GÜNDEM - 22 Haziran 2021 Salı 14:57

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türk aşısı tüm insanlığın aşısı olacak'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türk aşısı tüm insanlığın aşısı olacak'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin geliştirdiği kovid-19 aşısının milletimizle birlikte tüm insanlığın da aşısı olacağının müjdesini buradan paylaşmak istiyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Ekonomi Forumu’na video mesaj gönderdi. Erdoğan; mesajında, salgından ekonomiye, bölgesel gelişmelerden ırkçılık virüsüne kadar önemli mesajlar verdi.

Korona virüs salgını nedeniyle 1,5 yıldır küresel ekonominin sancılı, sanımalar ve belirsizliklerle dolu meşakkatli bir süreçten geçtiğini söyleyen Erdoğan, son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen bu salgının aşı konusunda yaşanan onca ilerlemeye rağmen dalgalar ve yeni varyantlar halinde etkisini sürdürdüğünü kaydetti.

2020 yılına dair ekonomik verilen dünyanın nasıl bir girdabın içinde olduğunu göstermeye yeterli olduğunu kaydeden Erdoğan, “2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,5 küçülmüş, küresel ticaret yüzde 10’a yakın daralmıştır. Uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 42 azalarken, 90 milyondan fazla insan aşırı yoksulluk sınırının altına düşmüştür. Küresel borç toplamı 282 trilyon dolara ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Gıda fiyatları ve metal fiyatları dünya çapında son f0 yılın rekorunu kırdı. Bilhassa küresel sistemin çeperinde olan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler salgın karşısında adeta kaderlerine terk edildi. Aynı kayıtsızlığın salgına karşı en önemli silahımız olan aşı meselesinde de sergilendiğine şahit oluyoruz. Dünyanın 100’e yakın ülkesinin halen ilk doz aşıya dahi ulaşamadığı vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Üstelik yapılan analizler 2023 yılına kadar 85 yoksul ülkenin aşıya erişim imkanı bulamayacağını işaret ediyor. İnsanlık olarak bize büyük bir aile olduğumuzu tekrar hatırlatan salgın, ne yazık ki küresel dayanışma açısından bir fırsata tahvil edilemedi. Aşı ve ilaç adil bir şekilde tüm ülkelerin kullanımına açılmadıkça küresel ekonomik canlanmanın da mümkün olmayacağını biliyoruz. Türkiye olarak bu hassas dönemde sorumluluk üstlenmekten kaçınmadık, ‘dost kara günde belli olur’ diyerek 158 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk. Bir taraftan farklı kaynaklardan temin ettiğimiz aşıları vatandaşlarımıza uygularken, diğer taraftan da henüz aşıya ulaşamamış dost ve kardeş ülkelere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Katıldığımız her platformda aşı meselesinin yeni adaletsizliklere yol açmaması gerektiğinin altını çiziyoruz. Yılsonuna doğru kullanıma hazır hale getirmeyi planladığımız milli aşı çalışmalarımızı da bu hassasiyetle yürütüyoruz. Türkiye’nin geliştirdiği kovid-19 aşısının milletimizle birlikte tüm insanlığın da aşısı olacağının müjdesini buradan paylaşmak istiyorum” diye konuştu.

“Korona virüsten daha tehlikeli bir hal almıştır”

Konuşmasında, giderek küresel boyut kazanan ırkçılık virüsüne de değinen Erdoğan, “Salgın sadece ekonomik adaletsizlikleri derinleştirmekle kalmamış, aynı zamanda İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığını da alevlendirmiştir. Bugün birçok batılı ülkede kültürel ırkçılık, farklı dinden, inançtan, renkten olana tahammülsüzlük korona virüsten daha tehlikeli bir hal almıştır. İstatistikler buzdağının sadece görünen yüzü olsa dahi, sorunun ulaştığı boyutları ortaya koymaktadır. Batıda ırkçı ve İslam düşmanı saldırılar yüzde 250, bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin oranı ise yüzde 700 artmıştır. Camilere, derneklere, Müslümanlara ait işyerlerine, Müslüman kadın ve gençlere yönelik ırkçı eylemlerin de tırmandığını görüyoruz. 2019 yılında Yeni Zelenda’da 51 kardeşimizi bizden kopartan vahşi saldırının yaraları henüz kapanmamışken, 2 hafta önce Kanada’da gerçekleşen benzer bir terör eyleminin haberini aldık. Sokakta yürüyen Müslüman bir aile, İslam ve insanlık düşmanı bir terörist tarafından alçakça katledildi. Irkçı terör saldırıları sadece Müslümanları değil, Musevileri, Afrikalıları, Asya kökenlileri, Romanları da hedef alıyor. Ancak uluslararası medya ve insan hakları örgütleri bu tür eylemler karşısında bırakınız tepki göstermeyi, derin bir sessizliğe bürünüyor. DEAŞ ile mücadelede sergilenen küresel dayanışmanın terör parantezine alınarak Müslüman düşmanı akımlara da gösterilmesi şarttır. Diğer türlü, insanlık medeniyetler çatışması denilen senaryolardan kendini kurtaramayacaktır” şeklinde konuştu.

“Türk ekonomisi için 2021 yılında yüzde 5,7 ve 2022 yılında yüzde 3,4 büyüme öngörülüyor”

Salgın sonrasında dünyanın ekonomik, sosyal ve siyasi bakımdan büyük değişimlere sahne olacağının altı çizen Erdoğan, Türkiye olarak hazırlıkları, içinde bulunulan asra ve geleceğe damgasını vuracak uzun vadeli bir vizyon ile yürüttüklerini kaydetti. Erdoğan, “Salgın her ne kadar ülkelerimiz ve ekonomilerimiz için riskler oluştursa da aynı zamanda pek çok fırsat penceresi de açıyor. Salgın döneminde sadece sağlıkta değil, üretim, lojistik, kamu güvenliği, istihdam, sosyal destekler alanında da ülkemiz pozitif yönde ayrıştı. Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında üç kıtayı birleştiren stratejik konumuyla Türkiye daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Olumsuz ekonomik iklime, tedarik ve lojistik zincirlerindeki aksaklıklara ve artan korumacılığa rağmen 2020 yılını büyüme ile kapattık. Yüzde 1,8’lik oran ile G-20 içinde en yüksek büyümeyi kaydeden ikinci olduk. Yine bu dönemde G-20’de sanayi üretimi en çok artan devletler arasında yer aldık. 2021 yılının ilk çeyreğinde yakaladığımız yüzde 7’lik büyüme oranı yılın geri kalanı için beklentilerimizi artırdı. OECD tarafından yayınlanan son raporlarda Türk ekonomisi için 2021 yılında yüzde 5,7 ve 2022 yılında yüzde 3,4 büyüme öngörülüyor. Bu, OECD ülkeleri arasında gösterilen en güçlü toparlanmalardan biridir. İnşallah bu tahminlerin de ötesine geçeceğimize inanıyorum. Bu yıl, toplam ihracatta 200 milyar dolara ulaşarak yeni bir rekora imza atmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ülkemiz bu coğrafyaların tamamında üstlendiği sorumlulukla teröre set çekmiştir”

Tüm bu gelişmelere paralel olarak son 19 yıldır aralıksız sürdürülen reform gündeminden de kopmadıklarını ifade eden Erdoğan, “Kısa süre önce insan hakları eylem planımız ile ekonomi reform paketimizi milletimizle paylaştık. Ülkemizi sivil, dana demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma hedefiyle başlattığımız çalışmaları sürdürüyoruz. Yine bu süreçte bölgemizdeki sorunları çözmek, küresel istikrar ve barışa katkı sunmak için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Karşılıklı saygı ve eşit ortaklık temelinde komşularımızdan başlayarak bölge ülkeleri ile işbirliğimizi ilerletmekte kararlıyız. Türkiye’nin Suriye, Doğu Akdeniz ve Libya’da attığı adımların ne kadar isabetli ve yerinde olduğu son günlerde daha iyi anlaşılmıştır. Ülkemiz bu coğrafyaların tamamında üstlendiği sorumlulukla teröre set çekmiş, demokrasiyi korumuş, diyalog ve uzlaşının önünü açmıştır. Katar’a yönelik uygulanan haksız abluka ve yaptırımların kaldırılmasına ve kardeş Körfez halklarının yeniden kucaklaşmasına imkan sağlayan Körfez İşbirliği konseyi kararlarından duyduğumuz memnuniyeti buradan tekraren ifade ediyorum” açıklamasında bulundu.

Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İnegöl trafiğine çözüm İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İnegöl trafiğine akılcı çözümler sunan projelerini açıkladı. Kuzey Çevre Yolu, Alanyurt bölgesinden merkeze ve Akhisar’a yeni bağlantı yolları, merkezde ana arterleri bağlayacak yeni yollar ile toplu ulaşımda ve alternatif ulaşımda devrim niteliğinde yeniliklerin yer aldığı projelerle İnegöl ulaşımda çağ atlayacak. Her alanda şehri ileriye taşıyacak vizyon projelerle yeni dönemi inşa etmeye hazırlanan İnegöl Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayı Alper Taban, trafik ve ulaşımda şehre çağ atlatacak, İnegöl trafiğine akılcı çözümler sunan projelerini açıkladı. Trafik Ulaşım Planı, Kuzey Çevre Yolu, Alanyurt-Akhisar ve Alanyurt bölgesinden merkeze alt geçit ile Hastane Caddesinden Osmanbey Caddesine yeni bağlantı yolunu içerisinde barındıran yeni yolların açılması, alternatif toplu ulaşım planları, yeni otoparklar, yol kaplama çalışmaları, tretuvar çalışmaları, akıllı kavşak ve sinyalizasyon, konforlu toplu ulaşım, yeni bisiklet yolları, park et devam et sistemi, scooter ve bisiklet park alanları ve merkezi yayalaştırma çalışmalarını kapsayan projelerle İnegöl 5 yılda ulaşım ve trafik konusunda ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşayacak. 15 kilometre Kuzey Çevre Yolu Ulaşımda 5 yıllık süreçte neler planlandığını tek tek anlatan Başkan Taban; trafik ve ulaşım projelerini şöyle sıraladı: “Trafik Ulaşım Planımızı; Trafik Master Planı ve Toplu Ulaşım Master Planını olarak iki başlık altında değerlendiriyoruz. Önceliğimiz Trafik Master Planı. Bu alanda da yeni imar yollarının açılması, bağlantı yollarının açılması, trafik kapasiteleri, hacimleri ve kullanım oranlarına göre kamulaştırmaların yapılması, yeni otopark alanlarının üretilmesi gibi konular yer alıyor. Önceliğimiz ve önem verdiğimiz konular ise alternatif çözüm yolları. Trafik Master Planımız doğrultusunda; içerisinde 2 köprü ile 1 viyadük bulunan, toplamda 15 kilometrelik Kulaca-Şehitler istikametini kapsayacak Kuzey Çevre Yolu projemiz. Ankara karayolu ile Yeni İnegöl bölgelerimizi içerisine alan yeni çevre yolu projemizi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Alanyurt bölgemiz ile merkezi ve Akhisar bölgesini birleştirecek projelerimiz de kıymetli. Esentepe kavşağından başlayan, Akhisar köprüsüne ulaşan bağlantı yolu projemiz var. Ayrıca Kozluca bölgesi olarak ifade edilen Tuna Boyu Caddesinden yeni bir yol aksı oluşturarak Merpa Pazar yerimizin karşısına arabalı alt geçit ile bir bağlantı yolu projemiz var. Şu anda o bölgede bir yaya alt geçidi mevcut. Yine Adnan Menderes Bulvarı, Eski Hastane Caddesi ve Osmanbey Caddesi aksında yeni bir bağlantı yolu açarak akışı Kasımefendi Caddesi ile Osmanbey Caddesi’ne bölmüş olacağız. Bu akslardaki çalışmalarımızla İnegöl trafiği ciddi bir rahatlama yaşayacak” dedi. 150 kilometre imar yolu açılacak Taban sözlerini şöyle sürdürdü: “Ana arterler ile trafiği rahatlatırken, merkez ve kırsalda sokak ve ara yolların da sayısını arttıracağız. Şehrimizin 116 mahallesinde toplam 150 kilometre yeni imar yolu açmayı hedefliyoruz. Yeni dönemde merkez mahallelerde açılmamış planlı imar yolu kalmayacak. Yolların miktarı kadar kalitesi de önemli. Alt yapı çalışmalarının da tamamlanmasıyla yol kaplama çalışmalarına ağırlık vereceğiz. 116 mahallemizde toplam 500 bin metrekare yol kaplama çalışması yapmayı hedefliyoruz. Kırsal mahallelerimizde kaplanmamış yol kalmayacak. Akıllı kavşak ve sinyalizasyon çalışmaları çerçevesinde Bursa Büyükşehir Belediyemizle koordineli bir şekilde artan araç sayımızın beraberinde getirdiği trafik sorununa akıllı çözümler üretmeye devam edeceğiz. Bu çerçevede şehrimizin muhtelif alanlarında akıllı kavşak ve sinyalizasyon çalışmalarımızı sürdüreceğiz” Bisiklet yolları “Bisiklet şehri İnegöl’ümüzün tarihine uygun bir şekilde bisiklet yolu ağımızı güçlendirecek kesintisiz rotalar oluşturmayı hedefliyoruz” diyen Alper Taban, “Ulaşım Master Planımızda bisiklet yollarımızı bu dönemde de arttırmaya devam edeceğiz. Yine İnegöl’ümüzde yaygın olarak kullanılan bisikletler ve son dönemde yaygınlaşan scooter kullanımlarının beraberinde getirdiği düzensiz parklanmanın önüne geçebilmek adına muhtelif alanlarda bisiklet ve scooter park alanları oluşturmayı hedefliyoruz. Merkezi yayalaştırmak istiyoruz. Şehrimizin kent kimliğine uygun bir şekilde vatandaşlarımız tarafından yoğun kullanılan yolların sürdürülebilir yürüyüş alanlarına dönüştürülmesi veya yapılacak çeşitli düzenlemelerle daha ferah alanların oluşturulması amaçlarını referans alarak merkezi yayalaştırma çalışmaları gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Özellikle kısa vade uygulamalarımızda belirli lokasyonlarda sadece hafta sonu trafiğe kapalı alanlar oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu çalışmalarımız Trafik Master Planımız ve Toplu Ulaşım Master Planımızın verileri doğrultusunda gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı. Ayrıca Taban, Şehir içi seyahatlerde özel araç kullanımını azaltmak için merkezde ve merkez çeperlerinde oluşturulan otoparklar ile yolculukların toplu ulaşımda devam etmesini sağlayan ‘Park Et Devam Et Sistemi’nin şehirde örnek olacağını ifade etti.
Samsun Başkan Sandıkçı: “Canikimizi daha ileriye taşıyacağız” Canik Belediye Başkanı ve Adayı İbrahim Sandıkçı, “Canikimizi daha ileriye taşıyacağız. Yeni eser ve hizmetlerle hemşehrilerimizi buluşturmaya, ilçemize yeni projeler ve yatırımlar kazandırmaya devam edeceğiz” dedi. Canik Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı AK Parti Canik Belediye Başkan Adayı İbrahim Sandıkçı, Canik’e kazandıracakları yeni projeler ve yatırımlarla, ilçenin değerine değer katmaya devam edeceklerini ifade etti. Vatandaşlarla birlik ve beraberlik içerisinde aralıksız bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Hemşehrilerimizle gönül gönüle çalışmaya devam ederek, yeni kimliğine kavuşturduğumuz Canik’imize değer katmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Canik’in gelişim sürecine önemli katkılarda bulunan projeleri ve yatırımları ilçeye kazandırdıklarını ifade eden Sandıkçı, “Planlamalarımızı yaptık. Hemşehrilerimizle istişare halinde çalışmalarımızı yoğun bir tempoyla sürdürdük. Canikimizin birinci önceliği olan, hemşehrilerimizin ihtiyaçlarını karşılayan, kendilerinin yerinde ve hızlı bir şekilde hizmet almasını sağlayan eserleri ilçemize kazandırdık. İlçemizde eser ve hizmetlerle dolu 5 yıla imza attık. İlk günkü heyecanla çalışmaya, ilçemiz için düşünmeye ve üretmeye devam ediyoruz. Canikimizi daha ileriye taşıyacağız. Yeni eser ve hizmetlerle hemşehrilerimizi buluşturmaya, ilçemize yeni projeler ve yatırımlar kazandırmaya devam edeceğiz” şekilde konuştu.
Sivas Mesken tuttukları köye bu yıl da geldiler Sivas’ın Hafik ilçesine bağlı Göydün köyü, her yıl olduğu gibi bu yıl da misafirlerini kabul etti. Köye gelen leylekler yuvalarında ve arazide görüldü. Sivas’ın Hafik İlçesine bağlı Göydün köyü, baharın müjdeleyicisi olan leyleklerine kavuştu. Her yıl birçok leyleğin geldiği köy, ‘Leylekli köy’ olarak da anılmaya başlandı. Bu yıl hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle leylekler erkenden köye geldi. Her yıl Nisan ayı içerisinde gelen leylekler, bu yıl Mart ayı içerisinde geldi. Köy sakini olarak anılan kimi leylekler yuvalarında görülürken kimileri ise arazide objektiflere yansıdı. Leylekler erken geldi Leyleklerin gelişinin kendilerini mutlu ettiğini belirten köy sakini Cemal Akalan, “Burası sulak bir arazı olduğu için kuş türleri çok geliyor. Leylekler de her sene bahar aylarında geliyorlar. Bu sene kış biraz hafif geçtiği için bahar erken geldi, leylekler de o yüzden erken geldiler. Yıllık 30-40 arası leylek geliyor. Şu anda 8-10 arası leylek var, yeni yeni gelmeye başladılar” dedi. Göydün köyüne gelen traktör tamircisi Halil Düzardıç ise, “Şu an Hafik’e bağlı Göydün köyündeyiz. Ben 27 senedir sanayideyim. Servis olduğumuz için köy köy gezeriz. Buraya da her sene 20-30 sefer gelirim. Bu leylekler her sene buraya gelir. Yerlerini buraya belirlemişler bu arkadaşlar. Sanırım arazi şartlarından dolayı burayı benimsemişler. Göydün köyü leylekli köy oldu” ifadelerine yer verdi.