POLİTİKA - 22 Eylül 2025 Pazartesi 16:42 | Son Güncelleme : 22 Eylül 2025 Pazartesi 17:04

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ''Filistin Devleti'ni tanıyın''

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ''Filistin Devleti'ni tanıyın''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Newsweek dergisi için kaleme aldığı "Adalet ve Refah için Türkiye’nin Diplomatik Vizyonu" başlıklı makalede, "Dünya devletlerine çağrımız nettir: "Filistin Devleti’ni tanıyın." Nitekim Filistin’in tanınması işgale, ablukaya ve zulme karşı verilebilecek en güçlü cevaptır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Newsweek dergisi için "Adalet ve Refah için Türkiye’nin Diplomatik Vizyonu" başlıklı makale kaleme aldı. ABD’nin en önemli yayın kuruluşlarından Newsweek’te İngilizce olarak yayımlanana makalede, "Dünya uzun bir dönemdir, aralıksız bir şekilde büyüyen belirsizlikler ve sınamalarla yüzleşmektedir. Çatışmalar, kuralsızlıklar, terör saldırıları, salgınlar, iklim felaketleri, derinleşen adaletsizlik ve eşitsizlikler mevcut uluslararası düzen üzerinde büyük baskı oluşturmaktadır. Buna karşılık Türkiye, adalet, barış ve dayanışma ilkelerini merkeze aldığı dış politika anlayışından ödün vermeden kapsamlı, karmaşık ve can yakıcı krizlerin ortasında kendi güvenliğini ve insanlığın ortak geleceğini de gözeten bir vizyonla hareket etmektedir. Yıllardır dile getirdiğimiz "Dünya beşten büyüktür" anlayışı temelinde yükselen çağrımız kain sisteme yöneltilmiş bir eleştirinin ötesinde insanlığın müşterek istikbaline dair ufkun ifadesidir" dedi.

İkinci Dünya Savaşı sonrası barış ve güvenliği korumak için kurulan Birleşmiş Milletler’in (BM), bugün karşı karşıya kalınan buhranlar ve çatışmalar karşısında asli fonksiyonunu yerine getiremediğine vurgu yapan Erdoğan, "Adalet ve eşitlik iddiasıyla kurulan BM’nin en önemli organı olan Güvenlik Konseyi, bölgesel ve küresel krizlere ilişkin karar alma süreçlerinde sadece 5 ülkenin iradesi ve çıkarlarına mahkum edilmiştir. Çağımızdaki çözümsüzlüklerin başlıca sebepleri arasında yer alan bu adaletsiz yapının bir an evvel reforma tabi tutulması, BM’nin kuruluş felsefesine uygun şekilde etkin çok taraflılığın işleyen bir merkezi haline getirilmesi ve küresel sorunlara adil çözümler üretebilmemiz için acil bir ihtiyaç teşkil etmektedir" ifadelerini kullandı.

"Türkiye, küresel dayanışmayı tahkim eden öncü ülke rolünü kararlılıkla devam ettirecektir"

BM’nin etkinlik kaybının sebep olduğu boşluk ve çok katmanlı jeopolitik sınamalara rağmen Türkiye’nin, dış politikasının merkezine diyalog ve ara buluculuk diplomasisini yerleştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yakın zamanda icra ettiğimiz Karadeniz Tahıl Girişimi bu yaklaşımımızın hem bölgesel hem de küresel güvenliğe ve istikrara somut katkılar sunduğunun en açık örneğidir. Kafkasya’dan Afrika’ya, Orta Doğu’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir bölgede Türkiye, çatışmaları adil bir diplomatik çözümle sona erdirmek ve sürdürülebilir adil bir barışın kapılarını aralamak için sorumluluk üstlenmekten hiçbir zaman kaçınmamıştır" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin diplomasi vizyonunun yalnızca krizlerin çözümünde değil insani boyutlarda da kendini gösterdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’nin dünyanın en çok insani yardım sağlayan ülkelerinden biri olması, köklü tarihimizin ve değerlerimizin bizlere yüklediği bir sorumluluğun tezahürüdür. Bu temelde Türkiye, küresel dayanışmayı tahkim eden öncü ülke rolünü kararlılıkla devam ettirecektir" dedi.

"Filistin’in tanınması işgale, ablukaya ve zulme karşı verilebilecek en güçlü cevaptır"

Gazze Şeridi’nde İsrail’in süregelen işgaline değinen Erdoğan, İsrail’in süregelen işgali ve mezalimi, insanlık vicdanının en büyük sınavlarından biridir. Uluslararası sistemin aktörleri başta olmak üzere tüm insanlık için bu sınav utançla sonuçlanmaktadır. Çocuklar ve kadınlar hayatını kaybetmekte, milyonlar temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılmaktadır. Türkiye, ateşkesin sağlanması, insani yardımların kesintisiz ulaşması ve iki devletli çözümün yeniden canlandırılması için çabalarını hiç durmadan sürdürmektedir. Gazze’ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan yardımlar, İsrail’in insanlık dışı ambargosu altında açlıkla boğuşan kardeşlerimizin yaralarını sarmak için attığımız adımlardan sadece biridir" ifadelerini kullandı.
Gazze Şeridi’ndeki duruma değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her gün onlarca masum Filistinlinin ya açlıktan ya ilaçsızlıktan ya da İsrail’in işgal güçlerinin kurşun ve bombalarından hayatını kaybettiği bir vahşet tablosunda, uluslararası toplumun daha kararlı ve samimi bir duruş sergilemesi gerektiğine inanıyoruz. Israrla ve cesaretle dile getirdiğimiz hakikat bir kez daha ortadadır: Adil bir barış, Filistin halkının 1967 sınırları temelinde, bağımsız, toprak bütünlüğüne sahip ve başkenti Doğu Kudüs olan bir devlete kavuşmasıyla mümkündür. Bu, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrar için bir zorunluluktur. Dünya devletlerine çağrımız nettir: "Filistin Devleti’ni tanıyın." Nitekim Filistin’in tanınması işgale, ablukaya ve zulme karşı verilebilecek en güçlü cevaptır. Geçtiğimiz günlerde bu yönde karar alacağını açıklayan ülkeleri tebrik ediyor; kararlarında tutarlı olmalarını ve verdikleri taahhütleri somut adımlara dönüştürmelerini bekliyoruz" değerlendirmesini yaptı.

"Tüm Orta Doğu coğrafyasının istikrarı için Suriye’nin yeniden inşası ve ihyası kaçınılmazdır"

Suriye’deki duruma da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgesel istikrar açısından bir diğer önemli ülke Suriye’dir. Suriye’de 2011’den bu yana süregelen çatışmalar yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olmuş, milyonlarca insanı yerinden etmiş ve büyük tahribatlara yol açmıştır. Bugün tüm Orta Doğu coğrafyasının istikrarı için Suriye’nin yeniden inşası ve ihyası kaçınılmazdır. Suriye’nin geleceğine dair atılacak her adımda öncelikle Suriyelilerin menfaati gözetilmelidir. Ayrıca bilinmelidir ki Suriye’de kalıcı istikrar ve barış, herhangi bir aidiyete veya gruba imtiyaz tanımadan tüm Suriye halkının müşterek iradesinin dikkate alınmasıyla mümkün olacaktır. Her ortamda vurguladığımız gibi ‘Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygı’ ilkesini savunmayı sürdüreceğiz" dedi.

Türkiye’nin, Suriye halkının iradesini dışlayan, ayrılıkçı emellere ve terör örgütlerine alan açan her türlü girişime karşı çıktığına vurgu yapan Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye’de son 14 yıldır yapılan hataları tamir etmenin tek yolu istikrarlı bir devlet ve toplum düzenin kurulmasına, iş birlikçi güvenlik anlayışı temelinde destek vermektir. Yaşadığımız acı tecrübeler ışığında biliyoruz ki hakikatin, hakkaniyetin ve dayanışmanın hâkim olduğu bir gelecek ancak ortak irademizle inşa edilebilir. Türkiye bu sorumluluğun bilinciyle insanlığın onurlu ve adil bir istikbal yürüyüşüne öncülük etmeye devam edecektir" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Bingöl’de gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi Bingöl’de 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi. 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, Bingöl Valiliği himayelerinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde gençlere ve ailelere yönelik bir dizi farkındalık etkinlikleri gerçekleştirildi. Programların ilk ayağı, merkezde lise öğrencilerine yönelik olarak düzenlendi. ’Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun’ başlıklı konferansta Ahmet Sula, emniyet teşkilatındaki mesleki birikimini sanat, edebiyat ve insan psikolojisiyle harmanlayarak gençlerle paylaştı. Programda; içsel yolculuk, yaşam farkındalığı, değerler, öz saygı ve kişisel sorumluluk konuları ele alındı. Aynı başlıkla düzenlenen ikinci konferans ise farklı liselerden öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Programda gençlerin özgüven kazanmaları ve hayatlarına bilinçli şekilde yön vermeleri vurgulandı. Öğrencilere yönelik konferansların ardından ailelere özel olarak "İnSANA Yolculuk" başlıklı bir program düzenlendi. Programda aile içi iletişim, empati, kuşak farklılıkları, dijital çağın aile yapısına etkileri ve değer aktarımı konuları ele alındı. Konferans dizisinin son ayağı ise Genç ilçesinde gerçekleştirildi. "Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun" başlıklı konferansta Ahmet Sula, gençleri düşünmeye, sorgulamaya ve üretmeye teşvik etti.
Çanakkale Çanakkale’de 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan kaza genç çifti birbirinden ayırdı Çanakkale’de 5 kişinin hayatını kaybettiği ve 1 kişinin yaralandığı kaza, 5 ay önce evlenen Neslihan ve Mustafa Soysal çiftini birbirinden ayırdı. Kaza, gece saat 02.30 sıralarında Lapseki-Çanakkale kara yolunda meydana geldi. Sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 35 APD 325 plakalı otomobil, iddiaya göre polisin ’dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Polisle kovalamacaya giren otomobil Kangırlı sapağında ters yöne girip, o sırada Lapseki istikametinden gelen 17 LP 800 plakalı otomobile çarptı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu 112 Acil sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kaza sonucunda iki otomobildeki 5 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi ise yaralandı. Kazada, 35 APD 325 araçta bulunan Nuray Tekin, Osman Göksu, Doğuran Samet Eğer hayatını kaybetti. Mustafa Soysal idaresindeki 17 LP 800 plakalı araçta bulunan Neslihan Soysal ve Hanife Soysal hayatını kaybederken sürücü yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan sürücü taburcu edildi. Genç kadın da hayatını annesi gibi trafik kazasında kaybetti Kazada hayatını kaybeden edebiyat öğretmeni Neslihan Soysal’ın annesi Feray Akın’ı 2017 yılında Muğla’da Anneler Günü gezisinde trafik kazasında, babasını ise 2020’de kaybettiği öğrenildi. Neslihan Soysal’ın 5 ay önce evlendiği eşi Mustafa Soysal ise kazadan yaralı olarak çıktı.
Tekirdağ Tekirdağ’da hamsi izdihamı: 3 ton hamsi dağıtıldı Tekirdağ’da düzenlenen "2. Hamsi ve Mıhlama Festivali"nde yaklaşık 3 ton hamsi ücretsiz dağıtılırken, alanda uzun kuyruklar oluştu. Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nce Karadeniz Mahallesi’nde gerçekleştirilen festival yoğun ilgi gördü. Festival alanına gelen vatandaşlar, Trabzon ekmeği, Akçaabat köftesi, Vakfıkebir tereyağı başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi’ne özgü ürünlerin yer aldığı stantları gezdi, kemençe eşliğinde horon oynadı. Hamsi için metrelerce kuyruk Festival kapsamında kurulan ızgaralarda pişirilen yaklaşık 3 ton hamsi vatandaşlara ücretsiz olarak ikram edildi. Hamsiden tatmak isteyenler uzun kuyruklar oluştururken, oluşan kalabalık dronla havadan görüntülendi. Dernek Başkanı Muharrem Akyüz, gazetecilere yaptığı açıklamada, 10 bin kişilik hamsinin festival alanında hazırlandığını söyledi. Akyüz, "Burada hamsi bir temsil. Önemli olan aynı çimende buluşmak. Karadeniz’in gücü, bizim kardeşliğimiz, hamsi ve mıhlamanın birleştiriciliği. Herkesi bekliyoruz" dedi. Etkinliğe İstanbul, Çanakkale, Edirne ve Kırklareli’nden de katılım olduğunu belirten Akyüz, festivalin kente ekonomik katkı sağladığını vurgulayarak, "Bütün oteller dolu. Akşam gezdim, dolaştım. Bu tip hareketin her yere katkısı var. Bunların artması lazım. Her şeyden önemlisi bütün Türkiye burada. Türkiye’nin renklilikleri ve farklılıkları burada herkes aynı horon halkasında buluşuyorlar. Kimse kimseyi ayırmaksızın aynı tencereden mıhlamayı ve aynı ızgarada pişen hamsiyi bölüşüyoruz. Bu çok güzel bir şey" ifadelerini kullandı. Hamsi ve Mıhlama Festivali, bu gece düzenlenecek Selçuk Balcı konseriyle sona erecek.