Ülkemizi ve Dünya’yı etkisi altına alan koronavirüs, her geçen gün çoğalarak yayılmaya devam ediyor. Hastanelerde ortalamanın üstünde bir yoğunluk oluşurken, sağlık çalışanları yoğun iş tempolarının yanında oruç ibadetlerini yerine getiriyorlar. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte sağlığı elveren kişilerin yerine getirdiği oruç ibadetini hastanelerdeki yoğun mesailerine rağmen devam ettiren sağlık çalışanları, ilk iftarlarını hastanede yaptı. 24 saatlik mesaileriyle hem sahuru hem de iftarı hastanede yapan hemşireler, artan vaka sayılarıyla ağır koşulların devam ettiğini belirtti.
“Çocuklarım 2 hafta karantinada kaldığı için gidip görmem zor oldu”
Son 1 yıldır yoğun tempoyla çalışan sağlık çalışanları ilk iftarlarını da ailelerinden uzakta yaptılar. Buruk sevinci yaşayan 2 çocuk annesi Eskişehir Şehir Hastanesi’nde Hemşire Aslı Öztürk, “Çok zor şartlarda çalışıyoruz. Çok yoğunuz hastane olarak. Bir şekilde ibadetimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Çok fazla yatış almaya başladık ve özellikle genç hastalarımız çok fazla. Yoğun bakıma götürdüğümüz hasta sayısı da çok fazla oluyor. Böyle zorluklar yaşıyoruz. Yaklaşık bir senedir ailemizden uzağız. Uzak yerde oldukları için gidip göremiyoruz. Onun zorluğu var. Aynı şekilde çocuklarımıza karşı de böyle. Çocuklarım 2 hafta karantinada kaldığı için gidip görmem zor oldu. Gerçekten zor şartlarda çalışıyoruz. İbadetimizi bir şekilde devam ettiriyoruz. Burada çok fazla zorluklar var. Sürekli ayaktayız ve kıyafet değiştiriyoruz. Sürekli maske takıyoruz. Fakat bir şekilde oruç tutmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Hem sahuru hem iftarı hastanede yapıyoruz”
Uzun mesai saatleri sebebiyle zorlu geçen ramazan günlerinde ibadetlerine devam ettiklerini belirten hemşire Hülya Savat şunları söyledi:
“Yani ibadetimizi zor şartlar altında yerine getirmeye çalışıyoruz. Zorlanıyor muyuz evet ama devam ediyoruz. Vaka sayılarımız da arttı. Genç hasta sayılarımız ve yoğun bakıma giden hasta sayılarımız arttı. Bir şekilde devam etmeye çalışıyoruz ama gerçekten çok zorlanıyoruz. 24 saat çalışıyoruz. Hem sahuru hem iftarı hastanede yapıyoruz.”
Ali Furkan Çetiner - Bahadır Turgut
