SAĞLIK - 20 Eylül 2021 Pazartesi 11:21

Çoğul gebeliklerde bunlara dikkat

A
A
A
Çoğul gebeliklerde bunlara dikkat

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Funda Öztürk çoğul gebeliklerde dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

Eğer ikiz ya da çoğul gebelik dönemi yaşıyorsanız bazı önemli noktaların bilinmesi hem annenin hem de bebeklerin sağlığı açısından hayatı önem taşıyor. Medicana Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Funda Öztürk konunun detaylarını anlattı.

Çoğul gebelikler aynı adet döngüsü içinde birden fazla yumurta hücresinin ayrı ayrı döllenip gelişmeye başlamasıyla veya tek bir yumurta hücresinin döllenme sonrasında iki veya daha fazla eşit hücreye bölünmesi ve bölünen hücrelerden her birinin ayrı ayrı embriyolar halinde gelişmeye devam etmesiyle ortaya çıkan gebeliklerdir. Yukarıdaki tanımlamaya göre oluşan ikiz gebeliklerde birinci durumda çift yumurta ikizi (dizigotik), ikinci durumda ise tek yumurta ikizi (monozigotik) söz konusudur. Bebek sayısının ikiden daha fazla olduğu durumlarda bebekler ayrı ayrı yumurta hücrelerinden köken alabilecekleri gibi, tümü tek yumurta hücresinden köken almış olabilir.

Op. Dr. Funda Öztürk ‘’Çift yumurta ikizleri iki farklı yumurta ve iki farklı spermin bir araya gelerek oluşturduğu gebeliktir. Bu iki farklı zigotun kendine ait keseleri, kendine ait plasentaları vardır. Cinsiyetleri farklı olabilir. Doğum sonrası boylarının, kilolarının, büyüme hızlarının benzer olması beklenmez. Genetik olarak farklı iki bireydir. Ailede çift yumurta ikizlerinin bulunması genetik faktörle ilgilidir. Tek yumurta ikizleri ise tek bir yumurta ve tek bir spermin bir araya gelerek oluşturdukları zigotun ana rahminde ikiye bölünmesiyle oluşur. Tek yumurta ikizleri, adı üzerinde tek bir yumurtanın ikiye bölünmesi nedeniyle oluştuğu için bütün genetik yapıları dâhil her şeyiyle aynıdır. Bu nedenle görüntüleri her zaman tıpa tıp aynı olur. Cinsiyetleri her zaman aynıdır. Çift yumurta ikizlerinin aksine ailede ikiz gebelikler bulunması gibi herhangi bir faktörden etkilenmez. Hem plasentanın ortak paylaşımı hem de ortak damar paylaşımı nedeni ile bu tür ikiz gebeliğe özgü gelişme geriliği gelişebilir” diye konuştu.

Çoğul gebeliklerde bunlara dikkat

“Doğumdan önce test yaptırmak mümkün”

“Tıp alanında yaşanan çığır açan gelişmeler sayesinde, çocuk sahibi olmak isteyen çiftler ve anne adayları riskli gebelikler konusunda önceden bilgilendirilebiliyor” diyen Op. Dr. Funda Öztürk, “Doğuma kadar geçen süre içerisinde anne karnında gelişmeye devam eden bebeğe (fetusa) bazı testler uygulanarak bebeğin genetik veya doğuştan riskli hastalıklara sahip olup olmadığı belirlenebiliyor. İkiz gebelik durumunda bebeklerin genetik hastalıklara yatkınlığının belirlenebilmesi için gebeliğin belli aşamalarında yapılması gereken bazı testler mevcut. Down Sendromu Tarama Testleri bunların en başında gelen test konumunda bulunuyor. Fetustan, yani anne karnında büyüyen bebekten annenin kanına geçen hücrelerin DNA’sının incelenmesi de başka bir tarama testi türüdür.10’uncu haftadan itibaren yapılan ve ‘Cell Free DNA’- NIPT adı verilen bu test sayesinde Down Sendromu riskinde bir artış olup olmadığı belirlenebiliyor. Ancak İkiz gebeliklerde anomali tespit edildiği takdirde, anomalinin hangi bebeğe ait olduğu bilgisi verilememektedir. İkiz gebelik dışındaki çoklu gebeliklerde (üçüz, dördüz gibi) ise, test kesinlikle çalışılmamaktadır” ifadelerini kullandı.

Risk artışı varsa

Op. Dr. Funda Öztürk "Bu testlerde risk artışı saptanırsa kesin tanı için fetuslara amniyosentez uygulanması gerekiyor. Ancak amniyosentez uygulamasının örnekleme deneyimli perinatolog hekimler tarafından yapılması kritik. Eğer fetuslardan birinde Down Sendromu riski olduğu belirlenirse bebek sahibi olacak aile ve doktorun görüşmeleri ve ailenin nihai kararı sonrasında söz konusu fetusa ‘indirgeme’ (fetosid-hasta fetüs için gebeliğin sonlandırılması) işlemi uygulanabiliyor” diyerek gıda tüketimi konusunda şunları söyledi:

“Demir açısından zengin yumurta, kırmızı et, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller tüketilmeli.

C vitamini alımına önem verilmeli.

Çay, kahve tüketiminden kaçınmalı.

İkiz bebek bekleyen gebelerde en önemli mineral eksikliklerinden biri de kalsiyum eksikliğidir. Süt, yoğurt, peynir, fındık, yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine ağırlık verilmeli.

Günde 2 bardak süt, 2 bardak yoğurt, 50 gr. peynir tüketilmeli.

Gebeliğin son 3 ayında, önem kazanan bir besin desteği ise omega-3 yağ asitleridir. Gün içinde badem, fındık grubundan bir avuç içi tüketilmeli. Kabızlığa karşı mevsim meyveleri tüketilmeli.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.