GÜNDEM - 26 Şubat 2021 Cuma 21:09

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Galataport projesi 25 milyon ziyaretçi, 7 milyon turist ve 1,5 milyon gemi yolcusu potansiyeliyle gerçekten dünya çapında bir projedir. İnşallah nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile birlikte tarihi Atlas Sineması ile İstanbul Sinema Müzesi'nin açılış programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra programa, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile birlikte dünyaca ünlü aktör Jason Statham ve çok sayıda ünlü isim katıldı. Açılış programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk sineması deyince akla Yeşilçam gelir. Atlas Sineması da adı Yeşilçam’da çekilen filmlerle bir devrin sembolü olan ve hepimizin gönlünden taht kuran ustalarla özdeşleşmiş bir mekandır.

Aynı zamanda Atlas Sineması Sultan Abdülaziz döneminde 1870’lerde inşa edilen şu tarihi binasıyla da İstanbul’un en güzel mimarı eserlerinden biridir. Sinema olarak 1948 yılından beri İstanbullulara hizmet veren Atlas Sineması'nı aslına uygun şekilde sahnesinden koltuğuna, ses sisteminden fuayesine kadar her şeyiyle yeniledik. Artık bu sinemada gala ve prömiyer gösterimleri dahil sinema sanatının en nadide eserleri seyircisiyle buluşabilecek. Tarihi geçmişi ve modern alt yapısıyla Atlas Sinemamız aynı zamanda yaşayan bir müze olacak. Türk sinema tarihinin tüm bilgilerini içeren dijital hafıza havuzu da bu eserin bünyesinde yer alıyor. Elbette ülkemiz sinemasının kazandığı tüm önemli ulusal ve uluslararası ödüllerde burada sergilenecek. Beyoğlu Kültür yolu projemizin önemli duraklarından biri olan Atlas 1948 İstanbul Sinema müzesinin şehrimize ve ülkemize kazandırılmasında emeğe geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi.

"Dünyada yıldızı giderek parlayan bir ülke olduğumuzun en önemli göstergesi turist sayısının 52 milyonu bulmuş olmasıdır”

Seyahat kısıtlamalarını kaldıran her yerden ülkemize yönelik rezervasyon sayılarında adeta patlama yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kültür ve sanat alanında sahip olduğumuz köklü birikimi vatandaşlarımız yanında tüm insanlığın hizmetine sunmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Bu bakımdan dünyada yıldızı giderek parlayan bir ülke olduğumuzun en önemli göstergesi misafir ettiğimiz özellikle yabancı turist sayısının 52 milyonu bulmuş olmasıdır. Her ne kadar salgın sebebiyle bu sayıda bir düşüşü yaşanmış olsa da normalleşme ile birlikte çok daha yüksek turist sayılarına ulaşacağımızı biliyoruz. Nitekim seyahat kısıtlamalarını kaldıran veya hafifleten her yerde ülkemize yönelik rezervasyonlarda adeta patlama yaşanıyor. İnşallah hep birlikte yeniden sağlıklı, bereketli günlere kavuşacağımız günler yakındır” diye konuştu.

“İstanbul hep olduğu gibi bugünde en büyük turizm, kültür ve sanat değerimizdir”

18 yılda kültür sanat alanında önemli yatırımların yapıldığını söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul hep olduğu gibi bugünde en büyük turizm, kültür ve sanat değerimizdir. Bu güzel şehri hala hakkıyla değerlendiremediğimize inanıyorum, bir İstanbullu olarak. Tarihi ve tabi güzellikleri insani zenginlikleri, kültür ve sanat iklimi bakımından İstanbul’la kıyas dahi edilemeyecek yerler çok yüksek rakamlarda turist çekiyor. Bu tabloya baktığımızda İstanbul’un tek başına 50 milyonluk hatta 100 milyonluk bir turist ağırlama potansiyelini söyleyebiliriz.

Hiç şüphesiz bunun için hem İstanbul’da hem de ülkemizin her köşesinde tarihi, kültür, sanat, tabi güzellik ve insan hazinesi potansiyelimizi harekete geçirmemiz gerekiyor. Son 18 yılda bu doğrultu da ülkemize önemli yatırımlar yaptık. Kültür sanat faaliyetlerinin gerçekleştirildiği mekan sayımızı bu ifade çok önemli 858’den 4 bin 139’a çıkartırken, etkinlik sayımızı 34 binden 110 bine yaklaştırdık. Bu etkinliklere katılan izleyici sayısı da 114 milyonu buldu. Tiyatrolar, sinemalar, kültür merkezleri, müzeler, ören yerleri, sanat merkezleri, opera salonları tarihi yapılar gibi nice kültür varlığımız milletimizin ve tüm insanlığın hizmetindedir” şeklinde konuştu.

“AKM’yi salgın sebebiyle inşallah önümüzdeki yılın en geç ortasında İstanbul halkının hizmetine sunacağız”

“Beyoğlu Kültür Yolu sinemamız yanında az önce perdede izledik, Galataport, Galata Kulesi, Galata Mevlevihanesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Narmanlıhan, Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, Taksim Camii ve Atatürk Kültür Merkezini de içeren dev bir projedir” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben artık Atatürk Kültür Merkezi demiyorum. Çünkü biz orayı bir opera binası olarak şu anda hazırlamış durumdayız. Bu yıl sonuna varmadan inşallah bitirip açılışını da gerçekleştireceğiz. Bu yılın sonunda açmayı planladığımız Atatürk Kültür Merkezimizi salgın sebebiyle inşallah önümüzdeki yılın en geç ortasında İstanbul halkının hizmetine sunacağız. Taksim Camisini de önümüzdeki yılın Ramazan ayına yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Bu camimiz ibadet yanında kütüphanesiyle, geleneksel sanatlar atölyeleriyle, sergileriyle bir kültür sanat merkezi olarak faaliyet gösterecek. Bünyesindeki emek sineması 1983 yılında çıkan bir yangında adeta mahvolmuştu. Biz bu güzel eseri restore ettik ve 2016 yılında yeniden İstanbul’umuza kazandırdık. Bu gün Emek Sineması şehrimizin kültür sanat faaliyetlerinden en önemli adreslerinden biridir. İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un hayatının son günlerini yaşadığı Mısır Apartmanındaki evini müzeye dönüştürüyoruz. Projesi hazır inşallah bu müzeyi de 12 Mart’ta yani İstiklal Marşımızın kabulünün 100. Yılında hizmete açıyoruz. Narmanlıhan İstiklal Tüneli'nin girişinde 1831 yılından beri nice ünlü ismi ağırlamış bölgemizin sembol imkanları arasındadır.

Burası da özel sektör girişimiyle restore edilerek yeniden hayat buldu. Geçtiğimiz haziran ayında kapılarını tekrar açan Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi bünyesindeki tiyatro salonları ve aynı amaca hizmet eden birimleriyle İstanbul’un sanat damarlarından biridir. Aynı şekilde merkezin sinema salonları sektörün her kesiminden insana destek olan etkinliklerle müzik salonları da konserleriyle İstanbul’a nefes vermeyi sürdürüyor. Galata Mevlevihanesi 1491 yılından bu yana tasavvuf dünyamıza ışık tutan bunun yanında kültür ve edebiyat alanından pek çok önemli isme ev sahipliği yapan bir ibadet hanedir. Kapsamlı bir restorasyon ardından son 10 yıldır müze olarak faaliyete geçen bu mekanı şehrimize kattığı değeri tüm insanlıkla paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.

“Nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz“

Galataport projesiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul siluetinin ayrılmaz bir parçası olan Galata Kulesi de restore edilerek, yeniden şehrimize kazandırdığımız eserler arasında yer alıyor. Çok çok önemli bir projeye şu anda geliyorum. O da Galataport projesi. Tamamlandığında İstanbul’un hem kültür sanat hayatına, hem turizmine çok büyük katkılar sunacak bir atılımdır. Dev turizm gemilerinin yanaşacağı bir yer haline gelecek. Sadece turizm sektörüne 5 milyar dolarlık ilave katkı sağlaması beklenen Galataport 25 milyon ziyaretçi, 7 milyon turist ve 1,5 milyon gemi yolcusu potansiyeliyle gerçekten dünya çapında bir projedir. Dünyanın tüm önemli markaları bu mekanda yer almak için şimdiden arayış içindedir.

Proje içindeki tarihi Tophane Saat Kulesi yıl boyunca pek çok ulusal ve uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapacak. Bunları bu kadar iştahlı anlatırken, bir derdim var. Bu mekan benim doğum büyüdüğüm yer. Buranın dili olsa da bizi anlatsa veya biz onu anlatsak. Böyle bir durumumuz var. Beyoğlu çocuğu olarak burada doğdum, burada yetiştim, dolayısıyla heyecan biraz buradan geliyor. İstanbul resim ve heykel müzeleri küresel düzeyde ilgi görmektedir. İnşallah nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz. Salgın şartlarına rağmen sadece bu yıl 350 bin yolcu taşıyan 200 kruvaziyer gemisi Galataport’a demirlemek için rezervasyon yaptırmıştır. Önümüzdeki yıl bu ilginin 5 katına çıkacağına inanıyor ve şimdiden görüyorum. Beyoğlu kültür yolu Galataport’un tarihi yarımadaya çekeceği ilave ilgiyi, bölgenin diğer güzellikleriyle buluşturmak amacıyla geliştirildi” dedi.

“Turizm sektöründe dünyanın lideri olmaya giden bir ülke durumundayız”

“İnşallah şehrimizin hala geliştirilmeyi bekleyen nice güzelliklerini de yeni projelerle hizmete alarak İstanbul ve Türkiye için belirlediğimiz tüm hedeflere ulaşacağız” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şöyle bir etrafımıza baktığımızda yapılacak daha çok işimizin olduğunu görüyorum. Turizm sektöründe dünyanın lideri olmaya giden bir ülke durumundayız. Bundan hiç şüphem yok. Tarihi ve kültürel zenginliklerimizi ne kadar iyi korur ne kadar geliştirebilirsek o kadar çok kazanırız. Aynı zamanda bu bizim hem medeniyet birikimimize hem coğrafi mirasımıza sahip çıkma sorumluluğumuzun gereğidir. İnşallah önümüzdeki dönemde kültür meselesini önceliklerimizin en başına alarak maddi alt yapı atılımlarını güçlü bir içerikle tahkim edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Selim Bayraktar - Mehmet Başa

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.