SAĞLIK - 20 Ağustos 2014 Çarşamba 12:55

Çocukların tuvalet eğitimi için tüyolar

A
A
A
Çocukların tuvalet eğitimi için tüyolar

Acıbadem Adana Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Göksu Telmaç, çocukların gelişiminde önemli aşamalardan biri olan tuvalet eğitimi için anne babalara tüyo verdi.

Uzman Klinik Psikolog Göksu Telmaç yaptığı açıklamada, tuvalet eğitiminde yaz aylarının ideal olduğunu belirterek, "Çocuğunuzun bazı gelişimsel yeterlilikleri size bu konuda yol gösterici faktörler olarak öne çıkıyor. Örneğin çocuğun yürüyebilmesi, basit emirleri yerine getirmesi, isteklerini basit kelimelerle ifade edebilmesi, anne babanın herhangi bir hareketini taklit ediyor olabilmesi gibi koşullar çocuğun tuvalet eğitimine hazır olup olmadığı konusunda ipucu verebiliyor. Tuvalet alışkanlığı kazanma çocuğun hayatında önemli bir gelişimsel olay olduğundan tuvalet eğitimine çocuğun olduğu kadar anne babanın da hazır olması büyük önem taşıyor. Sabırlı olmak, kıyaslamamak, cezalandırmamak ve geri dönmemek gerekiyor. Çocuklarda mesane kontrolü 18 ay - 3 yaş arasında kazanıldığından genelde tuvalet eğitimi 2 yaş civarında başlıyor. Kimi çocuklar birkaç gün içerisinde tuvalet olgunluğu kazanırken kimi çocuklarsa aşırı direnç gösterip tuvalet eğitimine karşı gelebiliyor" dedi.

Telmaç, ebeveynlerin yanlış tutumlarının ileride çocuk açısından önemli sorunlara yol açabileceğini belirterek, “Unutmayın ki her sağlıklı çocuk tuvalet eğitimini er ya da geç öğrenecektir. Ancak yanlış eğitim tutumları, çocukta onarılması güç özgüven, kimlik, benlik ve bağlanma problemlerine neden olabilir” diye konuştu.

“CEZALANDIRMAYIN, KIYASLAMAYIN, BEZE GERİ DÖNMEYİN”

Uzman Klinik Psikolog Telmaç, şöyle devam etti:

"Nasıl ki dokuz aylık bir bebeğe kasları henüz hazır olmadığı için yürüme öğretilemiyorsa, basit birkaç kelimeyi konuşamayan bir çocuktan da fiziksel ihtiyaçlardan biri olan boşaltımı haber vermesini beklememek gerekiyor. Konuşabilen bir çocuk üç dört saatten uzun kuru kalıyor ve idrarının büyük bir bölümünü tek seferde yapabiliyorsa bu eğitime başlayabileceğinizin işareti. Artık tuvaletini bizim gibi normal tuvalete yapmayı öğrenmen için sana yardımcı olacağım. Bugün sana bunun için bazı şeyler alacağız gibi bir başlangıç tercih edilebilir."

Oturak, minik klozet, alıştırma külotu, normal külotlar gibi alışverişin çocukla birlikte yapılmasının onu motive edeceğini belirten Telmaç, "Tuvalet eğitiminde tutarlılığın son derece önemli olduğunu vurguluyor. Anne eğitime başladıktan sonra bakıcı ya da anneanne gibi yakınların beze kısa süreli de olsa dönüşler yapmaması, çocuk kreşe gidiyorsa oradaki eğitimin evdeki eğitim ile eş zamanlı başlaması, çocuğun her yarım saatte bir tuvalete oturtularak birkaç başarılı deneyimin zamanlamasının ayarlanması gerekiyor" dedi.

Bu dönemde çocuğun ara sıra altına kaçırabileceğini, böyle bir durumda çocuğa sert tepki vermemek ve tuvalet eğitimi boyunca cezadan mutlaka kaçınmak gerektiğini vurgulayan Telmaç, çocuğun başkalarıyla kıyaslanmamasının da büyük önem taşıdığını belirtti. Telmaç, “Başka çocuklarla kıyaslama kısa vadede etkili olsa bile uzun vadede zararlı olacaktır. Bu nedenle ‘bak kuzenin öğrendi sen hala bezlisin, bebeksin, büyümedin mi’ gibi benlik zedeleyici ifadelerden uzak durulmalıdır” diye konuştu.

’ARTIK BEZİ BIRAKTIN’ KUTLAMASI

Çocuğun hasta ve kabız olduğu, etkilendiği üzücü bir olay yaşadığı, düzeninin değiştiği durumlarda tuvalet eğitimine başlanmaması gerektiğini vurgulayan Telmaç, "Yine çok önemli bir nokta da annenin kendini hazır hissetmesi. Anne tuvalet eğitimine yeterli zaman ayıramayacağını düşünüyorsa uygun zamanı beklemeli. Özellikle eğitim verirken kakasından ve çişinden nefret edecek ifadeler (ay ne pis, iğrenç koktu v.s) kullanmamak, çocuğun her başarılı deneyimini ’aferin’ gibi sözler veya alkışlar ile ödüllendirilmek gerekiyor" şeklinde konuştu.

’Artık bezi bıraktın’ adı altında minik bir kutlamanın da faydasının görüleceğini belirten Telmaç, “Eğer tüm bunlara rağmen aşırı direnç gösteriyorsa bir psikolog ya da pedagogtan yardım almak yararlı olacaktır. Bazı durumlarda eğitimi durdurmak, ertelemek bile gerekebilmektedir” dedi.

GECE EĞİTİMİ

Gece eğitimi konusunda ise farklı uzman görüşleri olduğunu belirten Telmaç, şunları kaydetti:

“Gece eğitimine, çocuğun gündüz eğitimi tam olarak oturduktan sonra başlamak ancak bu dönemde de gece bezlemek yerine alıştırma külotları ve alezler kullanmak daha yararlı sonuçlar vermektedir. Çünkü gece mesane dolduğunda, derin uykudan uyanmayı sağlayan ‘Uyan, çişimiz geldi!’ sinyali zor olgunlaşır.”

Çocuğun geceleri saat kurarak tuvalete götürülmesi, bu arada mümkün olduğu kadar uyandırılması gerektiğini belirten Telmaç, “Çocuk neredeyse tamamen uyuklarken anne-baba tarafından tuvalete götürüldüğünde eğitim zorlaşır. Tuvaletini yaparken tam uyanık olup çocuğun her şeyin farkında olması eğitimi kolaylaştıracak önemli bir etkendir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden sempozyum Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’nin (HUBİTEM Merkezi) düzenlediği Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu’nda (HUBİTSEM) akademik dünya ile iş hayatı buluştu. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliğiyle Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatının bir araya geldiği sempozyumda atölye çalışmaları yapıldı. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, sempozyuma ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bilişim hukuku, hukuk, yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi, hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu” dedi. Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şunları söyledi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek, yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile iş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarıda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen dünyanın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yakmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bugün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile bağ kurmasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların yer aldığı sempozyum, 4 ve 5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.
İstanbul Hikmet Karaman: “Üç puan aldığımız için mutluyuz” Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, İstanbulspor maçının ardından yaptığı açıklamada, uzun zaman sonra deplasmanda galibiyet alınmasının sevindirici olduğunu söyleyerek, “Üç puan aldığımız için mutluyuz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Adana Demirspor, deplasmanda karşılaştığı İstanbulspor’u 1-0’lık skorla mağlup etti. Müsabakanın ardından Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Uzun zaman sonra deplasman galibiyeti alınmasının sevindirici olduğunu aktaran Karaman, “Maçın 10. dakikasında golü bulduk. Sonrasında farkı açabilirdik Ancak müsabakanın son 15 dakikasında İstanbulspor bizden üstün oynadı. Daha organize olabilseler veya son pası verebilseler golü bulabilirlerdi. Uzun süre oynamayan, şans bulamayan arkadaşlarımız vardı. Bazen hamle gücü bazen de bu gibi durumlarda ikinci golü atabilen oyuncularımız eksikti. Üç puan aldığımız için mutluyuz. Osman Zeki Korkmaz hocayı ve takımını tebrik ediyorum. Hakemlere de teşekkür ediyorum. Temiz bir maç yönettiler. Önümüzdeki hafta içeride oynayacağımız önemli bir maç var. Sakat ve cezalı oyuncularımız da aramıza katılacak. Rekabet ortamı biraz daha artacak. Galatasaray maçında müthiş bir taraftar topluluğu vardı. Adana Demirspor taraftarı maç öncesi ve içinde bizi çok iyi bir şekilde destekledi. Haftaya güzel futbolla alacağımız skorla onları da mutlu etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.