GÜNDEM - 25 Mayıs 2019 Cumartesi 22:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanatçı ve sporcularla iftarda bir araya geldi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanatçı ve sporcularla iftarda bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanatçılar ve sporcularla buluştuğu iftar programında, “Önünü arkasını tam olarak bilmeden siyasi tartışmalara taraf olan sanatçı ve sporcularımızın durumu bizi çok çok üzmüştür ve üzüyor. Sanatçı sanatıyla sporcu sporuyla konuşuyor. Buradan hasıl olan itibarı da ülkesi ve milleti için kullanır. Ama sadece sanatçı ve sporcu kimliğine sahip kişilerin siyasi polemiklerde yer almaları onları yıpratır, milletimizin de yüreğinde kırgınlıklara yol açar'' dedi.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı düzenlenen iftar programında sanatçı ve sporcularla bir araya geldi. 

“Kültürel etkinliklere ayrılan devlet desteğini 2002’ye göre 50 kat artırdık” 

Sanat ve spor alanında yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler aktararak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sanat ve spor milletlerin ortak değeridir. Dolayısıyla kültür, sanat ve sporcularda ortaya koydukları eserler ve başarılarla tüm millete mal olmuş kişilerdir, bunun için sanatçı ve sporcularımızı el üstünde tutmanın, itibarlarını yükseltmenin, imkanlarını genişletmenin gayreti içinde olduk. Kültürel etkinliklere ayrılan devlet desteğini 2002’ye göre 50 kat artırdık, sadece sinema sektörüne verilen destek miktarını 40 kattan fazla yükselttik. Geçmişte sadece 9 filmi gösterime sunan sektör bugün 180 filme ulaştı. Sinema filmlerinin değerlendirilmesi ve sınıflandırılması kanunuyla, bilet satışı ve hasılat paylaşımı başta olmak üzere bu alandaki sıkıntıları büyük ölçüde çözdüğümüze inanıyorum. Daha öncede müzik eserleriyle ilgili sıkıntıları çözmüştük, edebiyat eserlerinin telifi konusunda çok sıkı düzenlemeler var. Dizi sektöründe bugün 156 ülkede 500 milyon kişi tarafından izleniyor. Gittiğimiz ülkelerde ilk sorulan sorulardan birisi dizilerimiz ve onlarla özdeşleşen sanatçılarımız oluyor. Amerika‘nın ardından ikinci sırada yer aldığımız dizi film ihracatında 350 milyon dolarlık bir hacme ulaştık. Özel tiyatro sayısını 4 katına çıkarttık. Ülkemizin en modern opera standartlarındaki binası Cumhurbaşkanlığı Kongre Ve Kültür Merkezidir. Taksim’de de İstanbul’un şanına yakışır bir opera ve kültür merkezini inşa ediyoruz. Bir durum olmazsa 2021 yılında Taksim’deki eski adıyla Atatürk Kültür Merkezini opera binası olarak yetiştirmiş olacağız. Somut olmayan kültürel miras listelerinde temsil edilmeyen ülkemiz bu gün 17 başlıkta bu listede yer alıyor. Bu listede dünyada 5. sırada bulunuyoruz. Dünya kültür mirası geçici listesindeki varlık ve alan sayımızı 18’den 77’ye, asal listedeki temsil sayımızı da 9’dan 18’e çıkardık. Kültür merkezlerimizin sayısını yaklaşık 3 kat artırdık. Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde İstanbul’da da Rami Kışlasında ülkemizin en büyük kütüphanelerini kuruyoruz. Ankara’da ki Cumhurbaşkanlığı Kültür Merkezinde bulunan külliye içinde kütüphanemiz 3-4 ay içerisinde bitiyor. Rami Kışlası herhalde bir 2-3 yılımızı alacak. Ama bir tanesi 5 milyon cilt kitaba hitap edecek, dijital sistem içerisinde bu var. İstanbul 6 milyon cilt kitaba hitap edecek. Bunlar bizim olmayanlardı, şimdi bunlar gerçekleşiyor. Spor tesisi sayısından gerçekten iftihar verici bir seviyeye yükseldi. Lisanslı 278 binden 9 milyonun üzerine çıktı. Türkiye genelinde 863 büyük spor salonu var. 34 şehirde uluslararası standarda 750 bin kapasiteli 37 stadyum yapmak için kolları sıvadık. 16’sını tamamladık, 13 inşaatı sürüyor, 8 ide proje aşamasındadır. Hem sporcu yetiştirme, hem de başarılı sporcularımızı destekleme konusunda pek çok programı devreye aldık. Uluslararası alanda ülkemizi temsil eden ve başarı kazanan sporculara sahip çıkıyoruz” dedi. 

“Sanatçı ve sporcu olarak toplumu etkileme konusunda hayırlı işlerde daima yanınızda yer alacağım” 

Sanatçıların rol model olduklarını söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ülkenin ve milletin sembolü o hedefe ulaşmak sizlere ilave sorumluluklar yüklüyor. Her şeyden önce çocuklar, gençler, hatta büyükleri için rol model haline dönüştüğünüzü unutmamalısınız. Yaptığınız iş yanında özel hayatınızla oturmanızla kalkmanızla tercihlerinizle büyük kitleleri etkileyebiliyorsunuz. Öyle ki devletin kimi durumlarda, eğitim, kültür, aile bakanlıklarıyla yapamadıkları işleri sizler tavrınızla bir hamlenizle gerçekleştirebiliyorsunuz. Az önce Orhan babayla konuşuyorduk, sigara içmedim diyor, bende içmedim. Sigarayı bırak arabayı al, mesela sigara alkol uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddeler karşı toplumda bilinç uyandırmak için sizin göstereceğiniz bir duruş, kamunun yıllar süren kampanyalarından daha etkili olur. Aynı şekilde kadınlara çocuklara engellilere yönelik farkındalık oluşturmak çalışmalarında sizlerin öncülük etmesi çok farklı yerlere toplumu taşıyabiliyor. Hayvanlara yönelik duyarlılıkla bu yönde hızlı adımlar atılmasını sağlayabiliyorsunuz. Tüm bunlar sizlerin sorumluluğunuzun ağırlığını gösteriyor. Sanatçı ve sporcu olarak toplumu etkileme ve yönlendirme gücünüzü hayırlı işlerde kullandığınız her durumda daima yanınızda yer alacağımı bilmenizi istiyorum” diye konuştu. 

“Önünü arkasını bilmeden siyasi tartışmalar taraf olan sanatçı ve sporcularımızın durumu bizi çok çok üzmüştür ve üzüyor” 

“Bu gücünüzü çocuklara gençler topluma yönelik olumsuz örnek teşkil edecek şekilde istismar edecek olanlara karşı bu toplum sizlere çok çok büyük vefa borcu olacaktır ve bunu da yerine getirecektir” diyen Erdoğan, “Önünü ardını tam olarak bilmeden siyasi tartışmalar taraf olan sanatçı ve sporcularımızın durumu bizi çok çok üzmüştür ve üzüyor. Sanatçı sanatıyla sporcu sporuyla konuşuyor. Buradan hasıl olan itibarı da ülkesi ve milleti için kullanır. Türkiye’nin iftihar verici eserlerinin açılışında hazır bulunmak, Milli bayramlarda yer almak, kritik dönemlerde destek amacıyla kamuoyu önüne çıkmak başkadır, günlük siyasi polemiklerde taraf olmak çok başkadır. Sanatçı ve sporcunun siyaset yapma hakkı elbette ki var. Bizim partimizde çeşitli kademelerde vazife edinen pek çok sanatçı ve kültür insanı sporcu arkadaşlarımız var. Başka partilerde de aynı kişiler mevcut. Bir siyasi partiye üye olmakla, yani siyasetçi kimliğiyle bu faaliyet yürütülebilir. Ama sadece sanatçı ve sporcu kimliğine sahip kişilerin siyasi polemiklerde yer almaları onları yıpratır, milletimizin de yüreğinde kırgınlıklara yol açar. Sporcu ve sanatçılarımızın sorumluluklarının bilinci olduklarını biliyorum. Sizleri şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. 

“Sanat ve spor boyutu güçlü olmayan medeniyet eksik kalır” 

Sanatçı ve sporcuları desteklemeye devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Allah ömür verdiği müddetçe kültür sanatı sporcu desteklemeye devam edeceğiz. Sanatçı ve sporcu dostu olarak anılmak bizim için en büyük mutluluktur. Bu salonda burası Dolmabahçe Sarayının Muayede Salonu, bu salonda inşaasından bu yana sadece uluslararası toplantıların imza merasimleri yapılmıştır. Her zaman toplanılan buralarda törenlerin yapıldığı bir salon değil. Onun için adı muayede salonu, bizlerde bu salonu müstesna günlerde, uluslararası toplantılar vesilesiyle bir araya geldik ve kullandık. Şimdide bizler Ramazan Ayının böyle bir anlamlı gecesinde siz sporcu sanatçı dostlarımızla bir araya gelelim, tarihten devraldığımız bu mirasın kubbesi altında toplanalım istedik. Biz medeniyet iddiası olan bir geleneğin temsilcisiyiz. Bunu da inanıyorum, sizler başaracağız. Sanat ve spor boyutu güçlü olmayan medeniyet eksik kalır, ecdadımızın geride bıraktığı mirasla iftihar ediyoruz. Onların iftiharla yad edecekleri eserler ve başarılar bırakmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

Selim Bayraktar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.