GÜNDEM - 23 Ocak 2017 Pazartesi 09:01

Çok katlı ahşap yapıların depreme karşı dayanıklılığı araştırılıyor

A
A
A
Çok katlı ahşap yapıların depreme karşı dayanıklılığı araştırılıyor

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi’nce yürütülen proje kapsamında çok katlı ahşap yapıların depreme karşı dayanıklılığı araştırılıyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürsel Çolakoğlu, Öğretim üyeleri Prof. Dr. Semra Çolak, Prof. Dr. İsmail Aydın, Doç. Dr. Cenk Demirkır, İnşaat Müthendisliği öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ahmet Can Altunışık, TUBİTAK tarafından desteklenen proje kapsamında, kontrplak kaplı ahşap yapı perde duvarlarının yapısal davranışları ve simsik dayanım performanslarının belirlenmesine yönelik bir çalışma yapıyor.

Konuyla ilgili bilgiler veren Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenk Demirkır, söz konusu proje sayesinde Türkiye’nin ulusal anlamda ahşap yapılara verdiği önemin daha da artmasını hedeflediklerini belirterek “Pek çok deprem ülkesi tarafından kullanılan ahşap yapılar, depreme dayanıklı yapıların en önemlileri olarak gösterilmektedir” dedi.

Demirkır, Türkiye'de 1999 yılında yaşanan depremlerin ardından betonarme yapılarda izlenen ağır hasarların ahşap yapılarla ilgili Türkiye’deki yaygın anlayışların sorgulanmasını gündeme getirdiğini hatırlatarak, “Türkiye’de de ahşap taşıyıcı sisteme sahip yapılar yaklaşık 40 yıl öncesine kadar yaygın bir şekilde geleneksel olarak inşa edilmişlerdir. Yangınlar, çürüme, malzeme darlığı, ormanların azalacağı düşüncesi ve hızlı kentleşmeye bağlı olarak betonarme yapıların artması ahşap yapılardan vazgeçilmesine neden olmuştur. Oysaki ABD, Kanada, Japonya ve Avustralya gibi deprem tehdidi altındaki ülkeler, gelişen teknolojik imkanlardan da yararlanarak ahşap yapı inşasına devam etmişlerdir. 1999 yılı depremi sonrasında betonarme yapılarda izlenen ağır hasarlar, geleneksel ahşap karkas yapıların depremi hasarsız ya da az hasarlı aşmaları, ahşap yapılarla ilgili Türkiye’deki yaygın anlayışların sorgulanmasını gündeme getirmiştir. Depreme hassas bölgelerde özellikle ahşap yapıların tercih edilmesi bir deprem ülkesi olan Türkiye’de ise bu kültürden vazgeçilmesi bir tezat oluşturmaktadır. Ahşap yapıların gösterdiği performans ve ülkemizde yaşanan depremler sonrası can kayıpları dikkate alındığında ahşap yapı kültürünün yeniden canlandırılması bir zorunluluk olarak görülmektedir. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı 2012-2023 Deprem stratejisi ve eylem planında depreme dayanıklı binaların tasarım, malzeme ve standartlarını içeren çalışmaların destekleneceğini açıklayarak Türkiye’de deprem bilincinin artırılması ve depreme dayanıklı yapıların geliştirilmesi konusunda çalışmalara ağırlık verilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Pek çok deprem ülkesi tarafından kullanılan ahşap yapılar, depreme dayanıklı yapıların en önemlileri olarak gösterilmektedir. Ahşabı yapı maksatlı kullanan ülkelerin hemen hepsi kendi ülke şartlarına göre ahşap ve yapı için pek çok standart ve el kitabı geliştirmiştir. Bu tür standart ve el kitapları ahşap mimarisinde ortaya çıkabilecek sorunların çözümünü inşa aşamasında ortadan kaldırmak için en önemli yollardan biridir. Ülkemizde ahşap yapı üzerine çok sınırlı çalışmalar yapılması nedeni ile bu tür kaynak ve bilgiler Türkiye koşulları için mevcut değildir. Bu proje ile ülkemizde yetişen ve yapı maksatlı kullanım amacına uygun ağaç türlerinden üretilen kontrplak levhaların ahşap yapılarda dayanım üzerine etkisi ortaya konularak böylesi bir kaynak oluşumuna temel oluşturmak planlanmıştır” diye konuştu.

"Ülkemizde ahşap yapılar yeteri kadar ilgi görmüyor"
Projenin TÜBİTAK tarafından desteklendiğini de kaydeden Demirkır, “Bu bir TUBİTAK projesi. Bu proje kapsamında özellikle Türkiye’nin ulusal anlamda ahşap yapılara verdiği önem daha da artması gerektiğini düşündük. Son dönemlerde ülkemizde ahşap yapı sektörünün gelişmesi, inşaat sektörünün canlanmasına bağlı olarak ahşabın da ele alınarak iyi bir yapı malzemesi olarak değerlendirilmesi düşünüldüğünde böyle bir projeyi yapma kararı aldık. Ulusal olarak çok özgün bir proje olarak görüldü ve TUBİTAK tarafından ve desteklendi. Osmanlı’dan beri gelen bir mimarı anlayışa sahip olmamıza rağmen ahşap mimarı neredeyse unutulmaya yüz tutmuş. Bizde bunları göz önüne alarak özellikle Avrupa’da ve Amerika’da yapılmış çalışmalara baktığımızda buralarda sürekli bir standartlaşmaya gidilmiş. Bizim ülkemizde ahşap yapılar henüz yeteri anlamda ilgi görmediğinden böyle bir kataloğumuz böyle bir ürün yelpazemiz bunu üreticilere sunacak bir bilgimiz yok. Buradan yola çıkarak ülkemizdeki ağaçlarımızı kullanarak kendi ahşap yapımızı üretelim. Bunun içinde üreticilere bir fırsat sağlayalım. Sonuç olarak Türkiye için ulusal anlamda ahşap yapılara yönelik olarak bir alt yapı hazırlayalım. Projemiz bu şekilde başladı” şeklinde konuştu.

Turizme ahşaplı destek
Ahşap yapıların turizme canlılık kazandıracağına dikkat çeken Demirkır, şunları söyledi:
“Yaylalarda ve köylerde insanları ahşap yapıları teşvik eder yönlendirirsek bir bakıma turizmi de hareketlendirmiş olacağız. Şu an Karadeniz Bölgesi depremde uzak olarak gözükse de ülkemiz bir deprem ülkesi. Bunu çok acı tecrübelerle yaşadık. O nedenle depreme daha çok dayanıklı olan depremde daha iyi performans gösterebilen iyi bir mühendislik ürünü sergilendiğinde, ahşap yapıyla birleştirildiği zaman depremde daha da avantajlı olacak. Ahşap yapıların yönlendirilmesi ve bunlara olan ilginin artırılması bizim ve ülkemiz içinde çok önemli olduğunu düşünüyorum. Şu an ülkemizde ahşap yapılarda 3-4 kattan yüksek olan yok. Özellikle uluslararası anlamda Avrupa’ya, Amerika’ya baktığımızda 8-9 katlı hatta gökdelen şeklinde ahşap yapıların üretimine geçtiğini görüyoruz. Bizim bundan sonraki aşamalardaki amacımız daha yüksek katlı yapılara yönelik olarak çalışma yapmak. Ülkemizde bunların dayanımlarını kontrol ederek 'Ahşap yapılar konusunda yüksek katlı binalara geçilebilir mi ?' sorusuna cevabını bulmak olacak.”  

Bekir Koca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı. Emrah DODUK Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi. İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul A Milli Erkek Hentbol Takımı, Kuveyt ile İzmir’de hazırlık kampı yapacak A Milli Erkek Hentbol Takımı, Kuveyt milli takımı ile birlikte 6-12 Mayıs 2024 tarihleri arasında İzmir’de ikili hazırlık kampı yapacak. A Milli Erkek Hentbol Takımı, Kuveyt milli takımı ile birlikte 6 - 12 Mayıs 2024 tarihleri arasında İzmir’de ikili hazırlık kampı yapacak. Türkiye Atletizm Federasyonu Tesisleri’nde konaklayacak milli takım kafilesinde 18 sporcu yer alacak. Millilerin kamp kadrosunda şu oyuncular yer alacak: Kaleci: Taner Günay (Sakarya BBSK), Enis Yatkın (Beşiktaş) Sol kanat: Samet Kanberoğlu (Sakarya BBSK), Enis Harun Hacıoğlu (Beşiktaş) Sol oyun kurucu: Doruk Pehlivan (Almanya / HC Elbflorenz), Halil İbrahim Öztürk (Beykoz Belediyesi), Yakup Yaşar Simsar (Romanya / CSM Foscani), Ali Emre Babacan (Beykoz Belediyesi) Orta oyun kurucu: Ozan Erdoğan (Spor Toto), Onur Ersin (Sakarya BBSK), Atakan Şirin (Sakarya BBSK) Sağ oyun kurucu: Ömür Pehlivan (Beykoz Belediyesi), Eyüp Arda Yıldız (Beşiktaş) Sağ kanat: Şevket Yağmuroğlu (Beşiktaş), Görkem Biçer (Almanya / TV Grosswallstadt) Pivot: İlkan Keleşoğlu (Sakarya BBSK), Koray Ayar (Almanya / TSV Hannover Burgdorf), Ediz Aktaş (Almanya / HC Elbflorenz) Teknik kadro: Bora Serter (İdari Menajer) Daniel Gordo Rios (Başantrenör), Yasin Yüzbaşıoğlu (Yardıncı Antrenör), İbrahim Demir (Kaleci Antrenörü), Fuat Yüksel (Fizyoterapist), Muhammet Çağlayan (Masör)
Kocaeli KOSTÜ’den fiyat açıklaması: "Üniversite siyaset yapma yeri değildir" Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nde (KOSTÜ) erken kayıt dönemi başlarken, KOSTÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, yüzde 120 fiyat artışı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Talipoğlu, "Yüzde 80 fiyat artışını yüzde 120 diye eylem yapan milletvekilimiz elbette okuduğu yazıyı anlamamış olamaz. O zaman bizim üzerimizden siyaset yapıyor ihtimali öne çıkıyor. Buna daha çok üzülürüz. Üniversite siyaset yapma yeri değildir" dedi. Başiskele Yeniköy Şerif Kanık Kampüsü’nde eğitim faaliyetlerini sürdüren KOSTÜ’nün Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, sosyal medyada yüzde 120 fiyat artışı yapıldığına dair paylaşımların yapılması sonrasında açıklama yaptı. Talip Emiroğlu, "Bizim üniversitemiz geçen yıl hocalarımızın maaşlarına yüzde 100’ün üzerinde zam yapmıştır. Pek çok giderimiz benzer oranlarda artış göstermişti. Bu olumsuz şartlara rağmen mevcut öğrencilerimizin eğitimini sürdürme haklarına öncelik vererek, yüzde 80 zamlı erken kayıt uygulaması imkanı oluşturduk. Bu orana düşebilmek için taksit yapamayacağımızı bildirdik. Ancak anlaşmalı olduğumuz bankalar kredi kartıyla ödeme yapan öğrencilere faizsiz taksit yapacağını belirttiler. Öğrencilerimize gönderdiğimiz yazıda, ’bu erken kayıt imkanından faydalanın, aksi takdirde eylül ayında yüzde 120 artışla kayıt yaptırmak zorunda kalabilirsiniz’ uyarısında bulunmuştuk. Maalesef bölgemizin milletvekili sayın Harun Özgür Yıldızlı, bu yazımızı ’KOSTÜ yüzde 120 zam yaptı’ olarak kamuoyuna duyurdu. Biz üniversite olarak siyasilerimizden destek beklerken, o bir kısım öğrencimizi yanına alarak okul önünde eylem yapmayı tercih etti. Bunu üzüntüyle karşıladık. Üniversite yönetiminin en ufak bir hatası yoktur. Hepimiz bu ekonomik zorluğu aşmak, kurumumuzu ayakta tutarak öğrencilerimizi mağdur etmeme derdindeyiz" dedi. "Üniversite siyaset yapma yeri değildir" Talip Emiroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yüzde 80 fiyat artışını yüzde 120 diye eylem yapan milletvekilimiz elbette okuduğu yazıyı anlamamış olamaz. O zaman bizim üzerimizden siyaset yapıyor ihtimali öne çıkıyor. Buna daha çok üzülürüz. Üniversite siyaset yapma yeri değildir. Biz 40 yıllık eğitimciyiz, işimizi yapmaya çalışıyoruz. İşimizde hiç bir zaman parayı öne çıkarmadık, eğitimi öne çıkardık. Fahiş zam ve kar kelimeleri kullanıyor. Başkanı olduğum Avrupa Eğitim Vakfı, 4 yıldır bu üniversiteye para desteği veriyor. Her yıl yapılan YÖK denetleme raporlarında görebilirsiniz. Sayın milletvekilinden öğrencileri toplayıp üniversitenin önünde eylem yapmadan önce bizden de bilgi almasını beklerdik. Burası ücretli bir üniversitedir ve ücretlerimiz çevredeki kolej ücretlerinden bile düşüktür. Gençliğin doğasında heyecan ve tepkili olmak vardır. Dolayısıyla bazı öğrencilerimiz bu tür davranış içerisinde olabilir, anlayışla karşılıyoruz. Onlarla tekrar konuşup konuyu izah edebiliriz. Onlar bizim çocuklarımız. Ama büyükler onların bu durumuna tazyik verip işi gösterilere dönüştürmemelidir. Bu üniversitenin kapısı herkese açıktır. Buradan her türlü soruya cevap bulabilirsiniz. Bu yanlış ifadeler ve eylemler üniversitemizin itibarına hak etmediği şekilde zarar vermektedir. Bizim verdiğimiz eğitimin kalitesi ortadadır. Uygulanan ücretler diğer üniversitelerle mukayese edilirse fedakarlığımız daha iyi anlaşılacaktır" Erken kayıt duyurusu Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nin erken kayıt duyurusunda ise "Sevgili öğrencilerimiz, 2024-25 eğitim dönemi erken kayıt sürecimiz başlamıştır. 17 Mayıs 2024 tarihinde sona erecektir. Geçen yıl ödediğiniz ücretin üzerine yüzde 80 artış yapılarak kayıtlarınızı yenileyebilirsiniz. Bu erken kayıt imkanından yararlanmayan öğrencilerimiz 15 Ağustos-1 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak normal kayıt sürecinde, yüzde 120’nin üzerinde artışla kayıt yaptırmak zorunda kalabilir. Bu yılki kayıt yenilemelerde taksit uygulaması kaldırılmıştır. Ancak anlaşmalı bankalarımız kredi kartıyla yapılan ödemelerde faizsiz taksit yapacaktır" ifadelerine yer verildi.
Aydın Nazilli’den sert tepki Nazilli Belediyespor Kulüp Başkanı Şahin Kaya şike iddialarını sert bir dille yalanladı. “Bizim şike yapacak paramız yok” diyen Şahin Kaya, Zonguldak Kömürspor’u hedef alarak Zonguldak cephesinin rakiplere ve hakemlere teşvik primleri gönderdiğini ileri sürdü. TFF 2. Lig Beyaz Grup’un 37. haftasında Ankaraspor-Nazilli Belediyespor 0-0 berabere kaldı. Bu sonucun ardından siyah beyazlılar puanını 38’e yükselterek ligde kalmayı başardı. Ankaraspor ise 57 puanla Play Off biletini kaptı. Ligde 16. sırada yer alan Zonguldak Kömürspor ise küme düşen son takım oldu. Maçın ardından Zonguldak Kömürspor, müsabakada şike yapıldığı iddiasıyla Türkiye Futbol Federasyonu’na başvurdu. TFF, müsabakayla alakalı inceleme başlattı. Türk futbol kamuoyunda geniş yankı uyandıran maça ilişkin Nazilli Belediyespor Kulüp Başkanı Şahin Kaya açıklamalarda bulunarak, Zonguldak Kömürspor cephesinin çirkin algı operasyonunu devreye soktuğunu ifade etti. Şahin Kaya, şike iddialarını kesin bir dille reddedip, Zonguldak Kömürspor camiasını hedef aldı. "2 takımın riske girmemesi çok normal" Alınan sonucun futbolun olağan akışında görülen bir şey olduğunu kaydeden Başkan Kaya; “Daha önce 2000-2001 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray-Strum Graz maçında da oldu. 1 puanın yettiği yerde 2 takımın da riske girmemesi ve top çevirmesi çok normal. Maçta şut olmadığına ilişkin istatistik paylaşılıyor. Vanspor’un 6-1 bittiği maçında istatistiklerin hepsi sıfır. Bu platformlarda 2 ve 3.liglerin istatistikleri yapılmıyor” dedi. "Zonguldak başarısızlığını örtmeye çalışıyor" Zonguldak Kömürspor yönetiminin kendi beceriksizliklerini, şike iddialarıyla örtmeye çalıştığını belirten Kaya; “Biz 2 milyon 300 bin TL para için 3 puanımızı sildirdik. Zonguldak ise 800 bin TL para için 3 puanını sildirdi. 3 puanları silinmeseydi bugün ligde kalacaklardı. Kendi başarısızlıklarını, örtmek için Ankaraspor ile şike yaptığımız söyleniyor. Buna kesinlikle katılmıyoruz. Kınıyoruz da. Bizim kimseyle şike pazarlığımız söz konusu olamaz. Zonguldak taraftarı hatayı kendi yönetiminde arasınlar” diye konuştu. "Bizim şike yapacak paramız yok" Nazilli Belediyespor Başkanı, ekonomik sıkıntılarla boğuştukları sezonda şike yapacak bir paralarının olmadığını vurgulayarak açıklamasının devamında, “Bizim şike yapacak paramız da yok. Bunu bütün kamuoyu biliyor. Çok cüzi miktarlara takım kurmuş bir yönetimiz. Bu algılara kimsenin itibar edeceğini düşünmüyorum. İki takımın da riske girmemesi çok normal. 25. dakikada Serhat Aslan kardeşimizin çapraz bağları koptu. Madem bu kadar şey bir maçtı, benim kardeşimin neden çaprazları koptu?” ifadelerine yer verdi. "Nazillispor ağır taştır altında kalırlar" Son dakikalarda Tibet Öniz ile rakip İbrahim Sürgülü arasında yaşanan pozisyona ilişkin de konuşan Başkan Şahin Kaya, “İkili mücadele esnasında Tibet’in ağzından küfü çıkıyor. Ankarasporlu futbolcuların tepkisi ağzından çıkan küfre. Tibet de o küfrü pozisyon icabı yaptığını söyledi. ‘Ben özrümü diledim, konuyu kapattık’ dedi. Orada bir diğer oyuncu da arkadaşımız sakat neden dışarı atmadınız diye tepki gösteriyor. Buralardan bir şey tutturamazlar. Biz anlımızın akıyla bu sezonu bitirdik. Nazillispor büyük camiadır. İlçe takımı olabiliriz, onlar il takımı olabilir, lobisi siyaseten daha kuvvetli olabilir ama Nazillispor ağır taştır altında kalırlar” dedi. "Zonguldak teşvik gönderirken biz çıkıp isyan etmedik" 4 haftadır kendi rakipleri ve Zonguldak Kömürspor’un oynadığı takımlara teşvik primleri gittiği, hakemlere para verildiği iddialarını gündeme getiren Kaya, “Karacabey maçında bildiğiniz doğrandık. Biz de orada çıkıp Zonguldak yönetimi şike yapıyor, teşvik gönderiyor, bu yüzden yeniliyoruz diyerek isyan edebilirdik. Ama hiçbir bahaneye sığınmadık. Direk rakipleri Serik Belediyespor’du yenselerdi hiçbir sorun kalmayacaktı. Bu olan Zonguldak Kömürspor yönetiminin başarısızlığıdır” şeklinde konuştu. "İstedikleri kadar araştırabilirler" 3 sezon önce Darıca Gençlerbirliği-Kızılcabölükspor çekişmesinden örnek veren Kaya, “Darıca başkanı şike yaptığını itiraf etti. Federasyon o dönemde de bununla alakalı soruşturma başlattı. Her şey açık ve ortadayken Darıca’ya hiçbir ceza verilmedi. Kızılcabölükspor da düştüğüyle kaldı. Alenen yapılmış bir şike varken hiçbir şey olmamış, bizim şikeye teşebbüsümüz dahi olmamış. Bunlardan bir şey çıkacağını düşünmüyoruz. İstedikleri kadar araştırabilirler. Bizim kimseyle ne bir para trafiği ne de bir görüşmemiz olmuştur" dedi.