POLİTİKA - 11 Ağustos 2018 Cumartesi 17:40

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'nin küstah tehdidini açıkladı!

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'nin küstah tehdidini açıkladı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanma bahane edilerek ülkemizin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek “Tabi meselenin dolar olmadığı avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir. Füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık, alıyoruz” dedi.

Partisinin İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde yapılan İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Erdoğan, konuşmasında son günlerde yaşanan döviz kurlarındaki dalgalanmaları dikkat çekti. Erdoğan, “Biliyorsunuz son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanma bahane edilerek ülkemizin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışılıyor. Tabi meselenin dolar olmadığı avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir. Füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık, alıyoruz. Ama asıl olan bu silahları ateşleyen elleri kırmaktır. Zaten daha önce pek çok yerde bu elleri kırdığımız için böylesine bir saldırıya maruz kalıyoruz. Sanıyorlar ki döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak. Sanıyorlar ki finans araçlarını devreye sokunca bu millet diz çökecek. Sanıyorlar ki bize farklı hukuk uygulayınca bu ülke teslim olacak” ifadelerini kullandı.

“Ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor?” 

“Biz birilerinin bize saldırısını anladık da ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor?” diye soran Erdoğan “Yeni bir genel sekreter atadı. Sayın Hamzaçebi’ye teşekkür ediyorum. Fakat genel başkanı ondan hiç nasibini almamış. O başka telden çalıyor o başka telden çalıyor. Kılıçdaroğlu ağzınlan kuş tutsan avucunu yalarsın avucunu. Sen zannediyormusun bu döviz baronlarını yanında yer aldığında sana bu ülkede paye verecekler. Asla. Bunca zamandır girdin kaybettin, girdin kaybettin hala koltuğu bırakamadın. Ama koltuk seni bıraktı. Şimdi de döviz baronlarıyla hareket ediyorsun. Sana bir şey mi gelecek oradan biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Ey milletim bu gafillere Türkiye’nin nasıl bir ülke olduğu göstermeye hazır mıyız ? Bu gafillere içte ve dışta Türkiye’nin nasıl bir halk olduğunu göstermeye var mıyız ?” diye konuştu. 

Konuşmasına Mevlana Hazretleri’nin “Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük, bir başka bahar için sadece yaprak döktük” ifadeleri ile devam eden Erdoğan, şunları söyledi: 

“Türkiye bu tür kuşatmalarla ilk defa karşı karşıya kalmıyor. Hatırlayın, 2002 yılında iktidara geldikten sonra vesayet güçlerinin pek çok engellemesiyle karşı karşıya kaldık. Hepsiyle mücadele ederek ülkemize demokraside sınıf atlattık. Türkiye’yi dünyanın satın alma paritesine göre 13’üncü büyük ekonomisi haline getirdik. Ülkemizi dünyanın 10 ekonomisi arasına sokacak yeni bir hamlenin eşiğindeyken bir anda ardı ardına saldırılarla karşılaşmaya başladık. Gezi olaylarıyla, 17- 25 Aralık Emniyet ,yargı darbe girişimiyle, terör eylemlerinin tırmandırılmaya çalışılması derken, 15 Temmuz’a geldik. Bunların dışında daha pek çok büyüklü küçüklü saldırıyla dikkatimiz dağıtılmaya çalışıldı. Bir dizi çelmenin ardından 15 Temmuz’da ülkemizi tam manasıyla esir almaya çalıştılar. Biz cevabımızı Suriye operasyonlarımızla verdik. Bugünde ekonominin araçlarını kullanarak aynı işi yapmaya çalışıyorlar. Cevaplarını yine vereceğiz. Türkiye gibi bir ülkeyi küçük hesaplar uğruna karşılarına alanlar hem bölgemizde hem kendi siyasetlerinde bunun bedelini ödeyeceklerdir. Bu milletin ahını alan herkes eninde sonunda belasını bulmuştur. ’Men sabara zafer’ Kim sabrederse zafere ulaşır, sabredeceğiz, mücadelemizle müjdelenen zafere ulaşacağız. Yeter ki saflarımızda gedik açtırmayalım. Yeter ki kurulan tuzaklara düşmeyelim yeter ki kendi stratejilerimizden kopmayalım.”

“Burası çatladı kapı ülkesi mi ya; Burası Türkiye Türkiye” 

“Biz büyürken gelişirken etki ve güç alanımızı genişletirken, anlaşılan o ki birilerini ayağına basıyoruz” vurgusunu yapan Erdoğan, “Şayet Suriye’de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna ses çıkarmasaydık. Göz dikilmesine rıza gösterseydik. Bugün yaşadığımız sıkıntıları yaşamıyor olurduk. Bu oyun önümüze geldiğinde biz ölürüz de böyle bir istihsale rıza gösteremeyiz dedik. Yarın akşam saat 18’e kadar kadar göndereceksiniz. Burası çatladı kapı ülkesi mi ya. Burası Türkiye Türkiye. Ne yapıyorsunuz. Biz besleme değil, ayakları üzerinde dimdik duran 81 milyonluk bir Türkiyeyiz. Biz mazisi asırlara sari bir ülkeyiz. Bugün Amerika 300 yıllık bir ülke. Biz şöyle geçmişe bir baktığınız 6 asır bali bir mazimiz var. Seçluklu’ya gidersek, daha geriye gidersek daha da derin. Öyleyse hesabı ona göre yapın, öyle rastgele değil” şeklinde konuştu.

“Ortada ne çöken ne batan bir ülke bir ekonomi yok” 

Erdoğan, bir yanda darbeciler ile bir yanda vesayetçiler ile bir yanda onların içerdeki tetikçileri ile uğraşırken diğer taraftan da etrafımıza sarılan zincirleri birer birer kırdıklarını hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Diplomatik alanda sergilenen iki yüzlülükleri de birer birer deşifre edip muhataplarımızın yüzüne vurduk. Sahada bizimle boy ölçüşemeyenler, reel ekonomi ile ülkemizin gerçekleri ile hiçbir ilgisi olmayan fiktif kur oyunlarını devreye soktular. Buradan size ve tüm milletime soruyorum. 15 Temmuz’dan bir gün önce 2.8 lira olan dolar kurunun dün itibariyle 6 lirayı aşması nasıl bunun bir gerekçesi olabilir. Bu dönemde Türkiye üretiminde rekor kırılmış, ihracatında rekor kırılmış, istihdamda rekor kırılmış bir ülkedir. Bununla da kalmamış tüm büyük yatırımlarını tıkır tıkır yürütmüş, programlarını hedeflerini, uygun şekilde hayata geçirmiş bir ülkeyiz. Daha da ötesi kendisine daha büyük daha iddialı hedefler belirlemiş onun altyapısını yapmış ve bir Türkiye inşa ettik. Ortada ne çöken ne batan bir ülke bir ekonomi yok. İş adamları ile yatırımcılarla sendikalarla her gün oturup konuşuyoruz. Ekonominin gerçek durumunu başarılarıyla sıkıntılarıyla gayet iyi biliyoruz. Ama benim iş adamlarım Kılıçdaroğlu değil ki ya o zaten batmış. Onun ayakta duracak mecali yok. O siyasette de çökmüş ekonomi de de çökmüş. Onun için onların atıp tutmalarına sakın kulak asmayın. Onların bu ülkede sevdası yok. Bu ülkeye aşkı yok, bu ülke ile dertleri yok. Onun derdi yok. Komik gerekçelere dayandırılarak yürüten operasyon bize meselenin ve başka olduğunu derdin başka olduğunu gösteriyor.”

Bahçeli’ye teşekkür 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Dövizinizi bozdurun” çağrısına destek vermesi nedeniyle konuşmasında kendisine teşekkür eden Erdoğan “Ben bu vesileyle sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Milli olanlar, yerli olanlar bu ülke ile derdi olanlar bu meselelerde tam manasıyla kendilerini apaçık gösteriyor. Her şey burada örtüşüyor. Ortak paydamız millilik. Mesele bu. Yerli ve milli. Demek ki hedef aynı olunca istikamet aynı olunca bakıyorsunuz konuştuklarınız da birbiri ile örtüşüyor. Bütün bunlara rağmen içimizdeki birileri hala gözlerini gerçeklere kapamış, işi başka taraflara çekmeye çalışıyorsa artık onlara diyecek bir sözümüz kalmadı. İktidarı ile muhalefeti ile bizi seveni ile sevmeyeni ile hepimiz aynı gemideyiz ya. Bu gemi yürüdüğünde hep birlikte kazandığımız gibi gemi su aldığında da hepimiz aynı akıbete düçar olacağız. Onun için gelin Türkiye’ye hep birlikte sahip çıkalım. Hepimiz birlikte Türkiyeyiz. Bu ülkenin ve milletin en büyük düşmanları ekonomi kötüye gidiyor biraz daha sarsılırsak Tayyip Erdoğan’dan kurutuluruz diyen kifayetsizler. Hamdolsun milletimiz bu nebbaşlara itibar etmiyor, her fırsatta derslerini veriyor. Bir süredir yaşanan dün de zirveye çıkan bu oyun karşısında da milletimizin aynı duruşu sergilemesinden memnuniyet duyuyorum. Kardeşlerim milletimiz bu oyunu görmüş ve ülkesine sahip çıkmıştır. Türkiye içine sıkıştırılmaya çalışıldığı bu kur faiz enflasyon sarmalından en kısa sürede çıkacaktır, hiç endişe etmeyin” ifadelerini kullandı.

“Ne yaparsanız yapın”

“Bunun en büyük panzehiri üretimdir, ihracattır, istihdamdır, büyümedir, faizi minimize etmektir” vurgusunu yapan Erdoğan “Bak yine söylüyorum. Eğer bu faizi biz minimize etmezsek gerçek formülü söylüyorum; faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar maalesef bir sömürü aracıdır ve ne yaparsanız yapın biz ekonomideki hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın biz terör örgütlerinin başlarını ezmekten geri durmayacağız. Ne yaparsanız yapın Suriye ve Irak politikalarımızdan geri adım atmayacağız. Ne yaparsanız yapın ezanlarımızın semalarımızda yankılanmasına, bayrağımızın göklerde nazlı nazlı dalgalanmasına engel olamayacaksınız. Rize, Karadeniz ve tüm Türkiye bize sıkılan döviz kurşunlarını sahiplerinin başına çalmaya hazır mısınız ? Bunun için kendi paramıza sahip çıkaya var mısınız ? Yastık altlarındaki değerlerimizi ekonomiye kazandırmaya var mısınız ? Ülkemize yönelik saldırılar ortadayken hiç kimsenin döviz üzerinden kar zarar hesabı yapmaya hakkı yoktur. Bu toprakları bizlere vatan kılmak için gözlerini kırpmadan canlarını veren şehitlerimizin, kanlarını döken gazilerimizin elleri böyle davrananların yakalarında olacaktır” dedi.

“Türkiye’nin dostluğuna ihtiyaç duymayanlara bizim hiç ihtiyacımız yoktur” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde bir şiir de okuyarak “Ne diyor şair ‘Yaşamaz ölümü göze almayanlar. Zafer göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayanın göz yaşı boşana boşana gider. Kazanmak istersen sende zaferi gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri, susandan kaçarda coşana gider.’ Biz susmayacağız. Demokrasiden ekonomiye her alanda coşkun bir sel gibi hedeflerimize akmaya devam edeceğiz. Devlet olarak alacağımız tedbirler üzerinde ilgili bakanlıklarımız, kurumlarımız gece gündüz çalışıyorlar. En büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz Çin, Rusya Ukrayna gibi ülkelerle ticaretimizi milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz. Şayet Avrupa ülkeleri de dolar cenderesinden çıkmak istiyorlarsa onlarla da benzer bir sistemi kurmaya hazırız. Gerek bu yöntemle gerek diğer alternatifleri devreye sokarak orta vadede ülkemizi döviz kuru operasyonlarında kurtarmakta kararlıyız. Tüm dünyaya ekonomik savaş ilan eden yaptırım tehditleriyle ülkeleri haraca bağlayan bu düzeni asla kabul etmiyoruz. Türkiye’nin dostluğuna ihtiyaç duymayanlara bizim hiç ihtiyacımız yoktur. Kurmuş, faizmiş, cezaymış, yaptırımmış hiçbiri umrumuzda değil. Biz bu günlere milletimize güvenerek, miletimizle birlikte mücadele ederek geldik. Bundan sonra da aynı şekilde bu yola devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız. Daha çok üreteceğiz. Bizim krizden çıkış formülümüz budur. Hep söylüyorum kimseden inayet beklemeyeceğiz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Savunma sanayinde biz bunu yaptık. Geldiğimizde yüzde 25 ihtiyacımızı karşılıyorduk. Şimdi yüzde 60. Bak nerden nereye geldik. Bu durup dururken olmadı bu iktidarımız döneminde oldu. İhracatta bunu yaptık. Göreve geldiğimizde bizim 36 milyar dolarlık ihracatımız söz konusuydu şimdi 163 milyar dolara çıktı. Nereden nereye geldik. İstihdam da bunu yaptık, turuzimde bunu yaptık. İnşallah bu yıl 40 milyon turistte doğru gidiyoruz. Diğer alanlarda da bunu yaparak bize parmak sallayanları pişman edeceğiz" diye konuştu. 

Öte yandan Erdoğan, toplantının ardından bu akşam Rize Şehir Stadı'nda oynanacak ÇAYKUR Rizespor-Kasımpaşa lig maçını izleyecek.

Hasan Fehmi Demir - Kubilay Ateş - Ersen Küçük - Gökmen Şahin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dolmuşun açık bırakılın kapısından düşen kadın yaşam mücadelesi veriyor Adana’da dolmuşta ücret ödemek için ayağa kalktığı sırada açık bırakılan kapıdan aşağı düşerek ağır yaralanan yaşlı kadın hayatta kalma mücadelesi verirken, sürücü adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre kaza, 24 Nisan günü saat 14.30 sıralarında Sarıçam ilçesi Balcalı Mahallesi Güney Kampüs yolunda meydana geldi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne kontrole giden Hatice Sabahi (75), evine dönmek için Vedat K.’nin kullandığı 01 J 0364 plakalı özel halk otobüsüne bindi. Sürücü direksiyon başında sigara içtiği sırada otobüs kapısı açık bir şekilde ilerlerken, Sabahi ulaşım kartını göstermek için ayağa kalktı. Manevra sırasında dengesini kaybeden Sabahi, açık olan kapıdan aşağı düşerek başını asfalta çarptı. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri, Sabahi’yi ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürdü. Sürücü ise gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanede ameliyata alınan 6 çocuk annesi Sabahi’nin beyin kanaması geçirdiği, köprücük ve kürek kemiği ile göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi. Kafatasında biriken kan boşaltılan Sabahi, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi. Sabahi’nin emekli öğretmen eşi Cemil Sabahi (74) ile çocukları hastaneye giderek, gelecek iyi haberi beklemeye başladı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü Vedat K. ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eşinin hayati tehlikeyi atlatamadığını anlatan Cemil Sabahi, “Bu apaçık cinayete teşebbüstür. Kapıyı neden açık bırakmış, bilemiyorum. Bir litre az mazot yakmak için mi böyle yapıyorlar? Ayrıca sigara içiyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Adli kontrol verilerek serbest bırakılmış. Eşimin beyin kanaması ameliyatla durduruldu. Uzun süredir de uyutuluyor. Üstelik vücudunda çok sayıda kırık var. Hayati tehlikeyi atlatabilirse kırıklarına bakılacak. Son derece berbat durumdayım” diyerek gözyaşı döktü. Oğlu Selahattin Sabahi (51) ise kapısı açık giden otobüsler konusunda tedbir alınması gerektiğini belirterek, “3 gündür hastanedeyiz, otobüsleri takip ediyorum ve hala kapıları açık geziyorlar. Buna bir son verilmesini istiyorum. Adana’nın bu ciddi sorununun çözülmesi lazım. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Annemin hayati tehlikesi sürüyor. Kırıkları tedavi edilemiyor. Sürücüden şikayetçiyiz. Salıverilmesine anlam veremedim” dedi.
Adana Ceyhan Belediye Başkanı Aydar, verdiği sözleri bir bir yerine getiriyor Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, henüz göreve başlayalı bir ay bile dolmadan seçim döneminde verdiği vaatlerden 6’ncısının temelini atarak Namık Kemal Mahallesi’ne en büyük parkını yapmak için kolları sıvadı. 23 Nisan’da altyapı ve yol çalışmaları tamamlanan, içerisinde koşu, spor ve büyük bir oyun alanının bulunacağı park, 19 Mayıs’ta tamamlanarak çocuklara armağan edilecek. Kısa bir süre önce Ceyhan’ın iki yakasını birleştirmek için İbrahim Mete Bulvarı’ndan Namık Kemal Mahallesi’ni birbirine bağlayacak köprünün temelini atan Başkan Kadir Aydar, Kent Meydanı projesinin ilk kazmasını da kendisi vurmuştu. Büyük Ceyhan Oteli ve Namık Kemal Mahallesi’ne çift şeritli yol çalışmalarına da başlayan Aydar, Ceyhan’ı büyük bir köyden, büyük bir kent hedefine ilerleme yolunda ilçe halkının en büyük umudu oldu. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ayrıca ihtiyaç sahibi emeklileride unutmayarak söz verdiği bayram ikramiyesi için çalışmalarını tamamladı. İhtiyaç sahibi emeklilerin belediyeye başvuru yapmalarının ardından 5 bin liralık destek vereceğini açıkladı. Başkan Aydar’ın emekli ikramiye vaadi, 7 den 70e herkesin başkanı olduğunu kanıtlar nitelikte oldu. Ceyhan’da yarım kalan hikayesini tamamlayıp, kaybolan yıllarını telafi etmek adına belediyenin her bir emekçisiyle 7 gün 24 saat esasına dayalı çalışan Başkan Kadir Aydar, seçim döneminde verdiği vaatler arasında yer alan Namık Kemal Parkı Çocuk Parkı için kolları sıvadı. Mazbatasını alalı henüz bir ay bile dolmayan Başkan Aydar, vaatlerinden 6’ıncısını gerçekleştirmek için parkın temelini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda attı. Altyapı ve yol çalışmalarını tamamlayan Aydar, parkın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hizmete açılacağını duyurdu. Başkan Aydar, “Bugün çocuklar bir müjde vermek istiyoruz. Bu alan, Namık Kemal Mahallesi’ndeki en büyük park olacak. Çocuklar için koşu, spor ve büyük bir oyun alanı olacak. Yolumuz bitti. Parkımızı 19 Mayıs’a kadar siz değerli Ceyhanlılar için hizmete açmaya çalışacağız. Çocuklara bugün müjdemiz olsun. Ne yapıyorsak, Ceyhan için. En büyük gücü Ceyhanlımın gözlerindeki umuttan alıyorum” dedi.
İstanbul Deriv, Rakshit Choudhary’yi eş-CEO’luğa terfi ettirdi Deriv, 25’inci yılını kutlamaya hazırlanırken liderlik modelini yeniliyor. Rakshit Choudhary, Kurucu ve CEO Jean-Yves Sireau ile ortaklık kurarak eş-CEO’luğa terfi ettirildi. Çevrimiçi ticaret şirketi Deriv, Rakshit Choudhary’nin Operasyon Direktörlüğünden (COO) Eş-Yönetici (CEO) tanıtımını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre eş-CEO modeli, her iki liderin de farklı güçlü yönlerinden ve çeşitli bakış açılarından yararlanacak. Eş-modeli seçmek sadece şirket için stratejik bir hareket değil, kuruluşun işi çevik tutmak için kritik karar alımına farklı bakış açıları ve ekip çalışmasını dahil etmesini sağlıyor. Bu ikili liderlik çerçevesi aynı zamanda karşılıklı saygı ve ortak hesap verebilirliğin standart uygulamalar olduğu bir ortam oluşturuyor ve bireysel özerkliği kolektif bir vizyonla dengeliyor. Deriv’nin Kurucusu ve eş-CEO’su Jean-Yves Sireau şunları söyledi: "Rakshit, Deriv’in işini derinlemesine anlayan harika bir lider, bu nedenle eş-CEO’luğa geçişi bizim için ileriye doğru atılmış doğal bir adım.’’ Rakshit Choudhary, yeni rolü hakkındaki düşüncelerini paylaştı: “Şirketin son 14 yıldır inanılmaz büyümesinin ve evriminin bir parçası olduğum için şanslıyım ve ticareti her yerde, herkes için erişilebilir hale getirme misyonuna ilk elden tanık oldum. Bunun merkezinde yenilikçi, güvenli ve erişilebilir kalmaya odaklanmak yer alıyor. Şirketi başarılı bir 25 yıla daha taşırken Deriv’i küresel olarak Jean-Yves ile birlikte büyütmeye devam etmeyi dört gözle bekliyorum.”
Muş Kuzu satışlarından kent ekonomisine 1 milyar lira gelir bekleniyor 1 milyon 200 bin civarında küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş’ta erkek kuzu satışlarından yaklaşık 1 milyar TL gelir bekleniyor. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yaygın yapıldığı Muş’ta kesime gönderilecek 250 bin erkek kuzudan kent ekonomisine yaklaşık olarak 1 milyar lira katkı bekleniyor. Kuzu satışlarından kent ekonomisine 1 milyar TL katkı sağlanacağını söyleyen Muş İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nimet Salkım, “5 ay zorlu bir kışı geride bıraktık. İlimizde 1 milyon 200 bin küçükbaş hayvandan yılda ortalama 550 bin kuzu doğumu gerçekleşiyor. Doğan kuzulardan erkek olan 250 bin kuzuyu kesime göndererek kent ekonomisine yaklaşık 1 milyar lira katkı sağlıyoruz. İşimiz çok zor olmasına rağmen, biz bunu severek yapıyoruz. Zaten severek yapılmayan bir işten başarı elde etmek mümkün değil. Bu yıl yetiştiricilerimiz sektörden para kazanıyor. Devletimizin de sektöre vermiş olduğu destekler var. Bu açıdan devletimize teşekkür ederiz” dedi. Hayvanların Muş Ovası’nda farklı bitki türlerinden faydalandığını ifade eden Salkım, “Besicilerimiz hayvancılık sektöründen çok iyi para kazanıyor. Çünkü önümüzde devasa bir ovamız var. Çetin kış şartlarına rağmen yine de hayvancılık sektörü ilimizde çok iyidir. Hayvancılığın merkezi diyebiliriz. Farklı farklı bitki türü bulunuyor. Hayvanlarımız bu farklı bitki türünden çok iyi bir şekilde faydalanıyor. Bu açıdan hayvancılık sektörü bu bölgede genleşmektedir. Şu an kuzularımızı anneleriyle ovada ve yeşeren meralarda otlatıyoruz. Besicilerimiz keyifli bir yaz sezonu geçirecektir. Devasa bir ovamız var. Çetin kış şartlarına rağmen yine hayvancılık sektörü ilimizde çok iyi bir durumdadır. İlimiz, hayvancılık merkezi diyebiliriz. Çünkü çok farklı bitki türü yeşermektedir” ifadelerini kullandı.