POLİTİKA - 17 Eylül 2019 Salı 00:10

Cumhurbaşkanı Erdoğan-Putin-Ruhani ortak basın toplantısı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan-Putin-Ruhani ortak basın toplantısı

Suriye başlıklı üçlü liderler zirvesi bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’nde yapıldı.

Zirve sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında kameraların karşısına geçen üç lider, önemli açıklamalarda bulundu. Basın toplantısında Suriye’de anayasa Komitesinin oluşturulması sürecine ilişkin soruya cevap veren Erdoğan, “Anayasa Komitesinin oluşumuna dair çalışmanın başarı ile tamamlanması ve bir kişi ile ilgili önce olumsuzluk vardı bunu da gidermiş bulunuyoruz. BM Genel sekreteri özel temsilcisinin buradaki gayretlerine verilen destekle beraber inanıyorum ki, bu usül kuralları da süratle giderilmiş olacak ve böylece Cenevre’de komite çalışmaları süratle başlayacaktır. Pürüz kalmadı diyebilirim. Ortak yaklaşımımız da bu” diye cevap verdi.

Erdoğan, Anayasa Komisyonunun ne zaman toplanacağı konusuna ilişkin, “Şuanda ‘şu tarihtir’ demek doğru olmaz, ancak başlık olarak burada özellikle Cenevre Süreci bu işin belirleyicisi olacaktır diye düşünüyorum. Hızlandırmak üç ülke olarak bizim amacımız. Astana Süreci olarak devamı ve Soçi’de de attığımız mutabakatlarla bu konuda bir ön önce neticeye varma arzumuz” şeklinde konuştu.

Suudi Arabistan’da petrol tesislerine yapılan saldırıya ilişkin Erdoğan, “Yemen’de bu süreç nasıl başladı, bunun üzerinde durmak gerekir. Yemen yerle yeksan oldu. Yemen’in yerle yeksan olmasının acaba müsebbibi acaba kimlerdir, bunların üzerinde durmak lazım. Bu tahribatlarla artık Yemen’deki insanlar sürekli belli bir hazırlığın içinde olmuşlardır. Gönül bu tür gelişmeleri arzu etmiyor. Ancak gelinen bu noktada özellikle de bizim şuanda Yemen’in bir an önce yeniden inşa ve ihyası için ‘ne gibi çalışmalar yapabiliriz?’ bunu düşünmemiz gerekiyor. Yemen kendi ayakları üzerine kalkabilecek bir alt yapıya sahip değil. Öyleyse şuanda gelişmiş ülkeler olarak, gelişmekte olan ülkeler olarak Yemen’e ne yapılabilir? Bu sadece bölgede Yemen için söyleyeceğim bir söz değil, aynı şey Suriye için de geçerli, diğer ülkeler için de geçerli. Filistin de aynı noktada. Filistin’in durumu ayrı bir felaket. Onun üzerinde de durulması gerekir. Şuanda Müslüman Müslüman ile uğraşıyor. Sayın Putin Rabbimizin bir uyarısını burada hatırlatmak istedi. ‘Ancak inananlar kardeştir’ hükmü ile işi biraz daha kısa olarak alayım, kardeşliğin gereği bu olmaması lazımdı. İlk defa Yemen’e bu bombaları kim attı, bu soruların cevabı bulunursa gelinen noktanın bir tahrik olduğu kanaatine varırız” açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin ABD çalışmaları ortada. İki haftalık bir süreyi işaret ettiniz. Rusya ve İran güvenli bölge oluşumuna nasıl bakıyorlar” sorusuna cevap veren Putin, “Bölgede bütün devletler, Türkiye dahil olmak üzere kendi milli güvenliğini koruma hakkına sahiptir. Benim ve Sayın Erdoğan’ın tartışmadığımız bir konu var, hepimiz Suriye toprak bütünlüğünden yanayız. Güvenlik konuları çözülecekse, terörizmle mücadele çözülecekse bundan sonra Suriye toprak bütünlüğü tamamen sağlanacaktır” diye cevap verirken, aynı soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan da şu ifadelerle cevap verdi:

“Gerek Sayın Putin ile gerekse Sayın Ruhani ile bu konuları görüştük. Son günlerde yazılı ve görsel medyada ‘barış koridoru’ diye geçmeye başladı. Güvenli bölge konusunda Sayın Trump ‘20 mil derinlik’ diye bir ifade kullanmıştı, yaklaşık 30 kilometre bizim sınırdan Suriye’nin iç bölgesine doğru. Bunu en batıdan en doğuya doğru aldığımız zaman 911 kilometrelik bir sınırımız var ve Türkiye’de 3,6 milyon Suriyeli var. Biz 40 milyar doları şuana kadar bu mültecilere yapmış olduğumuz harcama aşmış vaziyette. BM veya AB’den gelen nedir diye baktığımız zaman, her ikisini harmanlayarak veriyorum, yaklaşık bize gelen rakam 7 milyar Euro gibi bir rakam. Bunlar bizim milli bütçemize girmiyor. Bunlar uluslararası STK’lar vasıtasıyla AFAD’a, Kızılay’a geliyor. Bunun yanında attığımız adımlarla beraber güvenli bölgede ne yapabiliriz, bunu bütün liderlerle konuştum, konuşmaya devam edeceğim. Ülkemizde bulunan Suriyeli mültecilere söylediğim 30 kilometre derinlik, biz 911’den vazgeçtik, şuanda 450 kilometre batıdan doğuya, böyle bir bölgede konutlar yapalım diyoruz. Buralarda biz 200-250 metrekare kapalı alan, bir o kadar da açık alan olmak üzere ailelere buralarda konut inşası yapalım. Okullarını, hastanelerini, alt yapılarını yapalım, kendilerine belli bir iş imkanını da hazırlayalım. BM Güvenlik Konseyi bu işin içinde olmalı. Bunun dışında örneğin Şansölye Merkel ile Macron ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile bunu görüştüm, Sayın Ruhani ile bunları görüştük. Uluslararası destek kampanyasına da dönüşebilir. Burada böyle bir inşa ve ihya hareketine girersek orada bu insanlar güvende yaşamaya başlarlar. Bu adımlar atılabilirse bu insanlar bu çadır hayatından kurtulmuş olurlar diye inanıyorum.”

Derya Yetim - İlker Turak - Ömer Çetin - İbrahim Berat Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.