POLİTİKA - 21 Ekim 2021 Perşembe 10:31

Cumhurbaşkanı Erdoğan: '2021’i yüzde 9’luk bir büyüme ile tamamlamayı öngörüyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: '2021’i yüzde 9’luk bir büyüme ile tamamlamayı öngörüyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Salgın döneminde küresel düzeyde yatırımlar yüzde 35 azalırken hamdolsun bizde neredeyse hiç hız kesmedi. İnşallah 2021’i yüzde 9’luk bir büyüme ile tamamlamayı öngörüyoruz” dedi.

Bölgesel Finans Konferansı'na video mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi ile dünyadaki önemli merkezlerden biri olmanın peşinde olduklarını belirterek, bu projenin İslami finans bakımından da bir merkez olmasını arzu ettiklerini kaydetti.

Yaklaşık 2 yıldır sağlıkla beraber ekonomik boyutu da olan küresel bir krizle mücadele edildiğini kaydeden Erdoğan, “Geçen senenin ekonomik verileri dünyamızın nasıl bir fırtınanın içinde sürüklendiğini gösteriyor. Örneğin 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,5 küçülürken, küresel ticarette yüzde 10’a yakın daralma olmuştur. Uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 42 azalırken, küresel borç toplamı 282 trilyon dolara ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini görmüştür. Gıda ve emtia fiyatları dünya çapında son 10 yılın rekorunu kırmıştır. Ülkelerin pek çoğu bu krizi dışa açılarak yükü paylaşmak yerine kendi kabuğuna çekilerek atlatmaya çalışmıştır. Özellikle üretim ve tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar etkisi uzun yıllar sürecek sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Türkiye olarak bu süreçte hem salgınla mücadelede hem de ekonomi alanında farklı bir yöntem benimsedik. Salgının en yoğun hissedildiği dönemlerde bile üretim, lojistik, istihdam ve sanayide kontak kapatma yoluna gitmedik. İş dünyamıza, ticaret erbabımıza, KOBİ’lere, esnafımıza, çiftçimize sağladığımız destek ve teşviklerle onların yanında olduk. Böylece menfi ekonomik iklime, tedarik zincirlerindeki aksaklıklara ve artan korumacılığa rağmen 2020 yılını büyüme ile kapattık. 2020 yılında yüzde 1,8’lik oranla G-20 ülkeleri içinde en yüksek büyümeyi kaydeden, sanayi üretimini en çok artıran ülkeler arasında yer aldık. Bu ivmeyi 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,2 ve ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında büyüme oranları yakalayarak devam ettirdik. Aynı şekilde ihracatta da bir rekora imza atarak yıllık bazda 212 milyar doları geride bıraktık. Salgın döneminde küresel düzeyde yatırımlar yüzde 35 azalırken hamdolsun bizde neredeyse hiç hız kesmedi. İnşallah 2021’i yüzde 9’luk bir büyüme ile tamamlamayı öngörüyoruz” diye konuştu.

“Türkiye’ye olan bu güveni boşa çıkartmamakta kararlıyız”

Türkiye’nin salgın döneminde gösterdiği ekonomik başarılara paralel olarak uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye yönelik ilgisinin de arttığını kaydeden Erdoğan, “Asya merkezli üretim ve tedarik ağına alternatif destinasyon arayışlarında ülkemizin isminin daha fazla ön plana çıkması önemli bir kazanımdır. Son 19 yıldır her alanda tarihi nitelikte reformlara imza atmış bir yönetim olarak Türkiye’ye olan bu güveni boşa çıkartmamakta kararlıyız. İstanbul Finans Merkezi ile bu alanda dünyadaki önemli merkezlerden biri olmanın peşindeyiz. Bu projenin İslami finans bakımından da bir merkez olmasını arzu ediyoruz. Bununla ilgili mevzuat çalışmalarımızı yakında tamamlayacağız. Ayrıca ülkemiz iş kurma ve iş yapma açısından uluslararası yatırımcılar için oldukça cazip bir mevzuata sahiptir. KDV istisnası, vergi indirimi, gümrük vergisi muafiyeti, yatırım yeri tahsisi gibi imkanlar özellikle stratejik yatırımlar için elverişli imkanlar sunuyor. Sanayileşme yanında alt yapı ortamını iyileştirmeye yönelik adımlarımız ve ulaştırma koridorlarını birleştiren hamlelerimizle yatırımcılara yeni fırsat pencereleri açıyoruz. Enerjiden ulaştırmaya, savunma sanayiinden teknolojiye, finanstan gıdaya kadar işbirliği yapabileceğimiz çok sayıda alan bulunuyor. Yatırımcıların bu fırsatları en verimli şekilde değerlendirmesini bekliyoruz. Yatırım süreçlerinizin başından sonuna kadar ilgili kurumlarımızın sizlerin yanında olduğunu bilmenizi istiyorum” şeklinde konuştu.

Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.