GÜNDEM - 26 Ocak 2020 Pazar 10:51

Çocuklarınız bu hareketleri yapıyorsa dikkat

A
A
A
Çocuklarınız bu hareketleri yapıyorsa dikkat

Psikolog Fundem Ece Kaykaç, çocuklarda görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu hakkında bilgi verdi.

Dünya Danışmanlık Merkezi Kurucusu Uzman Klinik Psikolog Fundem Ece Kaykaç, “Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) esasen başlıca 3 alanda bozulmayı içerir. DEHB bir beyin hastalığıdır. Dikkat dağınıklığı bozukluğu, beynin yönetimsel işlevlerinin doğru kontrol edilememesi sebebiyle ortaya çıkan beceri ve davranış bozuklukları olarak açıklanabilir. Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğu ise; hem dikkat problemi hem de hiperaktivite probleminin kendini gösterdiği bozukluklardır. Öncelikle dikkat eksikliği, bireyin odakta kalamaması, meşguliyetinden uzaklaşması ve sebatkarlık gösterememesidir. Belirtileri arasında ayrıntıları gözden kaçırma, dikkatsizlikten kaynaklanan hatalar yapma, sıklıkla eşyalarını kaybetme, basit hatalar yapma, başkalarını dinlemekte güçlük çekme, dikkat gerektiren görevleri sonlandıramama vardır” dedi.

Hiperaktivitenin, bireyin uygun olmayan durumlarda da durmadan hareket etmesi ya da aşırı düzeyde yerinde duramaması ve huzursuz olması ve konuşma hali olduğunu ifade eden kaykaç, “Belirtileri arasında yerinde oturamama, kıpır kıpır bir hareket hali, düşünmeden hareket etmek, uygun olmayan durumlarda koşma-tırmanma, konuşurken sıra beklememek ve başkalarının sözünü kesmek, tehlike algısında azalma, sessiz şekilde bir hobi ile uğraşamama vardır. Son olarak bilmemiz gereken kavramda dürtüselliktir. Dürtüsellik, bireyin sonunu düşünmeden aceleci davranışlarda bulunmasıdır. Dürtü kontrolü sorununa sahip bireyler, çevrelerine rahatsızlık verebilirler. DEHB’li bireyler bahsettiğimiz dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik bulgularından bir veya birkaçına sahiptirler. Dehb tanısı erken yaşlarda konulabilir. Birçok çocuğa okula başladıktan sonra 6-12 yaş aralığında iken lisanslı psikiyatr veya psikologlar tarafından konulabilir. Çocuğunuz ve sizinle görüşme yapılarak rapor tutulur. DEHB’de ilerleyen yaş ile bulgularında azalma görülür. Fakat yine de yetişkinlerde izlerine rastlanır. DEHB’nin nedenleri arasında, genetik faktörler olduğu gibi hamilelik sırasında kullanılan sigara, uyuşturucu maddeler ya da alkol yine hamilelik sırasında maruz kalınmış toksik maddeler, düşük doğum ağırlığı, erken doğum veya beyin hasarları olabilir. DEHB’nin tedavisi ilaç veya psikoterapi ile gerçekleşir. Beslenme şekli ise sağlıklı ve dengeli olmalıdır. Yapılan araştırmalar sonucu şeker, gıda boyaları, kafein içerikleri besinlerin hiperaktiviteyi arttırdığı söylenmiştir. Ebeveynler çocuk ve aile hayatı için bir rutin oluşturup bu rutine bağlı kalabilir, hazırlanan bir programı daima çocuğun bakabileceği şekilde asabilir. Çocuklarının eşyalarını her zaman bir düzen içerisinde tutabilir, okul ödevlerini bir yere yazmasını düzenli not tutma alışkanlığını kazanmasını sağlayabilirler. DEHB’li çocuklar genellikle eleştiriye maruz kaldığından dolayı kurallara uyması konusunda teşvik edilip uyduğunda ödüllendirilebilirler” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.