takımdan bir puan aldık. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız. Kayserispor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.