POLİTİKA - 12 Ağustos 2018 Pazar 17:28

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde kopan bunca fırtınanın sebebinin tamamen Türkiye’ye yönelik ekonomik bir savaş olduğunu belirterek “Bu işin bir adı var mıdır evet vardır. Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisin savunma mekanizmalarını etkisiz hala getirerek Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir. Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimleri sonrasında teşekkür ziyaretleri kapsamında 9 Ağustos gecesi geldiği Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Bayburt, Gümüşhane ve Rize gezisinin ardından Trabzon’a geldi. Rize’den helikopterle Trabzon Havalimanı’na gelen Erdoğan, ardından şehir merkezindeki Zorlu Otel’de düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere hitaben konuşan Erdoğan, 2 ay önce bir bayram öncesi geldiği Trabzon’a yine bir bayram öncesi gelmekten mutlu olduğunu söyledi. Erdoğan, Trabzon’un Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 69’luk desteği rağmen parlamento seçiminde iyi bir sonuç alamadığını belirterek “Ben parlamentoda daha farklı şeyler bekliyordum Trabzon’dan. 55,1 aldık. Trabzon’a bu tabi uymuyor. Daha ileri, olması lazım. Niye? Trabzon’un mayasında bu var ben buna inanıyorum” diyerek sitemini dile getirdi.

“Türkiye’ye operasyon çekiyorlar” 

Son dönemde milletin iradesini sandıkta yönlendiremeyenlerin farklı araçlarla üzerlerine geldiğini kaydeden Erdoğan “Provakasyonla darbe ile yapamadıklarını şimdi para ile gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Buna açık ifade ile ekonomik savaş derler. Ülkemizde döviz kurunun 15 Temmuz öncesi bulunduğu 2,8 lira seviyesinden bugün 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik nede mantıklı bir izahı vardır. Türkiye bundan yirmi yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans krizi ile mi karşı karşıya mı hayır. Türkiye bundan 10 yıl önce Amerika ve İngiltere’de olduğu gibi bir Mortgage krizi ile mi karşı karşıya? hayır. Türkiye Yunanistan’ın 6- 7 yıl önce ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı ? hayır. Ama ona rağmen kredi kuruluşları bak onu yine yükseltiyorlar. Niye dedim ya ekonomik savaş. Siyasi kararlar, üretimde ihracatta, turizm ve ticarette bir daralmamı söz konusu ? hayır. Peki öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir. Ekonomik hiç bir sebebi yok. Peki bu işin bir adı var mıdır evet vardır. Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisin savunma mekanizmalarını etkisiz hala getirerek Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir. İşte buradan Trabzon’dan ilan ediyorum. Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Teslim olmayacağız, üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı arttırmaya devam edeceğiz. İstihdamımızı geliştirmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranları ile hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz bizde farklı yollarla işlerimizi yürütmenin yollarını arayacağız” diye konuştu. 

Trabzon’un meydanından geçerken turistleri gördüğünü kaydeden Erdoğan “Şimdi meydanda turistleri gördüm. Siz zaten misafirperversiniz. Onlara misafirperverliğinizi daha arttırarak göstermeye devam edin. Çünkü onlar size birileri dolar kaçırırken onlar da dolar getiriyor. Birileri kapıları kapatır, mevlam başka kapılar açar” şeklinde konuştu.

“Kalkıpta talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsin” 

“Türk milleti kendisine tokat atana öteki yüzünü dönecek bir halk değildir” diyen Erdoğan “Biz gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinaz isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir milletiz. 81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını yarım asrı geçen müttefikliğini terör örgütleriyle ilişkileri uğruna feda edene sadece hadi güle güle deriz. Ya ben senin stratejik ortağınım. Seninle Afganistan’da beraberdik. Somali’de beraber olduk. Bosna’da beraber olduk. Şuanda Kabil’de havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik ortağına kalkıpta PYD, YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın. 5 bin tır silahı Kuzey Suriye’ye taşıyorsun. 2000 kargo uçağı silah yüklü, mühimmat yüklü Kuzey Suriye’ye getiriyorsun ve terör örgütlerine teslim ediyorsun ve bunları bize karşı kullandırtıyorsun. Bu da yetmiyor kalkıp terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk Türkiye’yi feda etmeye kalkıyorsun. Kusura bakma gereği neyse bir hukuk devleti olarak biz onu yaparız. Kalkıpta talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsin. Biz bu güne kadar her şeyi hukuk içerisinde götürelim dedik ama gördük ki hukuk dilinden anlamıyorlar. Başka bir dilden anlıyorlar. Biz o dilleri de konuşmasını biliriz. Eğer hukuk diline varsanız biz varız. Ama hukuk diline yoksanız kusura bakmayın. Biz hukuk dili ile konuşmaya devam edeceğiz. Tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna ülkemizi de dahil edenlere cevabımızı yeni pazarlara, yeni iş birliklerine ve yeni ittifaklara yönelerek vereceğiz. Hale bak demir çelikte vergi koyuyor vergileri arttırıyor. Ya biz dünya ticaret örgütünün bir üyesiyiz. Dünya Ticaret örgütünün kuralları içerisinde böyle bir şey yok. Ben yaptım oldu olamaz. Şimdi ABD’de her yer kaynıyor. Yapılan iş doğru değil tabi. Uluslararası ticari hukuk neyi söylüyorsa onu söyleyerek devam edeceğiz. Biz kalkıp ta ben yaptım oldu mantığı ile hareket etmeyeceğiz. Türkiye’ye Edirne’den Kars’a dar bir coğrafyadan ibaret sananlar bunun ileride böyle olmadığını görecekler” ifadelerini kullandı.

“Ülkemiz üzerinde ne siyasi ne ekonomik ameliyata girişilmesine izin vermeyeceğiz” 

Erdoğan, kendi vatandaşlarımız ve umudunu Türkiye’ye bağlayan kardeşlerimiz için sonuna kadar mücadele etmeyi sürdüreceklerini kaydederek “Ülkemiz üzerinde ne siyasi ne ekonomik ameliyata girişilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. 

15 Temmuz’da ve sonrasında Suriye’de terör koridoru oluşturmak isteyenlere gereken cevabı verdiklerini ifade eden Erdoğan “Baktılar ki sahada bizimle başa çıkamıyorlar her zamanki gibi yine bel altı işlere yöneldiler. Bizim siyasette de ekonomide de en büyük üzüntümüz karşımızda şöyle delikanlıca mücadele eden rakipler bulamamış olmamızdır. Bir kez daha siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıyayız. Allah’ın izniyle bu oyunun da üstesinden geleceğiz. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım. Bunu başardığımızda gerisi kolay. Para dediğiniz bugün yoksa yarın bulursunuz. Yatırım dediğiniz 2 gün gecikir 3. Gün daha hızlı bir şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şuanda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Ama inancınızı, imanınızı, kardeşliğinizi kaybettiğinizde diğerlerinin hiçbir önemi kalmaz. Her yerde söyledim burada da söylüyorum. Yastık altı dövizi olanlar, Avro, Altın, bunları bankalarda TL’ye çevirsinler ki bunlarla istiklal ve istikbal mücadelemizi bu şekilde verelim” ifadelerini kullandı.

“Hak şerleri hayr eyler” 

İbrahim Hakkı Hazretleri’nin “Hak şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler. Arif anı seyr eyler, mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler” dizeleri ile başlayan beytinin tamamını okuyan Erdoğan “Biz de Mevla’nın neylerse güzel eyleyeceği inancı ile hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Suriye’de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgelere yenilerini eklemenin hazırlıklarında son aşamaya geldik" diyen Erdoğan "İnşallah yakında yeni yerleri de özgürleştirmiş ve güvenli hale getirmiş olacağız. Şuana kadar ülkemizden güvenli hale getirdiğimiz yerlere gidenlerin sayısı çeyrek milyonu buldu. Münbiç’i bölgenin asil halkı ile birlikte yeniden yapılandırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. İdlib’de diğer bölgelerdeki benzer felaketin yaşanmamış hem diplomatik hem asgari çalışmalarımıza hız verdik. Irak’ta Kandil’i terör yuvası olmaktan çıkarmaya yönelik adımları atıyoruz. Gerekirse Sincar’ı da bu kapsama alacağız” ifadelerini kullandı.

“Faiz tuzağına gelmeyeceğiz” 

Türkiye’ye yönelik döviz kurları üzerinden yürütülen ekonomik savaşa yarından itibaren çeşitli finansal araçlarla cevap vereceklerini ifade eden Erdoğan “ ‘IMF ile anlaşın’ diyenlerin aslında ‘Ülkeniniz siyasi bağımsızlığından vaz geçin’ dediklerini biz gayet iyi biliriz. Diğer tekliflerinin gerisindeki anlamların da farkındayız. Aman faiz. Faizde faiz. Bu can bu tende kaldıkça bu tuzağa da gelmeyiz. Çünkü faiz zenginin daha zengini fakiri daha fakir yapan bir sömürü aracıdır, bunu iyi bilin. Kimse bu tuzağa bizi düşürmeye çalışmasın. Bu oyuna da gelmeyeceğiz. Hiç kimse boşuna hevese kapılmasın. Bu milletin ayaklarına yeniden prangalar vurulmasına, boynuna yeniden zincir takılmasına izin vermeyecektir. Özgürlüğün bedeli ancak can olacaktır” diye konuştu.

Bekir Koca - Gökmen Şahin - Anıl Keskin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beylikdüzü E-5 yan yoldaki feci kazada faciadan dönüldü: Taksi refüje savruldu, diğeri simit tezgahına çarpmadan durabildi Beylikdüzü’nde E-5 yan yol Avcılar istikametinde bekleyen ticari taksi, arkadan başka bir aracın çarpması sonucu refüje savruldu. Kazaya karışan araçlardan biri üst geçidin altındaki simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Kazada 2 kişi hafif yaralandı. Yaralılar sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Olay, sabah saat 06.30 sıralarında Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi Haramidere mevkii E-5 yan yol Avcılar istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, yol kenarında bekleyen Fatih S. kontrolündeki 34 TKH 23 plakalı ticari taksiye, Sezer G. kontrolündeki 34 RB 6959 plakalı araç arkadan çarptı. Ticari taksi çarpmanın etkisiyle savrularak yolun karşısındaki refüje çıktı. Sezer G. kontrolündeki otomobil yan yol üzerindeki üst geçidin altında bulunan simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Yaşanan kazada her iki sürücüde hafif yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücüler sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle Beylikdüzü E-5 yan yol üzerinde yoğun trafik oluştu. Polisin kontrolüyle trafik akışı sağlanırken kazaya karışan araçlar çekici ile kaldırıldı. Yaşanan kazaya şahit olan bölgedeki esnaflardan biri olayla ilgili olarak, “ Burada devamlı kaza oluyor. Bir değil iki değil. Yol kaygan zemin kaygan. Artı olarak durağın girişine bakın hiçbir önlem yok. Burası yokuş aşağı, araçlar kayıyor. Haberlere bakarsanız birçok kaza yaşandı burada ama Allah’tan kimseye bir şey olmadı. Aniden bir gürültü oldu. Arkama bile bakmadan kaçtım. Taksi duruyordu burada. Arkadan çarptılar” dedi
Mersin Mersin’de açık alanda kayısı hasadı başladı Mersin’in Mut ilçesinde sofralık kayısı hasadı başlarken, bu yıl 150 bin ton kayısı rekoltesi ve 80 bin ton ihracat bekleniyor. Türkiye’de sofralık kayısı üretiminin yüzde 90 ile 95’inin üretildiği, coğrafi işaretli sofralık Mut kayısısının açık alanda hasadı başladı. Mikro klima özelliğine sahip, dünya üzerinde tartışılmaz rengiyle, kokusuyla, görüntüsüyle rakip tanımayan Mut sofralık turfanda kayısısı Rusya, Orta Doğu, Hindistan ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. 712 bin dekar tarım arazisi olan Mut ilçesinde, 77 bin 800 dekar alanda üretim yapılan kayısıda bu yıl rekoltenin 150 bin ton ve ihracatın ise 80 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Kilosu 80 ile 120 liradan alıcı bulan kayısının fiyatlarından memnun olan üreticiler, eriğin altın yılını yaşadığını, kayısıdan da umutlu olduklarını söylediler. Kayısı hasadı dolaysıyla İlçe Kaymakamı İhsan Ayrancı, beraberinde Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Mut Toptancı Hali Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Zeki Cüce ile birlikte hasat toplanan kayısı bahçelerini yerinde inceledi. Kaymakam Ayrancı, işçilerle birlikte kayısı topladı, kayısı toplamın zevkli olduğunu söyledi. Ayrancı, Mut’ta bu hafta itibarıyla kayısı hasadının başladığı bilgisini vererek, "Biz de bugün hasat yapan emekçi kardeşlerimizle, arazi sahiplerimizle beraber bahçeleri geziyoruz. Kayısı, ilçemizde gerçekten çok stratejik bir ürün. İlçemizdeki çiftçilerimizin elde ettiği tarımsal gelirde de önemli bir paya sahip. 150 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var bu sene. İnşallah bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin iyi gelir ettiği bir sezon olur. Ben bütün ilçemize, bütün çiftçilerimize hayırlı bereketli bir hasat dönemi diliyorum" dedi. Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ise, "Mut ilçemizde 77 bin 800 dekar alanda kayısı üretimi yapmaktayız. Ürettiğimiz kayısıların hemen hemen yüzde 90-95’i sofralıktır. Türkiye’de Mut tekdir. İlçemizin bulunduğu coğrafi konumundan dolayı erkenci kayısı, Mut’ta başlamaktadır. Mut ilçemizde kayısı nisan sonu başlar haziran sonu sona erer" diye konuştu. Kayısı hasadına başlayan üreticilerden Selami Bulut, yaklaşık 10 yıldır kayısı üreticiliği yaptığını dile getirerek, "Ortalama 250 dönüm kayısı bahçem var. Tabi farklı çeşitlerimiz var. Erkenci kayısılarımız matador, kolarodo, medisin. Şu an itibarıyla 80 ile 120 lira arasında gitmekte. Tabi bu da bizim için mutluluk verici. İnşallah bu şekilde devam eder. Bütün çiftçilerimize bereketli hasatlar diliyorum. 300 tonun üzerinde bu bahçede meyvemiz oluyor. Tabi giderek de üretimimiz artıyor" ifadelerini kullandı.
Amasya Amasya’nın tescilli tatlısı ‘Unutma beni’ Amasya’nın coğrafi işaretle tescil edilen lezzetlerinden ‘unutma beni tatlısı’ meslek lisesi öğrencisi kızların elinde yeniden hayat buldu. Yapımında kullanılan malzemelerin çok ekonomik olduğu bu tatlı, damaklarda unutulmayacak izler bırakıyor. Coğrafi işaretle tescillendi Amasya Valiliği ve Ziyaret Belediyesi’nin girişimiyle coğrafi işaret alan ‘unutma beni tatlısı’ İlduş Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki öğretmen ile öğrencilerin elinde yeniden şekillendi. Tatlının yapımın köy ekmeği, üzüm pekmezi ve ceviz kullanıldığını belirten Yiyecek İçecek Hizmetleri Öğretmeni Bilsen Bodur, “Tatlımızın tadı çok güzel. Yiyen kişi tadını bir daha tadını unutmuyor” dedi. Tatlıyı çocukluk döneminde annesinin de yaptığını hatırlatan Bodur, “Köylerde yapılıyordu. Şehir merkezlerinde çok yapılmıyordu. Şimdi biz bu tatlımızı öğrencilerimize de öğreterek sofraları tatlandırmasını sağlayacağız” diye konuştu. “Ekonomik, besleyici ve kültürel değeri olan bir tatlı” Tescilli tatlı türüyle yarışmalara da katılmaya başladıklarına değinen İlduş Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Zübeyde Komaç da “Gayet ekonomik, besleyici ve kültürel değeri olan bir tatlıyı yapıp sunmak bizim için gurur verici oldu” şeklinde konuştu. Öğrencilerden Seda Koçak ise “Unutma beni tatlısını unutturmayacağız. Bu lezzeti herkese tattıracağız” ifadelerini kullandı.