POLİTİKA - 13 Ağustos 2020 Perşembe 20:57

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstiklal harbinde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da kadınların rolü aynıdır'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstiklal harbinde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da kadınların rolü aynıdır'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kadınların elde ettikleri kazanımları kimse inkar edemez. Biz bu toprakları kadın, erkek hep birlikte vatan yaptık. Bu devleti hep birlikte kurduk. Bu bayrağı hep birlikte yükselttik. En zor zamanlarımızda omuz omuza vererek ayakta kaldık. İstiklal harbinde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da kadınların rolü aynıdır” dedi.

AK Parti 19. kuruluş yıl dönümü programı, korona virüs önlemleri nedeniyle 75. Yıl Cumhuriyet Amfi Tiyatro ve Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Amfi tiyatroya gelen misafirlerin oturması için kırmızı minderler hazırlanırken, amfiye giren davetlilerin ateşi ölçüldü, el dezenfektanı ve maske dağıtıldı.

AK Parti yönetiminin kurulduğu ilk günden bu yana seçim başarısını hedefleyen bir parti olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Siyaseti dar, hizipçi kalıplar içerisine hapsetmekten hep kaçındık. Toplumun değişim taleplerine cevap vermeyi, bütün vatandaşların hukukunu savunmayı samimiyetle ilke edindik. AK Parti hareketini, milletimizin her gün daha fazla sahiplenmesindeki neden budur. Üyesinden, delegesine her kademede vazife üstlenen arkadaşlarımızın tek amacı aziz milletimiz ve ülkemize hizmet etmek olmuştur. Türkiye’de bu kadar uzun süre iktidarda kalan başka bir parti yoktur. Bu başarı AK Parti teşkilatlarının milletimizle olan muhabbet bağının güçlü olması sayesinde olmuştur. Biz millete efendi olmak için değil, hizmetkar olmak için bu yürüyüşe katıldık. AK Parti, bu bilinci kaybetmediği için bugünlere gelmiştir. Bu bağı güçlü tuttuğumuz müddetçe milletimize ve ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

"Asla kindar değiliz ama 2002 Kasım'ından itibaren milli iradeye yapılan hiçbir saldırıyı unutmayacağız"

AK Parti’de bulunan her kademenin istişare geleneğine önem verdiğini söyleyen Erdoğan, “Bizim hareketimizin, davamızın bir önemli özelliği de istişareye verdiği önemdir. Her kademede istişare, parti çalışmalarımızın olmazsa olmaz şartıdır. Kongre sürecimizi, teşkilatlarımızın hesap vermesi ve yenilenmesi yanında, aynı zamanda en kapsamlı istişare zeminimiz olarak görüyoruz. Bu davaya gönül veren milyonlar nice hain tertip karşısında saflarını sıklaştırmış ve fitneye geçit vermemiştir. Ülkemizi darbe teşebbüsleriyle, terörle, sokak şiddetiyle, ekonomik saldırılarla zayıf düşürmeye çalışanlar karşılarında hep milletimizin ferasetini, cesaretini, vatan sevgisini bulmuşlardır. Asla kindar değiliz, kimseye husumet beslemiyoruz ama 2002 Kasım’ından itibaren milli iradeye yapılan hiçbir saldırıyı unutmayacağız. Hukuktan siyasete, ekonomiden diplomasiye her alanda milletimize pusu kuranları unutmayacağız. Milletin üzerine; uçaklarla, tanklarla, helikopterlerle saldıranları unutmayacağız. Onları üzerimize gönderenleri de unutmayacağız. Bu ülkenin dirliğine ve bütünlüğüne, milletimizin birliği ve beraberliğine karşı kurulan hain tuzakları unutmayacağız. Bizi birbirimize düşürmek için sürekli kılçık atanları unutmayacağız. Bazılarının yaraları pansuman etmek yerine, deşerek 18 yıldır sayısız defa yaşadığımız bu senaryoya malzeme verdiklerini görüyoruz. AK Parti, ülkemizdeki kadınların en aktif şekilde yer aldığı bir harekettir” dedi.

"Partimizdeki kadın kolları üye sayısı; ülkemizdeki diğer tüm partilerin üye sayısından fazla"

Türkiye’de kadına verilen değerin gün geçtikçe arttığına değinen Erdoğan, istatiksel veriler de paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Partimizin, 4 milyon 800 bini aşan kadın kolları üye sayısı; ülkemizdeki diğer tüm partilerin üye sayısından bile fazladır. Böyle bir partinin kadın hakları konusunda aktif olmaması mümkün mü? 2002’den bu yana yasal düzenlemelerden, kamuda kadın istihdamının artmasına, iş dünyasından sivil toplum örgütlerine kadar toplumsal hayatın bütün alanlarında kadınlarımızın geldiği nokta bütün istatistikler itibariyle eskiyle kıyaslanamayacak düzeydedir. 2004 yılında Anayasamıza haklar konusunda özellikle ‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir’ dedik. ‘Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla hükümlüdür’ hükmünü biz ilave ettik. Bu maddeye 2010 yılında pozitif ayrımcılığı da ekledik. Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair 6284 sayılı kanın 2012 yılında yürürlüğe girdi. Evde, el emeğiyle üretilen ürünlerin yıl içinde elektronik ortamlar üzerinden gerçekleştirilen satış tutarının asgari ücretin yıllık brüt tutarı kadar olan kısmını Gelir Vergisi’nden muaf tutuk. Doğum yapan çalışanlara pek çok kolaylık sağladık. Son 18 yılda kadın iş gücü 4 milyon, kadın istihdamı 2,8 milyon arttı. Kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 34,4’e ve istihdam oranı ise yüzde 28,7 yükseldi. Son 18 yılda 2 milyon 44 bin kadın aktif iş gücü piyasası programlarından faydalandı. Mesleki eğitim kurslarından 933 bin kadın yararlandı. İş başı eğitim programlarından; programın başladığı 2009 yılından 2019 yılı sonuna kadar 770 bin kadın faydalandı. Kendi işini kurmak isteyenleri desteklemek için düzenlediğimiz girişimcilik, eğitim programlarından 2007 yılından 2019 yılı sonuna kadar toplam 215 bin kadın istifade etti. 2002 yılında kız çocukların ilköğretimde okullaşma oranı yüzde 87,3, bu düzeydeydi. Geçtiğimiz yıl itibariyle ilkokul düzeylerinde kız çocukları için net okullaşma oranı yüzde 92,1’e; ortaokul düzeyinde kız çocukları için net okullaşma oranı yüzde 93,6’ya ulaştı. Orta öğretimde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 45,2’den 83,9’a yükseldi. Kadınların yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 13 buçuk iken; bu oran da yüzde 46,4’e çıktı. Üniversitelerde kadın öğretim görevlileri oranı yüzde 50,35’dir. Profesörler içerisinde kadın oranı yüzde 32, doçentler içerisinde kadın oranı yüzde 40, doktora öğretim üyeleri içerisinde yüzde 44, araştırma görevlileri içerisinde yüzde 51’dir. Bütün dünyada erkeklerin egemen olduğu diplomatik görevlerde; 266 Büyükelçimizden 66’sı, 85 Başkonsolosumuzdan 17’si, 81 Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarımızdan 24’ü kadındır. Toplam 14 bin 918 hakimden 6 bin 878’i yani yüzde 46,1’i; 6 bin 967 savcıdan bin 25’i yani yüzde 14,7’si kadındır. 2002 Genel Seçimlerinde parlamentodaki kadın milletvekili sayısı 24, kadın temsil oranı 4,4’tü. 24 Haziran 2018 seçimlerinde kadın milletvekilleri sayısı 104’e, temsil oranı da yüzde 17,45’e yükseldi. Kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarımızı çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımla, sıfır tolerans ilkesiyle sürdürüyoruz. İlki Aralık 2012’de açılan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimiz (ŞÖNİM) bugün 81 ilimizde hizmet veriyor. Bugüne kadar ŞÖNİM’den hizmet alan kadın sayısı 538 bini buldu. Sosyal yardım faydalanıcılarının yüzde 61’ini, düzenli yardım faydalanıcılarının yüzde 67’sini, süreli yardım faydalanıcılarının ise yüzde 54’ünü kadınlar oluşturuyor. Şartlı nakit transferleri kapsamında annelere yaptığımız ödeme tutarı 11,1 milyar liranın üzerindedir. Eşi vefat etmiş kadınlara yönelik yardım programı kapsamında bugüne kadar toplam 5,6 milyar lira tutarında ödeme yaptık. Muhtaç asker ailelerine yönelik yardım programı kapsamında da 1,1 milyar lira kaynak kullandık. Doğum yardımında bugüne kadar 2 buçuk milyar lira tutarında ödeme gerçekleştirdik. AK Parti dedelerimizin olduğu kadar, hatta onlardan daha fazla ninelerimizin partisidir” ifadelerine yer verdi.

"Herkes önce kendi tarihine bakmalıdır"

Basın kuruluşlarında çalışan bazı kişilerin AK Partili kadınlara yönelik takındığı ifadeleri kınayan Erdoğan, “Kadınların elde ettikleri kazanımları kimse inkar edemez. Biz bu toprakları kadın, erkek hep birlikte vatan yaptık. Bu devleti hep birlikte kurduk. Bu bayrağı hep birlikte yükselttik. En zor zamanlarımızda omuz omuza vererek ayakta kaldık. İstiklal harbinde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da kadınların rolü aynıdır. İlla bir tanımlama yapılacaksa Türk milleti aileerkil bir millettir. Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir. AK Parti’nin kadınları için, ‘AK Parti’nin papatyaları’ gibi yaklaşımlarla, ‘Yeşil sermaye’ gibi yaklaşımlarla ben ağzıma almaktan edep ediyorum. Küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle, bu tür yakıştırmaların içine giren köşe yazarları noktasında da, kusura bakmasınlar, tüm kadın kollarım ve tüm kadınlar adına kendilerini kınıyorum. Eğer, AK Parti’nin Genel Başkanı, ülkenin Cumhurbaşkanı olarak kadınlarımıza sahip çıkmada geri duracak olursak, bu dünyada da ebedi alemde de rabbimize hesabını veremeyiz. İnancımızda ve değerlerimizde olmadığı halde toplumsal yapımıza sirayet eden çarpık anlayışların ortadan kaldırılması da AK Parti olarak en önemli meselelerimizden biri olmuştur. Bu konuda da herkes önce kendi tarihine bakmalıdır. Kadını insan dahi saymayan, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen o cahiliye dönemlerini biz bilmiyor muyuz. Medeniyetimizin menşeinde biz özellikle bunları lanetlemedik mi. Öyleyse şimdi, Türkiye’ye bu konularda kimsenin söyleyecek sözü olamaz. Gerek kadın gerek erkek; özgürlük her insan için kutsaldır. Bir zulüm kime yapılırsa yapılsın zulümdür. Acı söz, söyleyeni kim olursa olsun, acı sözdür. Kadının adeta mülk gibi görülmesi yanlıştır. Gerekirse şiddetle yola getirebileceğinin sanılması, ‘Ya benimsin ya kara toprağın’ gibi hastalıklı zihniyetlere kurban edilmesi yanlıştır. Kadının şerefli yaradılışına saygı duymayan her anlayış çarpıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PKK’nın alıkoyduğu kız çocuklarına yönelik ise şu ifadeleri kullandı:
“PKK’nın dağa kaçırdığı kız çocukları konusunda tek kelime etmeyenlerin bırakın kadın meselesini insana dair hiçbir konuda söz söyleme hakları olamaz. Türkiye’nin onca anlı şanlı kadın derneğinden bu konuda bir tepki açıklaması duydunuz mu? Özellikle meslek örgütlerinden bu hususta dişe dokunur bir tavır sergileyen oldu mu? Çünkü bu kesimler için zihinlerindeki ajandayı hayata geçirecek bir ortam bulabilmek her türlü insan hakkı mücadelesinden önemlidir. Bu tavırlarıyla kendi konumlarını kendileri belirliyor. Bu konumun tarifi de; iki yüzlü ideolojik saplantılı milletimin idealleriyle barışamamış bir çizgidir.”

"Biz aile kurumunu zayıflatacak hiçbir işin içinde yer almayız"

“Son dönemde özellikle yürütülen bazı tartışmalara nokta koymanın zamanının geldiğine inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllardır gerek kalemi gerekse aktivizmiyle bu millete hizmeti geçmiş kimi isimler, kendilerine asla yakıştıramadığımız çirkin ifadelerle tartışmanın içinde yer almıştır. Biz her türlü fikre, eleştiriye, teklife ve mücadeleye saygı gösteririz. Ama kadınlarımızın onuruna, haysiyetine, iffetine yönelik en küçük bir saldırıya da müsaade etmeyiz. Adı, unvanı ne olursa olsun; birilerinin edebimizin el vermeyeceği ifadelerle AK Partili kadınlarımıza istiskal etmesine asla sessiz kalamayız. Yapılan bu saygısızlığın en kısa sürede telafi edileceğine bir daha da tekerrür etmeyeceğine inanıyoruz. Biz aile kurumunu zayıflatacak hiçbir işin içinde yer almayız. Aile hassasiyetimizi kimsenin tartısına sunacak da değiliz. Retweet atmak suretiyle kadın kollarımın başında olanlara, ‘İstifasını vermesi gerekir’ demek; kimsenin haddi değildir. Size mi soracağız. Sizlerden icazet almaya ihtiyacımız yok. Ne kadına şiddetle mücadelemizin şiddete uğratılmasına ne de bir grup marjinalin aile kavramını zayıflatmasına izin veririz” diye konuştu.

"19 yaş en hevesli dönem demektir"

Türkiye’nin kendi toplum yapısına uygun özgün eserler üretmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Türkiye olarak medeniyet birikimimizle; insanı ve insan onurunu yücelten, aileyi merkeze alan, toplum dokumuza uygun özgün ve öncü metinler çıkarma potansiyeline ziyadesiyle sahip olduğumuza inanıyorum. Şimdiye kadar oluşan uluslararası külliyattan da istifade ederek tercüme metinler yerine artık kendi çerçevemizi kendimiz belirlememiz gerekiyor. Kopenhag Kriterleri diyeceğimize, Ankara Kriterleri der yolumuza devam ederiz. Bin yıldır barış ve kardeşlik içinde yaşadığımız ülkemizde refah ve huzurun hakim olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’nin neresinde yaşarsa yaşasın her insanımızı aynı samimiyetle kucaklıyoruz. Bölgesel ve küresel barış için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz. 2023 hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonumuza uygun bir Türkiye’yi milletçe inşa edeceğimize yürekten inanıyorum. Bugün 19’uncu kuruluş yıl dönümümüzü kutluyoruz. 19 yaş demek en gayretli, en hevesli dönem demektir” dedi.

Derya Yetim - Ömer Çetin - Emin Kuvat
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Dünya Boks Şampiyonu Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurnayla karşılandı IBF Hafif Sıklet Dünya Şampiyonluğu unvan maçında rakibini nakavt ederek altın kemerin sahibi olan milli boksör Elif Nur Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurna ve atlar eşliğinde coşkuyla karşılandı. Yenilgisiz rakibi Beatriz Ferreira’yı 5’inci rauntta teknik nakavtla (TKO) mağlup eden Elif Nur Turhan, büyük zaferin ardından memleketine döndü. ’Altın Türk Savaşçısı’ lakaplı milli sporcu için Bayburt’ta karşılama programı düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi üzerinde oluşturulan konvoyla belediye önüne gelen şampiyon boksör, burada hemşehrileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Turhan’ı makamında ağırladı. Başkan Memiş, Turhan’ı tebrik ederek, başarılarının devamını diledi ve milli sporcuya üzerinde kendi resminin bulunduğu tablo hediye etti. Milli sporcuya tam destek sözü veren Başkan Memiş, Turhan’ın bir sonraki maçının nerede olduğuna bakmaksızın, biletini göndermesi durumunda tribündeki yerini alacağını ifade etti. "Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyisi boksörü olmak" Dünya şampiyonu Turhan, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek, "Zirveye çıkmak zor fakat zirvede kalmak daha da zor. Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyi boksörü olmak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Memleketimiz Bayburt’ta kamplarımızı en güzel şekilde yapıyoruz. Dünyaya gücümüzü gösterdik, gösterdiğimize inanıyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Elimizden ne gelirse en güzel şekilde yapıp bayrağımızı ve ülkemizi layıkıyla temsil etmeye devam edeceğiz. Bunun gayreti içerisinde olacağız" dedi. Profesyonel kariyerindeki 12’nci maçını da kazanarak yenilmezlik serisini sürdüren Turhan, son galibiyetiyle yenilgisiz rakibi Ferreira’ya ise kariyerindeki ilk mağlubiyetini yaşatmış, dünya boks tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı.
Samsun Aile Yılı etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi(BİO) tarafından, "Aile Yılı" kapsamında "Psikolojik ve İnsani Boyutlarıyla Koruyucu Ailelik-Elimi Tutmak İster Misin?" başlıklı etkinlik yapıldı. OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde düzenlenen programda, akademik bilgi sade, anlaşılır ve etkileşimli bir sohbet ortamında katılımcılarla buluşturuldu. Etkinlikte, OMÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Öğr. Gör. Dr. Uğur Kaçmaz ile OMÜ İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Köylü, konuşmacı olarak katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Hizmetleri Sorumlu Şube Müdürü Vekili Hanife Elif Al ve Koruyucu Aile Derneği Başkanı Zeynep Çalış da konuyla ilgili bilgiler paylaştı. Söyleşide; koruyucu aileliğin psikolojik dinamikleri, çocuk–aile bağlanması, travma sonrası destek süreçleri ile merhamet, sorumluluk ve değerler perspektifinden koruyucu ailelik konuları ele alındı. Program boyunca konuşmacılar, koruyucu aileliğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekerken, katılımcılar da soru–cevap bölümünde görüş ve deneyimlerini paylaştı. Etkinlik, katılımcıların sürece ilişkin doğru ve güvenilir bilgiye doğrudan ulaşmasına imkân sağladı. Bilim Kafe etkinliği; toplumda gönüllülük ve sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi, koruyucu ailelik sistemine yönelik farkındalık oluşturmayı ve bilimsel bilginin toplumla doğrudan buluşmasını hedefledi. Etkinlikte ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer Sivrioğlu, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Engin Güney, Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan, Etkinlik ve Organizasyon Bölümü Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Elif Şevik İnal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli, Koruyucu Aile Derneği üyeleri ve koruyucu aile adayları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri de eşlik etti.
Erzurum MHP İl Başkanı Adem Yurdagül: "Halkımız terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, "Üç hilalin gölgesinde, üç yılımızda" diyerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yurdagül, daha önce Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili açıklamalarının arkasında durarak, "Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi bir an önce görevden alınmalıdır" dedi. Üç yıl önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin emir, talimatları ve güveni ile Erzurum’a hizmetkar olmak için il başkanı olarak görevlendirildiğini ifade eden MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, İl Başkan Yardımcıları Cihan Aksakal ve Ufuk Demir ile yaptığı basın toplantısında, "Bize tevdi edilen bu büyük onurla birlikte teşkilatlarımızı oluşturduk ve sahaya indik. Öncelikle teşkilat buluşmaları gerçekleştirerek, küskünlerimizin gönüllerini kazandık. Haneleri ziyaret ettik. Girdiğimiz her hanenin dertlerini dinleyip derman aradık, yüzlerde oluşan tebessümü baş tacı ettik. Asrın depreminde, depremzedelerimizi yalnız bırakmadık. Hemşerilerimizin destekleriyle toplanan yardımları deprem bölgesine götürerek, kapı kapı dağıtımını gerçekleştirdik. Ramazan aylarında, kurduğumuz iftar sofralarında hemşerilerimizle aynı duayı, aynı ekmeği ve aynı bereketi paylaştık, ‘İlk iftarlık bizden’ diyerek yüzlerce hemşehrimize iftarlık dağıttık" dedi. "Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık " Seçim dönemlerinde, Cumhur ittifakı ruhuna sadakatle adaylar için kapı kapı dolaştıklarını ve elde edilen başarıları ve oy oranlarını bir başlangıç kabul ederek, daha çok çalışmak zorunda olduklarını asla unutmadıklarını vurgulayan Başkan Yurdagül, "Yerel yönetimlerle bağımızı hiç koparmadık. İlçe ziyaretlerimizi seçim sonrası da gerçekleştirerek; "Seçim bitti, iş bitti" demedik. Her zaman, her şartta hemşerilerimizin yanında olmaya gayret ettik. Yerel yönetimin en değerli halkası olan muhtarlarımızla seçim öncesi ve sonrası defalarca bir araya geldik. Taleplerini dinleyerek çözümleri için gerekli tüm çabayı ve çalışmayı sağladık. 3 yılda hasta tedavisi, engelli bireylere destek, kimsesiz çocuklarımıza mutluluk için 25 milyon TL’ye yakın kaynak bularak ilgililere ulaştırdık. Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık, mahallelerimizin nabzını tuttuk. Sosyal sorumluluk projelerini hiçbir zaman ihmal etmedik. Engelleri birlikte aşmanın mümkün olduğu bilinciyle engelli kardeşlerimizle gönül köprüleri kurduk " şeklinde konuştu. "Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" dedik" Vatandaşların şikâyetlerini hiçbir zaman sümen altı etmediklerini vurgulayan MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül , sözlerine şöyle devam etti, "İş isteyeni, aş isteyeni imkânlarımız ölçüsünde geri çevirmemeye çalıştık. 3 yılda düğün ve cenazeye katılım sağladık. Cenazelerde ağıtlara, düğünlerde halaylara katıldık. Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" demekten geri durmadık. Kamu kurum kuruluşlarımız ve STK’larımızla her daim istişare halinde olduk. Konuşarak, dinleyerek ve anlatmaya çalışarak bu şehrin meselelerine çözüm aradık. 3 yılda STK toplantısı ve ziyareti gerçekleştirdik. 3 yılda ilin ve toplamda kişinin katılımıyla 3 bölge toplantısı gerçekleştirdik. Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiğimiz bir çok bölge toplantılarına ev sahipliği yaptık. Bu şehrin ağırlığını, on binlerce dava arkadaşımızla Türkiye’nin siyasi merkezine taşımaktan onur duyduk. Şehit ailesi ve gazi ziyareti yaptık. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan ailelerini bir an olsun ihmal etmedik. Onların kapısını çalmak, hâlini hatırını sormak, bizim için bir protokol görevi değil, vicdan borcudur dedik, emanete gösterilen sadakati her daim ortaya koyduk " "Terörsüz Türkiye" içim kapı kapı dolaşıldı Türkiye’nin en güzel, adeta tarihin arka odası niteliğindeki il başkanlığı binasını şehre kazandırdıklarını belirten Başkan Yurdagül, "Parti binamızın kapılarını tüm hemşehrilerimize ardına kadar açtık. Partimize gelen binlerce ziyaretçide, aslında bir binayı değil, bu şehre duyulan güveni gördük. Sevdamız olan Erzurumspor’u hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Tribünde de, kulübü ziyaret ettiğimizde de, taraftarlarımızın derdini dinlerken de bu şehrin takımını, bu şehrin onuru bildik. Merkez ve 20 ilçede toplantılar gerçekleştirdik. Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatılan ve tarihi nitelik taşıyan "Terörsüz Türkiye" toplantılarında, tüm teşkilatımızla kapı kapı dolaşarak bilgilendirmeler yaptık. Halkımız bu sürece hem güveniyor hem de destek oluyor. "Derdin Derdimizdir" diyerek tüm hemşehrilerimizin taleplerini topladık. Görev süremiz boyunca teknolojinin gücünü doğru kullanarak, hemşehrilerimizi yaptığımız faaliyetler ve çalışmalardan haberdar etmek adına web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı her daim aktif halde tuttuk" diye konuştuk. Yurdagül’den Erzurum Şehir Hastanesi ‘ne dair net sözler Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili daha önce gündeme getirdikleri konuların takipçisi olduklarını, Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişlerin kendilerini de dinlediğini söyledi. Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi’nin bir an önce görevden alınması gerektiğini vurgulayan Yurdagül, "Erzurum’un ve bölgenin en büyük yatırımlarından birisi olan Şehir Hastanesi’nin bu şekilde yönetilmesine karşı olduğumuzu dile getirdik. Başhekim ve ekibi buradaki süreci yönetemiyor. Bunu daha öncede ilgili kurumlara ifade ettik, bildirdik. Görevlendirilen müfettişlere gerekli belge ve bilgileri verdik. Bir an önce Şehir Hastanesine ehil bir başhekim atanmalıdır. Yaptığımız çıkış Cumhur İttifakının ruhuna aykırı bir durum değildir, vatandaşın haklarını koruyoruz. Erzurum’da, Erzurumlu da bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.