POLİTİKA - 13 Ağustos 2020 Perşembe 20:57

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstiklal harbinde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da kadınların rolü aynıdır'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstiklal harbinde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da kadınların rolü aynıdır'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kadınların elde ettikleri kazanımları kimse inkar edemez. Biz bu toprakları kadın, erkek hep birlikte vatan yaptık. Bu devleti hep birlikte kurduk. Bu bayrağı hep birlikte yükselttik. En zor zamanlarımızda omuz omuza vererek ayakta kaldık. İstiklal harbinde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da kadınların rolü aynıdır” dedi.

AK Parti 19. kuruluş yıl dönümü programı, korona virüs önlemleri nedeniyle 75. Yıl Cumhuriyet Amfi Tiyatro ve Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Amfi tiyatroya gelen misafirlerin oturması için kırmızı minderler hazırlanırken, amfiye giren davetlilerin ateşi ölçüldü, el dezenfektanı ve maske dağıtıldı.

AK Parti yönetiminin kurulduğu ilk günden bu yana seçim başarısını hedefleyen bir parti olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Siyaseti dar, hizipçi kalıplar içerisine hapsetmekten hep kaçındık. Toplumun değişim taleplerine cevap vermeyi, bütün vatandaşların hukukunu savunmayı samimiyetle ilke edindik. AK Parti hareketini, milletimizin her gün daha fazla sahiplenmesindeki neden budur. Üyesinden, delegesine her kademede vazife üstlenen arkadaşlarımızın tek amacı aziz milletimiz ve ülkemize hizmet etmek olmuştur. Türkiye’de bu kadar uzun süre iktidarda kalan başka bir parti yoktur. Bu başarı AK Parti teşkilatlarının milletimizle olan muhabbet bağının güçlü olması sayesinde olmuştur. Biz millete efendi olmak için değil, hizmetkar olmak için bu yürüyüşe katıldık. AK Parti, bu bilinci kaybetmediği için bugünlere gelmiştir. Bu bağı güçlü tuttuğumuz müddetçe milletimize ve ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

"Asla kindar değiliz ama 2002 Kasım'ından itibaren milli iradeye yapılan hiçbir saldırıyı unutmayacağız"

AK Parti’de bulunan her kademenin istişare geleneğine önem verdiğini söyleyen Erdoğan, “Bizim hareketimizin, davamızın bir önemli özelliği de istişareye verdiği önemdir. Her kademede istişare, parti çalışmalarımızın olmazsa olmaz şartıdır. Kongre sürecimizi, teşkilatlarımızın hesap vermesi ve yenilenmesi yanında, aynı zamanda en kapsamlı istişare zeminimiz olarak görüyoruz. Bu davaya gönül veren milyonlar nice hain tertip karşısında saflarını sıklaştırmış ve fitneye geçit vermemiştir. Ülkemizi darbe teşebbüsleriyle, terörle, sokak şiddetiyle, ekonomik saldırılarla zayıf düşürmeye çalışanlar karşılarında hep milletimizin ferasetini, cesaretini, vatan sevgisini bulmuşlardır. Asla kindar değiliz, kimseye husumet beslemiyoruz ama 2002 Kasım’ından itibaren milli iradeye yapılan hiçbir saldırıyı unutmayacağız. Hukuktan siyasete, ekonomiden diplomasiye her alanda milletimize pusu kuranları unutmayacağız. Milletin üzerine; uçaklarla, tanklarla, helikopterlerle saldıranları unutmayacağız. Onları üzerimize gönderenleri de unutmayacağız. Bu ülkenin dirliğine ve bütünlüğüne, milletimizin birliği ve beraberliğine karşı kurulan hain tuzakları unutmayacağız. Bizi birbirimize düşürmek için sürekli kılçık atanları unutmayacağız. Bazılarının yaraları pansuman etmek yerine, deşerek 18 yıldır sayısız defa yaşadığımız bu senaryoya malzeme verdiklerini görüyoruz. AK Parti, ülkemizdeki kadınların en aktif şekilde yer aldığı bir harekettir” dedi.

"Partimizdeki kadın kolları üye sayısı; ülkemizdeki diğer tüm partilerin üye sayısından fazla"

Türkiye’de kadına verilen değerin gün geçtikçe arttığına değinen Erdoğan, istatiksel veriler de paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Partimizin, 4 milyon 800 bini aşan kadın kolları üye sayısı; ülkemizdeki diğer tüm partilerin üye sayısından bile fazladır. Böyle bir partinin kadın hakları konusunda aktif olmaması mümkün mü? 2002’den bu yana yasal düzenlemelerden, kamuda kadın istihdamının artmasına, iş dünyasından sivil toplum örgütlerine kadar toplumsal hayatın bütün alanlarında kadınlarımızın geldiği nokta bütün istatistikler itibariyle eskiyle kıyaslanamayacak düzeydedir. 2004 yılında Anayasamıza haklar konusunda özellikle ‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir’ dedik. ‘Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla hükümlüdür’ hükmünü biz ilave ettik. Bu maddeye 2010 yılında pozitif ayrımcılığı da ekledik. Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair 6284 sayılı kanın 2012 yılında yürürlüğe girdi. Evde, el emeğiyle üretilen ürünlerin yıl içinde elektronik ortamlar üzerinden gerçekleştirilen satış tutarının asgari ücretin yıllık brüt tutarı kadar olan kısmını Gelir Vergisi’nden muaf tutuk. Doğum yapan çalışanlara pek çok kolaylık sağladık. Son 18 yılda kadın iş gücü 4 milyon, kadın istihdamı 2,8 milyon arttı. Kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 34,4’e ve istihdam oranı ise yüzde 28,7 yükseldi. Son 18 yılda 2 milyon 44 bin kadın aktif iş gücü piyasası programlarından faydalandı. Mesleki eğitim kurslarından 933 bin kadın yararlandı. İş başı eğitim programlarından; programın başladığı 2009 yılından 2019 yılı sonuna kadar 770 bin kadın faydalandı. Kendi işini kurmak isteyenleri desteklemek için düzenlediğimiz girişimcilik, eğitim programlarından 2007 yılından 2019 yılı sonuna kadar toplam 215 bin kadın istifade etti. 2002 yılında kız çocukların ilköğretimde okullaşma oranı yüzde 87,3, bu düzeydeydi. Geçtiğimiz yıl itibariyle ilkokul düzeylerinde kız çocukları için net okullaşma oranı yüzde 92,1’e; ortaokul düzeyinde kız çocukları için net okullaşma oranı yüzde 93,6’ya ulaştı. Orta öğretimde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 45,2’den 83,9’a yükseldi. Kadınların yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 13 buçuk iken; bu oran da yüzde 46,4’e çıktı. Üniversitelerde kadın öğretim görevlileri oranı yüzde 50,35’dir. Profesörler içerisinde kadın oranı yüzde 32, doçentler içerisinde kadın oranı yüzde 40, doktora öğretim üyeleri içerisinde yüzde 44, araştırma görevlileri içerisinde yüzde 51’dir. Bütün dünyada erkeklerin egemen olduğu diplomatik görevlerde; 266 Büyükelçimizden 66’sı, 85 Başkonsolosumuzdan 17’si, 81 Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarımızdan 24’ü kadındır. Toplam 14 bin 918 hakimden 6 bin 878’i yani yüzde 46,1’i; 6 bin 967 savcıdan bin 25’i yani yüzde 14,7’si kadındır. 2002 Genel Seçimlerinde parlamentodaki kadın milletvekili sayısı 24, kadın temsil oranı 4,4’tü. 24 Haziran 2018 seçimlerinde kadın milletvekilleri sayısı 104’e, temsil oranı da yüzde 17,45’e yükseldi. Kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarımızı çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımla, sıfır tolerans ilkesiyle sürdürüyoruz. İlki Aralık 2012’de açılan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimiz (ŞÖNİM) bugün 81 ilimizde hizmet veriyor. Bugüne kadar ŞÖNİM’den hizmet alan kadın sayısı 538 bini buldu. Sosyal yardım faydalanıcılarının yüzde 61’ini, düzenli yardım faydalanıcılarının yüzde 67’sini, süreli yardım faydalanıcılarının ise yüzde 54’ünü kadınlar oluşturuyor. Şartlı nakit transferleri kapsamında annelere yaptığımız ödeme tutarı 11,1 milyar liranın üzerindedir. Eşi vefat etmiş kadınlara yönelik yardım programı kapsamında bugüne kadar toplam 5,6 milyar lira tutarında ödeme yaptık. Muhtaç asker ailelerine yönelik yardım programı kapsamında da 1,1 milyar lira kaynak kullandık. Doğum yardımında bugüne kadar 2 buçuk milyar lira tutarında ödeme gerçekleştirdik. AK Parti dedelerimizin olduğu kadar, hatta onlardan daha fazla ninelerimizin partisidir” ifadelerine yer verdi.

"Herkes önce kendi tarihine bakmalıdır"

Basın kuruluşlarında çalışan bazı kişilerin AK Partili kadınlara yönelik takındığı ifadeleri kınayan Erdoğan, “Kadınların elde ettikleri kazanımları kimse inkar edemez. Biz bu toprakları kadın, erkek hep birlikte vatan yaptık. Bu devleti hep birlikte kurduk. Bu bayrağı hep birlikte yükselttik. En zor zamanlarımızda omuz omuza vererek ayakta kaldık. İstiklal harbinde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da kadınların rolü aynıdır. İlla bir tanımlama yapılacaksa Türk milleti aileerkil bir millettir. Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir. AK Parti’nin kadınları için, ‘AK Parti’nin papatyaları’ gibi yaklaşımlarla, ‘Yeşil sermaye’ gibi yaklaşımlarla ben ağzıma almaktan edep ediyorum. Küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle, bu tür yakıştırmaların içine giren köşe yazarları noktasında da, kusura bakmasınlar, tüm kadın kollarım ve tüm kadınlar adına kendilerini kınıyorum. Eğer, AK Parti’nin Genel Başkanı, ülkenin Cumhurbaşkanı olarak kadınlarımıza sahip çıkmada geri duracak olursak, bu dünyada da ebedi alemde de rabbimize hesabını veremeyiz. İnancımızda ve değerlerimizde olmadığı halde toplumsal yapımıza sirayet eden çarpık anlayışların ortadan kaldırılması da AK Parti olarak en önemli meselelerimizden biri olmuştur. Bu konuda da herkes önce kendi tarihine bakmalıdır. Kadını insan dahi saymayan, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen o cahiliye dönemlerini biz bilmiyor muyuz. Medeniyetimizin menşeinde biz özellikle bunları lanetlemedik mi. Öyleyse şimdi, Türkiye’ye bu konularda kimsenin söyleyecek sözü olamaz. Gerek kadın gerek erkek; özgürlük her insan için kutsaldır. Bir zulüm kime yapılırsa yapılsın zulümdür. Acı söz, söyleyeni kim olursa olsun, acı sözdür. Kadının adeta mülk gibi görülmesi yanlıştır. Gerekirse şiddetle yola getirebileceğinin sanılması, ‘Ya benimsin ya kara toprağın’ gibi hastalıklı zihniyetlere kurban edilmesi yanlıştır. Kadının şerefli yaradılışına saygı duymayan her anlayış çarpıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PKK’nın alıkoyduğu kız çocuklarına yönelik ise şu ifadeleri kullandı:
“PKK’nın dağa kaçırdığı kız çocukları konusunda tek kelime etmeyenlerin bırakın kadın meselesini insana dair hiçbir konuda söz söyleme hakları olamaz. Türkiye’nin onca anlı şanlı kadın derneğinden bu konuda bir tepki açıklaması duydunuz mu? Özellikle meslek örgütlerinden bu hususta dişe dokunur bir tavır sergileyen oldu mu? Çünkü bu kesimler için zihinlerindeki ajandayı hayata geçirecek bir ortam bulabilmek her türlü insan hakkı mücadelesinden önemlidir. Bu tavırlarıyla kendi konumlarını kendileri belirliyor. Bu konumun tarifi de; iki yüzlü ideolojik saplantılı milletimin idealleriyle barışamamış bir çizgidir.”

"Biz aile kurumunu zayıflatacak hiçbir işin içinde yer almayız"

“Son dönemde özellikle yürütülen bazı tartışmalara nokta koymanın zamanının geldiğine inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllardır gerek kalemi gerekse aktivizmiyle bu millete hizmeti geçmiş kimi isimler, kendilerine asla yakıştıramadığımız çirkin ifadelerle tartışmanın içinde yer almıştır. Biz her türlü fikre, eleştiriye, teklife ve mücadeleye saygı gösteririz. Ama kadınlarımızın onuruna, haysiyetine, iffetine yönelik en küçük bir saldırıya da müsaade etmeyiz. Adı, unvanı ne olursa olsun; birilerinin edebimizin el vermeyeceği ifadelerle AK Partili kadınlarımıza istiskal etmesine asla sessiz kalamayız. Yapılan bu saygısızlığın en kısa sürede telafi edileceğine bir daha da tekerrür etmeyeceğine inanıyoruz. Biz aile kurumunu zayıflatacak hiçbir işin içinde yer almayız. Aile hassasiyetimizi kimsenin tartısına sunacak da değiliz. Retweet atmak suretiyle kadın kollarımın başında olanlara, ‘İstifasını vermesi gerekir’ demek; kimsenin haddi değildir. Size mi soracağız. Sizlerden icazet almaya ihtiyacımız yok. Ne kadına şiddetle mücadelemizin şiddete uğratılmasına ne de bir grup marjinalin aile kavramını zayıflatmasına izin veririz” diye konuştu.

"19 yaş en hevesli dönem demektir"

Türkiye’nin kendi toplum yapısına uygun özgün eserler üretmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Türkiye olarak medeniyet birikimimizle; insanı ve insan onurunu yücelten, aileyi merkeze alan, toplum dokumuza uygun özgün ve öncü metinler çıkarma potansiyeline ziyadesiyle sahip olduğumuza inanıyorum. Şimdiye kadar oluşan uluslararası külliyattan da istifade ederek tercüme metinler yerine artık kendi çerçevemizi kendimiz belirlememiz gerekiyor. Kopenhag Kriterleri diyeceğimize, Ankara Kriterleri der yolumuza devam ederiz. Bin yıldır barış ve kardeşlik içinde yaşadığımız ülkemizde refah ve huzurun hakim olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’nin neresinde yaşarsa yaşasın her insanımızı aynı samimiyetle kucaklıyoruz. Bölgesel ve küresel barış için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz. 2023 hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonumuza uygun bir Türkiye’yi milletçe inşa edeceğimize yürekten inanıyorum. Bugün 19’uncu kuruluş yıl dönümümüzü kutluyoruz. 19 yaş demek en gayretli, en hevesli dönem demektir” dedi.

Derya Yetim - Ömer Çetin - Emin Kuvat
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Bingöl’de gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi Bingöl’de 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi. 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, Bingöl Valiliği himayelerinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde gençlere ve ailelere yönelik bir dizi farkındalık etkinlikleri gerçekleştirildi. Programların ilk ayağı, merkezde lise öğrencilerine yönelik olarak düzenlendi. ’Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun’ başlıklı konferansta Ahmet Sula, emniyet teşkilatındaki mesleki birikimini sanat, edebiyat ve insan psikolojisiyle harmanlayarak gençlerle paylaştı. Programda; içsel yolculuk, yaşam farkındalığı, değerler, öz saygı ve kişisel sorumluluk konuları ele alındı. Aynı başlıkla düzenlenen ikinci konferans ise farklı liselerden öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Programda gençlerin özgüven kazanmaları ve hayatlarına bilinçli şekilde yön vermeleri vurgulandı. Öğrencilere yönelik konferansların ardından ailelere özel olarak "İnSANA Yolculuk" başlıklı bir program düzenlendi. Programda aile içi iletişim, empati, kuşak farklılıkları, dijital çağın aile yapısına etkileri ve değer aktarımı konuları ele alındı. Konferans dizisinin son ayağı ise Genç ilçesinde gerçekleştirildi. "Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun" başlıklı konferansta Ahmet Sula, gençleri düşünmeye, sorgulamaya ve üretmeye teşvik etti.
Çanakkale Çanakkale’de 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan kaza genç çifti birbirinden ayırdı Çanakkale’de 5 kişinin hayatını kaybettiği ve 1 kişinin yaralandığı kaza, 5 ay önce evlenen Neslihan ve Mustafa Soysal çiftini birbirinden ayırdı. Kaza, gece saat 02.30 sıralarında Lapseki-Çanakkale kara yolunda meydana geldi. Sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 35 APD 325 plakalı otomobil, iddiaya göre polisin ’dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Polisle kovalamacaya giren otomobil Kangırlı sapağında ters yöne girip, o sırada Lapseki istikametinden gelen 17 LP 800 plakalı otomobile çarptı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu 112 Acil sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kaza sonucunda iki otomobildeki 5 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi ise yaralandı. Kazada, 35 APD 325 araçta bulunan Nuray Tekin, Osman Göksu, Doğuran Samet Eğer hayatını kaybetti. Mustafa Soysal idaresindeki 17 LP 800 plakalı araçta bulunan Neslihan Soysal ve Hanife Soysal hayatını kaybederken sürücü yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan sürücü taburcu edildi. Genç kadın da hayatını annesi gibi trafik kazasında kaybetti Kazada hayatını kaybeden edebiyat öğretmeni Neslihan Soysal’ın annesi Feray Akın’ı 2017 yılında Muğla’da Anneler Günü gezisinde trafik kazasında, babasını ise 2020’de kaybettiği öğrenildi. Neslihan Soysal’ın 5 ay önce evlendiği eşi Mustafa Soysal ise kazadan yaralı olarak çıktı.
Tekirdağ Tekirdağ’da hamsi izdihamı: 3 ton hamsi dağıtıldı Tekirdağ’da düzenlenen "2. Hamsi ve Mıhlama Festivali"nde yaklaşık 3 ton hamsi ücretsiz dağıtılırken, alanda uzun kuyruklar oluştu. Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nce Karadeniz Mahallesi’nde gerçekleştirilen festival yoğun ilgi gördü. Festival alanına gelen vatandaşlar, Trabzon ekmeği, Akçaabat köftesi, Vakfıkebir tereyağı başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi’ne özgü ürünlerin yer aldığı stantları gezdi, kemençe eşliğinde horon oynadı. Hamsi için metrelerce kuyruk Festival kapsamında kurulan ızgaralarda pişirilen yaklaşık 3 ton hamsi vatandaşlara ücretsiz olarak ikram edildi. Hamsiden tatmak isteyenler uzun kuyruklar oluştururken, oluşan kalabalık dronla havadan görüntülendi. Dernek Başkanı Muharrem Akyüz, gazetecilere yaptığı açıklamada, 10 bin kişilik hamsinin festival alanında hazırlandığını söyledi. Akyüz, "Burada hamsi bir temsil. Önemli olan aynı çimende buluşmak. Karadeniz’in gücü, bizim kardeşliğimiz, hamsi ve mıhlamanın birleştiriciliği. Herkesi bekliyoruz" dedi. Etkinliğe İstanbul, Çanakkale, Edirne ve Kırklareli’nden de katılım olduğunu belirten Akyüz, festivalin kente ekonomik katkı sağladığını vurgulayarak, "Bütün oteller dolu. Akşam gezdim, dolaştım. Bu tip hareketin her yere katkısı var. Bunların artması lazım. Her şeyden önemlisi bütün Türkiye burada. Türkiye’nin renklilikleri ve farklılıkları burada herkes aynı horon halkasında buluşuyorlar. Kimse kimseyi ayırmaksızın aynı tencereden mıhlamayı ve aynı ızgarada pişen hamsiyi bölüşüyoruz. Bu çok güzel bir şey" ifadelerini kullandı. Hamsi ve Mıhlama Festivali, bu gece düzenlenecek Selçuk Balcı konseriyle sona erecek.