POLİTİKA - 14 Mart 2018 Çarşamba 12:35

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Temenni ederim ki, akşama kadar kuşatma çemberi tamamlanmış olur'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Temenni ederim ki, akşama kadar kuşatma çemberi tamamlanmış olur'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 3 bin 444 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, “Afrin’e biraz daha yaklaştık. Temenni ederim ki, akşama kadar kuşatma çemberi tamamlanmış olur” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 46. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 3 bin 444 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirten Erdoğan, “Afrin’e biraz daha yaklaştık. Temenni ederim ki akşama kadar kuşatma çemberi tamamlanmış olur. İşimiz kolay değil. Biz Batı gibi gidip sivilleri vurmuyoruz. Cezayir’de 5 milyon insanı katledenler kalkıp Türkiye’ye hesap sormasınlar. Önce onlar bunun hesabını versin. Ruhanda’da on binler, yüz binleri öldürdüler. Irak’ta on binleri, yüz binleri öldürenler önce bunun hesabını versinler. Bunların hesabını veremeyenler kalkıp Türkiye’ye hesap sormaya yeltenmesinler. Türkiye eğer sivilleri öldürmeyi hedef alsaydı şu anda Afrin çoktan bitmişti. Her türlü hassasiyet gözetiliyor. Şu anda önce siviller arabalara bindirilerek özel bir koridordan Afrin’den çıkartılıyor. Bunlar öyle alçak, öyle katil ki; benim Mehmedim yere atılan Kur'an-ı Kerim’i yerden kaldırırken el yapımı bomba ile şehit ediliyor. Bunlar imansız, bunlar kafir. Mehmedim her türlü hassasiyeti gösteriyor. Bütün bu hassasiyetler içerisinde orada bunlara bu dersi veriyor. Çıkartılanlar bir taraftan da temizlenen yerlere yerleştiriliyor. Haber geldiği anda önce ben, sonra siz beraber gideceğiz. Sanatçılar diyorlar ki; beraber gidelim. Sporcular da iki gündür mesaj atıyorlar beraber sınıra gidelim diye” ifadelerini kullandı.
Muhtarların ‘bir maaşımızı Afrin’e gönderelim’ talebi üzerine Erdoğan, “İşte bu yürekler olduktan sonra, bu iman olduktan sonra bu milletin bileğini kimse bükemez” karşılığını verdi.

15 Temmuz darbe girişimi gecesi bulunduğu çağrıyı hatırlatan Erdoğan, “15 Temmuz gecesi milletimize bir çağrı yaptık ve haydi meydanlara, caddelere dedik ve milyonlar meydanlara döküldü. Tanklar, F-16’lar, helikopterler bombaları yağdırırken benim milletim sokaklara çıktı. Bu darbeyi yapanlar hedefe ulaşamadı. Bu katil FETÖ ve avenesi zaten onlar bu ülkede değil. Arkasında kimlerin olduğu da malum. Bize akıl verenler bunlarla ülkemizi parçalamak istediler. Başaramadılar. Şu anda yüzlerce FETÖ ile ilgili asker elbisesini giymiş hainler içeride. Polis aynı şekilde. Elbiseyi giymiş ama içi FETÖ. Onlar da içeride. Sağlam olanlar, inançlı olanlar ise görevlerinin başında. Terörle mücadelede, 15 Temmuz’da ve sınır ötesi operasyonlarda şehit olan güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” açıklamasını yaptı.

"O teröristlerde o kadar akıl yok"

“Mehmet Akif’in şiirlerinde tasvir ettiği kahramanlar bu ülkede bitmedi” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, şunları kaydetti: “Dün Fırat Kalkanı Harekatı'nda güya dünyanın en tehlikeli terör örgütü olan DEAŞ’ı karşımıza diktiler. Ne oldu. Biz 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik ve El-Bab’a indik ve tekrar aynı şeyi söylediler. DEAŞ’a karşı mücadele. Yalan söylüyorsunuz. Dürüst değilsiniz. Zeytin Dalı Harekatı'nda da yine aynı afra tafrayla karşımıza çıktılar. Şimdi de diyorlar ki bizde silahlar var verelim. Gene vermiyorlar. Bu kötü komşular bizi silah sahibi yaptı. Bizim Afrin’de kullandığımız silahların tamamına yakını yerli. Daha da artacak bu. Bunları üretmeye devam edeceğiz. 74 Kıbrıs Barış Harekatı'nda susturma harekatı ile bizim bütün muharebe sistemimizi çökerttiler. Bu işin başında güya müttefikimiz olanlar vardı. Çökerttiler. Ne oldu? Biz Aselsan’ı öyle kurduk. Şimdi Aselsan’da onun daha iyisini yapıyoruz. Sadece onu da yapmıyoruz. Dünyada artık Aselsan yarışan bir şirketimiz hale geldi. Bu kötü komşular bizi mülk sahibi yaptı, bilgi sahibi yaptı ve bizi üretir duruma getirdiler. Dünyanın en iyi askeri eğitimlerinden geçirilen teröristler girdiğimiz her yerde kuyruklarını kıstırıp önümüzden kaçtılar. Güya müttefiklerimizin bizden esirgenen savunma ve tahkimat yöntemleriyle donatılmış dağlar, tepeler, yerleşim birimleri kahraman askerlerimiz ve ÖSO mensupları tarafından ele geçirildi. O dağlarda ne tüneller açmışlar. Bunları kim yaptı? Sadece onlar da değil. Bunların ortakları da var. O teröristlerde o kadar akıl yok.”

“Gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz”

Zeytin Dalı Harekatı'nda yaklaşık 3 bin 500 teröristin etkisiz hale getirildiğini ve bin 300 kilometrekareye yakın toprağın teröristlerden temizlendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fırat Kalkanı'nda 2 bin kilometrekarelik alanı temizlemiştik. Şimdi orada huzurlu bir şekilde oranın gerçek sahipleri yaşıyor. Bütün gıda, ilaç gibi hepsini biz temin ediyor, güvenliğini sağlıyoruz. Bölücü örgütün saflarında sadece PKK’lılar, PYD’liler değil, aynı zamanda DEAŞ’lılar, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelmiş cani ruhlu Haçlı artığı tipler var. Güya Afrin şehir merkezinde direniş yapacak olan teröristlerde daha biz gelmeden arkalarına bakmadan kaçtılar. Bu durumda bile alçaklığı elden bırakmıyorlar. Kendileri kaçarken şehirden çıkmak isteyen sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak amacıyla engelliyorlar. Teröristlerin bölgeye girmek ve çıkmak için kullandıkları doğu tarafı bugün yarın kapanacak. Zeytin Dalı Harekatı'na başladığımız günden beri sürekli gündeme getirilen Afrin şehir merkezinin rejim güçlerine devredilmesi projesi, kuşatmanın tamamlandığı şu günlerde dahi köpürtülmeye devam ediyor. Daha önce de çeşitli defalar bu oyun oynanmaya çalışıldı. Bu amaçla Afrin’e gidecek konvoylar yola bile çıkarıldı. Bu konvoyları içlerindeki sivillere zarar vermeden yollarda imha ettik ve oyunu bozduk. Şimdi de yapacağımız aynısıdır. Afrin’i teröristlerden, Menbiç’i teröristlerden temizleyeceğiz. Hedef topraklar değil, hedef tamamen bölgeyi teröristlerden arındırmaktır” dedi.

Erdoğan, Kuzey Irak’taki terör yuvalarının da her fırsatta yoklandığına dikkat çekerek, “Yakında çok daha güçlü şekilde oraları da teröristlerin başına yıkacağız. Artık kimsenin Türkiye’yi terör örgütleri vasıtasıyla tehdit etmesine izin vermeyeceğiz. Bir ülkenin yönetimi kendi topraklarını ülkemizi tehdit eden teröristlerden arındıramıyorsa kimse bize burada ne arıyorsunuz sorusunu yöneltemez. Hele hele binlerce kilometre öteden gelenlerin böyle bir hakkı hiç yoktur. Herkesin hesabı olabilir ama en büyük hesap sahibi Allah’tır. Biz aynı zamanda yüreğimizdeki imana güveniyoruz. Bugüne kadar girdiğimiz her mücadeleyi bu inançla yürüttük. Afrin’de de yaptığımız budur. Biz kimin ne dediğine değil, Allah’ın ne emrettiğine, milletimizin ne istediğine bakarız. Bizim önceliğimiz kendi topraklarımız ve kendi güvenliğimizdir. Dünya çapında büyük bir değişimin sancılarının yaşandığının farkındayız. Bu büyük değişim karşısında her alanda kendimizi daha ileriye taşıyacak adımları atmakta kararlıyız. Büyük hedefler peşinde koşmanın ilk şartı kendi sınırlarımızın içinde ve onun ayrılmaz parçası olan bölgemizde yürüttüğümüz politikaların başarıya ulaşmasıdır. Bunun da tek yolu, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Biz 81 milyon tek milletiz. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Romanıyla tek millet. Ayrım yok. Ben Türküm, sen Kürtsün ayrımına gidemeyiz. Bizim bayrağımız tek bayrak. Öyle paçavraları bizim semtimize sokmaya kalkmasın, parçalarız. Utanmadan, sıkılmadan kongrelerine Türk bayrağını asamadılar. Bu hainler bu ülkede acaba Türkiye’yi nasıl ele geçirebilirizin hesabına girdiler. Bunlara nefes aldırtmayacağız. Hesabını ağır ödeyecekler. Tek vatan. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Ona da gayret ettiler ama bölemeyecekler. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok, böyle bir şeyi de tanımıyoruz. Biz güçlü olmazsak kendimize de, kimseye de faydamız olmaz. Yunanistan ekonomik krize düştüğünde AB onu destekleyebilir. 400 milyar euro gibi bir destek verdiler. Petrolü, doğalgazı olan ülkeler sıkıntıya düştüğünde paralarının hürmetine kendilerine çok büyük destekler verebilirler. Ama Türkiye’nin böyle bir sıkıntısı olduğu anda o zaman bu yardımlar gelmez. Ama öyle de olsa böyle de olsa biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik. Şu anda bu adımları attık. Suriye ve Irak’ta önce rejim, ardından terör örgütleri, onlarla mücadele adına bölgeyi kana ve ateşe boğanlar 1 milyon insanın ölümüne yol açarken bunlara sormak lazım, aklınız neredeydi? Esed, 1 milyon insanın ölümüne neden olmadı mı? Neden birileri hala Esed’i korumanın gayreti içine giriyor. Çünkü bunların da geçmişi bunlarla gölgeleniyor. Terör örgütlerine her türlü desteği sağlayanların, ülkelerinde bunların büro açtıranlara söyleyecek sözüm yok. Bir taraftan terörle mücadele diyeceksin, öbür tarafından Suriye’de terör örgütleriyle beraber olacaksın. Senin NATO’daki stratejik ortağınla beraber olmayacaksın, ondan sonrada kalkıp terörle mücadele bize ders vereceksin. Bunlardan bizim bir isteğimiz var. Gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz. Bizim kendi güvenliğimizi sağlayacak hem de Suriyeli kardeşlerimizi terör örgütlerinin zulmünden kurtaracak gücümüz de, imkanımız da var. Türk milleti tarihin hiçbir yerinde kimseden himmet beklememiş, her ne yaptıysa kendi yüreğinin, birikiminin gücüyle yapmıştır. 2023 hedeflerimizi hayata geçirerek her bakımdan yepyeni bir döneme gireceğiz. Bunun için çok çalışacağız, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” açıklamasını yaptı.

"Ana Kız Okuldayız" kampanyası

Ana Kız Okuldayız kampanyasına değinen Erdoğan, konuya ilişkin şunları dile getirdi:
“Türkiye büyürken, gelişirken, ileriye giderken yüreğimizi sızlatan bir takım eksiklerimizi de hızla telafi etmemiz gerekiyor. Bugünün Türkiye’sinde hala okuma yazma bilmeyen insanlarımızın olmasını kabul edemeyiz. Yeni hazırladığımız ittifakla ilgili yasada eskiden muhtar olmanın şartlarında okuma yazma yoktu. Şimdi ilkokul mezunu olma şartını getiriyor. Her fırsatta bu eksiğimizi giderecek kampanyalar başlatıyoruz. Özellikle eşimin öncülüğünde yürütülen Ana Kız Okuldayız Kampanyası sayesinde 2008 yılında 4 milyon 863 bin olan okuma yazma bilmeyen vatandaşımızın sayısı 2 milyon 784 bine geriledi. Eşimle birlikte 1 Şubat 2018 tarihi itibariyle hala 2 milyon 462 bin olarak tespit edilen okuma yazma bilmeyen vatandaşlarımıza yönelik yeni bir seferberlik başlattık. Yaşı ilerlediği için okula gitme imkanı olmayan vatandaşlarımıza yönelik bu kampanyanın hedefi, okuma yazma bilmeyen herkese ulaşmaktır. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı Halk Eğitim Merkezleri, talep olması halinde bir kişi için dahi okuma yazma kursu açmakla görevlidir. Kurs için gereken eğitim araçlarının tamamı devletimizce karşılanıyor. Bu kampanyayı sadece kendi vatandaşlarımızla sınırlı tutmadık. Suriyeliler başta olmak üzere ülkemizde yaşayan yabancılarında istifade edebilmesini sağladık. Halen 275 bin vatandaşımızın kayıt yaptırdığı kampanyamızın daha da genişlemesini arzu ediyoruz. Muhtarlarımız olarak mahallenizdeki okuma yazma bilmeyen vatandaşlarımızı tespit ederek bu kurslarımıza gitmelerini sağlamanızı istiyorum.”  

İlker Turak - Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Güneşlenmek kalp krizi ve felç riskini azaltıyor Kardiyoloji Uzmanı İsmail Erdoğu, yaz aylarında güneşlenmenin kalp hastalığı riskini azalttığını söyledi. Havaların ısınması ile beraber vücudumuzun kışa adaptasyonunda değişiklikler yaşanıyor. Soğuk havalar, fizyolojik olarak daha çok beslenmeye ve hareketsizliğe neden olurken, havalar ısındıkça hareketlilik artıyor, yaz meyveleri ve sebzelerinin ağırlıkta olduğu bir beslenmeye geçiliyor. Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Uzman Doktor İsmail Erdoğu, "Yazın bol güneş almak, parklarda vakit geçirmek, açık havada ailece aktiviteler yapmak, bizi sadece mutlu etmekle kalmaz, aynı zamanda kalp hastalığı, kalp krizi, felç risklerini de azaltır" dedi. "Güneşli bir günü doyasıya yaşamak kalp hastalığı riskinizi azaltır" Yaz aylarında açık havada yapılan yürüyüşlerin vücutta mutluluk hormonlarının artmasına sebep olduğunu belirten Erdoğu, "Bol bol güneş almak, boş vakitlerde parklarda kitap okumak, çocuklarla zaman geçirmek, yaşamı değerli kılacak şeyler yapmak, bizi sadece mutlu etmekle kalmaz, yaşama da bağlar. Yani uzun ve güzel yaz günleri, sağlığa zararlı alışkanlıklardan uzak durmaya yardımcı olur. Kişiyi sağlıklı ve mutlu yapan şeyler aynı zamanda ait oldukları çevreleri de olumlu etkileyip, daha mutlu daha huzurlu yaşamları sağlayacak. Böylelikle kalp hastalığı, kalp krizi, felç gibi riskler azalmış olur. Sağlıksız beslenme, tuz tüketimi, sigara içimi kalp hastalığı risklerini artırırken, pek dile getirilmeyen üzüntü, stres, yalnızlık gibi sosyal sorunların da kalp hastalıkları üzerinde etkisi vardır. Bu nedenle yaz geldiğinde mevsimin tadını çıkartmak, bol bol güneş almak, çocuklarla, sevgilinizle, eşinizle güneşli bir günü doyasıya yaşamak kalp hastalığı riskinizi azaltır" şeklinde konuştu. "Vücudumuz koltukta oturup kalmak için fazla mükemmel" Kışın alınan kiloların düzenli sabah yürüyüşleri, bisiklet gezintileri ve yüzme gibi etkinliklerle çok daha rahat verilebileceğini vurgulayan Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, "Zaten doğa da sizi kendine çekecektir. Sadece çevrenizdeki küçük bahçelere, yol kenarlarına bile baksanız doğanın nasıl uyandığını gördüğünüzde sizin de artık evinizin dışına çıkmanız gerektiğini anlarsınız. İnsan vücudu o kadar ergonomik ve eklemleri doğaya o kadar adapte olmuş ki. Vücudumuz koltuklarda oturmak, kanepelerde uzanmak, saatlerce televizyon izlemek için çok fazla mükemmel. Yani vücudumuz diyor ki ‘Beni dışarı çıkar, yazın tadını çıkarayım. Yürüdükçe mutlu olacağım, kalbim daha iyi olacak, tansiyonum normalleşecek, şeker hastalığım kalmayacak. Beni zincirlerimden kurtar’ diyor. Doğaya baktıkça ondan alacağımız ilhamla yeniden tazelenme, yeni bir yol çizme, daha sağlıklı yaşam arzulayacağız” ifadelerini kullandı.
Mersin Tarsus Belediye Meclisinin gündeki ’halk ekmek’ ve borçlar oldu Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, meclis toplantısında yaptığı açıklamada, ekmek fabrikasında son 4 ayda belediyeyi çok ciddi bir şekilde etkileyen zararın olduğunu belirterek, zararın önlenmesi adına sürdürülebilir politikalar izlediklerini söyledi. Tarsus Belediyesi Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Belediye Başkanı Ali Boltaç başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda Başkan Boltaç, son zamanlarda sıkça sorulan soru üzerine, yeni ekmek kulübelerinin açılacağını söyledi. Bu kulübelerin sadece ekmeğin satıldığı yerler olacağını ve kadın istihdamı oluşturacağını vurguladı. Bu adımların da dar gelirli vatandaşlara ekonomik destek sağlayacağını ve sosyal belediyeciliğin gereğini yerine getireceğini ifade etti. Halk Ekmek Fırını hakkında açıklama yapan Boltaç, “Biliyorsunuz ki herhangi bir işletme içerisinde çok ağır tempoda çalışan makinalar vardır. Tarsus Belediyesi Halk Ekmek Fırınımız da böyle makinaların olduğu bir alan. Bu fırının haftada bir gün en azından temizliği, bakımı ve onarımı yapılması gereken işler var. Haftanın her günü çalıştırırsanız makinalar elinizde kalır, üretim yapamazsınız, makine onarımı olması ve çalışan personellerin de bir gün istirahat etmeleri yadırganmamalı. Vatandaşlarımız da böyle görmeli, okumalı. Personellerimiz 7/24 çalışıyordu, izini yok, bayramı yok. Ve biz de istedik ki personellerimiz dinlensinler hem de daha iyi bir üretim için makine bakımı yapılsın. Ekmek fabrikamız pazar günleri bu yüzden kapalı” dedi. Sürdürülebilir bir politika benimseyerek ve kurumu zarara uğratmamak adına bir adım attıklarını belirten Boltaç, “Ekmekten sadece ocak ayında İmar Limited Şirketinin zararı 462 bin, şubat ayı bu oran 1 milyon 374 bin lira oldu. Mart ayı daha da arttı, 4 milyon 802 bin Lira. Nisan ayında ön gördüğümüz uygulamalar sayesinde 2.5 milyon zarar öngörüyoruz. Ekmek fabrikası zarar etsin demiyorum. Sürdürülebilir bir politika yapmak var, sosyal politika yapmak var, bir de popülist politika yapmak var. Vatandaşlarımız uygun fiyatlı ekmeği yesin, kaliteli ekmeği yesin, lakin kamu yararı gözetirken kurumu da düşünmek gerçek bir sosyal belediyecilik anlayışıdır" diye konuştu. Mahallelere ekmek kulübesi sözü Tüm şartları sağlayarak halka hijyenik ekmek ulaştırmak adına çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Başkan Boltaç, “12 halk marketi de kapattık, buna istinaden 12 tane açacağım ve üzerine 25 tane daha yeni kulübe açacağız, sadece ekmek satacak. Ayrıca kadın istihdamı oluşturulacak, vergi mükellefi olacak. Dar gelirli mahallelere yapmak istiyoruz. Ekmekte fırsat eşitliği oluşturmak lazım. İmkânı olmayan vatandaşlarımız için çok yakında kulübeleri koyacağız, sosyal belediyeciliği herkese göstereceğiz. Kamuyu zarara uğratmadan gelir kaynağı yapıyorsak doğrusu budur. Öbürü popülist bir anlayıştır. Vatandaşlarımız merak etmesin ekmeklerini de en hijyenik ortamda sağlayacağız" ifadelerini kullandı. "Bu borcu el birliğiyle toparlarız" Başkan Boltaç, belediyenin borçlarıyla ilgili de bilgi vererek, şöyle devam etti; "Tarsus İmar Limited Şirketinin SGK’ya olan borcu 115 milyon 391 bin lira. Sendika 11 milyon 27 bin lira. Esnafa olan borcu 17 milyon 737 bin TL. Kurumlar Vergisi nisan sonu ödenecek miktar 3 milyon 354 bin TL. Bunları topladığınızda 147 milyon 510 bin TL’lik bir borç var. Bankada mevcut paramız 3 milyon 423 bin TL. 1 milyon 441 bin TL ise çeklerimiz var. Bir de İmar Betonun belediyeden alacağı var, o da yaklaşık 42 milyon 415 bin TL. Bunun bir kısmı personel alacağı, bir kısmı beton alacağı, bir kısmı da ekmekten alacağı. 147 milyon 510 bin TL’nin, 47 milyon 280 bin TL’sini bizden alacağı için İmar Limited şirketinin 100 milyon gibi bir borcu var. Burada ekmekten olan borcu giderdiğimizde geçmişten gelen hataların birçoğu bitiyor. Bundan sonra yavaş yavaş çalışacaktır. Bölgemizde organize sanayi bölgesi kuruluyor, tren hattı yer altına alınıyor. İlerleyen süreçte bu borcu el birliğiyle toparlarız. Bu şirket güçlü bir şirket.” "Neresinden tutsam çürümüş halı gibi elimde kalıyor" Tarsus Belediyesinin geçmiş dönemde borçlarının çok fazla olduğunu belirten Boltaç, “Bizim Tarsus Belediyesporumuz var. Burada da SGK ve vergi borcumuz 1 milyon 700 bin TL. Personel maaşı 300 bin lira, dava dosyaları da 300 bin lira. Toplam borçta burada 4.6 milyon. Neresinden tutsam çürümüş halı misali elimde kalıyor. Ben yine de bunların altından kalkacağım. Mümkün olduğunca arsa satışı yapmayacağım demiştim. Ama bu tabloyu şeffaf bir şekilde kamuoyunun önüne sundum. Tablo bundan ibaret. Bazen gelen parayı görmüyorsunuz bile. 100 milyon TL’yi bulmuş icra takipleri var. 37 milyon bankadaki hesaplara bloke konmuş" diye konuştu. "Her tarafta borç var" Arsa satışı hakkında konuşan Boltaç, “Şirketlerin durumu ortada. TESKİ’nin de ortalamada 7 milyon 32 bin TL gibi bir borcu var. Her tarafta borç var. Uzun zamandır alacaklarına da serçe olmuş. Ben Tarsuslu hemşehrilerimizden emlak vergisi ya da başka borçlarını hemen ödemelerini söylüyorum. Çünkü gerçekten zorlu bir süreç yaşıyoruz" dedi. Personelin maaşını ilk fırsatta ödeyeceğini kaydeden Başkan Boltaç, “Personelimizin anasının ak sütü gibi helal olan maaşlarını ilk fırsatta ödeyeceğiz. Onları güvence altına almak istiyorum. Ben bu işin içinden sonunda başarıyla çıkacağım” ifadelerine yer verdi.
Eskişehir Bin 500 liralık kirayı düzensiz ödeyen 7 çocuklu aile sokağa atıldı Eskişehir’de, bin 500 liralık kirayı düzensiz ödedikleri iddiasıyla evden atılan Karademir çifti 7 çocuğuyla sokakta kaldı. Aile için Eskişehir Valiliği ve Eskişehir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce çalışma başlatıldı. Odunpazarı ilçesi 71 Evler Mahallesi Saydam Sokak’ta müstakil bir evde yaşayan Cafer ve Halime Karademir çifti, iddiaya göre bin 500 liralık kirayı düzensiz ödemelerinden ötürü ev sahibi tarafından evden çıkarıldı. İddiaya göre Ramazan Bayramı’ndan bu yana ev sahibi tarafından uyarılan aile dün itibariyle evden çıkarıldı. Kirada kaldığı evinin karşısındaki parka eşyalarını yığan aile gece geç saatlerine kadar eşyalarının başında bekledi. Çocuklarını komşularına gönderen Halime Karademir, mağdur oldu. Gece geç saatlere kadar soğuğa rağmen parkta, eşyalarının başında bekleyen aile için, ihbar üzerine Eskişehir Valiliği ve Eskişehir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü harekete geçti. Polis ekiplerince bulundukları yerden alınan aile gece kalabilecekleri bir yere yerleştirilirken konuyla ilgili çalışma yapılacağı öğrenildi. Öte yandan inşaat işçisi baba Cafer Karademir, eşyalarının başında sabaha kadar nöbet tuttu. “İyice sinirlendi. Komşular araya girdi, durmadı sinirden attı” Bin 500 liralık kirayı düzensiz ödedikleri için ev sahibi tarafından çıkarıldıklarını ifade eden 45 yaşındaki Halime Karademir, başından geçenleri anlattı. Eşyalarıyla sokakta kaldıklarını belirten Halime Karademir, “Bu eve taşındığımız 3 sene oldu. Maddi durumdan dolayı bazı zamanlar ev sahibine kirayı biraz geciktirdiğimiz için adam bizi çıkarttı. Çocuğumun bu sene bacağı kırıldığı için kirayı geciktirdik. Adam ondan dolayı çıkarttı. Bizi, Ramazan Bayramı’ndan beri uyardı. Ben ev bulamıyorum, neyle bulacağım? Hem imkân yok. Bu sene çocuk da böyle olduğundan dolayı çalışamadı. Elde para da yok, hayat şartları zor. Kiralar kaça çıkmış nasıl ödeyeceğim? Eşyaların başından bir yere çıkamıyorum. Komşuların yardımıyla eşyaları çıkarttık. Ben de istemiyorum. En kötü kırık dökük de olsa başında eşyaların durayım diyorum. Ne yapacağım, hayat şartları böyle. Bir de su arızası vardı, ondan dolayı 10 bin lira masraf oldu. Adam iyice sinirlendi. Komşular araya girdi, durmadı sinirden attı. Adam, ‘Çıkın yeter’ dedi. Başımı sokacak iyi kötü bir evim damım olsa da imkânım yok. Nasıl ödeyeceğim şaştım kaldım. 7 çocuğum var. Elinde imkânı olanlar bana bir yardım etsinler. Sizin aracılığınızla şimdiden herkesten Allah razı olsun. İnşallah bir hayırsever yardımcı, destek olur. Durumu görüyorsunuz, ortada kaldık” dedi.
Denizli ‘Mahallemde Maç Var’da finalin adı belli oldu Denizli Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Mahallemde Maç Var’ turnuvasının yarı final maçları tamamlandı. Yenişehir ile Tekkeköy Gökpınar Denizli Atatürk Stadında final müsabakasında karşı karşıya gelecek. Denizli Emniyet Müdürlüğü tarafından mahallelerdeki birlik ve beraberlik duygusunu arttırarak, gençlerin eğitimlerinden arta kalan zamanlarını sağlıklı, kaliteli ve sosyal bir şekilde geçirmelerini sağlamak amacı ile düzenlenen ‘Mahallemde Maç Var’ etkinliğinin yarı final maçları tamamlandı. Doğan Seyfi Atlı Stadında oynanan müsabakalarda Yenişehir, Cumhuriyet takımını 2-0 mağlup ederek finale adını yazdıran ilk takım oldu. Günün ikinci karşılaşmasında ise Tekkeköy Gökpınar rakibi Sümer’i 3-1 mağlup etti. Tekkeköy Gökpınar ile Yenişehir arasındaki final maçı ise 16 Mayıs Perşembe günü saat 16.00’da Denizli Atatürk Stadı’nda oynanacak. Yenişehir takımı adına yarın final müsabakasında iki gol kaydeden İbrahim Görkem Yılmaz, “Organizasyonu düzenleyenlere teşekkür ederiz. Mahalleler adına büyük bir organizasyon. İki gol attığım için çok mutluyum. Finale çıktık. Rakip takımı da tebrik ederim. Gayet güzel oynadılar. İnşallah finali de kazanarak şampiyon olacağız” dedi. Yenişehir takımının teknik direktörü Faruk Kozan ise, “Çocuklarımızı organize edip bu sahaya sokmakta bizim için önemliydi. Maç ortadaydı, rakipte güçlüydü. Bizim çocuklar biraz daha dikkatliydi, boşlukları iyi değerlendirdi. İbrahim’in bireysel becerisi bu sonucu getirdi” ifadelerini kullandı.
Malatya Başkan Sadıkoğlu’ndan TOKİ’ye çağrı Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, TOKİ’nin deprem konutlarının inşasında kullandığı malzeme ve hizmet alımını Malatya firmalarından yapmasını talep etti. Ayağa kalkma mücadelesi veren depremzede firmaların TOKİ gibi devlet şirketleri tarafından desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Sadıkoğlu, “Malatya olarak 6 Şubat gibi zor bir günü yaşadık. Gerek ekonomik gerekse sosyal anlamda ayağa kalkma mücadelesi veriyoruz. Resmi rakamlara göre 27 bin 500 bağımsız işyerinin zarar gördüğü şehrimizde sadece 3 bin 500 esnafımız 21 metrekarelik konteynerlerde ticari varlıklarını sürdürme gayretinde. Binlerce şirketimizin ticari varlığını sonlandırdığını üzülerek ifade ediyorum. Ekonomik olarak büyük yaralar alan esnafımızın, tüccarımızın ve sanayicimizin yeniden ayağa kalkmak için mücadele ettiği bu dönemeçte devletimizin şefkat yüzünü daha çok görmek istiyoruz. Devletimizin birçok alanda depremzede firmalarımıza sunacağı katkılar var. Bunlardan biri de TOKİ deprem konutlarının yapım işinde alınan malzemeler ve hizmetler” dedi. TOKİ’nin hizmet alımlarında Malatya firmalarına fırsat tanıması çağrısı yapan Başkan Sadıkoğlu, “Resmi rakamlara göre Malatya’da yapımı devam eden ve yapılması planlanan deprem konutu sayısı 40 bin 837. Şehrimizin farklı bölgelerinde TOKİ tarafından deprem konutları inşası sürüyor. TOKİ’nin şehrimize yaptığı konutlarda ihtiyacı olan birçok hizmeti şehir dışındaki firmalardan aldığını üzülerek duyuyoruz. TOKİ’nin inşaatlarında kullandığı basit bir çiviyi dahi Malatya’mızın esnafından alması, o alanda hizmet veren firmaların daha hızlı toparlanmasına büyük katkı olacaktır. Çivi sadece küçük bir örnek, daha geniş kapsamlı hizmet alımları var. Buradan ilgili ve yetkililere sesleniyoruz, deprem konutlarının malzeme alımları başta olmak üzere, temizlik ve güvenlik hizmetinde de şehrimizin firmalarına fırsat tanınmalıdır. Yıkıcı depremler sonrası şehrini terk etmeyen, istihdamını ve varlığını korumaya çalışan firmalarımız ayakta kalmaya çalışırken karşılaştıkları haksız rekabet ortamı toparlanmalarını güçlendiriyor. Bu konuda TOKİ Başkanımızla da bir görüşme sağladık, sürecin takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.