DÜNYA - 29 Kasım 2024 Cuma 16:33 | Son Güncelleme : 29 Kasım 2024 Cuma 16:43

Çinli girişimci aldığı 6.2 milyon dolarlık “muz eserini” yedi

A
A
A

Çinli kripto para platformunun kurucusu Justin Sun, 6.2 milyon dolara satın aldığı koli bandıyla duvara yapıştırılan muz eserini yedi.

İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan'ın bir duvara bantlanmış muzdan oluşan "Comedian" adlı sanat eserinin yeni sahibi Çinli kripto para platformunun kurucusu Justin Sun, verdiği söz tuttu. İlginç sanat eserini 6.2 milyon dolara satın alan Sun, Hong Kong'da düzenlediği basın toplantısında dünyanın en pahalı meyvelerinden biri olarak tarihe geçen muzu yedi. Justin Sun muzu yemesinin ardından yaptığı açıklamada, "Bunu bir basın toplantısında yemek de sanat eserinin bir parçası olabilir. Bu diğer muzlardan çok daha iyi" dedi.

"Comedian" gibi mefhumî sanat eserleriyle NFT sanatı ve kripto paraların temelindeki teknoloji olan blok zinciri sistemiyle benzerlik kuran Sun, "Bu nesnelerin ve fikirlerinin çoğu fiziksel bir şeyin aksine internette var oluyor" ifadesini kullandı. Sun, ayrıca sanat eserinin değerinin gelecekte kripto para gibi daha da yükseleceğini düşündüğünü söyledi.

Çinli girişimci aldığı 6.2 milyon dolarlık “muz eserini” yedi

Sun'ın düzenlediği etkinliğe katılanlara hatıra olarak bir muz ve bir koli bandı hediye edildi. “Duvara bantlanmış muz” eseri, 21 Kasım’da ABD'nin New York kentindeki Sotheby's Müzayede Evi'nde yapılan açık artırmada 6.2 milyon dolara satılmıştı. Eseri satın alan Sun, benzersiz sanatsal deneyimin bir parçası olarak muzu yiyeceğini açıklamıştı.

Popüler muz eserini daha önce 2 kişi yedi

Cattelan'ın muz eseri, 2019'da ilk kez sergilendiği ABD'nin Florida eyaletinde yer alan Miami'deki Art Basel'de 120 bin dolara satılmıştı. Satışın ardından performans sanatçısı David Datuna muzu yemiş ve yerine hızla yenisi konulmuştu. 2023'te Güney Kore'deki Leeum Sanat Müzesi'nde ise bir öğrenci aç olduğunu söyleyerek, sanat eserini yemişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Türkiye’de bir ilk: 10 bin iskelet ve fosil dijital arşive taşınıyor Türkiye’de bir ilk olarak 10 bin insan iskeleti ve fosili dijital ortamda arşivlenecek. Üç boyutlu taramalarla oluşturulacak bu dijital arşiv, arkeoloji ve antropoloji dünyasına önemli bir katkı sağlayarak Anadolu’nun tarihi zenginliklerini uluslararası bilim camiasına sunacak. Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde, bilim dünyasında dijitalleşme önemli bir rol oynamaya başladı. Özellikle antropoloji ve arkeoloji gibi geçmişi anlamaya yönelik disiplinlerde, dijital teknolojiler bilimsel araştırmaların seyrini değiştiriyor. Bu alandaki en dikkat çekici gelişmelerden biri, iskelet ve fosil koleksiyonlarının dijitalleştirilmesiyle oluşturulan geniş arşivlerin hazırlanması. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek olan bu dijital arşivleme projesi, arkeolojik verilerin ve insanlık tarihine dair keşiflerin dijital ortamda saklanmasını ve dünya çapında paylaşılmasını sağlayacak. "Dijitalleşme ile arkeolojik zenginlikler gün yüzüne çıkıyor" Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Antropoloji Bölümü Fiziki Antropoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek, bu dijital dönüşümün önemli örneklerinden birine öncülük ediyor. Aytek konuşmasında, “Antropoloji Laboratuvarlarında çok zengin bir iskelet ve fosil koleksiyonumuz var. Yaklaşık 7 bin insan kemiğinin yanında Türkiye’deki yaklaşık 30 farklı alandan gelen hayvan kemikleri ve yine bizim kendi kazımızı yaptığımız Denizli’den birçok fosilimiz bulunuyor. Bunların üzerinde birçok bilimsel araştırma gerçekleştiriyoruz” dedi. Aytek, bu bilimsel çalışmaların yanı sıra, dijitalleştirmenin nasıl bir fayda sağladığını şu şekilde vurguladı: “Ancak artık teknolojinin de gelişmesiyle beraber dünyanın birçok yerinde üç boyutlu teknolojileri de kullanmaya başladılar. Böylelikle geleneksel metotlarla bizim metrik ölçülerimiz, morfolojik değerlendirmelerimizin yanında üç boyutlu görüntü elde ederek kemiğin ya da fosilin bütün noktalarından çok daha fazla bilgi elde edip bunları dijital anlamda çok daha üst düzey yayınlara dönüştürebiliyoruz. Hem kemiklerin tanımlanması, hastalıkların tanımlanması tür tahlillerinin yapılmasında elimize daha fazla veri geçiyor, hem de bu verilerin daha sonra üst düzey yayınlara dönüştürülmesi noktasında da çok büyük avantaj sağlıyoruz.” Türkiye’de bir ilk: Dijital arşiv oluşturuluyor Proje kapsamında, laboratuvardaki iskeletlerin ve fosillerin dijitalleştirilmesiyle oluşturulacak dijital arşiv, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek. Bu arşiv ile hem kemiklerin hem de fosillerin dijital ortamda saklanması sağlanacak, ayrıca dünya çapında bilim insanlarının kullanımına sunulacak. Aytek, projedeki hedeflerini, “Bizim bu taramalardaki bir diğer amacımız dijital oluşturmak. Bu da Türkiye’de ilk olacak. Bizim burada çok zengin bir koleksiyonumuz var. Bu koleksiyon sadece iskeletlerden oluşmuyor. Çok önemli patoloji ve hastalıklardan da oluşuyor. Bazıları dünyada ilk ki biz bir tane örneğimizi dünyada ilk kayıt olarak yayınladık. Onun dışında yine dünyada ilk kayıt olarak yayınlayacağımız birkaç örneğimiz daha var. Bunları da üç boyutlu taramalarla yapıp tanımlayacağız" sözleriyle açıkladı. Bu dijital arşiv projesinin sadece arkeologlar ve antropologlar için değil, aynı zamanda bilimsel araştırmalar için önemli bir kaynak oluşturacağını da belirten Doç. Dr. Aytek, “Dijital arşivde de amacımız, tabii bu kısa bir sürede olmayacak ama uzun bir vadede elimizdeki bütün tanımlanabilir iskeletleri ve fosilleri dijital ortama aktarıp üç boyutlu taramalarını yapıp bir web sitesi vasıtasıyla dünyaya açmak. Bunu da bir yüksek lisans öğrencimiz bir çalışma başlatacak. Tabii ki bu bir yüksek lisansa sıkışıp kalmayacak. Uzun vadede her şeyi tarayarak bilimsel çalışmasını gerçekleştirdiğimiz, yayınını yaptığımız bütün malzemeleri uluslararası bilim camiasına açacağız. İsteyen herkes bu malzemelere online olarak ulaşıp üç boyutlu görüntüleri indirip kendi çalışmalarında karşılaştırma materyali olarak kullanacaklar. Böylelikle hem bilime önemli bir katkımız olacak. Bizim malzemelerimizin, Anadolu’nun malzemelerinin önemli yayınlarda kullanılarak daha fazla bilinir olmasını sağlamak amacındayız” ifadesini kullandı. "10 bin iskelet ve fosil dijital arşivde" Dijitalleştirme projesi tamamlandığında, 10 bin insan iskeleti ve 10 binden fazla hayvan iskeleti ve fosilinin dijital arşivde yer alması hedefleniyor. Bu verilerin çok büyük bir kısmı, 30 farklı arkeolojik alandan toplanan materyallerden oluşuyor. Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek de bu koleksiyonun büyüklüğüne dikkat çekerek, "Biz yaklaşık olarak 30 farklı arkeolojik alanda çalışıyoruz ve buralardan gelen 7 bin civarı insan iskeletimiz var. Tabii hayvan iskelet ve fosillerini birey anlamında saymamız mümkün değil. Onlara binlerce diyebiliriz hatta 10 binin üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu 7 bin insan iskeletinin yanında bizim alanlarda çalıştığımız, buraya getirmediğimiz insanlarımız da var. İleriye dönük onları da tarayacağız arkeolojik alanların içerisinde yer alan. Biz bunları da dahil ettiğimizde belki 10 bine yakın insan iskeleti üzerinde çalışma yapacağımızı söyleyebilirim" dedi. Gelecekteki etkileri: Uluslararası paylaşım ve iş birlikleri Proje, sadece dijitalleştirme süreciyle sınırlı kalmayacak; elde edilen veriler dünya çapında bilim insanlarının erişimine sunulacak. Bu dijital arşiv sayesinde, arkeologlar ve antropologlar geçmişe dair bilgileri daha kolay ve hızlı bir şekilde karşılaştırabilecek ve çalışmalarını daha geniş bir veri havuzuyla zenginleştirebilecekler. Bu arşiv ile Anadolu’nun tarihinin herkes tarafından bilinmesinin büyük anlamda sağlanacağını da belirten Doç. Dr. Aytek, “Dijitalleştirdiğimiz verileri, bilim dünyasına sunarak Anadolu’nun tarihi ve arkeolojik zenginliklerini daha geniş bir kitleyle paylaşmayı amaçlıyoruz” ifadelerine yer verdi. Bu projeye katkı sağlayanlardan biri olan yüksek lisans öğrencisi Aybüke Yeşilada, dijital modelleme ile tanışmasının lisans dönemine dayandığını, bu teknolojiyi kullanarak arkeolojik alanlarda yaptığı taramaları açıkladığı konuşmasında, "Benim üç boyutlu modelleme ile tanışmam lisans bitirme tezimde gerçekleşti. Juliopolis’te mezar odaları taradım ve bunları kullandık yayınlarımızda. Şimdi ise bunu ilerletip arşivlemeye geçmek istiyorum. O yüzden yüksek lisans tezimi dijital model arşivlemesi üzerine yapıyorum” dedi. Yeşilada, projede kullanılan dijital arşivleme yöntemlerini ve amaçlarını da açıklayarak, “Bu arşivi oluşturmak için çeşitli yöntemlerden faydalanıyoruz. Bu yöntemler fotogrametri ve lidar. Bu yöntemleri uygulama ve arşiv oluşturmamızın nedenlerini saymamız gerekirse erişilebilirliği kolaylaştırmak, çalışmalara yardımcı olabilmek, herkesin eşit imkanlarda erişim sağlamasına imkan tanımak ve materyalleri doğru bir şekilde aktarabilmek” sözlerini sarf etti. Dijital arşiv oluşturma projesi yalnızca Türkiye’nin değil, dünya çapında bilimsel araştırmaların önünü açacak, antropoloji ve arkeoloji alanlarında yeni bir dönemin kapılarını aralayacak. Bu dijital arşivle, Anadolu’nun zengin arkeolojik mirası daha geniş bir kitleye tanıtılacak ve küresel ölçekteki bilimsel iş birliklerine katkı sağlanacak.
Balıkesir Edremit’in 20 yıllık su sorunu çözüldü Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı merkez mahallelerin içme suyu ihtiyacını karşılayan Koçero Deresi’nde yıllardır ihmal edilen kaptajı yenileyen Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ), yağışlar nedeniyle yaşanan tıkanmalar ve su kesintilerine neden olan sorunları çözerek bölge halkını sağlıklı suyla buluşturdu. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, körfez genelindeki altyapı çalışmalarına öncelik verileceğini duyurmuştu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürlüğü, Edremit’in 20 yıllık su sorununu çözdü. Merkez mahallelere içme suyu sağlayan Koçero Deresi’nde yıllardır ihmal edilen kaptajı yenileyen BASKİ ekipleri, yağışlar nedeniyle yaşanan tıkanmalar ve su kesintilerine neden olan isale hattında meydana gelen sorunları gece gündüz süren özverili bir çalışmayla giderdi. Yapılan bu çalışmalar sonucunda, 300 litre/sn suyun dağdan gelmesi sağlanarak hem içme suyunda tasarruf sağlandı hem de daha kaliteli, içilebilir su Edremit halkına kazandırıldı. Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, il genelinde sondajdan öte doğal su kaynaklarını bulup depolara yönlendirmek adına birçok çalışma yaptıklarını söyledi. Bu kapsamda Edremit’te bulunan Koçero Deresi’ndeki çalışmalarla ilgili bilgi veren BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, “Edremit’teki Koçero Deresi’nde yıllardır boşa akan inanılmaz kaliteli bir su kaynağıydı. Bizler bu su kaynağını Edremit geneline hizmet eden, öncelikle Darsofa-1, Darsofa-2 ve Ülkü Tepe depolarımıza yönlendirmek adına kaptaj çalışmamızı yaptık dere üzerinde ve bu suyu depolarımıza ulaştırabildik. Bunun bize faydası ne oldu? Öncelikle ciddi bir enerji tasarrufunda bulunduk. Daha önce suların iletilmesi için kullanılan 8 adet pompa sayımız şu an 2’ye düştü ve 15-20 yıla yetecek. Direkt halkımızın hizmetine sunduk” ifadelerini kullandı. Daha önce Edremit’e 8 kuyudan sağlanan su temini ve buralarda tüketilen enerjiden tasarruf sağlandı. Tamamen cazibe ile temin edilen su sayesinde 6 pompa devreden çıkarıldı. Bu doğal su ile Edremit’teki bin 400 metreküp ve 2 bin metreküp kapasiteli Merkez Ülkü Tepe su depoları, 500 metreküp kapasiteli Darsofa Mahallesi deposu ve 400 metreküp kapasiteli TOKİ deposunun su ihtiyacı karşılandı. Toplamda 31 bin aboneye hizmet veren bu depolar, artık tamamen dağ suyuyla doluyor. Koçero Deresi’nin yıllardır kullanılmayan potansiyelini açığa çıkaran bu proje, bölgeye ekonomik fayda sağlamasının yanı sıra Edremit halkını daha sağlıklı ve içilebilir suyla buluşturuyor. Çalışmalar kapsamında yenilenen kaptaj ve isale hattı, uzun vadede sürdürülebilir bir su yönetimi hedeflenerek tasarlandı.
Antalya Manavgat ELO Satranç Turnuvası 250 sporcunun katılımıyla gerçekleştirildi Manavgat’ta 250 sporcunun katılımıyla 2 gün süren ELO Satranç Turnuvası düzenlendi. Dereceye giren sporculara ödül olarak madalya ve İngilizce bursu verildi. Antalya’nın Manavgat ilçesinde özel bir kursun katkıları ile ELO Satranç Turnuvası 250 sporcunun katılımı ile Manavgat Gençlik Merkezinde düzenlendi. Her kategoride birinci olan sporcuya kupa ilk üçe madalya, nakdi ödüller ve İngilizce bursu verildi. Büyük çekişmeye sahne olan turnuvaya Antalya’nın ilçelerinin yanı sıra ve çevre illerden de sporcular katıldı. İki gün süren ve çekişmeli geçen turnuvanın sonunda dereceye giren sporculara ödülleri verildi. Ödül törenine, Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Süleyman Karakaya, Şelale Yurt Müdürü Ali Yıldırım ve Ardıl Baydemir katıldı. Ödül töreninde konuşan Manavgat Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Süleyman Karakaya, Manavgat’ta bir ilk olan ELO turnuvasının gerçekleşmesine vesile oldukları, satranç sporuna destekleri ve verdikleri değer için Ardıl Baydemir’e teşekkür etti. Karakaya, ayrıca satranç sporcusu ve velilerine turnuvaya gösterdikleri yoğun ilgi ve katılımları için teşekkür etti. Ardıl Baydemir ise katılım sağlayan tüm sporculara velilere, gece gündüz emek veren hakemlere, personellere teşekkür ederek, spora verdikleri önem ve desteğin katlanarak devam edeceğini belirtti.