SAĞLIK - 01 Eylül 2016 Perşembe 10:22

Çocukların okul psikolojisine dikkat

A
A
A
Çocukların okul psikolojisine dikkat

Psikolog Merve Demir, okulların açılmasına az bir süre kala çocuklarda psikolojiye dikkat uyarısında bulundu.

Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Çocuk-Ergen Psikoterapisti Uzman Klinik Psikolog Merve Demir, “Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasının yaklaştığı şu günlerde; çoğu anne ve babayı en çok kaygılandıran konulardan biri, çocuklarının okula hazır olup olmamasıdır. Çocuğun hayatında evinden sonraki en önemli yer okuludur. Bu sebeple ilkokula başlama dönemi çok önemlidir. Çünkü bu dönemlerde yaşanabilecek olumsuzluklar, çocuğun okulla ilgili hayal kırıklığı yaşamasına ve okula gitmek istememesine sebep olabilir.” dedi.

Özellikle ilkokula başlama yaşının daha erken bir yaşa alınması, çocukların okula hazır olup olmaması konusunu gündeme getirdiğini kaydeden Demir, “Çocuklarının okula hazır olup olmaması ile ilgili yalnızca ailelerin gözlemleri yetersiz kalabilir. Bu noktada anaokulu öğretmenlerinin çocukla ilgili gözlemleri önem taşımaktadır. Çocuğun sözel becerileri, okuldaki kurallara uyumu, arkadaşları ile ilişkileri, el becerilerinin gelişimi ve dikkat seviyesi gibi konularda yaşıtlarına göre ne seviyede olduğu hakkında öğretmeninin görüşlerini almak gerekmektedir. İlkokula başlamaya hazır olmak; çocuğun okul için gereken zihinsel becerilere, öğretmen tarafından verilen komutları anlamaya, okuma-yazma, sayılar gibi temel konuları öğrenmeye ve okul kurallarına hazır olup olmaması anlamına gelmektedir.” diye konuştu.

Okula hazır oluşun değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken konuların olduğunu belirten Demir, bunları şöyle sıraladı:

“1. Çocuğun sözel kapasitesi: Çocuğun etrafında konuşulan kelimeleri ne kadar anladığı, sözcük bilgisi, cümle kurabilmesi ve kendisini ifade edebilme kapasitesi okula hazırlık için önemlidir.

2. Genel bilgi seviyesi: Çocuğun ana sınıfında öğretilen renkler, şekiller, temel kavramlar (büyük/küçük, uzun/kısa, önce, sonra gibi), hayvanlar, meslekler gibi konularda yaş düzeyine uygun bilgi seviyesine sahip olması gerekmektedir.

3. Eşleştirme ve Kopya Etme Becerileri: Benzerlikleri fark etme, eşleştirme ve gördüğünü kopya edebilme becerileri de okuma-yazmayı öğrenmede gerekli olan becerilerdir.

4. Çocuğun El Becerisi: Okula başlayan çocuğun yazı yazmayı öğrenmesindeki önemli unsurlardan biri de çocuğun elinde ve parmaklarında bulunan küçük kas gruplarının hareket etme becerisidir. Çocuğun kalem tutabilmesi, basit şekiller çizebilmesi, makas kullanabilmesi, ayakkabısını bağlayabilmesi gibi becerileri değerlendirilmelidir.

5. Duygusal gelişim: Çocuğun duygusal açıdan okula başlamaya hazır olup olmadığı da değerlendirilmelidir. Çocuğun anne ve babasından kolay ayrılabilmesi, arkadaşlık kurabilmesi, kendi haklarını savunabilmesi, okul kurallarına uyum sağlayabilmesi gibi unsurları içermektedir.

6. Öğrenme Güçlüğü ve Dikkat Eksikliği: Öğrenme güçlüğü ve dikkat eksikliği gibi bozukluklar okula hazır oluşu olumsuz etkileyebilir. Çünkü bu çocuklar sahip oldukları kapasiteden daha düşük okul başarısı gösterirler. Öğretmeni dinlemekte, okul kurallarına uymakta ve sorumluluk almakta da zorlanabilirler.”

İlkokula başlamaya hazır olmak için gereken bedensel, çevresel ve zihinsel faktörleri saptamak amacıyla uygulanan, psikolojik testlerin bulunduğunu ifade eden Demir, “Günümüzde yaptığımız görüşmeler ve uyguladığımız testler aracılığıyla çocuğun okula hazır olup olmadığını değerlendirebilmekteyiz. Bu sebeple, eğer çocuğunuzun ilkokula başlaması ya da ana sınıfına devam etmesi arasında kararsız kaldıysanız, bir uzmandan yardım almanız faydalı olacaktır” şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Deprem bölgesinde kalıcı konutların teslimi devam ediyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından asrın felaketinin izleri silinmeye devam ediyor. Depremlerde köy evleri yıkılan Gaziantepli Enis Sezer ve ailesi de çelik karkastan yapılan yeni yuvalarına kavuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde; bin 240 şantiyede 110 binden fazla ekiple çalışmalarını sürdürüyor. Afetin birinci senesinde 76 bin konut hak sahiplerine teslim edilirken, 396 bin 220 kalıcı konutun inşası da devam ediyor. “Ellerinden gelenin daha iyisini yaptılar” Asrın felaketi olarak hafızalara kazınan depreme, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde ailesi ile birlikte yakalanan Enis Sezer, Mesthüyük köyünde çelik karkastan yapılan yeni köy evine kavuştu. Devletin, depremin ilk anından itibaren her zaman yanlarında olduklarını ve kendilerini hiç yalnız bırakmadığını ifade eden Sezer, “Nasıl yapılacak diye merak ediyorduk? Evleri yetiştirmek için yağmur, çamur, yaz, kış demeden sürekli çalışmalarına devam ettiler. Ellerinden gelenin daha iyisini yaptılar. Bu kadar güzel olacağını hiç beklemiyorduk” diye konuştu. “Vatandaşımız için en güzelini yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, her zaman depremzedelerin yanlarında olduklarını belirterek, "Enis kardeşimin de tüm depremzede vatandaşlarımızın da hiç endişesi olmasın. Dün olduğu gibi bugün de yarın da onların yanındayız. Onlar için en iyisini en güzelini yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Kayseri’de Siyeri-i Nebi coşkusu Kayseri’de Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından düzenlenen Siyer-i Nebi Yarışması, 21 okulda gerçekleşti. Eğitim ve maneviyatın önemine vurgu yapmak amacıyla düzenlenen yarışma, öğrencilerin Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i anlama ve anlatma becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Yarışma hakkında açıklamalarda bulunan AGD Kayseri Şube Başkanı Yusuf Şahin; öğrencilerin bu tür etkinliklerle manevi değerlere daha fazla önem vermelerinin sağlandığını belirtti. Şahin; "Siyer-i Nebi yarışması, gençlerimizin peygamberimizi daha yakından tanımalarını ve hayatını anlamalarını sağlamak amacıyla düzenleniyor. Bu tür etkinliklerle gençlerimizin manevi yönden gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu gibi etkinlikler gençler arasında manevi değerlere olan ilginin artmasına ve peygamberimizin hayatının daha geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlıyor. Biz de bu amaçla çalışmalarımızı genişleterek yapmaya özen gösteriyoruz. Bu sene de 21 okulda sınavı icra ettik. Gençlerin bu derecede ilgisi ile biz de heyecanlanıyoruz. Biz bu coşkuyu ile çalışmalarımızı da hızlandıracağız. Gençlerimizle faaliyetlerimiz aralıksız sürecek" dedi. Yarışmaya katılan öğrencilerin, Hz. Muhammed’in (s.a.v) hayatını ele alan kitaptan girdiği sınavda büyük bir heyecanla sınavı yaptıkları görüldü. Yarışmada dereceye giren öğrencilere çeşitli ödüller verileceği açıklandı.