POLİTİKA - 12 Haziran 2018 Salı 15:46

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Biz aldatan olmadık, biz icraatçıyız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Biz aldatan olmadık, biz icraatçıyız'

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendilerinin Türkiye’yi nasıl daha fazla büyütecekleri, geliştirip hedeflerine ulaştıracaklarını anlattığını belirterek, "Ötekiler ne anlatıyor? Gençlerimizin deyimi ile ifade edeyim. Ötekiler bol bol geyik muhabbeti yapıyor. Emin olun biz olmasak kürsüde söyleyecek söz. Biz de arada bir latife olsun diye onlara takılmıyor değiliz. Ama bizim asıl gündemimiz yaptığımız ve yapacağımız hizmetlerdir" dedi.

Bir dizi ziyaretler ve açılışa katılmak üzere Eskişehir’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekileri taşıyan helikopter Eskişehir Atatürk Stadyumuna iniş yaptı. Recep Tayyip Erdoğan, programı kapsamında ilk olarak Eskişehir Valiliğini ziyaret ederek şeref defterini imzaladı, ardından Valilik Meydanı'nda kendisini karşılayan vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşların yaklaşan Ramazan Bayramlarını tebrik ederek, "Eskişehir demokrasinin kıymetini bilir. Kalkınmanın, refahın, büyümenin kıymetini de çok iyi bilir. Aynı zamanda Eskişehir, huzurun geleceğe güvenle bakmanın kıymetini de çok iyi bilir. Tabii Eskişehir son 16 yılda bunu kimin sağladığını, gelecekte de kimin sağlayabileceğini çok iyi bilir.

AK Parti 16 yıldır bu ülkeye sadece eser kazandırmıştır. Sadece hizmet vermiştir. Bu ülkede herkesin hak ve özgürlüklerinin de, refahının da teminatı AK Partidir. Bu ülkede 16 yıldır terör örgütleri ve onları destekleyenler dışında hiç kimse incitilmemiştir. Milletimize karşı ne kadar hizmet aşkı ile doluysak teröristlere karşı da o derece tavizsiz bir mücadele yürütüyoruz. İstiklal Harbimizin 5 büyük savaşından 3’ünün geçtiği Eskişehir bu konuda bizi en iyi anlayacak yerdir. Bu şehir demokrasiden de kalkınmadan da geri adım atılmasına izin vermeyeceğine inanıyorum. Eskişehir bu seçimlerde tercihinizi bir kez daha hizmet siyasetinden yana kullanıyor muyuz? Güçlü meclis için, Cumhurbaşkanlığında şahsımı, mecliste AK Partiyi destekliyor muyuz? Güçlü hükümet için, Cumhurbaşkanlığında şahsımı, mecliste AK Partiyi destekliyor muyuz? Cumhur İttifakını destekliyor muyuz?

Eskişehir, vakit birlik vakti diyor muyuz? Vakit Türkiye vakti diyor muyuz? İnşallah sizlerin desteği ile irade, erdem ve cesaretle Türkiye şahlanacak. Birlikte, beraber, kardeşçe. Bizim diğer adaylardan, diğer partilerden farkımız ne biliyor muyuz? Biz size yaptıklarımızı anlatıyoruz. Milletimize ve şehirlerimize kazandırdıklarımız en büyük referansımdır. Biz kazandırdıklarımızı, devam eden projelerimizi ifade ediyoruz. Böylece hizmette sürekliliği ortaya koymuş oluyoruz. Bununla yetinmiyoruz. Bir de yeni projelerimizi sizlerin takdirine sunuyoruz. Türkiye’yi nasıl daha fazla büyüteceğimiz, geliştireceğimizi, hedeflerimize ulaştıracağımızı anlatıyoruz. Ötekiler ne anlatıyor? Gençlerimizin deyimi ile ifade edeyim. Ötekiler bol bol geyik muhabbeti yapıyor. Emin olun biz olmasak kürsüde söyleyecek söz. Biz de arada bir latife olsun diye onlara takılmıyor değiliz. Ama bizim asıl gündemimiz yaptığımız ve yapacağımız hizmetlerdir" dedi.

Öte yandan saatler öncesinden Valilik Meydanına gelerek Erdoğan’ı beklemeye başlayan coşkulu kalabalığın üzerine, serinletmek amacı ile özel görevliler tarafından Ramazan dolayısıyla gül suyu sıkıldı.  

Vilayet Meydanı'nda toplanan kalabalığa hitap eden Erdoğan, son 16 yılda Eskişehir’e 21 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını belirtti. Erdoğan, "Halep oradaysa arşın burada. Eğitimde, 2 bin 734 adet yeni derslik inşa ettik. 3 bin 495 yatak kapasiteli yüksek öğretim yurt binaları kazandırdık. Birkaç yıla kadar 4 bin 500 kişilik 4 adet yurt binası daha kazandırıyoruz. Eskişehir’e 3’üncü devlet üniversitesini de kazandırıyoruz. Eskişehir Teknik Üniversitesini kurduk ve faaliyete geçirdik. Böyle bir şehre 33 bin kapasiteli stadyum yakışır dedik, nasıl memnun musunuz? Yaparsa AK Parti yapar. Halep orada arşın burada. Eski stadın yerine ne yapıyoruz? Millet Bahçesi. İşte biz buyuz. Nasıl? Eski stat ne hale dönüşüyor? 60 dönüm araziyi inşallah Eskişehir’de Millet Bahçesine dönüştürüyoruz. Şimdi ben oraya indim helikopter ile rezalet. Ama önce ne yaptık? O 33 bin kişilik stadyumu yaptık, ardından da bunu yapacağız. Biz aldatan olmadık biz icraatçıyız" dedi.

“Eskişehir seninle gurur duyuyor” sloganları atan coşkulu kalabalığa cevap veren Erdoğan, “Ben de sizlerle gurur duyuyorum. Sizlerden tek isteğim var. Belediyelerde hepsini topladınız. Büyükşehir olmadı. İnanıyorum inşallah Mart’ta Büyükşehir’i de alacağız. İnanıyorum. Çünkü bunlardan bir şey olmaz. Bunların ne yaptığı Eskişehir’de belli. Ama bizim ne yaptığımız da belli. Biz buyuz. Eskişehir’e hızlı treni getirdik mi? Hızlı tren ile birlikte tüm bölünmüş yolları yaptık mı? Sağlıkta 5’i hastane olmak üzere toplam 21 adet inşa ettik. Eskişehir Şehir Hastanemiz 1081 yataklı dev bir eser. İçinde 4 hastane birimi, 36 ameliyathanesi, 152 adet yoğun bakım yatağı, 264 adet polikliniği, 24 yataklı diyaliz merkezi bulunan şehir hastanemizi bu yılsonuna kadar hizmete alıyoruz. Şehir hastanemize ulaşımı kolaylaştırmak için burası ile 71 Evler arasında kavşaklar ve bağlantı yolları yaptık. Bunun yanında 600 yataklı Yunus Emre Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yapımına da şu anda devam ediyoruz. Bu 2 hastanemizin toplam yatırım bedeli ne biliyor musunuz? 1,2 katrilyon lira. Helal olsun Eskişehir’e. Eskişehir’e yapacağımız ihale, proje aşamasında olan toplam 11 sağlık tesisimiz var. Sağlık önemli" dedi.  

Erdoğan, "Şimdi buradan sizlere bir söz daha veriyorum. Eskişehir'i 2019 Türk Dünyası Eğitim Başkenti ilan ediyoruz. Üniversiteleriyle ilköğretimden liselere kadar her kademeden kurumlarıyla ülkemizin en iyi öğretim alt yapılarından birine Eskişehir’e böyle bir unvan yakışır. Türk Dünyasının her köşesinden buraya gelecek buradan Türk Dünyasına gidecek öğrencilerimiz coğrafyalarımızın geleceğini değiştireceğiz. Bunun için gereken çalışmalar gereken hazırlıklar başlayacak. Şimdiden Eskişehir’in Türk Dünyası Eğitim Başkenti olmasını hayırlı olmasını diliyorum. Siyaset iddia işidir, siyaset icraat işidir. Hamd olsun biz dedik ki, iddiamız Türkiye'yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi haline getirmek. İcraatımız geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütmüş olmamız. Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi 2 kat daha büyüttüğümüzde ülkemizi ilk dünyadaki 10 ülke arasına sokma hedefine ulaşıyoruz. Bay Kemal bunu anlamaz, Bay Muharrem bunu anlamaz. Bu kadar yatırımlar yapıyoruz, bunları ne ile yapıyoruz. Yüksek Hızlı Tren hatları ne ile yapılıyor. Bay Kemal büyümeyen bir ülke bunları yapabilir mi? Bu atılımları yapabilir mi? Bu eğitim, bu derslikler yapılabilir mi Bay Kemal? Çiftçilere yüzde 100 destek veriyoruz Bay Kemal. Tarımda verdiğimiz destekler verilebilir mi Bay Kemal? Bay Muharrem anlamazsınız. Siz bu ülkede çırak bile olmadınız" dedi.

"En kısa zamanda biz 2020-2021 yerli ve mili otomobilimizi üreteceğiz"

En kısa zamanda yerli otomobil üretileceğinin vurgusunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Elon Musk geliyor beni ziyaret ediyor. Ne diye ziyaret ediyor? Gerekirse ortaklaşa da böyle bir yatırıma girebiliriz. Adam işini biliyor ve bu işi kiminle yapılacağını da biliyor. İnşallah en kısa zamanda biz inşallah 2020-2021 yerli ve mili otomobilimizi üreteceğiz. Bu dizel veya benzin olmayacak Bay Kemal elektrikli olacak. Şimdi dünyanın en büyük havalimanlarından birisini İstanbul’da yapıyoruz ve inşallah açılışını 29 Ekim'de yapacağız. İlk açılışta yılda 90 milyon yolcu kapasitesi olacak. Dünyanın sayılı havalimanlarından olacak. Bunlara 24 Haziran’da şöyle bir Osmanlı tokadı almaya hazır mıyız? Ama onun için çok çalışmalıyız. Yan gelip yatmak yok, durmak yok. Yeni havalimanımız daha açılmadan bereketinin haberleri geldi. THY şimdi de Hong Kong’da milyar dolarlık anlaşmalar imzalıyor. Pek çok uluslararası şirket yeni havalimanımızla birlikte İstanbul’u küresel operasyon merkezleri arasına almaya hazırlanıyor. Sağlıkta zaten bölgesel bir marka haline gelmiştik. Şimdi küresel bir marka olma yolunda ilerliyoruz. Ülkemizdeki standartlarda ve fiyatlarda sağlık hizmetini dünyanın hiçbir yerinde bulmak mümkün değil. Bu hizmetler sosyal güvenlik şemsiyesi altındaki kendi vatandaşlarımıza zaten veriyoruz. Fakat Bay Kemal gençlerimize bizim bunları ücretsiz verdiğimizden de haberi yok" ifadelerini kullandı.

"Asıl kek, işte bunlara denir"

Eskişehir'den Muharrem İnce'ye sorular yönelten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim bu 146 projemizden sadece biri olan Millet Kıraathanelerinin içindeki keklere takılmışlar. Onun peşinden gidiyor. Asıl kek, işte bunlara denir. Onun için ben diyorum ki artık bu kadar geyik yeter. Şimdi ben buradan Bay Muharrem’e bir takım sorular sorayım. Asıl onların cevaplarını versin ki milletimiz kalibresini öğrensin. Mesela bu zat, Türkiye’nin terörle mücadelesi konusunda acaba ne düşünüyor? Düşünün terörist başını Edirne cezaevinde ziyaret eden bir kişiden ne bekleyebilirsiniz? Düşünün 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra ‘Dökülün sokaklara’ diyerek 53 Kürt kardeşimizi Diyarbakır’da ölümüne neden olan bu değil mi? Bu kişi düşünün Cumhurbaşkanı adayı olarak bu milletin karşısına çıkıyor ve Bay Muharrem de onu ziyaret ediyor. Askerlerimize, komutanlarımıza olan hakaretlerinden herhalde ne düşündüğünü az çok anladık. Afrin Operasyonunu yapan komutan için ne diyor?

Geldiğimiz günün ertesinde apoletlerini sökeceğim diyor. Ya sana benim milletim zaten icazet vermeyecek neyi söküyorsun? Bu ülke bir hukuk devleti. Sen bu hukuk devletinin içerisinde böyle bir yetkin var mı? Neymiş, Malatya’daki Türkiye Esnaf Sanatkarlar Odasının düzenlediği iftarda konuşmam var. Sayın komutan oraya davetli. Oranın protokolünde. İkinci ordu orada biliyorsunuz. Orada konuşmamın bir yerinde alkış yapmış. Bu akıştan dolayı beyefendi rahatsız olmuş. Bu diyor beni zayıf düşürüyor diyor. Sen zaten güçlü değilsin ki. Sana o apolet sökme yetkini vermeyecekleri gibi bu millet o apoleti Metin Temel Paşa’ya takmıştır. Milletin taktığı apoleti sen sökemezsin. Erdoğan söktü diyor. Erdoğan teröristlerden söktü. FETÖ terör örgütünden söktü. Siz zaten onlarla da berabersiniz. Onlarla beraber hareket ediyorsunuz. Bay Kemal diyor ki ben oraya gitmedim. Pensilvanya’ya gitmemiş, ben gitmişim. Ben ne dedim bu iddianı ispat et. İddianı ispat etmezsen namertsin dedim. Edebildi mi? Ona da dava açtım. Açtığım davalarda da kazanıyorum zaten. Man Adası dedi. Davayı açtım ve davayı kazandım. 197 bin lira mahkum oldu. Mesela bu zat. Demokrasimize, özgürlüğümüze, geleceğimize kast eden darbeciler, cuntacılar, vesayetçiler hakkında ne düşünüyor? Bay Kemal’in teröristlerle ilgili bir açıklamasını duydunuz mu? Bay Muharrem’in teröristlerle ilgili bir açıklamasını duydunuz mu?" dedi.

Muharrem İnce'nin Diyarbakır mitingine de değinen Erdoğan, "İşte Diyarbakır’da dün miting yaptı. İstihbarattan aldığım bilgi ne biliyor musunuz? Bu mitinge katılanların neredeyse tamamına yakını HDP’li. Bay Kemal’de Hakkari’ye gitmişti bir tane Türk bayrağı yoktu. Ama şimdi ders almışlar. Bunlar böyle. Kimlerle beraber oturup kalktıkları ortada. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Daha da somutlaştıracak olursak mesela FETÖ ile mücadele ve bu ihanet çetesinin elebaşının ülkemize iadesi hakkında ne düşünüyor? İsterseniz bu soruya cevap vermek için Amerika’dan telefonla yardım da alabilir. Gerçi geçtiğimiz günlerde telefonla ona bir şeyler fısıldamışlar. Bunun üzerine biz de Amerika’ya gönderdiğimiz belgeleri inceleme izni vermiştik. CHP incelemesini tamamlayıp raporunu sunmuş. Bizzat bu partinin genel başkanı ‘bu belgelere göre FETÖ elebaşının iade edilmesi lazım’ diyor. Ee Bay Muharrem. Şimdi buna da cevap ver bakalım. Bunlar kimden yana olduklarının farkında değil. Bunlar kayış attılar. Buna da cevap ver bakalım Bay Muharrem. Çünkü bunlar yalanı söyler iftirayı atar ondan sonra da hiçbir şey olmamış gibi arkalarını döner giderler. Bizim vesayetçilerle, darbecilerle olan mücadelemizi anlatmaya gerek bile duymuyorum.

Mesela bu zat ülkemizin güney sınırları boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorları hakkında ne düşünüyor? Gerçi biz bu koridor teşebbüsünü her yerinden delik deşik ettik. Ama yine de Muharrem İnce’nin ne düşündüğünü öğrenmek isteriz. Belki bu arada Selahattin Demirtaş’da Edirne’de neler konuştuğunu anlatır, onları da öğreniriz. Mesela bu zat Çin’in ekonomideki küresel yükselişi, Rusya’nın bölgesel politikaları, Avrupa Birliğinin giderek daha da derinleşen yönetim ve değerler krizi hakkında ne düşünüyor? Biz bunların hepsinin tam içindeyiz. Ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini korumak için çatır çatır mücadele veriyoruz. Mesela bu zat Kudüs hakkında, İsrail’in bölgeyi kana ve ateşe bulayan politikaları hakkında mazlum ve mağdurlar hakkında ne düşünüyor? Dünya Erdoğan’ın ne düşündüğünü çok iyi biliyor. One minute diyen Erdoğan’ı biliyor. Dünya 5’ten büyüktür diyen Erdoğan’ı biliyor. Bunların böyle bir derdi yok. İşte bütün bunlarla yolumuza devam ediyoruz. Tüm uluslar arası platformlarda bu davayı savunuyoruz. Mesela bu zat S-400 sistemleri hakkında, F-35 projesindeki sıkıntılar konusunda, savunma sanayi projelerimizin engellenmeye çalışılması hususunda ne düşünüyor? Biz adeta bir kuyumcu titizliği ile tüm detayları ile bu işleri çalışıyor adım adım hedeflerimize yürüyoruz. Bu soruları çoğaltmak mümkün" şeklinde konuştu.

“Eşek ölür kalır semeri, insan olur kalır eseri”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, coşkulu kalabalığa son olarak şunları aktardı:

"Millet kıraathaneleri dedim. Adam millet kıraathanelerinden rahatsız oldu. Ne dedi, ‘kıraathane için kumarhane dedi. Ben kıraathaneden bahsediyorum. Ne demek kıraathane? Kıraathane okuma evidir. Gençlerimizi affedersiniz o malum yanlışlıkların olduğu internet kafelerden kurtaralım istiyoruz. Şimdi getirelim bakalım millet kıraathaneleri Eskişehir’e de olacak. Eskişehir’in ilçelerinde de olacak. Şimdi şu kıraathanede 17 bin cilt kitap var. Derslerine çalışıyorlar. Bu arada çay, kahve, kek bunları da alıyorlar hatta ve hatta çorba da alıyorlar. Bunu beğenmemiş Bay Kemal, Bay Muharrem de beğenmemiş. Bunların bir dikili ağacı var mı? İşte eser. Eşek ölür kalır semeri, insan olur kalır eseri. Biz buyuz. Beğendiniz mi? Eskişehir’e de yakışır mı? Ama burada Tatar Böreğini de yapabiliriz. Bir köşesinde de onu yaparız. Fakat Bay Muharreme de fazla yüklemeyelim, zaten partisinde girdiği bütün yarışları kaybetmiş . Genel Başkanı Türkiye genelinde girdiği bütün seçimleri kaybetmiş, bu da parti içinde ki seçimleri kaybetmiş.

CHP’nin başında ki zata her seçimde ki yaptığım teklifi şimdi bu defa Muharrem İnceye yapıyorum. Seçimlerden birinci çıkamazsak siyaseti bırakacağım diyebiliyor musun? Madem iddialısın sen de aynı sözü ver. Ver de Bay Kemal rahatlasın. Öyle mi? Yapamazlar, söz verseler de yapamazlar çünkü bunlar iftiracılıktan, yalancılıktan, çarpıtmadan başka bir şey bilmez. Televizyon programında bir rektörümüze iftira atıyor ondan sonra söylediği sözü yalanlanıyor rektör değil dekan diyor. Neresi bu Milli Savunma Üniversitesi Rektörüne FETÖ’cü diyor. Tabi hemen rektör programa girmek istiyor. Diyor ki ya rektör değilmiş dekanmış diyor. Daha sonra dekan devreye giriyor, dekan arıyor diyor ki ya ne bileyim bu kadar da üzerime gelme arkadaşlar bunların hayatı yalan. Bunlarda dürüstlük yok. Peki öyleyle bilmediğin bir konuda insanları niye zan altında bırakıyorsun. Niye vebaline giriyorsun?"

“Tatilin telafisi olur ama sandığın telafisi olmaz”

Milleti sandığa gitmesi için bir kez daha uyaran Erdoğan, "Geçen gün de tüm millet vekillerine ne dedi hırsız dedi. Bir de utanmadan ben yalan söylemem diyor. Hepsine hırsız dediniz kimle orada ki bir boyacı vasıtasıyla. Demek ki bütün millet vekilleri hırsız olduğuna göre sen de hırsızsın. Genel başkanın da hırsız şu anda AK Partinin milletvekilleri dava açtılar. Bunlar haysiyet cellatlığından başka bir iş bilmez. Genel başkanın yalanlarından iftiralarından dolayı kaç defa mahkum ettirdiğimi ben unuttum. Şimdi tüm milletvekilleri İnce’ye dava açıyor. Yalancıdan, iftiracıdan bu ülkeye Cumhurbaşkanı olabilir mi? Bu seçimlerden sonra İnce’nin yeri de Genel Başkanı gibi tarihin tozlu rafları olacaktır. Buradan tüm milletime sesleniyorum. Oylarınıza sahip çıkın. İradenize sahip çıkın, demokrasiye sahip çıkın, kalkınmaya sahip çıkın. Refahınıza sahip çıkın. Huzura, istikrara, güvene sahip çıkın. Kimsenin ucuz ayak oyunlarıyla iradenize sahip çıkmanıza izin vermeyin. Önümüz bayram. Sakın öyle bayram tatiline gidip de dönmemezlik yapmayın. Nasıl olsa okullar kapandı deyip rehavete kapılmayın. Tatilin telafisi olur ama sandığın telafisi olmaz. Siz iradenize sahip çıkmazsanız siz oyunuza sahip çıkmazsanız darbecilere ve onların siyasetçi kılığıyla sahaya sürdüklerine teröristlere ve onların siyasetçi kılıklı yardakçılarına gün doğar” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından yaklaşık 3 yıldır yapımı devam eden Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP)’ın açılışı için Seyitgazi’ye hareket etti.  

Mustafa Kaplan - Kadir Arslan - Oğuzhan Demir - Abdullah Güçlü - Murathan Yıldırım
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat İç Anadolu’da kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Yozgat’ta etkisini gösteren kuraklık ve yağış yetersizliği bazı bölgelerde ekili hububat alanlarında sararmaya yol açarken çiftçiler verim endişesi yaşıyor. Yozgat’ta yağışların mevsim normallerinin altında kalması kuraklık endişesini artırdı. Hava sıcaklıklarının artması ve yağış yetersizliği ile Yerköy ilçesinde bazı alanlarda ekinler sararmaya ve kurumaya başladı. Kış mevsimini yağışsız geçiren çiftçiler Mayıs ayında da yağmur yağmaması durumunda buğdayın boy atmadan sararıp kurumasından endişe ediyor. Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Yozgat’ta birçok bölgede çiftçiler yağmur duasına çıkıyor. “Bitkiler kurumaya yüz tuttu” Orta Anadolu’da ciddi anlamda kuraklığın etkisinin hissedilmeye başlandığını belirten Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yozgat ve ilçelerinde arazilerin büyük kısmında tahıl ürünlerinin hakim olduğunu söyledi. Yılmaz, “Tabi bu yıl yeterince kar yağmadı, miktar olarak çok azdı ve ancak toprak yüzeyini kapladı, bıraktığı su miktarı da çok fazla olmadı. Nisan ayı itibariyle hem sıcaklıkların artması hem de yağışın olmamasıyla çok ciddi anlamda kuraklığın etkisini hissetmeye başladık. Arazide ve tahıl alanlarında gördüğümüz gibi yağışın yetersiz, sıcaklığın yüksek ve sulama imkanının olmadığı yerlerde bitkiler adeta kurumaya yüz tuttu. Bu aşamadan sonra bu tür tarlalardan ürün, verim almak mümkün değil. Ama yeterince sulayanlar için hiçbir problem yok. Ancak suyunuz yoksa şu an da Orta Anadolu üreticisi kuraklığın pençesinde ve büyük ölçüde buğday ve arpadan ya verim alamayacak ya da çok az verimle yetinecek gibi gözüküyor.” dedi.
Denizli Denizli’nin coğrafi işaretli ürünleri Avrupa’ya çıkacak DENİZLİ(İHA) – Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği, “Coğrafi Ürünler Avrupa Yolunda” projesinin eğitim faaliyeti tamamlandı. Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği Denizli’de Coğrafi İşaret tescili almış veya başvuru aşamasındaki 15 ürünün başvuru sahibi kurumlarından temsilcilerin katıldığı eğitim faaliyeti, 15 Nisan-19 Nisan 2024 tarihleri arasında Denizli Valiliği’nde gerçekleştirildi. Tüm ilgili kuruluşlar bu proje sonunda kendi başvurularını yapabilecek yeterliliğe ulaşırken ilgili çalışanları da söz konusu alanda yeterli donanıma ve niteliğe ulaşmış olacak. Böylece Denizli’de bu alanda yetkinlik kazanan kurumların çalışanları bir araya gelerek ortak çalışma yürütebilecekler. Birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak Faaliyete katılanlara ilk etapta “Coğrafi İşaret Uluslararası Tescil Sistemleri ve Başvuru Formları” hazırlama eğitimi verildi. Projenin danışmanlık hizmeti aşamasında ise önümüzdeki ay, “Uygulamalı AB Coğrafi İşaret Tescil Dosyası Örneği Oluşturma” danışmanlığı verilecek. Eğitim ve danışmanlık faaliyetleri sonucunda, Denizli’ye ait birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak. Uluslararası alanda tescillenen ürünler, Denizli’nin ve ülkenin ekonomisine katkı sağlayacak olup alanında tanınırlığı sağlanırken turizm gelirinin de artacağı ön görülüyor. Uluslararası görünürlük artacak Eğitim ve danışmanlık faaliyeti bitiminde Babadağ Kekik Balı, Buldan Bezi, Buldan Kestanesi, Denizli Kekiği, Denizli Leblebisi, Denizli Traverteni, Denizli Çalkarası Üzümü, Honaz Kirazı, Tavas Baklavası, Çameli Elmalı Bezi, Kale Biberi, Çameli Fasulyesi, Çameli Kilimi, İsabey Çekirdeksiz Üzümü ve Acıpayam Kavunu için ilgili kurumlar AB Coğrafi İşaret Tescili başvurularını tamamlayacaklar. Uluslararası tescilleri tamamlanan ürünler alanında Denizli’nin tanınırlığını ve ekonomisini artırmakla kalmayıp ülkeye uluslararası görünürlüğünü de önemli ölçüde arttıracaktır.
Malatya Yeşilyurt’ta sanatsal ve kültürel kurslara yoğun ilgi Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Kiltepe Mahallesinde faaliyetlerine devam eden Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezinde açılan 15 kursa 250’e yakın kursiyerin katıldığını, farklı alanlarda verilen eğitimlere gösterilen ilginin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Yeşilyurt’un kültürel ve sanatsal açıdan zengin alt yapısını ön plana çıkarmanın yanı sıra hobi ve meslek edindirme kurslarıyla 7’den 70’e tüm vatandaşların sosyal hayatlarını daha nitelikli hale getirmek hedefiyle Kiltepe Mahallesi’nde hizmete sunulan Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi’ndeki sanatsal ve kültürel kurslara gösterilen ilgi, her geçen gün artmaya başladı. Dört kat üzerinde faaliyetlerine aralıksız devam eden eğitim merkezinde 4 ile 6 yaş aralığındaki çocuklara yönelik başlatılan Erdem Okullarının yanı sıra kuaförlük, gastronomi, halk oyunları, bilgisayar, aşçı yardımcılığı modelistlik, trikotaj, tekstil ara elemanı ve farklı branşlardaki meslek edindirme kurslarının yanı sıra Kur’an-ı Kerim, gitar, resim, halı dokuma, örgü, robotik kodlama, dron, akıl oyunları ve yazılım kursları düzenleniyor. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi sunduğu kaliteli hizmetler ile toplumdaki deprem travmasının atlatılmasında önemli bir rol oynarken, şehrin farklı noktalarından gelen vatandaşlar buradaki kurslarda hem kaliteli zaman geçiriyor hem de meslek sahibi olarak hayatına farklı bir pencere açıyor. Kursların çok verimli geçtiğini söyleyen kursiyerler, kendilerine bu tür ortamlar sunan Yeşilyurt Belediyesi’ne teşekkürlerini sundular. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi Koordinatörü Ümmü Gülsüm Alkan ise, kurslara yoğun bir talep olduğunu ifade etti. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.İlhan Geçit ise, "Yeşilyurt’un fiziksel dönüşümünün yanı sıra vatandaşların sosyal hayatlarını nitelikli hale gelmesinde önemli rol oynayan kültürel ve sanatsal çalışmalara ve meslek edindirme kurslarına ayrı bir önem verdiklerini söyledi.
Adıyaman Adıyaman’daki İsias Otel duruşmasına ara verildi Adıyaman Adliyesi’nde görülen İsias Otel Davası’nın 2. duruşmasına ara verildi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılaması sürüyor. Birleşik dosya kapsamında sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatlarına söz veren mahkeme heyeti daha sonra müşteki avukatlarının özel olarak hazırlattığı ve mahkemeye sunulan uzman raporlarıyla ilgili raporu hazırlayan uzmanlar dinlendi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yonca Hürol, “40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıyıcı sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğini öğretiyorum. İsias Otel binasının ilk projesi, mimarı projede öncelikle yönetmeliklere uyulmadığını düşünüyorum. 1975 yönetmenliğine göre daha fazla perde duvar kullanılmalıydı. İnşaat mühendisinin otel sahibini uyarması gerekiyordu. İlk projede mal sahibi, belediye görevlileri, mühendislerin sorumluluğu var. İkinci projede ise 5 yılı bittiği için tekrar inşaat projesi yapılması gerekirdi. Karkas yapı 1998 yönetmeliğine uymamıştır. Projede çok duvar yükü bindirilmiştir. Zaten zayıf olan kirişleri ve döşemelere çok fazla yük bindirilmiş. Özellikle inşaat projesine uyulmadığını düşünüyorum. Sonuç olarak bütün ekibin hatalı kusurlu olduğu kanısındayım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Şensoy ise, “Ortada 1993 yılında yapılmış ve bununla ilgili statik hesapların olduğunu, ancak 2001 yılında yapılan projede sadece mimari proje olduğunu gördük. Biz projede tartışma konusu olabilecek hiçbir kusuru dikkate almadık. Kolon etriyelerinde sıklaştırma yapılmadığı, tadilat mimari projesinde mevcut asansörün arkasına iki asansör eklendiğini gördük. O bölgede kiriş olduğunu, ancak bununla ilgili sabit mi değil mi bilmiyoruz. Otele çevrilirken ek duvarlar yapıldığı, binanın kendi ağırlığında bir artış var. 2016 yılındaki ek bir kat yüklendiği biliyoruz. Buraya kat ekliyorsanız, ek yüklerde koymak zorundasınız" ifadelerini kullandı. ODTÜ İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Haluk Suçuoğlu’da rapora ilişkin, “Deprem yönetmenliğinin hazırlanmasında görev yaptım. 1993 yılında yapılan İsias Otel 1975 deprem yönetmenliğine göre yapılmış. Binanın uygulaması projeye uygun olmamış. 2003 yılında otele dönüştürüldüğünde deprem yönetmenliği değişmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış. Bu binanın sıkılaştırmasında ana ve tali unsurlar var. Ana unsur, ilk yapılan projeye göre inşa edilmemiştir. 1998 yönetmenliğinde daha ilave hükümler gelmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı ise, “Tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk haline, adli kontrol olanların adli kontrolünün devamına” şeklinde mütalaa verdi. Müşteki yakınlarına söz verildi. Müşteki avukatları mütalaalarını verdi. Müşteki avukatlarından birisi, tutuksuz sanık Efe Bozkurt’un, mahkemeye mazeretsiz gelmemesinden dolayı tutuklanması için yakalanmasını talep etti. Sanık avukatlarının mütalaasına geçilmeden, mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.