POLİTİKA - 13 Şubat 2019 Çarşamba 17:43

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bay Kemal’in yargıdaki borçlarını ödeme sandığı kurdular'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bay Kemal’in yargıdaki borçlarını ödeme sandığı kurdular'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kazandığımız davaların haddi hesabı yok. Şimdi beyefendi ödeyemiyormuş, bunun için CHP’li milletvekilleri Bay Kemal’in yargıdaki borçlarını ödeme sandığı kurdular. Onlar şimdi 5’er bin lira oraya koyuyorlar, yardım sandığı ile bunu ödemeye çalışıyorlar. Daha dur bakalım bu işin başı. Her konuşmanda bir açık veriyorsun, daha çok ödeyeceksin” dedi.

Mamak’ta düzenlenen toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üreğil Millet Bahçesi’nde toplanan kalabalığa seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP ile ittifak yaptığı diğer partileri eleştirdi. Eskiden Mamak denildiğinde akla umutsuzluk, sefalet ve çaresizliğin geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef 15-20 yıl öncesine kadar Mamak kaçak yapıların, gecekonduların istilası altındaki bir ilçemizdi. Mamak’a da, Ankara’ya da yakışmayan o görüntülere hamdolsun büyük oranda son verdik. Daha bitmedi, işimiz var. Mamak’ın da kanayan yaralarına merhem olduk. Hem hükümet hem de belediye yatırımları ile ilçemizin çehresini değiştirdik” diye konuştu.

Mamak’ta yapılan hizmetleri anlatan Erdoğan, “Mamak artık çaresizlik değil, umut demek, başarı demek. Günden güne büyüyen huzur ve refah demek. Mamak Belediyesinin toplam yatırım bedeli 74,5 trilyon lira olan 11 proje ile yatırım bedeli 43,5 trilyon lira olan 169 parkı ilçemize kazandırdı. Ankara Valiliğimizde yatırım bedeli 33 milyon liraya yaklaşan 4 eğitim kurumunu siz Mamaklı kardeşlerimizin istifadesine sundu” ifadelerini kullandı. 

Üreğil Millet Bahçesi’ne ilişkin bilgi veren Erdoğan, Ankara’nın en güzel millet bahçesi olduğunun altını çizdi. Erdoğan, konuşması esnasında rahatsızlanın bir vatandaş için doktor istedi.

“Bu zillet ittifakı, illet ittifakı, biz ise Cumhur İttifakı’yız” 

CHP ve seçim ittifakı yaptığı partileri eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP’nin başını çektiği yıkım ittifakı 31 Mart seçimlerini son 17 yılın hesaplaşması olarak görüyor. 31 Mart’ta millete ders vermek için, sizlerle hesaplaşmak için adeta gün sayıyorlar. Yanlarına kimi almışlar, Kandil’den verilen emir ile bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP’yi almışlar. İYİ Parti’yi, Saadet Partisi’ni almışlar. Dörtlü bir ittifak ile karşımızdalar. Bu zillet ittifakı, illet ittifakı, biz ise Cumhur İttifakı’yız. Son günlerde kendilerini iyice kaybettiler. 16 Nisan halkoylamasında milleti denize dökmekten bahsediyorlardı, şimdi de mezar kazmaktan bahsediyorlar. Televizyon ekranlarında yorumcuları, sözde sanatçıları aracılığı ile size, bize, milletimizin inanç ve değerlerine olmadık hakaretler ediyorlar. Geçenlerde birisi şahsımı, bu ülkenin cumhurbaşkanını ipe götürmekle, zehirlemekle, darbe ile tehdit edecek kadar zıvanadan çıktı. Sokak terörü ile Gezi’de, emniyet yargı ile 17-25 Aralık’ta, tankla, tüfekle, uçakla, silahla 15 Temmuz’da başaramadıklarını şimdi başka yollarla, kirli pazarlıklarla yapmaya çalışıyorlar. Bu uğurda ne kadar değerleri, ne kadar ilkeleri, ne kadar insani hassasiyetleri varsa hepsini bir tarafa bıraktılar. 3-5 oy daha fazla alabilmek için gittiler terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile pazarlığa oturdular. Son birkaç aydır dönen dolapları sizler de bizim gibi yakından takip ediyorsunuz. Türk siyaseti açısından gerçekten utanç verici, yüz kızartıcı sahnelere, kirli pazarlıklara şahit oluyoruz. Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu parti olmakla övünen CHP’de, delegelerden, bu partiye gönül verenlerden ziyade Kandil’deki terör baronlarının sözü geçiyor” şeklinde konuştu.

“Belediye başkan adaylarını lobiler, terör örgütleri, marjinal çevreler belirliyor” 

Kendilerinin Ankara’da Cumhur İttifakı olarak MHP ile beraber olduklarını belirten Erdoğan, “Karşımızda CHP, HDP, bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı, İYİ Parti, Saadet, bunlar da 4’lü malum zillet ittifakı, illet ittifakı. Bu partilerde çoğu belediye başkan adaylarını partililer, delegeler değil, lobiler, terör örgütleri, marjinal çevreler belirliyor. CHP Genel Başkanının yardımcıları, yakın mesai arkadaşları dahi bu duruma, partinin bu savruluşuna isyan etmeye başladı. İmam Gazali Hazretleri ‘Eğri ağacın doğru gölgesi olmaz’ diyor. Bunların doğru bir işleri, milletin ve memleketin faydasına tek bir projeleri yok. Bu başarısızlıklarını, kifayetsizliklerini yalanla, hakaretle, iftira ile örtmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Böyle kifayetsiz partiye bırakın Ankara’yı, bırakın Mamak’ı, üç tane koyun dahi emanet edilmez” 

Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler CHP ne demektir biliyor musunuz? CHP çöp, çukur, çamur demektir. CHP yokluk, yolsuzluk, yoksulluk demektir. CHP hırsızlık, haksızlık, hukuksuzluk demektir. CHP kavga, kaos, kutuplaşma demektir. CHP bakımsızlık, başarısızlık, beceriksizlik demektir. Allah bu memleketi CHP’nin ve yıkım ittifakının eline düşmekten korusun. Bunlara üç koyun verseniz, Çubuk Çayı’nın kenarında güt deseniz beceremezler, kaybedip gelirler. Böyle beceriksiz, böyle kifayetsiz partiye bırakın Ankara’yı, bırakın Mamak’ı, üç tane koyun dahi emanet edilmez” dedi.
Erdoğan, konuşması esnasında kendine “Tayyip dede” diyen küçük çocuklara “efendim” diye cevap verdi.

“Mamak’ı raylı sistem vasıtasıyla diğer ilçelerimizle bağlamış olacağız” 

Göreve geldiklerini IMF’ye 23,5 milyar dolar borç olduğunu söyleyen Erdoğan, “IMF’ye bu ülkeyi teslim eden CHP. Biz Mayıs 2013’te bu borcu bitirdik, ilişkimizi kestik” diye konuştu. 

Şimdi yeni bir adım daha attıklarını, Ankaray ve metroyu uzattıklarını söyleyen Erdoğan, “AŞTİ ve ODTÜ arasındaki 5 kilometrelik batı hattı, Dikimevi ile Nata Vega arasındaki 10 kilometrelik doğu hattı ile Ankaray’ı toplam 15 kilometre uzatacağız. Böylece Mamak’a raylı sistemi getirecek, Mamak’ı raylı sistem vasıtasıyla diğer ilçelerimizle bağlamış olacağız” şeklinde konuştu. 

Mehmet Özhaseki’nin tecrübesini Ankara’ya aktaracağını söyleyen Erdoğan, “Muhatabı kim, rakibi kim? Bundan önce de girdi kazanamadı. Ondan önce Beypazarı malum. Beypazarı ile Kayseri mukayese edilir mi? Birisi büyükşehir, birisi de Ankara’nın kenarında bir ilçemiz. Bir yerde tecrübe öbür yerde tecrübeden uzak bir yapı” ifadelerini kullandı. 

Cumhur İttifakı’ndan bahseden ve AK Partililer ile MHP’lilere seslenen Erdoğan, “En ufak bir fire vermeden adayımıza sahip çıkacağız. AK Parti’den de, MHP’den de fire olmaması lazım. El ele vererek, cumhuru Ankara’da yerel yönetimde iktidara getirmemiz lazım” açıklamasında bulundu.

“Her konuşmanda bir açık veriyorsun, daha çok ödeyeceksin” 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi hakkında davalar açtığını söyleyen Erdoğan, “Bütün davaları kaybetti. Birinden 1,5 milyon, birinden 1 milyon, kazandığımız davaların haddi hesabı yok. Şimdi beyefendi ödeyemiyormuş, bunun için CHP’li milletvekilleri Bay Kemal’in yargıdaki borçlarını ödeme sandığı kurdular. Onlar şimdi 5’er bin lira oraya koyuyorlar, yardım sandığı ile bunu ödemeye çalışıyorlar. Daha dur bakalım bu işin başı. Her konuşmanda bir açık veriyorsun, daha çok ödeyeceksin” dedi. 

Erdoğan, konuşmasının sonunda tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet vurgusunu yineledi.

Derya Yetim - İlker Turak - Ömer Çetin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Hataylı bal üreticisi “arılarım beni tanıyor” diyerek atletle arılarına bakım yapıyor Hatay’ın payas ilçesinde balcılık yapan Üzeyir Yarar (47), yarı çıplak bir vaziyette arı kovanlarını açarak, adeta arılara meydan okudu. Balcı Üzeyir Yarar, arılarının kendisini tanıdığını ve 100 yıllık arılar olduğunu ırkın hiç bozulmamış olduğunu belirtti. Payas İlçesi kayalık Caddesi’nde balcılık yapan, Üzeyir Yarar 47 yaşındaki balcı kendi arılarına olan güvenini farklı bir yöntemle sergiledi. Yaklaşık 15 peteği bulunan ve arıların, günün belirli saatlerinde insanları ısırmadığını iddia eden Yarar, bununla birlikte kendi arılarının da kendisine asla zarar vermeyeceğini ispatlamak için neredeyse yarı çıplak soyundu. ‘Arılarım beni tanıyor’ dedi, içerisinde binlerce arının olduğu peteği yarı çıplak şekilde açtı Arıcılığa Hobi olarak başlayan Üzeyir Yarar(47), “ bundan bir herhangi bir şeye para filan şu bu talep düşünmeden burada işte arı meragım var. Dedem de benim arıcıymış daha önce çocukluğumdan belli bir meragım olduğu için, o arı bir 10 seneden belli bu işi yapıyorum. Arılar bizleri tanıyor zarar vermediğimiz sürece, onlar da bir insan gibi yani hayvan bir insan gibi zarar vermediğiniz sürece benim de zarar vermeyeceğimi biliyorlar, kendilerini yaşatmak için ben ballarını bile almıyorum, kendilerine bırakıyorum aldığım, yani biz aslında insanoğlu hırsızlık, hayvanın kışlık yiyeceklerini biz çalıyoruz ben az bir şey mesela alıyorum bundan bir herhangi bir para şey beklemiyorum yani, bir amcamızla tanıştım, amcam 95 yaşındaydı Hatay’da, adam 95 babasından kalmış arı 95 seneden belli dedi oğlum bendeydi bu arı dedi. Ben bir kovan aldım dedi miydi amca bunun bir kovanını bana sat dedim ve oraya Aracı gitmesi imkansız, ırk bozulmamış tahminimce onları getirdim o ırkı aldım onu çoğalttım kendi çapımda bir şeyler yapmayı kendim ırkım gibi o işte 10 tahminimce de 100 yıldan belli o adam da 95 yani ırk hiç bozulmamış. Oynuyorum devamlı her zaman bakıyorum bakımını yapıyorum elbise giymiyorum yani, herhangi bir şeyde soktuğu zaman da herhangi bir şişkinlikle olmuyor bende arılar beni tanıyor isterseniz bakıyım açıp yani onlar oldu daha büyük arılar var isterseniz videoda bak şurada bunu da açarım, yani arılar beni tanıyor ya bunlar herhangi bir zarar vermez.” İfadelerine yer verdi.
Hatay Bakan Özhaseki: “Depremden bu zamana kadar 76 bin kadar konutu teslim ettik” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem sonrası 76 bin konutun teslim edildiğini belirterek, "Önümüzdeki aydan itibaren her ay 10 bin, 15 bin ve 20 bin civarında bitirebildiğimiz evlerin kuralarını çekip, onları da hak sahiplerine teslim edeceğiz. Bu yılsonunda 200 bini bulmuş olacağız" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a geldi. İlk olarak Antakya ilçesi EXPO yerleşkesinde bulunan Hatay Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Bakan Özhaseki, şehrin farklı noktalarındaki şantiye alanlarını da ziyaret etti. Çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Özhaseki, ardından Mustafa Kemal Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Hatay İl Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Türkiye genelinde bin 240 şantiye alanının olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bu zamana kadar yapımı tamamlanan 76 bin konutun da teslim edildiğini söyledi. “Depremden doğrudan ve dolaylı olarak 14 milyon insan etkilendi” Türkiye’nin 15 ay önce büyük bir felaketle karşı karşıya geldiğini hatırlatan Bakan Özhaseki, Hatay’da 9 saat arayla uzun süren iki tane şiddetli deprem olduğuna değinerek, “Bundan dolaylı veya doğrudan etkilenen insan sayısı 14 milyonu buldu. 18 tane şehrimizde de hasar var. Yapılan tespitlerde ara ara bu sayılar düşebilir ama ortalama 850 bin bağımsız birimin zarar gördüğünü biz de tescil etmiş olduk. Ülke olarak çok şükür büyük bir milletiz. Böyle bir milletin ferdi olmak ve üyesi olmak hepimiz için şereftir” dedi. “Türkiye genelinde bin 240 yerde şantiye alanımız var” Türkiye genelinde bin 240 yerde şantiye olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, AFAD’ın deprem bölgelerinde bildirmiş olduğu hak sahipliği sayısının 400 bin civarında konut ve 40 bin civarında da iş yeri olduğunu belirterek, “Mahkemelik durumlar nedeniyle arada sayılar değişiyor veya süreler uzatılıp yeni müracaatlar alınıyor. Bu sayının 500 bine doğru yaklaşacağını kabul ediyoruz. Biz bakanlık olarak 500 bin civarında konut ve iş yeri yapma planlamalarımızı sürdürüyoruz. Ülke genelinde şu anda bin 240 yerde şantiyemiz var. 110 bin kişilik bir çalışan ordusuyla bu işleri sürdürmeye gayret ediyoruz. Genel olarak bin 240 yerde şantiyemiz var. Hatay merkezde bugün arkadaşlarımız 68 yerde şantiyemizin olduğunu söylediler" diye konuştu. “Depremden bu zamana kadar 76 bin kadar konutu teslim ettik” Köylerde de hasar olduğunu dile getiren Bakan Özhaseki, “Bu köylerde önce normal inşaatlarımız devam ederken, deprem konusundaki uzman hocalarımızın tavsiyesiyle çelik evlere başladık. O çelik evlerimiz de çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Şu ana kadar 76 bin kadar konut teslim ettik. Önümüzdeki aydan itibaren her ay 10 bin, 15 bin ve 20 bin civarında bitirebildiğimiz evlerin kuralarını çekip, onları da hak sahiplerine teslim edeceğiz. Bu yılsonunda 200 bini bulmuş olacağız. 400 bin civarında hak sahibinin 395 bin konut için bir ay içerisinde ihalesini yapacağız. Bunlara da en fazla bir yıl gibi bir süre veriyoruz. Ufak tefek aksamalar olabilir ama büyük ihtimalle gelecek sene ortası veya güz ayları gibi bütün konut ve iş yerleri için hak sahiplerinin tamamının haklarını inşallah bitirmiş ve teslim etmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Eyüpsultan’da okul müdürünü silahla öldüren zanlı çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi Eyüpsultan’da okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürünü silahla vurup hayatını kaybetmesine neden olan Y.K. çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.Eyüpsultan’da 7 Mayıs’ta meydana gelen olayda iddiaya göre yabancı uyruklu öğrenci Y.K. (17), okuduğu özel liseden atılmasından sorumlu tuttuğu ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediği okul müdürü İbrahim Oktugan’ı odasında silahla vurarak ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan Oktugan hayatını kaybederken, olayın ardından yakalanan Y.K. gözaltına alınmıştı.TutuklandıEmniyetteki işlemleri tamamlanan suça sürüklenen çocuk Y.K., Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Burada Savcılığa ifade veren Y.K., daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.Hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği belirtildiOlaya ilişkin detaylar ise Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, öldürülen Oktugan ile suça sürüklenen çocuk Y.K. arasında okulda ilişiğin kesilmesi ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediğinin anlaşıldığı, 2023 Aralık ayında gerçekleşen olay sonrasında suça sürüklenen çocuğun ulaştığı ruhi sükûnete rağmen fiilini planladığı şekilde icra ettiği, böylece Y.K.’nın eğitimci Oktugan’ı silahla hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği ve hayatını kaybetmesine neden olduğu belirtildi."Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim’’Öte yandan suça sürüklenen çocuk Y.K.’nın Savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Y.K.’nın ifadesinde, ‘’2023’ün ilk döneminin ortalarında başka bir okuldan bu özel liseye kayıt oldum. Burada çeşitli sebeplerde hakkımda disiplin cezaları yazıldı, ben imzalamak istemedim. Aralık ayında sınıfımdayken disiplin cezalarından dolayı annemin geldiğini öğrendim. Müdür İbrahim Oktugan’ın odasına gittim, annemle oturuyorlardı. Anneme Arapça bir şeyler söylemek istediğim sırada müdür, ‘’Burası Türkiye, benim okulumda kimse bu şekilde başka dil konuşamaz’ dedi. Aramızda sözlü bir tartışma yaşandı. Annemin üzerine yürümesi üzerine polisi de aradık, daha sonra okulu terk ettik ve olaydan sonra bir daha okula dönmedim. Bizden aldıkları parayı da geri vermediler. Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim’’ dedi.‘’Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu’’Olaydan 1 gün önce aynı okulda okuyan birini gördüğünü ve Aralık ayında yaşadığı olayın aklına geldiğini söyleyen Y.K. ifadesinin devamında, ‘’Tekrar sinir oldum. Müdürün hala okulda olup olmadığını sordum. Hala orada çalıştığını söyleyince 4 Mayıs günü 10 bin lira karşılığında aldığım tabanca ile okula gitmeye karar verdim. Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu. Kapıya geldiğimde selam verdim, bir anda kapı açıldı. Kimseye bir şey söylemeden hızlı bir şekilde müdürün odasına geçtim. Masada oturuyordu, beni görünce ayağa kalktı. Amacım ayaklarından vurmaktı ama bir anda kolunu havaya kaldırınca bana vuracağını düşünerek koluna doğru ateş ettim. 2 mermim vardı, ikisi de karnına geldi. Bana saldıracağını düşünerek ateş ettim. Sonrasında hızlıca odadan çıkıp geldiğim kapıya yöneldim ve silahı yere doğru tutarak ‘peşimden gelmeyin’ dedim. Kapıya koşup kapıyı zorladım, açılmayınca birinden açmasını rica ettim. Bir çocuk da kapıyı açtı. Benim amacım öldürmek değildi, dövmekti. Eve geçtim ve börek götürdüm. Üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra da silahı ve telefonumu Alibeyköy Barajı’na attım’’ ifadelerini kullandı.