EĞİTİM - 13 Şubat 2017 Pazartesi 10:12

Çocukların yetenek haritaları çıkarılıyor

A
A
A
Çocukların yetenek haritaları çıkarılıyor

Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç Dr. Oktay Aydın tarafından çocukların yeteneklerini keşfetmeye odaklı projesini uygulayan Biltes Koleji “Yetenek Haritası Projesi” çalışmasının ilk sonuçlarını Biltes velileri ile paylaştı.

Biltes Koleji Genel Müdürü Fatma Tuğcu ve Oktay Aydın’ın velilerle yapmış olduğu toplantı Nişantaşı Üniversitesi Sadabat Kampüsü’nde gerçekleşti. Proje kapsamında öğrencilerin yetenek, ilgi ve yönelimlerine ilişkin testlerle birlikte aynı zamanda öğrenci velileri ve öğretmenlere yönelik danışmanlık hizmeti de verildi. Yapılan bu proje ile Biltes Koleji’ndeki tüm öğrencilerin test uygulamaları ile yetenek haritaları çıkartıldı ve çocukların okul başarısı arttırılarak gelecekte yapacağı meslek ve kariyerlerine ilişkin tercihlerin en doğru şekilde yapılması amaçlandı.

“BİR ÜLKENİN NE KADAR GELİŞMİŞ OLDUĞU, O ÜLKENİN İNSANLARININ NE KADAR GELİŞMİŞ OLDUĞU İLE DOĞRU ORANTILIDIR”

5 yıldır çocukların yeteneklerini ortaya çıkarıcı çalışmalar içinde olduğunu dile getiren proje sahibi Yrd. Doç. Dr. Oktay Aydın Türkiye’nin bilim, teknoloji ve sanat alanlarındaki dünyadaki yerinin çok heyecan verici olmadığına vurgu yaptı. Bu anlamda Oktay Aydın aynı zamanda, “Ülkemizin bilim literatürüne katkıları, gelişmişlik düzeyi, eğitim sistemlerindeki eksikliklerini gördüğünüz zaman aslında şunları görüyorsunuz ki bir ülkenin kalkınmışlığı ve gelişmişlik düzeyi o ülkenin insanın kalkınmışlığı ve gelişmişliği ile doğru orantılıdır. Bu noktada da özellikle çocuklarımızın yeteneklerinin çok ihmal edildiğini, eğer çocuklarımızın yeteneklerine hak ettiği değeri verirsek onların da ülkesine en büyük katma değeri o zaman sağlayabileceklerini fark ettim. Bunu fark ettiğim andan itibaren özellikle çocukların yeteneklerine keşfetmeye odaklı çalışmalar yapmaya başladım ve yaklaşık 5 yıllık bir çalışma sonrasında bu projeyi geliştirme imkânına sahip oldum” dedi.

“BİZİM AMACIMIZ BASKIN YETENEĞİ TESPİT ETMEK”

Yapmış olduğu projenin içeriğinden de bahseden Aydın, “Yetenek haritalarını ortaya çıkaran testler hazırladık. Bu testler anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise versiyonlarından oluşuyor. 8 temel yetenek alanında çocukların yetenek haritalarını çıkarıyoruz. Maalesef bizde yetenek kavramı hemen üstün yetenek olarak algılanıyor ki bu testlerin amacı çocukların üstün yeteneğine odaklanmak ya da içlerindeki elitleri seçmek değil. Bizim derdimiz, aslında baskın yetenekleri tespit etmek. Böylece her çocuğun kendi içerisindeki en baskın olduğu alanları keşfetmek projenin özünü ortaya koyuyor. Çünkü her çocuk bir geleceği hak ediyor ve her çocuğu o geleceğe taşımak adına kendi içerisinde üstün ve baskın olan yeteneğe yöneltmek en doğrusudur. Yapmış olduğumuz testler de bize bu imkanı veriyor. Şuana kadar Türkiye’de 50 bin çocuğun yetenek haritalarını çıkartmış bulunmaktayız ve hedef 1 milyon. Umarım projemiz daha da büyüyerek devam edecektir” şeklinde konuştu.

“ASLINDA NİHAİ HEDEFİMİZ PATENT PROJELERİNİ ARTTIRMAK”

Çocukların ortaya çıkan yetenekleri ile birlikte aslında hedeflenenin çocuklara patent kavramını fark ettirmek ve patent projeleri yaptırmak olduğuna da değinen Aydın son olarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız son dönemlerde Türkiye’deki eğitim sisteminden çok memnun olmadığını, bilim ve teknoloji ile ilgili çalışmaların daha fazla yapılmasına dair ifadeler kullandı. Bu çok doğru bir tespit. Bu anlamda maalesef Türkiye’deki eğitim sistemi çok yetenek odaklı bir eğitim sitemi değil. Özelikle sınav ve etüt odaklı bir mantıkla daha çok hizmet veriliyor. Çocuklar belli düzeyde yetkin hale getirilip, sınavlara hazırlanmaya çalışılıyor ki bu ne pedagojinin ne de eğitim biriminin aslında çok da onaylayabileceği bir durum değil. Dolayısıyla bizler bir şekilde eğitim sistemimizin içine çocuklarımızın yeteneklerini keşfeden bir modeli sunmak zorundayız. Bu projenin nihai hedefi de bu çocuklara patent kavramını fark ettirmek ve patent projeleri yaptırmak. Çünkü ülkemizin üreticiye vermiş olduğu patent sayıları kesinlikle dünyayla rekabet açısından çok iyi olmadığı bir gerçek. Bu yüzden bizler de çocuklarımızın yetenek haritalarını çıkartıp, yetenek akademilerinde bu yeteneklerini geliştirip onların bolca patent projeleri yapmalarını sağlayacağız. Aslında nihai ve stratejik hedefimiz patent projeleridir diyebilirim. Bir ülke için en büyük sermaye insan yeteneğidir. Sonuçta her çocuğun yetenekleri doğrultusunda eğitim alma hakkı vardır” diye konuştu.

“SADECE ÇOCUKLARI DEĞİL VELİLERİ DE BİLGİLENDİRİYORUZ”

Biltes Koleji Genel Müdürü Fatma Tuğcu da Biltes olarak öğrencilerin hem yeteneklerini ortaya çıkardıklarını hem de ulusal sınavlara hazırladıklarını dile getirerek, “Eğitim sistemimiz çocukların yeteneklerini ortaya çıkarıcı bir eğitim sitemi değil. Daha çok sınav odaklı. Kazandığı üniversiteyi ve bölümü bırakıp farklı bir alanda tekrar sınava girip kendini değerlendirmek isteyen çok fazla gencimiz var. Bizim amacımız da çocuğu anaokulundan itibaren hangi yeteneğe sahip olduğunu ortaya çıkarmak ve çocuğun o yönde ilerlemesini sağlamak. Aynı zamanda velileri de bilgilendirmeye çalışıyoruz. Çünkü birçok veli çocukluğunda ne yapmadıysa ve neye karşı içinde bir ukde varsa çocuğuna onu yaptırmak istiyor. Fakat çocuğun faklı bir alana ilgisi ve yeteneği olabilir. O nedenle biz hem velilerimizi hem de çocuklarımızı değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Okul olarak da yetenek keşfetmeye odaklı birçok çalışma yaptıklarını söyleyen Tuğcu, “Çocuğun bu yetenek akademisindeki alanları ile ilgili okul olarak da geniş yelpazeli birçok kulüp çalışmalarımız var. Çocuklar hangi kulübü istiyorsa başta oraya gidiyor. Fakat biz daha sonradan çocuklarımızı değerlendirerek kendileri için doğru olan kulüplere yönlendiriyoruz. Zaten bir tek sınava odaklanarak başarı elde edemeyiz. Çocuklarımızın motivasyona ihtiyacı var. O nedenle çocuğumuzu bu alanda rahatlatarak sınavlara hazırlıyoruz. Kurmuş olduğumuz yetenek akademisi ile kolejimizin bulunduğu ilçedeki diğer öğrencilerle de böyle bir çalışma içerisine gireceğiz. Daha sonrasında İstanbul’a ve bütün Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Bu sayede ülkemize bir şeyler kazandırmak istiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BankPozitif’ten kredi notu artışı değerlendirmesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in mart ayındaki not artışının ardından bir kredi notu artışı da Standard & Poor’s’tan geldi. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü ise "pozitif" olarak korudu. S&P Global raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, beklentiler doğrultusunda yapılan kredi notu artışının kararlılıkla uygulanan ekonomi programının bir sonucu olduğuna vurgu yaptı. Dr. Erkan Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomi yönetimi büyük bir emek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in nasıl bir özveri gösterdiğine iş dünyası olarak şahitlik ediyoruz. Yapılan kredi notu artışları Türkiye’nin potansiyelinin çok altında olsa da yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde önem arz ediyor. Enflasyonla mücadele ederken, büyümeyi de başarabilen bir ekonomi var. Daha fazla sermaye girişi için gerekli rasyonel zemine sahip bir Türkiye var. Bu not artışları yılın ikinci yarısından itibaren bambaşka bir tabloyla karşılaşacağımızın işaret fişekleridir. Enflasyonun gerilemesiyle özellikle sonbaharın Türkiye için not artışlarının olduğu bir mevsim olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. ”Yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artarak devam edecek" Kararın hem portföy hem de uluslararası doğrudan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Dr. Erkan Kork, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi yönetiminin rasyonel adımları, öngörülebilir politikalar ve enflasyonun düşeceğine ilişkin beklentiler yabancı yatırımcı tarafından satın alındı. Yapılan not artışlarının yanı sıra Türkiye’nin, Dünya Bankası gibi dev kuruluşlarla yürüttüğü milyar dolarlık finansman anlaşmaları, haziran ayında gri listeden çıkılacak olması ve temel göstergelerde iyileşmenin devam etmesi ekonomiye olan güveni perçinleyecek. Türkiye, geçen yıl doğrudan yabancı yatırım projelerinde İspanya’yı geride bırakarak Almanya’nın ardından Avrupa’da 4’üncü sırada yer aldı. Ülkemizin önü açık ve daha gidecek çok yolumuz var. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum."
Manisa Soma’da yaşayan Ordulular hayatını kaybeden madenciler anısına fidan dikti Manisa’nın Soma ilçesindeki Ordulular Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleri, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden Ordulu madencilerin anısına dernek bahçelerine fidan dikti. 13 Mayıs 2014 yılında Soma’da meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının acısı hala yüreklerdeki tazeliğini koruyor. Soma ilçesindeki Ordulular Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleri de faciada hayatını kaybeden Ordulu madencilerin isimlerini yaşatmak için dernek bahçelerine fidan dikimi gerçekleştirdi. Dernek tarafından yapılan açıklamada, madende hayatını kaybeden 301 şehide rahmet ve yakınlarına başsağlığı dilendi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hayatını kaybeden 301 şehit madencimizin arasında bulunan Hüseyin Avkaş, Ferhat Avkaş, Sadettin Yılmaz, İsa Sadan ve ilçemizdeki başka madende hayatını kaybeden Salih Ayber’in hatıralarını burada yaşatmak hem de onların ailelerini onurlandırmak için böyle bir çalışma yaptık. Maden şehitliğine giderek hayatını kaybetmiş madenciler için dualar ettik. Diktiğimiz fidanlara da onların adının olduğu plakaları korkuluklarına çakarak isimlerinin ve hatıralarının yaşamasını istiyoruz. Emeği geçen yöneticilerimiz ve üyelerimizden Allah razı olsun. Hayatını kaybeden tüm madencilerimizin ruhları şad olsun”