SAĞLIK - 25 Mart 2020 Çarşamba 13:34

Covid-19’a karşı bağışıklık sistemini güçlendirme önerileri

A
A
A
Covid-19’a karşı bağışıklık sistemini güçlendirme önerileri

Beslenme ve Diyetetik Bölümü Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu, dünyayı etkisi altına alan Covid-19’a karşı alınabilecek koruyucu önlemlerden birinin, yeterli ve dengeli beslenme ile bağışıklık sistemini güçlendirmek olduğunu ifade etti.

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19’un adamızda da görülmesi, halk arasında panik ve endişe yaşanmasına neden olmuştur. Basın yayın organlarında ve sosyal medyada uzmanlar tarafından virüse karşı koruyucu önlemlerden ve güvenli hijyen kurallarından sıkça söz edilmektedir.  Tüm bunların yanı sıra güçlü bir bağışıklık sistemi de virüsle mücadelede en etkili silahlardan biri olarak belirtilmektedir.

“Güçlü bağışıklık sistemi için yeterli ve dengeli beslenin, kaliteli uyku uyuyun ve egzersiz yapın”

Özellikle yeterli ve dengeli beslenme, kaliteli ve yeterli uyku ile ev içerisinde yapılabilecek egzersizlerle bağışıklık sisteminin güçlendirilebileceğini belirten Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu, tek yönlü beslenmenin ya da vitamin takviyeleri ile bağışıklık sistemini güçlendirmenin mümkün olmadığını ifade ettiği açıklamalarında şunları söyledi: “Bağışıklık sistemi çok kompleks bir yapıya sahiptir.  Düşünüldüğünün aksine, bağışıklık sistemini güçlendirmek için belli bir besin yoktur.  Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için yeterli ve dengeli beslenmek çok önemlidir.  Yetersiz ve dengesiz beslenen kişilerin bağışıklık sistemi, yeterli ve dengeli beslenen kişilere göre çok zayıftır.  Tek yönlü beslenerek ya da bazı vitamin takviyelerini kullanarak bağışıklık sisteminizi güçlendiremezsiniz.”

“Yeterli ve dengeli beslenme, tüm besin gruplarına günlük beslenmede yer vermekle mümkündür”

“Bağışıklık sisteminizin güçlü olması, tükettiğiniz öğünlere, aldığınız karbonhidrat, protein, yağ miktarı, vitamin ve minerallere bağlıdır” diyen Arslansoyu, hiçbir ögenin tek başına vücutta görev yapamadığının unutulmaması gerektiğini söyledi.  Bazı minerallerin daha iyi emilimi için vitaminlere, bazı vitaminlerin ise emilim için yağa ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Arslansoyu, bu nedenle bağışıklık sistemini güçlendirmek için bazı yiyeceklere ya da preparatlara yönelmek yerine, yeterli ve dengeli bir beslenme programı çerçevesinde tüm besin gruplarına günlük beslenmede yer verilmesi gerektiğini belirtti.

“Çeşitli ve rengarenk beslenin”

“Et, yumurta ve kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler ile tam tahıl içeren gıdalar bağışıklık sisteminizin güçlü olması için tüm vitamin ve mineralleri içlerinde barındırırlar” diyen Arslansoyu, bu bağlamda çeşitli ve rengarenk beslenmeye, hazır gıdalardan uzak durmaya özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Günde bir portakal yeterli”

Her gün yeterli miktarda alınan C vitamininin bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynadığını belirten Banu Özbingül Arslansoyu, C vitamini denince akla ilk olarak portakal geldiğini ve günde tüketilen bir portakalın, günlük C vitamini ihtiyacını karşıladığını söyledi. Bir portakal, bir adet kivi, iki adet mandalina ya da bir porsiyon brokoli ile değiştirilebilmektedir. C vitamini içeren besinlerin tüketim şekline de değinen Arslansoyu şöyle devam etti; “C vitamini erken kayba uğrayan hassas bir vitamindir.  Meyveleri kesip beklettikçe, suyunu sıktıkça ya da metal bıçaklarla dilimledikçe C vitamini değerleri azalmaktadır.  Bu yüzden meyve ve sebzeleri dilimledikten sonra bekletmemeli, hemen tüketmelisiniz.  Besinleri nasıl tükettiğinizin, aslında ne tükettiğinizden çok daha önemli olduğunu unutmayınız.”

“Bir küçük boy patates günlük A vitamini ihtiyacını karşılıyor”

C vitamini gibi bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rolü bulunan A vitamininin en çok balık, karaciğer, süt, yumurta sarısı, ıspanak, havuç gibi besinlerde bulunduğunu söyleyen Arslansoyu, bir küçük boy patatesin günlük A vitamini ihtiyacını karşıladığını kaydetti.

“D vitaminin en önemli kaynağı güneş”

Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde büyük önem taşıyan vitaminlerden bir diğeri olan D vitaminin eksikliğinde hastalıklara karşı direncin düşeceğini ifade eden Arslansoyu, “Somon, tuna, sardalya gibi yağlı balıklar ile yumurta ve karaciğer D vitamini içeren besinlerdir.  Fakat hiçbiri zengin kaynak değildir.  Günlük beslenme ile D vitamini eksikliğini gidermek imkansızdır.  En önemli kaynak güneştir.  Güneşten çok fazla faydalanamadığımız bu soğuk günlerde doktor kontrolünde yapılacak değerlendirmelerle preparatlardan destek almanız büyük önem arz etmektedir.” dedi.

“Günde bir avuç ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlıyor”

Bağışıklık sistemini güçlendiren diğer bir grup olan B vitaminlerinin tam tahıllı gıdalarda, süt ve süt ürünlerinde, yeşil yapraklı sebzelerde, et ve balıkta bulunduğunu belirten Banu Özbingül Arslansoyu, ceviz, fındık, badem, ayçiçek ve zeytin yağında bulunan E vitaminin ise mutlaka her gün yeterli miktarlarda alınması gereken bir vitamin grubu olduğuna dikkat çekti.  Arslansoyu, gün içerisinde yaklaşık bir avuç içi kadar tüketilecek ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumların bağışıklık sistemine olumlu etkileri olduğunu söyledi.

Minerallerden çinkonun yine bağışıklığı güçlendirmede önemli rolü olduğunu ifade eden Arslansoyu, aynı şekilde demir, bakır ve selenyumun da bağışıklık sisteminin iyi çalışması için gerekli olduğunu belirtti.

Bağışıklık sistemini güçlendiren bitki çayı

Herhangi bir sağlık problemi olmayan kişilerin, bağışıklığını, yeşil çay, zencefil, bal, limon ve karabiberle hazırlanacak bitki çayı ile destekleyebileceğini kaydeden Arslansoyu, bitki çayının vücuda sağladığı yarara ilişkin şunları söyledi; “Siyah çayın doğada bozulmamış ve işlenmemiş hali yeşil çaydır.  Bu nedenle yapısında çok fazla mineral bulunur.  Çayınıza ekleyeceğiniz bal ile hem çayın lezzeti hem de antioksidan etkisi arttırılabilir.  Zencefil de bal gibi iyi bir antioksidandır.  Toz yerine tazesini kullanmak daha fazla yarar sağlayacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.