POLİTİKA - 01 Haziran 2023 Perşembe 09:58

CHP'li Sevigen'den Kılıçdaroğlu’na eleştiri: 'İstifa et bir başkası gelsin, babasının çiftliği değil ki'

A
A
A
CHP'li Sevigen'den Kılıçdaroğlu’na eleştiri: 'İstifa et bir başkası gelsin, babasının çiftliği değil ki'

Devlet eski Bakanı ve 23'üncü Dönem CHP Milletvekili Mehmet Sevigen seçimlerde ortaya çıkan tablo sonrası Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki göstererek, “Topluma nasıl çıkacak merak ediyorum, ben utanırdım. İstifa et bir başkası gelsin, babasının çiftliği değil ki. İstifa etmezse yerel yönetimlere giderken bir seçenek sunmak lazım” dedi.

Cumhurbaşkanlığı ve 28’nci dönem Milletvekili seçimlerinin sonuçlarını değerlendiren Devlet eski Bakanı ve 23. Dönem CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, ortaya çıkan tabloya ilişkin konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 2’nci tur sonuçları sonrası Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa etmemesine de tepki gösterdi. Devlet eski Bakanı ve 23. Dönem CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, “1’inci tur sonuçlandıktan sonra 2‘nci turun sonucu zaten başından beri belliydi. Yüzde 1'e yakın oyları olan 4 siyasi partiye 40 tane milletvekili verdik. Bu CHP tabanında büyük kırgınlık oluşturdu. 1’inci tur da 2’inci tur da çok başarısız, burada bir başarı yok ki başarının ölçüsü nedir; kazanmaktır. Kendi aralarında anlaşmadılar, 9 tane birbirine benzemeyen oluşum, birbirinden intikam almaya, önüne geçmeye çalışan bir oluşuma kimse oy vermedi.

Burada en büyük yenilgi Kemal Bey’in, şunu anlamadı; toplumun Kemal beye güveni yok, bunun farkında değil. 13’üncü oldu, Atatürk’ten çok CHP’nin başında genel başkanlık yapıyor, Kemal Bey’in hiç umurunda değil, zerre kadar yüzü kızarmıyor. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu o parti tamamen gitmiş yerine FETÖ’cülerin cirit attığı, Türkiye’nin ulusal birliğinden yana olmayan insanların halay çektiği bir parti haline geldi. Şimdi yine gitmiyor, önümüzde yerel seçimler var. Ankara ve İstanbul’da kesin kaybederiz, İzmir’de biliyorsunuz yüksek oy alıyoruz. İnsanlara bakış açınız farklı, Tayyip Bey birinci seçimden sonra direkt Hatay’a deprem bölgesine gitti, bizimki Babala TV’ye gitti. 3-5 kuruş yardım edenler o insanların başına ne kadar kaktılar, neler söylediler. Bunlara karşı bir etten duvar, zırh olmazsan o insanları korumazsan araştırıp bu insanlar CHP’li midir, değil midir diye ya da CHP’li değildir bunlar diye söylemezsen onları koruyamazsan onlar da sana oy vermiyorlar. Seçimi ondan kaybettik yoksa 1 milyon 200 bin oy aradaki fark büyük değil ki" dedi.

“İstifa et bir başkası gelsin, babasının çiftliği değil ki”

Cumhuriyet Halk Partisi'nin iş birliği yaptığı partilerle ilgili konuşan Sevigen, "6’lı masa dediğiniz o grup, 40 haramiler, siyasi sığınmacılar diyorum ben onlara, biz siyasi sığınmacıları göndereceğiz ya esas onlar siyasi sığınmacı onları atmak lazım. Duyuyorum ki şimdi arkadaşlar yeni planlar yapıyorlarmış; Beşiktaş’ı Meral Hanım alsın, uzlaşalım, Çatalca’yı Ali Babacan’a verelim, sıfır oyları yok ya. Bizim bütün il, ilçe binalarımız gözyaşıyla doluydu, Kemal Bey gitti hemen o akşam sıcak yatağında yattı. Yarın da çıkmış, ‘zafer, kazandım’ neyi kazandık, bütün insanların umudu gitti, bu kadar yaklaşmamıştık. Hiç olmazsa belediyeyi kaybetmeyelim. Bak ben uyarıyorum şimdi Gürsel’in, İlhan Cihaner’in sesi çıkmaya başlamış. Bir tane işçi, köylü, sendikacı yok böyle liste olursa oy vermezler. Biz halk partisiyiz ya, çok yalan söylüyor yapamayacağı işleri vaad ediyor. Sen bu İHA’larla SİHA’larla ne uğraşıyorsun sen Cumhurbaşkanı adayısın, diyorsun ya ‘Ben cumhurbaşkanıyım’.

Zafer Partisi’nin Genel Başkanı alıyor eline bir kağıt geliyor, destek verecek ya ‘anayasanın ilk 4 maddesini değiştiremezsin’ diye CHP genel başkanına bildiri imzalatıyor, bu ne kadar acı. Demek ki diyor ki ‘anayasanın ilk 4 maddesini ben senden daha iyi korurum’, Kemal Bey’in sırf bu yüzden bile istifa etmesi gerekir. Ali Babacan, HDP değiştirmek istiyor ve bunlara da dur demiyorsun, değiştiremeyeceğim de demiyorsun. Sesler yükseliyor yavaş yavaş ümit ederim bırakır ama bırakmaz. CHP’ye çökmüşler, Kemal giderse onların siyasi hayatı biter diye düşünen var. Topluma nasıl çıkacak merak ediyorum, ben utanırdım, her tarafımda yaralar çıkar. İstifa et bir başkası gelsin, babasının çiftliği değil ki ona verilmedi ki tapusunda değil ki. Türkiye’nin geleceği için Kemal Bey’in istifa etmesi gerekir. İstanbul’daki bu Canan o koltukta nasıl oturuyor ben merak ediyorum. Kemal Bey eğer istifa etmezse yerel yönetimlere giderken bir seçenek sunmak lazım. Bu konuda ben çok ciddi bakıyorum yeni kurulacak parti de ne Mustafa Sarıgül’ün ne Muharrem Bey’in partisine benzer. Çünkü bu partiler kurulduğu zaman ölü doğmaması lazım, şimdi toplumdan bir talep var. Kemal Bey diretirse ‘Ben yine olacağım’ derse zannediyorum çok ciddi bir parti kurulur” diye konuştu.

“Belediye başkanlarımızı itibarsızlaştırdılar”

14 Mayıs gecesi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın sonuçlara ilişkin açıklamalarıyla ilgili konuşan Sevigen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açıklama ne kadar yanlıştı belediye başkanlarımızın itibarlarını kırdılar, itibarsızlaştırdılar, kendileri cesaret edemediler. Biraz sonra gerçek ortaya çıkacak. On dakika evvel kazandık dediğiniz zaman beş dakika, 1-2 saat sonra çıkıyor. Ekrem Bey’in bu cezayı onaylanacak ya da onaylandı ya da onaylanmadı böyle dedikodular var. Ekrem Bey, ‘beni koruyun, kollayın böyle bir yasak gelebilir, hazır olun’ İstanbul’daki seçmene bunun mesajını verdi".

“Tek adamlık, diktatörlük bu değil mi”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik açıklamalarını sürdüren Sevigen, “Alkışlatıyor kendini tek adamlık, diktatörlük bu değil mi, Kemal Bey halkı unuttu, 4 tane adama sırf kendini aday yapmak için sarıldı. Şu gelsin diye bir iddiamız yok ama Kemal Bey giderse yeni bir kan, yönetim gelir. Yalnız Kemal Bey de yetmez o yönetimin de değişmesi lazım. Ama maalesef bunlar partiye çöktü, kalkmıyorlar, kalkmaları için çaba sarf edeceğiz, uğraşacağız ama kalkmadıkları zaman bildiğim için söylüyorum duygusal olarak bölünmüş zaten, fiziksel olarak da bölünerek ciddi bir parti çıkar” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Stadyum değil mezarlık Trabzon’un Çarşıbaşı ilçesindeki Pınarlı mahallesinde bulunan mezarlıkta vatandaşların rahat bir şekilde dualarını okuyabilmesi için çoğunlukla bordo ve mavi renklerden oluşan tribün koltukları yerleştirildi. Trabzon’daki mezarlık Türkiye’de ilk olabilecek özelliği ile dikkat çekiyor. Pınarlı mahallesi halkı tarafından mezarlıklara gelen vatandaşların rahat bir şekilde dualarını okuyabilmesi için ilginç bir yola başvuruldu. Mezarlığın üst kısmına dökülen betonun üzerine stadyumlarda ve kapalı spor salonlarında görmeye alışık olduğumuz tribün koltukları yerleştirildi. İnternet üzerinden satın alınan tribün koltuklarının çoğunluğunun bordo ve mavi olması sosyal medyada da yoğun ilgi gördü. Paylaşılan görüntülerde vatandaşların çoğunluğu mezarlığa ‘tribün’ benzetmesi yaparken, mahalle halkı eksik kalan koltuklar için Trabzonspor Kulübü’nden yardım istedi. Trabzonspor başkanından mezarlığa tribün koltuğu talep etti Pınarlı Mahalle Muhtarı Davut İşçi, yaptıkları hizmete sosyal medyada yapılan yorumlarda yer alan ‘tribün’ benzetmesine karşı olduklarını belirterek “Cenaze merasimlerinde ve mezarlıklara bayram ziyaretlerinde gelen vatandaşların rahat oturabilmesi için böyle bir güzellik yapmaya çalıştık. Bazı arkadaşlarımızın vesile ile oldu. Güzel olduğuna inanıyorum. Koltukların teminini vatandaşlarımızın yardımıyla internet üzerinden özellikle İstanbul’dan gönderilen koltukları buraya yerleştirmeye çalıştık. Trabzonspor bizim gönlümüzde. Bu konuda Trabzonspor’dan da beklentimiz var. Eksik koltuklarımız var. Onlarında tamamlanması için yardım talep ediyoruz. İnşallah başkanımızın duyarlı olacağına inanıyorum. Sosyal medyada ’tribün’ denildi ama ona karşıyız. Kesinlikle tribün diye bir şey yok. Vatandaşların rahat bir şekilde oturabilmesi için biz bunları yaptık” dedi. “Buraya gelenlerin dualarını ve Kur’an-ı Kerim’i en iyi şekilde okumaları için düşündük” Pınarlı Mahallesi Merkez Cami İmam Hatibi Mustafa Kum ise vatandaşların rahat bir şekilde duaları okuyabilmesi için koltukları düşündüklerini dile getirerek “Bu fikir muhtarımız, köy ihtiyar heyeti ve vatandaşlarımız ile düşündüğümüz bir şey. Burada vatandaşlarımızın mezar ziyaretine geldiği zaman daha güzel bir şekilde oturarak hem defin esnasında olsun hem de bayram günleri olsun mezarlarını ziyaret ettiklerinde oturup duaları etmeleri için düşündüğümüz bir uygulama oldu. Güzel de oldu. Tabi renkler Trabzonspor olunca o da ilgi çekti. Bu hizmet için emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Bizim sadece tek bir amacımız var. Buraya gelenlerin dualarını ve Kur’an-ı Kerim’i en iyi şekilde okumaları için düşündük. Tribün diye bir algı oluşturmanın herhangi anlamı yok. Trabzonspor’dan küçük bir beklentimiz var. İnşallah o talebimizde karşılık bulur. Yaklaşık 30 adet koltuğa ihtiyacımız var. Onlarda bordo ve mavi olursa çok daha güzel olur. Tamamlamış oluruz. Vatandaşlardan çok güzel tepkiler aldık. İnşallah vatandaşlarda bu hizmeti en iyi şekilde değerlendireceklerdir. Hem maddi hem de manevi destekleri olan herkese teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bayburt Temsili askerlik töreni öncesi duygusal anlar yaşandı: Oğlunu asker eden anne gözyaşlarını tutamadı Bayburt İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen ’Temsili Askerlik’ töreninde 23 engelli vatandaş bir günlüğüne askerlik yapıp, yemin ettiler. Yemin töreninin ardından engelli bireylere, terhis belgeleri verildi. Tören öncesi oğlu Hakan Çiftçi’yi törene hazırlayan anne, oğlunun omuzlarına gözyaşları içinde ’O Şimdi Asker’ yazılı şalı atıp, oğluna sıkı sıkı sarıldı. Hakan Çiftçi ise annesinin elini öperek, duasını aldı. Duygusal anların yaşandığı tören öncesinde Çiftçi ailesinin kapısına Türk bayrağı asıldı. Gerçeği aratmayan asker uğurlamasında, gözyaşları sel olup aktı. Bayburt İl Jandarma Komutanlığına gelerek teslim olan gençler ise, üniformalarını alarak tören için hazırlıklarını tamamladılar. Olumsuz hava koşulları nedeniyle kapalı spor salonunda düzenlenen ’Temsili Askerlik’ töreninde, engelli bireyler tarafından askerlik yemini edildi, şiir okundu, Jandarma Marşı seslendirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan törende, engelli bireyler ant içip, yemin etti. Yeminin edilmesinin ardından il protokolü, gençlerin terhis belgelerini verdiler. Asker olmanın gururunu yaşayan gençlerin aileleri de bu anlara tanıklık ederek, evlatlarının mutluluklarını paylaştılar. Programda konuşan Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, vatan savunmasında yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden bu topraklarda mücadele eden bir milletin torunları olduklarını belirterek, "Engelli olsun olmasın, yaşı ne olursa olsun her birey vatani görevini yapmak ister. Çanakkale Savaşı’nda da on beşliler diye Tokat’tan askere giden gençlerimizin, çocuklarımızın şehitlik mertebesine ulaştığını biliyoruz. Bizler çocuklarımızla, gençlerimizle yaşlılarımızla, kadınlarımızla bu vatanı savunmuş, şehadet şerbetini içmiş bir milletin torunlarıyız. O yüzden buradaki 23 kardeşimizin bu kutlu üniformayı giymesini ve bu şanlı üniforma ile beraber askerlik yemini etmesini çok anlamlı buluyorum, sizler de ne kadar gurur duysanız azdır. Ve buradaki kardeşlerimizin gözlerinden öpüyorum, şüphesiz ihtiyaç olursa vatan savunmasında yer alacaklardır" diyerek konuştu. Vali Eldivan, programı düzenleyen, programda emeği geçenlere teşekkür ederek, evlatlarını, yakınlarını böylesi bir günde yalnız bırakmayan ailelere, yakınlara teşekkürlerini iletti. Vali Eldivan, konuşmasının sonunda başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatan savunmasında şehit olan kahraman şehitleri ve vatanı uğruna gazi olan yürekli gazileri şükranla yad etti. Edilen askerlik yemininin vatana, millete hayırlı olmasını temenni eden Bayburt İl Jandarma Komutanı Albay Dr. Talha Övet, konuşmasında şunları kaydetti: "Türkiye Cumhuriyeti jandarması saflarında temsili askerlik hizmetini yerine getirmek için gelen vatandaşlarımız, heyecan ve coşku ile asker üniformalarını giymiş, kahraman birer Mehmetçik olarak karşınızda gurur ve onurla durmaktadırlar. Bugün sizlere, kısa da olsa kutsal askerlik görevini yapmanın gurur ve onurunu yaşatmaktan, şanlı Türk ordusunun ve Türk jandarmasının şerefli birer neferi olarak sizleri aramızda görmekten dolayı mutluluk duyuyoruz. Biraz önce ettiğiniz yeminle, diğer vatan evlatları gibi, şanlı bayrağımız ve silah üstüne ellerinizi koyarak yemininizi gerçekleştirdiniz. Ebediyete kadar sadık kalacağınız askerlik yemininize gönülden inanıyorum. Hiç şüphe yoktur ki size ihtiyaç duyulduğunda bu yemini eden her vatan evladı gibi sizler de bu vatan için canınızı esirgemeyeceksiniz. Askerlik yemininiz yüce Türk milletime, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine, Jandarma Teşkilatına, ailelerinize ve sizlere hayırlı, uğurlu olsun." Törene, Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, Belediye Başkanı Mete Memiş, Garnizon Komutanı Topçu Albay Gürol Akkaya, Cumhuriyet Başsavcısı Huzeyfe Yücedağ, Baro Başkanı Serkan Pekmezci, İl Jandarma Komutanı Albay Dr. Talha Övet, İl Emniyet Müdürü Nihat Uzun, AK Parti İl Başkanı Turgut Çalışkan, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Muharrem Baykal, kurum müdürleri, STK temsilcileri ve aileler ve yakınlar katıldı.
Çanakkale Çanakkale’de 12 engelli genç askerlik heyecanını yaşadı Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanlığı’nda 12 engelli genç, ’Engelliler Haftası’ kapsamında 1 günlük temsili askerlik yaparak, tezkere almanın heyecanını yaşadı. Bahriyeli olarak askerliğini yapan engellilerin mutluluğuna aileleri de ortak oldu. Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanlığı, 10-16 Mayıs ‘Engelliler Haftası’ kapsamında, kentteki engellilere yönelik 1 günlük temsili askerlik uygulaması yaptı. Temsili askerlik için 12 engelli genç başvurdu. Sabah saat 08.00’den itibaren aileleriyle beraber Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanlığı’na gelen engelliler, ilk olarak asker tıraşı olup, askeri kıyafetlerini giydi. Ardından engellilerin askerlik eğitimi başladı. Eğitim sahasında bölük komutanı ve bölük astsubayı tarafından 12 engelli gence, harp silah ve araçların tanıtımı yapıldı, yanaşık düzen eğitimi verildi. Eğitim sonrası günün hatırası olarak engelli gençler asker selamı vererek hatıra fotoğrafı çektirdi. Temsili askerlik yapan Arda Özayabakan, “Askerlik görevim için teslim oldum. Çanakkale’de askerlik görevimi yapıyorum. Çok mutluyum” dedi. Oğlu Arda’nın askerlik göreviyle gurur duyduğunu belirten baba Ömer Faruk Özayabakan, “Arda bugün 1 yıldır bekliyor. Çok mutlu oldu. Özellikle buradaki ilgi, ihtimam da çok güzeldi. Komutanlarımız bize yardımcı oldular. Çok mutluyuz. Arda da bu konuda duygularını ifade etmekte zorlanıyor. Bende duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. Boğaz Komutanlığımıza ve Komutanım Mustafa Biçen’e ve diğer komutan arkadaşlara çok teşekkür ediyoruz. Ellerinden geleni yaptılar ve biz de bu mutlu günümüzde, bizimde mutluluğumuza ortak oldular” diye konuştu. Temsili askerlik yapan Alican Duman, “Çanakkale Boğaz Komutanlığında vatani görevimi yapıyorum. Komutanlarımız yardımcı oluyor. Yemin töreninden sonra evimize döneceğiz. Ben önceden asker olmak istiyordum ama pandemi girdi. O dönem de asker olamadık. Hayalim gerçek oldu. Kısmet bugüneymiş. Balıkesir Erdek’te dedem vardı. Dedem bugünleri görseydi, çok sevinirdi. Çok istiyordu ama göremedi” şeklinde konuştu. Alican Duman’ın annesi Deniz Duman ise, “Özel çocuklara bu fırsatı verdikleri için çok teşekkür ediyorum. Gayet güzel karşılandık. Her şey güzel, heyecanlı, mutlu ve gururluyuz. Oğlumuzun askerliğini de gördük” dedi. Temsili askerlik yapan Mirza Çelik de, “Çanakkale Boğaz Komutanlığında asker oldum. Vatani görevimi yapıyorum. Her şey için komutanlarıma teşekkür ediyorum” dedi. Mirza Çelik’in annesi Banu Ertaş ise, “Bugün tatlı bir gurur yaşıyoruz. Allah izin verirse oğlumuz asker olacak. Bir gün bile yapsalar bizin için çok önemli gün. Emeği geçen herkese, burada olan erlerimizden, komutanlarımıza hepsine çok teşekkür ediyoruz. Çok heyecanlıyız ve çok mutluyuz” diye konuştu. Engellilerin temsili askerliği, Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı’ndaki yemin ve terhis töreniyle sona erdi. Yemin ve terhis töreni saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Engelli genç Alican Duman şiir okudu, 12 engelli genç silah ve Türk bayrağı üzerine el basarak yemin etti, ant içti. Yemin töreninde konuşan Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, “Kutsal vatani görevlerini yerine getirmek üzere bir dizi askeri eğitimden sonra yemin ederek, saflarımıza katılan genç bahriyeliler için toplanmış bulunuyoruz. Temsili askerlik uygulaması asil Türk Milletinin vatanına ve cumhuriyetine beslediği büyük sevginin bir göstergesidir. Engelli evlatlarımızın askerlik vazifesini yerine getirmeleri yönüyle de dünyada ilk ve tek örnektir. İşte bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinin Garnizon Komutanlıklarında yani memleketimizin dört bir köşesinde benzer programlar dahilinde askerlik çağındaki gönüllü kardeşlerimiz, evlatlarımız askerlik hizmetini yerine getirmektedirler. Bu kapsamda şehitler ve kahramanlar diyarı Çanakkale’de karşımızda bulunan 12 gencimizde kutsal vatani görevleri olan askerlik hizmeti yerine getirmek için biraz önce icra ettikleri askerlik yeminiyle milletimizin onurlu evlatları arasındaki yerlerini almışlardır” dedi. Konuşmanın ardından Çanakkale Vali Yardımcısı Hakkı Uzun, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen ve protokol üyeleri tarafından 12 engelli gence terhis belgeleri takdim edildi. Törene, Çanakkale Vali Yardımcısı Hakkı Uzun, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Belediye Başkan Vekili İrfan Dehmen, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman ve gaziler, engelli gençlerin aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Aydın Aydın’da 41 yıl sonra gelen leylek yavrusu sevinci Kuşadası-Aydın yolu üzerindeki kırsal Gökçealan Mahallesi’ne 40 yıl aradan sonra gelen bir çift leylek, bu yıl da gelirken mahallede 41 yıl sonra 4 leylek yavrusu dünyaya geldi. Yıllarca Aydın’a bağlı bir köy olan ancak İzmir’in Selçuk ilçesine daha yakın olması nedeniyle 10 Şubat 1975 tarihinden bu yana Selçuk’a bağlanan kırsal Gökçealan Mahallesi’nde 41 yıl aradan sonra leylek yavrusu sevinci yaşandı. Aydın ve çevresinde doğal hayatın korunması için faaliyetler gerçekleştiren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) ve duyarlı vatandaşlar ise Gökçealan Mahallesi’ne 40 yıl sonra gelen ve 41 yıl sonra da leylek yavrusu sevinci yaşatan bir çift leylek için seferber oldu. Mahalleye gelen leyleklerin yüksek gerilim direğine yuva yapmaya çalışması üzerine harekete geçen EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ve mahalle sakinleri, çarpılma riskine karşı leylekler için yeni yuva yaptı. Gerekli görüşmelerin ardından bir elektrik direğinin tepesine platform hazırlanırken, leylekler yeni yuvalarına taşındı. Yeni yuvalarını sahiplenen leyleklerin 4 yavrusu dünyaya gelirken, Gökçealan Mahallesi de 41 yıl aradan sonra leylek yavrusu sevinci yaşadı. “Göçealanlılar çok sevinçli" Mahallede 40 yıl sonra leylek görülmesinin ve bu yıl da yavrularının olmasının herkesi duygulandırdığını belirten Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; “İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Gökçealan köyü ile, Aydın’ın Kuşadası ilçesine bağlı Çınar köyü neredeyse birbirine girecek kadar yakın olan, aralarından sadece yol geçen komşu köyler. Her iki köyün güneyinde yer alan Gölbaşı denilen sulak alanlardan, günümüzde sadece ismi kalmış. Sulak alan olması nedeniyle eski yıllarda birçok leyleğin burada ürediği yaşlılar tarafından anlatılmaktadır. Sulak alanlar yok olunca leylekler bölgeyi terk etmiş. Geçtiğimiz yıl, 40 yıl aradan sonra Gökçealan’a bir çift leylek gelmişti. Yüksek gerilim direklerinden birine yuva yapmaya çalıştıkları köylüler tarafından bildirilmişti. Ebeveynler ve yavrulara elektrik çarpma riski olduğundan, GDZ elektrik dağıtım şirketiyle birlikte yaptığımız yeni yuvayı daha güvenli bir direğe taşımıştık. Leylekler de yuvayı benimsemiş ve yuvayı kullanmışlardı. Ancak geçen yıl yavru yapamadılar. Bu yıl yine aynı yuvayı gelip kullanmaya başladılar. Herkes merakla yavruların çıkıp çıkmayacağını beklemeye başlamıştı. Yaptığımız gözlemde leyleklerin 4 adet yavrusunun olduğunu gördük. 41 yıl sonra yavruların çıktığını gören Gökçealanlılar çok sevinçli” dedi. “Köy hayatı lüks karşısında ne kadar dayanacak bilinmez” Kırsal bölgelerde yaygınlaşan villa tipi yerleşim yerlerinin ekosistemi ve bölge tarımını nasıl etkileyeceği yönündeki endişelerini de dile getiren Sürücü; “Ebeveynlerden biri kanatlarını açarak yavrularını güneşten korumaya çalışırken, diğeri de bahçeleri süren traktörün peşinden giderek yavruları için topraktan çıkacak besini temin etmenin peşinde. Bölgede ekosistem canlanıyor derken yol üzerindeki bir tabela buradaki ekosistemin ve tarımın geleceğini nasıl etkileyeceğini net bir şekilde gösteriyordu. Üzümüyle, inciriyle, zeytiniyle, kirazıyla geleneksel tarımını sürdürmeye çalışan yöre insanlarının gücü, köy hayatına taşınmaya devam eden lüks karşısında ne zamana kadar dayanacak bilinmez. Gökçealan leyleği 40 yıl aradan sonra geri döndü ve 41. yılda yavrularını dünyaya getirdi. Gökçealan leylekleri umarız bölgedeki doğanın ve tarımın korunmasında sembol olup herkese umut verirler” şeklinde konuştu.