ASAYİŞ - 22 Kasım 2016 Salı 17:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkiye’yi Lozan’a hapsetmeye çalışıyorlar'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkiye’yi Lozan’a hapsetmeye çalışıyorlar'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan’ın tartışılmaz kutsal bir metin olmadığını belirterek, hala Türkiye’nin Lozan’a hapsedilmeye çalışıldığını söyledi.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen Polis Akademisi "Türkiye'nin Yeni Güvenlik Konsepti" Konferansına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lozan’ın tartışılamaz kutsal bir metin olmadığını söyleyerek "Elbette tartışacağız, daha iyisine ulaşmanın çabası içinde olacağız. 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı geride kaldı, soğuk savaş geride kaldı. Soğuk savaş sonrası oluşan dengeler birer birer yıkılıyor. Buna rağmen bizi hala Lozan’a hapsetmeye çalışıyorlar" dedi.

"Geçmişte yapılan hatalardan dersler çıkartarak kendimize yeni ve aydınlık bir gelecek kurmakta kararlıyız"
15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanlara rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi bombalanan ve en çok şehidin verildiği Gölbaşı Özel Harekat Merkezi’nin yakınında 800 polis akademisi öğrencisi ve idarecisinin de bulunduğunu belirterek "Bu kardeşlerimizi de ben gazi olarak görüyorum. Aynı şekilde Didim’de kampta bulunan akademi öğrencilerinin de darbecilere karşı direnmek üzere sabaha kadar teyakkuz halinde beklediklerini biliyorum. Onlara da teşekkür ediyorum. Darbe gecesi mücadelenin ön saflarında son yıllarda akademiden yetişmiş genç amir ve polis kardeşlerimizin bulunduğunu görmekten memnun oldum. Bu tablo doğru yolda olduğumuzun işaretidir. Polisimiz artık şu grubun veya bu kesimin değil, sadece Türk milletinin, Türk devletinin polisi olacaktır. Polisi Akademisi, akademi başkanlığı, güvenlik ve adli bilimler enstitüleri, polis amirleri eğitim merkezi, polis meslek eğitim merkezleri, polis meslek yüksekokulları ile işte bu anlayışla çalışmalarını sürdürmektedir. Akademinin kapıları 81 vilayetimizdeki tüm vatandaşlarımızın şartları tutan evlatlarının tamamına açıktır. Akademiye girmek için tek ölçümüz ülkesine ve milletine sadakatle bağlı olmak, başka herhangi bir yere değil, sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletine hizmet etmektir. Ruhunu Pensilvanya'ya, bölücü örgüte veya bir başka illegal yapıya satmış hiç kimseye bu akademinin çatısı altında da şehit kanları ile sulanmış bu mübarek topraklarda da yer yoktur, olamaz. Mesleki taassupla kariyerini, ilişkilerini, beklentilerini milletinin ve devletinin üzerinde tutan zihniyeti bir daha gerişi olmayacak şekilde ortadan kaldırdık, kaldırmaya devam ediyoruz. Bu kurum milletin kurumudur, devletin kurumudur ve sadece onlara hizmetle mükellef insanlar yetiştirmekle görevlidir. Müslüman aynı delikten iki kere ısırılmaz. Bu şuurda olacağız. Geçmişte yapılan hatalardan dersler çıkartarak kendimize yeni ve aydınlık bir gelecek kurmakta kararlıyız. Bu konuda en büyük görev yeniden yapılandırdığımız polis akademisinin idareci ve öğrenci mensupları olarak sizlere düşüyor. Yeni Türkiye’yi inşallah gerek hocalarımız gerekse sevgili öğrencilerimiz, sizlerle birlikte inşa edeceğiz" dedi.

"Burnumuzun dibindeki yerler bizden alındığında onunla iftihar edenler oldu"
İnsanlar gibi devletler ve toplumların hayatlarının da sürekli değiştiğini, insanlar gibi devletlerin de doğup, gelişip, öldüklerini belirten Erdoğan "Türkiye gibi çok farklı ve kadim medeniyetlerin, geleneklerin mirasçısı bir ülkede bu değişimler inişleri ve çıkışları ile çok daha sert yaşanıyor. Biz Cumhurbaşkanlığı forsunda ifadesini bulan devletler tarihi itibariyle 2 bin 200 yılı aşkın bir devlet geleneğine sahibiz. Sevgili gençler; biz kabile devleti değiliz, biz çadır devleti değiliz. Biz medeniyetler inşa etmiş bir devlet geleneğinin ta kendisiyiz. Biz onurluyuz, gururluyuz. Ama bu geleneğin içinden geldiğini zanneden bazı gafiller işte 15 Temmuz’u yapmışlardır. Bedelini ağır ödediler, ödemeye devam edecekler. Hala bu gafletin içinde olanlar varsa kendilerine gelmeli ve bu gittikleri yanlış yoldan dönmelidirler. Bizler mensubu olduğumuz inanç itibariyle bin 400 yılı aşkın kesintisiz bir medeniyet geçmişimiz var. Coğrafi esaslı olarak baktığımızda Anadolu merkezli ilk devletimiz 1075 yılında İznik’te kurulan, daha sonra başkentini Konya’ya taşıyan Türkiye Selçuklu Devleti’dir. Osmanlı, Söğüt’te dikilen çınarın 600 yıl boyunca 3 kıta, 7 iklimi kucakladığı dünya tarihinin sayılı devletlerinden birisidir. Türkiye Cumhuriyeti ise yapabileceğimiz tüm fedakarlıkların ardından elimizde kalanla kurduğumuz son devletimizdir. Türkiye Cumhuriyeti ilk devlet değil, kendimizi aldatmayalım. Biz 22 milyon kilometrekarelik dünya ölçeğinde toprağı görmüş bir devletin varisleriyiz. Biz Cumhuriyetin kuruluşunun biraz öncesinde yaklaşık 3 milyon kilometrekarelik topraklara sahiptik. Düştük 780 bin kilometrekareye geldik. ‘Lozan’ ifadesini kullandığımda birileri rahatsız oldu. Niye rahatsız oluyorsunuz? Lozan’da da 3 milyon kilometrekareden maalesef bir yerler tırmıklandı 780 bin kilometrekareye kaldık. Burnumuzun dibindeki yerler bizden alandı. Burnumuzun dibindeki yerler bizden alındığında onunla iftihar edenler oldu. ‘Bu sözleşmeden, bu anlaşmadan başarılı çıktık’ diyenler oldu. Elindekini veriyorsun, hala ‘başarılı çıktık’ diyorsun" diye konuştu.

"Türkiye terör örgütleri ile mücadelesini kesintisiz ve kararlı bir şekilde yürütecektir"
Geçen hafta Pakistan ve Özbekistan’a yaptığı ziyaretleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Her iki ülkede de şahit olduğumuz manzaralar bize çok uzak gibi görünen bu coğrafyaların aslında canımızdan birer parçalar olduğunu bir kez daha gösterdi. Zaten kendilerinin de ifadesiyle ‘ata yurdu.’ Bunlarla olan hemhal, bu anlayış ne yazık ki bizlere çok uzak. Bunları yeniden bizim yaşamamız, yaşamakla kalmayıp bunlara yeni nesillere öğretmemiz de gerekiyor. Neydik, ne olduk, üçüncü soru ne olacağız? Bu bizim için çok önemli. Aynı fotoğrafı Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Kuzey Afrika’dan Kırım yarım adasına kadar her yerde görmek mümkündür. Ankara’dan saatlerce uçuş mesafesindeki bu coğrafyaları bize böyle hissettiren tarihi arka planı doğru okumalı ve geleceğimizi buna göre planlamalıyız. Türkiye terör örgütleri ile mücadelesini kesintisiz ve kararlı bir şekilde yürütecektir. Ama kafasını sadece bu soruna gömüp çevresinden kopmayacaktır. PKK, FETÖ, DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin asıl amacının bizi büyük fotoğraftan kopartıp kendi içimize hapsetmek olduğunu çok iyi biliyoruz. Sanmayın ki, PKK’nın asıl amacı ülkemizin belli bölgesinde ayrı devlet kurmaktır. Sanmayın ki FETÖ’nün temel gayesi bürokraside, eğitimde, iş dünyasında daha fazla etkin olmaktır. Sanmayın ki, DEAŞ’ın tek hedefi Suriye’de ve Irak’ta bir İslam devleti kurmaktır. Bu örgütlerin hiç birisi dışarıya karşı iddia ettikleri iddialar için mücadele etmiyorlar. Bu örgütlere sağlanan muazzam destek onların söylemlerini hayata geçirmeleri için de verilmiyor. Gençler, dert başka. Bu örgütler diğer güçlerin planlarını rahatça uygulayabilmelerini sağlamak amacıyla Türkiye’yi iç meselelerine odaklamak için üzerimize salınmış birer araçtan ibarettir" ifadelerini kaydetti.

"‘Allahuekber’ diyerek şehadete koşabiliyorlarsa bu millet yıkılmaz"
"Biz tarihi perspektifimizin gerektirdiği politikaları hayata geçirdiğimizde diğerlerinin kendi planlarını uygulama şansı yoktur" diyen Erdoğan, "Öyleyse ne yapacağız? 15 Temmuz gecesi yapılanı yapacağız, 15 Temmuz gecesi ben milletimde şunu gördüm, F-16’lar bombalarını yağdırırken, helikopterlerden bombalar atılırken, vatandaşım çiftçisi traktörü ile öbürü kamyonu ile hepsi yola çıktılar. Hepsinden öte benim insanım tankın altına yatabiliyorsa, paletleri arasına yatabiliyorsa, onlar ‘Allahuekber’ diyerek şehadete koşabiliyorlarsa bu millet yıkılmaz. İşin aslı budur. 29 gece sabahlara kadar demokrasi nöbetini tuttuysalar işin perde arkasındaki hedef başkadır. Onun adı şehadettir. Merhum Akif’in ‘şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ derken ifade ettiği budur. Çanakkale’de biz güçlü müydük, bizim elimizde güçlü silahlar mı vardı? Bugüne göre çok daha zayıftık. Oradaki anlayış, genci-yaşlısı şehadete inanmıştı, ona koşuyorlardı. Biliyorlardı ki ‘ben burada ölürsem şehidim, yaralanırsam gaziyim.’ Bu vatan bize öyle kaldı. Buradaki gençlere sesleniyorum, annenize babanıza şunu söylemeniz lazım ‘siz bizi bu vatan için yetiştirdiniz, anacığım, babacığım, benim mesleğimin hedefinde şehadet, gazilik var, bu vatanın geleceği, bu milletin birliği beraberliği var.’ Bunu söylemeniz lazım. Eğer anne baba bunu kavramışsa o zaman gittiğimiz her yerde gördüğümüz gibi ‘ikinci evladım var o da bu vatana feda olsun’ diyen anneleri babaları gördük. Sizlerin bu mesleği tercih etmesinin bir anlamının olduğunu gayet iyi anlıyorum. Bu meslek rastgele bir meslek değil. Bu mesleğin manevi boyutu çok büyük. Siz bu meslekte manen de güçlüsünüz. Sizler bu mesleğin içinde inşallah Türkiye’nin içinde farklı bir makamı, mevkii temsil ediyorsunuz. Ben şimdi uluslararası toplantılarda ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyorum. Sevgili gençler şunu bilmenizi istiyorum, Türkiye inşallah kendisinden büyük Türkiye’yi inşa edecektir sizlerle" dedi.

"Bu görev sadece askerin, polisin, köy korucusunun değil, aynı zamanda milletçe senin de görevin"
Doğu ve Güneydoğu’da durumun böyle sürmeyeceğinin altını çizen Erdoğan "Son dönemde hep birlikte bir mücadele veriyoruz. Şuanda teröristi vesairesi kaçacak delik arıyorlar. Bu tüm güvenlik güçlerimizin, Silahlı Kuvvetlerimiz, Emniyet Teşkilatımız ve bunun yanında köy korucularımız hep birlikte milletçe şuanda başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere Türkiye genelinde mücadele ediyoruz. Bu neyi getirecek biliyor musunuz? Bölgede olan insanımızın kendine özgüvenini artıracak. ‘Kepenk indir’ denildiği zaman artık kepenk indiren Doğu ve Güneydoğulu olmayacak, ben buna inanıyorum. Böyle bir şey yaptığı taktirde onlarda bedel ödüyorlar. ‘Geldiler bizi tehdit ettiler, onun için kepenk indirdik.’ Yok. Bu görev sadece askerin, polisin, köy korucusunun değil, aynı zamanda milletçe senin de görevin. Sana ‘kepenk indir' diyene sen meydan okuyacaksın. Bu teröristlere bu caddeleri ve meydanları hep birlikte dar edeceğiz. Gelecek senin caddeni, sokağını hendekler açmak suretiyle bu hallere getirecek, sen buna kalkacaksın hala ‘buyur otur’ diyeceksin, yedireceksin, içireceksin, bir evden öbür evlere koridorlar açacaksın. Böyle saçmalık olur mu? Buna vatanseverlik denmez, buna terör örgütüne yardım ve yataklık denir, başka bir şey denmez. Ben polis teşkilatımızın, askerimizin, köy korucularımızın dayanışma içinde bu mücadelenin geldiğimiz son safhasında bu işi bitireceğimize inanıyorum. Şuanda en önemli noktadayız. Gerek Başbakanımız, bakanlarımız, tüm yönetici kadrolarımız, bu son safhada darbeyi en güzel şekli ile indirecek ve işi bitirecektir. Bugün bir Batılı geldi, ‘öğleden sonra cezaevlerindeki milletvekilleri ile alakalı bir karar çıkacak’ dedi. ‘Türkiye’deki bazı uygulamalarla ilgili karar çıkacak’ dedi. Bu kişilerin ne olduğunu kendisine anlattıktan sonra bir şey söyledim ‘yapabiliyorsan hemen bir telefon aç, bu Türkiye’nin iç hukukuna fazla karışmayın. Çünkü bunlar öyle kararlı gidiyorlar ki, gönderdiğiniz mektubu hemen size geri iade ederler, bildiklerini de okurlar, boşuna uğraşmayın de.’ Onlarda buna benzer bir şey olduğu zaman ‘iç hukukumuz, yargı bağımsız’ Türkiye’de olduğu zaman… Bizim iç hukukumuza kimse karışamaz, biz kendi karamızı kendimiz veririz. Bizde de hukuk, hukukçular, hakim, yargı var. Kusura bakmasınlar, onlar kendi işine, biz kendi işimize. Bugüne kadar bu ülkeyi karıştıranlar onların ta kendisi olmuştur. Avrupa’nın değişik ülkelerinde teröristler kol geziyor. Onlara yardım ve yataklık yapıyorlar. Türkiye’den kaçan terörist, milletvekilleri Brüksel’in meydanlarında nutuk atıyorlar. Bu nasıl iştir. Bunları çok iyi bilmemiz lazım. Bu şuur ile geleceğe yürümemiz lazım. Biz bunları tanıyoruz, biliyoruz. Ama bunların cibilliyetlerinin gereği bu. Onun için biz işimize bakıp, kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz ve ülkemizi refaha kavuşturacağız" şeklinde konuştu.

"Bizi hala Lozan’a hapsetmeye çalışıyorlar"
Suriye’de, Irak’ta, Kuzey Afrika ülkelerinde, Balkanlar’da ve diğer kardeş coğrafyalarda yaşanan olayların hepsinin de bir yönü ile Türkiye’yi oralardan uzak tutmayı hedeflediğinin gayet açık olduğunun altını çizen Erdoğan "Türkiye Suriye’den veya diğer yerlerden uzak durunca ne olacak? Bu bölgeler huzura, güveni, refaha mı kavuşacak? Böyle bir durum söz konusu değil. Türkiye oralardan uzak durduğunda olacak şey, etnik ve mezhep temelli kavgaların çok dana rahat çıkartılabilecek. İnsanların tarihleri ve kültürleri ile bağlarının çok daha kolay kopartılabilecek, doğal kaynakların rahat yağmalanabilecek olmasıdır. Bu kardeş coğrafyaların hepsi için Türkiye günümüz dünyasının kuralları belirli ülkeler tarafından konulmuş ahlak dışı şartları içinde dahi siyasi, ekonomik ve kültürel bağımsızlığını elde edilebileceğinin ispatıdır. 1. Dünya Savaşı’nın galipleri tarafından konulan bu kurallar aslında Türkiye gibi bir devletin yaşamasını öngörmüyor. Böyle bir hesapları, planları yok. Sevr bugünkü Türkiye’yi 7-8 parçaya bölen haritası ile bize biçilen asıl misyonun ifadesidir. Milletimiz Çanakkale Savaşı ile Kut’ül Amare Zaferi ile İstiklal Harbi ile bu taksimi reddedip, onun yerine bize yine de dar gelen bir gömlek olmasına rağmen bugünkü sınırlarımızda ittifa etmemizi kılmıştır. Lozan tartışması işte buradan çıkıyor. Milletimiz İstiklal Harbine başlarken bir hedef belirlemiştir. Bu hedef Misak-ı Milli’dir. Lozan’daki tüm kazanımları elbette taktirle karşılıyoruz. Ama bu durum Misak-ı Milli hedeflerimiz arasında olup da İstiklal Harbini kazanarak yaklaştığımıza inandığımız ama Lozan ile feragat etmek zorunda kaldığımız bazı haklarımızı dile getirmemize mani değildir. Lozan tartışılmaz bir metin değildir. Kutsal bir metin asla değildir. Elbette tartışacağız, daha iyisine ulaşmanın çabası içinde olacağız. 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı geride kaldı, soğuk savaş geride kaldı. Soğuk savaş sonrası oluşan dengeler birer birer yıkılıyor. Buna rağmen bizi hala Lozan’a hapsetmeye çalışıyorlar. Kimse kusura bakmasın bizim milletimize sözümüz var. Biz Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmak, her alanda dünyanın en büyük 10 ülkesinden birisi haline getirmek için tüm şartları zorlayacağız. Bunu yaparken bir çoklarının ayağına basacağımızın, birçoklarını rahatsız edeceğimizin, birçoklarının çıkarlarına dokunacağımızın farkındayız. Bunu sizlerle yapacağız. Öyle bir dünyada yapıyoruz ki, ileriye yürümezseniz yerinizde kalmazsınız. Geriler, hatta yok olur gidersiniz. Biz Türkiye’yi adım adım ileriye götürmekte kararlıyız. Terör örgütleri ile darbe teşebbüsleri ile ekonomik saldırılarla siyasi ve diplomatik kumpaslarla boğuşarak da olsa hedefimize yürümeyi sürdüreceğiz. Bizden sonraki nesillere büyük ve güçlü Türkiye’yi miras bırakmak için, milletimizle birlikte yürüttüğümüz bu mücadeleyi gerekirse canımız pahasına vermeye devam edeceğiz. 15 Temmuz bu konuda milletimizin ne kadar kararlı olduğunu, gerektiğinde hangi fedakarlıkları göze alacağını gösterdi. Ölümden korkmayan bir milleti durduracak hiçbir güç yoktur. Allah’ın izni ve yardımı ile yeni Türkiye’nin ufukta belirmeye başladığına ben inanıyorum. Karanlığın en koyu olduğu an aydınlığa en yakın olduğu zamandır. Bölgedeki çatışmalar, terör örgütlerinin canhıraş gayretleri, ekonomik, siyasi ve diplomatik hücumlar sonuç almaya yaklaştığımızın göstergeleridir. İşte böyle dönemler milletlerin ve devletlerin tarihlerinin dönüm noktalarıdır. Gençler, şuanda siz öyle bir sürece giriyorsunuz ki, kendinizi o dönüm noktasına hazırlayın. Şayet azmeder, sabreder, dirayet gösterir, birlik ve beraberliğimizi güçlendirir. karlı şekilde yolumuza devam edersek kısa sürede önümüzün açıldığını, aydınlandığını göreceğimizden hiç şüpheniz olmasın" ifadelerini kullandı. 

Derya Yetim

Derya Yetim
ANKARA (İHA) - 
Derya Yetim
ANKARA (İHA) - 
Derya Yetim
ANKARA (İHA) 
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Battalgazi’de yol çalışmaları sürüyor Battalgazi Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri son bir hafta içerisinde yol ve kaldırım çalışmalarına hız verdi. Ekipler, 8 mahallede kaldırım ve yol çalışması gerçekleştirdi. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, ihtiyaç duyulan her noktada çalışmalar yapılacağını ifade etti. İlçenin her köşesinde ulaşımın rahat ve güvenli olarak sağlanabilmesi ve vatandaşların taleplerinin çözüme kavuşması amacıyla Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın’ın verdiği talimatlar doğrultusunda son bir haftada çalışmalarına hız veren Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Orduzu, Gülümuşağı, Toygar ve Alacakapı Mahalleleri’nde toplamda 5 kilometre stabilize yol serim; Yıldıztepe, Alacakapı, Toygar ve Battalgazi Mahalleleri’nde asfalt yama; Alacakapı, Hanımınçiftliği ve Zafer Mahalleleri’nde ise kilit parke taşı tamirat ve döşeme çalışmaları gerçekleştirdi; iki çalışma toplamda 3 bin metrekarelik alanda yapıldı. Başkan Taşkın: “İhtiyaç Neredeyse Ekiplerimiz Orada” Battalgazi’nin her sokağı, her caddesi için durmadan çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, “Belediye olarak ilçemizin her noktasında vatandaşlarımızın yaşam standartlarını yükseltmek ve onların refahını artırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Battalgazi’mizin çeşitli noktalarında hızlı ve etkili bir şekilde yol bakım ve onarım çalışmaları gerçekleştirdik. Ekiplerimiz Orduzu, Gülümuşağı, Toygar ve Alacakapı Mahalleleri’nde stabilize yol serim; Yıldıztepe, Alacakapı, Toygar ve Battalgazi Mahalleleri’nde asfalt yama; Alacakapı, Hanımınçiftliği ve Zafer Mahalleleri’nde kilit parke taşı tamirat ve döşeme çalışmaları gerçekleştirdi. İlçemiz genelinde 40 cadde ve sokakta çalışmayı yaparak vatandaşımızın hizmetine sunduk. Yapılan çalışmalar ile birlikte, vatandaşlarımızın sokaklarında, caddelerinde daha konforlu bir ulaşım deneyimi yaşamasını sağlıyoruz. Her alanda ihtiyaç neredeyse ekiplerimiz orada çalışıyor. Mahallelerimizde çalışmalarımızı gerçekleştirirken vatandaşlarımızın taleplerini dikkate alarak mağduriyetlerini gidermeyi hedefliyoruz. Battalgazi Belediyesi olarak, ilçemizin her bir köşesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için; memnuniyeti ve konforu için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Konya Yolcunun çantasından milyonlarca liralık uyuşturucu çıktı Konya Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan uygulamada, yolcu otobüsünde şüpheli tavırlar sergileyen bir yolcu takibe alındı. Otogarda inip kaçmaya başlayan şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, çantasından milyonlarca liralık uyuşturucu çıktı. Konya Emniyet Müdürlüğü ekipleri zehir tacirlerine göz açtırmıyor. Beyşehir ilçesinde Narkotik Şube Müdürlüğü ve Beyşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan uygulamada, Konya’ya gelen şehirlerarası yolcu otobüsü durduruldu. Otobüste kimlik kontrolü yapan ekipler H.B. isimli şahsın tavırlarından şüphelenerek şahsın üzerinde arama yaptı. Üzerinde herhangi bir suç unsuru bulunmayan şahsın bagaj veya başka eşyası olmadığını söylemesi üzerine bırakılarak uzaktan takibe alındı. Uyuşturucu dolu çantayı atıp kaçmaya başladı Otobüsün otogara gelmesi üzerine şüpheli şahıs otobüsten inip bagaj kısmından bir çanta alarak otogarın iç kısmına girdi. Burada polisleri fark eden şüpheli elindeki çantayı atarak kaçmaya başladı. Yaşanan kovalamacanın ardından polis ekiplerince yakalanan şahıs gözaltına alındı. Şahsın çantasında yapılan aramada piyasa değeri yaklaşık 12 milyon TL olan peçeteye emdirilmiş Cannabinoid uyuşturucu maddesi ele geçirildi. Gözaltına alınan şahıs emniyetteki işlemlerinin ardından “Uyuşturucu madde ticareti yapmak ve nakletmek” suçlarından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kocaeli Kocaeli Şehir Hastanesi bir yılda 2 milyon hastaya sağlık hizmeti sundu Hizmete başladığı 3 Nisan 2023’ten bugüne 2 milyon hastaya sağlık hizmeti sunan Kocaeli Şehir Hastanesi’nin birinci yıl dönümü programına katılan Vali Seddar Yavuz, "Sağlık turizminde de giderek önemli bir yere geldik. Şehrimizde 52 resmi belgeli sağlık kuruluşu bulunuyor. Bu her geçen gün artıyor. İnanıyorum ki Kocaeli Şehir Hastanesi bu alanda da önemli gelişmeler sağlayacaktır" dedi. Kocaeli Şehir Hastanesi’nin birinci yıl dönümü yoğun katılımla etkinlikle kutlandı. Programda konuşan Vali Seddar Yavuz, Kocaeli’ye hizmet etmeninin onuru ve gururunu yaşadığını belirterek, "Ben Kocaeli’yi bilim, sanayi, teknoloji üssü, bilişimin, inovasyonun başkenti olarak tanımlıyorum. Bu tanımlamayı verilere dayalı olarak yapıyorum. Çünkü Kocaeli, orta ve yüksek teknolojileri uygulayan, bunu üreten ve aynı zamanda kullanan, İstanbul’dan sonra Türkiye’nin ikinci ihracat şehridir. Milli otomobilimiz TOGG’un fikri ve sınai mülkiyet hakkının geliştirildiği, TÜBİTAK dahil olmak üzere bilim ile teknolojinin başkenti böylesine bir şehre elbette en güzel hastaneler, en gelişmiş tıbbi cihazlar, alanında en yetkin hekimlerimizin görev yaptığı şehir hastanesi çok yakıştı" dedi. "Sağlık turizminde de giderek önemli bir yere geldik" Anayasaya göre sağlık hizmetinin kamu hizmeti olarak tanımlandığını belirten Vali Yavuz, "Kamu hizmetlerinde vatandaş memnuniyetinin sağlanması en temel hedefimiz. Öncelikle vatandaşlarımızın hastalanmalarının engellenmesi yani koruyucu hekimlik, hastalandıktan sonra tedavilerinin yapılması ve bununda düşük maliyetle gerçekleştirilmesi hedeflerimizden bir tanesidir. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde devrim niteliğinde birçok yatırım gerçekleştirildi. Şunu unutmamak gerekir ki ne kadar kaliteli fiziki alan yaparsanız yapın hizmetin kalitesini ve niteliğini, o kurumlarda çalışan insanlar belirler. O yüzden de biz sizlerin özellikle pandemi dahil olmak üzere yapmış olduğunuz fedakarlıkları ve bu alanda gösterdiğiniz gayreti bir kez daha takdirle alkışlıyor, hepinizi gönülden tebrik ediyorum. Sağlık turizminde de giderek önemli bir yere geldik. Şehrimizde 52 resmi belgeli sağlık kuruluşu bulunuyor. Bu her geçen gün artıyor. İnanıyorum ki Kocaeli Şehir Hastanesi bu alanda da önemli gelişmeler sağlayacaktır. Kocaeli Şehir Hastanesi’nin hayata geçirilmesi ve hizmetlerin sürdürülmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Toplu hatıra fotoğrafı çekimi sonrası Kocaeli Şehir Hastanesi’nin açılışının birinci yılına özel fidan dikimi etkinliği ile program sonlandı. Katılım yoğun oldu Hizmete başladığı 3 Nisan 2023’ten bugüne 2 milyon hastaya sağlık hizmeti sunan Kocaeli Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirilen yıl dönümü etkinliğine Vali Seddar Yavuz’un yanı sıra Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan, Vali Yardımcısı Ali Ada, İzmit Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya, Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, Kocaeli Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Bahri Elmas, siyasi partilerin temsilcileri, ilgili kurum yetkilileri ve sağlık çalışanları katıldı.
İzmir Turan Film Festivali İzmir’de başlıyor Uluslararası Turan Film Festivali; Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla Ege Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşecek. Türk dünyası sinemasını bir araya getiren festival, 2-3 Mayıs tarihlerinde İzmir’de sinema tutkunlarını buluşturacak. Festival kapsamında Türk dünyası sinemasının örnekleri izleyicilerle buluşacak. Yarışma ve gösterim bölümlerinin yanı sıra atölye çalışmaları, panel ve söyleşiler gibi etkinliklerle sinemaseverler, yapımcılar, yönetmenler ve sanatçılar bir araya gelecek, deneyimlerini paylaşacak. Festivalle ilgili bilgiler veren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Festival kapsamında uluslararası film yarışması, söyleşiler, fotoğraf sergileri, gösterim seçkisi, resim sergisi, konserler ve dans gösterisi sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular, alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenler belirlendi. Dereceye giren eserlerin yanı sıra 13 özel kategoride de ödüller verilecek” dedi. Etkinliğin ilk gününde Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda açılış töreni, kısa film seçkisi ve film gösterimi yapılacak. İkinci günde ise yine İletişim Fakültesi’nde kısa film seçkileri olacak. Etkinliğin ödül töreni 3 Mayıs Cuma günü Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) saat 19.00’da yapılacak. Ege Üniversitesinin başvurusu üzerine Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Uluslararası Turan Film Festivali” ismi ile patent altına alınan festival, “Kızılelma” teması ile gerçekleştirilecek.
Mersin ÇBK Yönetimi Başkan Seçer ile bir araya geldi ÇBK Mersin Yönetimi, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile bir araya gelerek, Mersin’in ev sahipliği yaptığı FIBA Kadınlar EuroLeague Final Four’a ve spora, sporcuya olan desteklerinden dolayı teşekkürlerini iletti. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ÇBK’nın, Mersin’i Avrupa’da söz ettirdiğine vurgu yaparak, “Sportif mücadele olarak da hakikaten çok güzel, disiplinli, organize bir kulüp olarak güzel işler başarıyorsunuz. Sizleri tebrik ediyoruz. Şehrimize de renk katıyorsunuz. Sportif faaliyet olarak değer katıyorsunuz ve Mersin’in tanıtımına katkı sunduğunuz gibi Mersin’de yaşayan insanlara da ayrı bir keyif katıyorsunuz, daha zengin bir yaşam sağlıyorsunuz” dedi. “Umut ediyorum ki daha güzel başarıların altına imza atarsınız” ÇBK Mersin’in maçlarına katılım sağladığından ve son olarak da FIBA Kadınlar EuroLeague Final Four’u izlemeye gittiğinden bahseden Seçer, “Müsabakalar çok renkli oluyor ve salonun atmosferi de güzel oluyor. En çok hoşuma giden de orada, tribünlerde kadın ve çocuk ağırlıklı seyircilerin olması. Bunu önemsiyorum. Umut ediyorum ki daha güzel başarıların altına imza atarsınız. Hem takım olarak değerinize değer katarsınız hem de Mersin’e değer katarsınız” diye konuştu. ÇBK Mersin Başkanı Serdar Çevirgen de kentte oynanan FIBA Kadınlar EuroLeague Final Four’dan sonra bütün FIBA’nın kendilerine teşekkür mektubu yazdığından bahsederek, “Diyorlar ki; ‘Mersin sahilini bence bütün Avrupa örnek almalı. Bu kadar halkın piknik yaptığı, spor yaptığı, belediyenin oraya koyduğu imkanları bütün Avrupa örnek almalı’ dediler” diye aktarması üzerine de Seçer, “Şehirler öyle tanınıyor. Bu tip turnuvalarda insanlar geliyor. İlk kez geliyor ve gittiği yerde anlatıyor. Öyle tanıyorsunuz” dedi ve sporun şehrin tanıtımına da katkı sunmasından söz etti. ÇBK Mersin Asbaşkanı Ali Adalıoğlu ise “Final Four’a katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Spora yapılan olumlu yatırımların mutlaka geri döneceğine inanıyorum” dedi.