POLİTİKA - 14 Aralık 2022 Çarşamba 12:17

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkmen doğal gazının batı pazarlarına nakline artık başlamalıyız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkmen doğal gazının batı pazarlarına nakline artık başlamalıyız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi’nde Hazar gazını Avrupa'ya taşıdıklarını, Türkmen doğalgazının da Batı pazarlarına nakline yönelik çalışmalara artık başlanması gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan’ın Avaza bölgesinde Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi’ne katılarak, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi. Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazar’ın her iki yakasındaki değerli kardeşlerimle bir araya geldiğimiz şu Avaza liderler zirvesinde inanıyorum ki bugün çok farklı, anlamlı bir güne birlikte şahitlik ediyoruz” dedi.

Türkmenistan’ın 12 Aralık Tarafsızlık Bayramı’nı tebrik eden ve Haydar Aliyev’i vefatının 19. yılında rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlik bağlarımızla güçlenen ilişkilerimizin sahip olduğumuz stratejik avantajlar temelinde daha da pekişeceğine yürekten inanıyorum. Hedefimiz küresel ve bölgesel dinamiklerle birlikte gelişen yeni imkanları insanlarımızın refahı ile bölgemizin istikrarı doğrultusunda değerlendirmeliyiz. Doğanlar olarak ele ele verdiğimiz dayanışma içinde hareket ettiğimiz her konuda Allah’ın izniyle başarıya ulaşacağımız muhakkaktır” ifadelerini kullandı.

Karabağ hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karabağ’ın yaklaşık 30 yıllık işgaline son veren vatan muharebesi bunun en son örneğidir. Türk Devletleri Teşkilatımız bu bakımdan son derece önemlidir” diyerek, Türkmenistan’ın gözlemci üyeliğe tam kabul edilmesinin teşkilatı güçlendireceğini söyledi. Halk Maslahatı Gurbangulu Berdimuhamedov’un Aksakallar Konseyi'ne katılmasının teşkilatın ufkunu genişlettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Semerkant zirvesinde gözlemci olarak kabul edilmesi de birlik ve beraberliğimizi perçinlemiştir” dedi.

“En başından beri savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmayacağını ifade ettim”

Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna savaşı, küresel sistemin güvenlik, gıda ve enerji sütunlarını sarsmıştır. Savaşın olumsuz etkilerine tüm dünyada rekor kıran enflasyon oranları başta olmak üzere pek çok alanda şahit oluyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak en başından beri savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmayacağını ifade ettim. Adil barışın ancak diyalogla tesis edileceğini dile getirdim. Akan kanı durdurmak ve çatışmaları sonlandırmak için ilk günden itibaren gerek ikili düzeyde çaba harcadık. Girişimlerimiz neticesinde İstanbul'da başlatılan müzakere süreci barış görüşmeleri bakımından halen en muteber çerçeveyi oluşturuyor. Tahıl anlaşması ve esir takasıyla birlikte diplomasiye fırsat verilmesi halinde barışa giden yolun açılabileceğini gördük. Sayın Putin ve Sayın Zelenskiy ile görüşmelerimizi bu yönde sürdürüyor, inşallah önce ateşkesi, ardından da bölgemizde kalıcı barışı sağlamayı ümit ediyoruz” diye konuştu.

Zirvede imzalanacak belgelere ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye diğer sektörlerdeki başarılarının yanı sıra bugün savunma sanayii alanında kendi ürünlerini tasarlayan, geliştiren, üreten ve bunları ihraç eden bir ülke konumuna gelmiştir. Türkmenistan ve Azerbaycan'ın da dirayetli liderlikleriniz sayesinde örnek gösterilecek seviyelere ulaşması bizi gururlandırıyor. Nitekim bugün üçlü zirvede imzalayacağımız belgelerimizle bu birlikteliğimiz daha da taçlanacaktır. Ulaştırma imkanlarını iyileştirmemiz bu bakımdan ziyadesiyle mühimdir. Ticaret hacmimizi geliştirmek için gayretlerimizi artırmamız özellikle gereken bir dönemden geçiyoruz” dedi.

İlgili bakanların mevkidaşlarıyla başlattıkları bölgesel üçlü platformların olumlu neticeler verdiğini ifade eden Erdoğan “Lapis Lazoli transit taşımacılık koridoru başta olmak üzere bölgesel iş birliği mekanizmaları ile altyapı projelerinin ticaret hacmimizi arttırmanın yanı sıra bölgesel istikrara da katkı sağlayacağına inanıyorum. Güvenilir bir taşımacılık güzergahı olarak ön plana çıkan Orta Koridor bağlamında iş birliği ortak menfaatimizedir. Koridorun önemli bir ayağını Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattıyla tamamladık. Marmaray'ı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, İstanbul Havalimanı'nı, Osmangazi ve 1915 Çanakkale köprülerini hizmete alarak doğu-batı eksenli kesintisiz ulaşımı temin ettik. Bu güzergahı daha da etkin hale getirmek için birlikte çalışmalı, sınır geçişlerini ve gümrük işlemlerini hızlandırmalıyız. Her üç ülkenin taşıyıcıları için karayolu geçiş ücretlerinin ve vizelerin kaldırılması veya makul bir seviyeye çekilmesi, vize ücretlerinde indirim yapılarak vizenin uzatılması ticaret hacmimizi artıracaktır. Ulaştırma ve gümrük alanında az sonra imzalanacak metinler, bu çabalarımıza temel teşkil edecektir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkmen doğal gazının batı pazarlarına nakline artık başlamalıyız'

“Enerji arzı güvenliğini de dünyanın gündeminde bir kez daha en üst sıralara yerleştirdi”

Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan’ın enerji konusundaki işbirliğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Korona virüs salgınının yanı sıra savaş ve bölgesel istikrarsızlıklar, tedarik zincirlerinin korunmasında ulaştırmanın önemini hatırlatırken enerji arzı güvenliğini de dünyanın gündeminde bir kez daha en üst sıralara yerleştirdi. Avrupa başta olmak üzere tüm dünya için enerji güvenliği ve kaynak çeşitlendirilmesinin önemi yeniden anlaşıldı. Esasen Türkiye olarak biz bu doğrultudaki adımları uzun süredir atmaktaydık. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ile Güney Gaz Koridoru bu açıdan öne çıkmaktadır. Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı'nın belkemiğini oluşturduğu bu koridorla Hazar gazını Avrupa'ya taşıyoruz. Türkmen doğalgazının da Batı pazarlarına aynı şekilde nakline yönelik çalışmalara artık başlamamız gerekiyor. Hazar’daki dostluk sahasında da Türkmen ve Azerbaycanlı kardeşlerimizle iş birliğine hazırız. Ayrıca bölgemizde ülkelerimiz arasında karşılıklı elektrik ticaretinin geliştirilmesini önemsiyoruz. Bu çerçevede Türkmenistan ve Azerbaycan'dan ülkemize elektrik nakli konusunda da çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültürel dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Genç nesillerimizin dilimizi, tarihimizi ve kültürümüzü daha iyi tanıması amacıyla dayanışmamızı arttırmalıyız. Ve bugün de dar kapsamlı aramızda yaptığımız görüşmede şöyle bir adımı attık. Öncelikle gerek Gebele'de her yıl gençlerimizin orada belli bir süre tatil yapması, eğitim alması, gerekse Avaza'da yine her yıl belli bir süre bu bir ay olabilir ve burada göndereceğimiz yanlarındaki öğretmenleriyle birlikte eğitim öğretim almaları hem Gebele’yi tanımaları, hem Avaza'yı tanımaları, dolayısıyla Türkiye'ye de gelecek olan gençlerimizin ufku, dil itibarıyla, din itibarıyla, tarih itibarıyla, kültür itibarıyla çok daha farklı bir zemine oturacaktır. Ve az sonra akdedilecek iş birliği çerçeve programını bu bakımdan faydalı buluyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Serkan Özbalta, TFF’ye seslendi: "Çok yıpranıyoruz" Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında deplasmanda Kocaelispor’a 3-1 mağlup olan Erzurumspor FK’da Teknik Direktör Serkan Özbalta, "Malum olaydan en çok yara alan kulübüz. 2 gün arayla maçlara gidiyoruz. Rekabeti yüksek seviyelere çekmek istiyorsak, şu an kullandığımız cümleleri insanlar duymak istemiyorsa, organizasyonları doğru yapmak zorundayız. Çok yıpranıyoruz" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda Erzurumspor FK, ilk maçta Kocaelispor’a konuk oldu. Alınan 3-1’lik mağlubiyetin ardından Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, karşılaşmayı değerlendirdi. Yoğun maç trafiği ve ulaşım sorunları ile bunlara bağlı mağduriyetlere değinen Özbalta, "Herkesin bilgi sahibi olması açısından paylaşmak durumundayız ki sizler halka ve insanlara en güzel şekilde yansıtan medya grubusunuz. Bizim 2 gün önce Bandırma maçımız vardı, Bandırma sahasında. Perşembe günü yola çıktık. Bursa’dan da Bandırma’ya 2-2,5 saatlik yolculuk yaptık. Maçımızı cumartesi oynadık ve oradan da Kocaeli’ye geldik, Salı günü maça çıktık. Malum olaydan (bahis soruşturması) dolayı 6 oyuncumuz cezalı. Bu konudan en çok yara alan kulübüz. Bir oyuncumuz da sakat. Yani 7 oyuncumuz eksik. Meslektaşlarımın duygularına da tercüman olacağım; 2 gün arayla müsabakaya çıkıyoruz. 2 gün yolculuktan sonra maça çıkıyoruz. Bu akşam da yine Erzurum’a dönemiyoruz. Maçın erkene alınmasını talep ettik, 6 buçuk uçağına yetişmek için. Olmadı. Bu akşam da burada kalmak zorundayız. Kocaelispor’un artık maçı yok. Cuma oynadı ve bugün istediği kadroyla maça çıkabilirdi. Hak ettikleri galibiyet vardı. Ama rekabeti yüksek seviyelere çekmek istiyorsak; şu an kullandığımız cümleleri insanlar duymak istemiyorsa organizasyonları doğru yapmak zorundayız. Çok yıpranıyoruz. Pazar günü müsabakaya çıkacağız, genç oyuncularımız kendini gösterecek. Bugün de olduğu gibi. Belli dakikadan sonra onları oyundan almak zorundayım ki; pazar günü de maça çıkarmak zorunda olduğumuz oyuncular var. Her kupa organizasyonunda maalesef bu cümleleri kullanmak zorunda kalacağız. Profesyoneller bunları değerlendirecektir. Ne olur istirham ediyorum; 3 sene sonra, 5 sene sonra, 10 sene sonra böyle devam etmeyelim. Belki eleme usulü olabilirdi. Kocaelispor’un başlarında iyi ve kişilikli teknik direktör ve ekibe sahip olduğuna inanıyorum. 9 haftadır inanılmaz güzel çıkışı var. Oyunu da iyi oynayan Kocaelispor var, sadece skor olarak değil. Galibiyeti hak ettikleri müsabaka oldu. Kocaelispor’u tebrik ediyorum" dedi. "Şehrimize, bize ve yönetimimize yakışmazdı" Kupa maçına genç takımla çıkmayı neden tercih etmediğinin sorulması üzerine Serkan Özbalta, "Şehrimiz, taraftarlarımız ve oradaki halkımız için nahoş bir karar olabilirdi. İstişare edilebilir, yasal da bir durum ama onlara haksızlık olabilirdi. Mesajlarımızı direkt iletemediğimiz için; artık gergin bir ortam var. Herkes iyi niyetiyle bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bir şeylerin artık değişmesi gerek. Bahane için anlatmam. İnandığım, tespit ettiğim şeyleri, üslubumu koruyarak aktarmaya çalışıyorum. Bunların değişmesi gerektiğine inanıyorum. Dediğiniz gibi alt yapı da oynayabilirdi. Ama bize yakışmaz, Erzurumspor yönetim kuruluna yakışmazdı" yanıtını verdi. "Kulübü transfer çöplüğüne çevirmek istemeyiz" Transfer süreci, ligdeki hedefleri ve beklentileriyle ilgili olarak da Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, "Hiçbir kulübü transfer çöplüğüne çevirmek istemeyiz. Başkanımız ve yönetimimizle mutabık kaldık. 3-4 transfere ihtiyacımı var. 4’üncüyü yapabilirsek çok güzel olacak. Transfer tahtasını açtırıp buraya gelen takımdan bahsediyoruz. Bütçe toparlanıyor, kulüp kurumsal yapıya kavuşturuluyor. Erzurum şehrine aidiyet geliştirecek, bizim oyun tarzımıza uyabilecek ve iş ahlakı olan 4 oyuncu diye kararlaştırdık. 3 tanesinde mutabıkız. 4. oyuncuyu da alabiliriz. Bunu derken mevcut oyuncularımıza haksızlık etmek istemiyorum. Onların da çok daha güçlü oyunla rakibini alt etmesi aynı oyuncular devam edecekler. 3-4 oyuncu kazandırabilmek bizi mutlu edecek. Tam kadro da çıksak, cuma günü de çıksa Kocaeli yine yenebilir. Onu demiyorum. Şehrin heyecanını artırmamız için değerli 3-4 oyuncuyu kazanıp, sahada bize iş yapacak şekilde olmalarını düşünüyoruz. İlk 7 için çalışıyoruz. Bizim 8 senedir oyunu domine etmeye yönelik oyunumuz var. Erzurumspor bu sene de bunu oynuyor. Segmenti bir yukarı çekmemiz gerekiyor. Transfere bu anlamda ihtiyacımız var" sözlerini kaydetti.
Bursa Nilüfer’de Yaylacık’a yeni yaşam alanı Nilüfer Belediyesi, kente değer katan projelerine bir yenisini daha ekledi. Yaylacık Mahallesi’nde yapımı tamamlanan park ve koşu yolunun açılışını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 2025 yılında kente 7 yeni park ile yaklaşık 30 bin metrekare yeşil alan kazandırdıklarını söyledi. Nilüfer Belediyesi, vatandaşların nefes alabileceği yeşil alanları ve spor yapabileceği sosyal donatıları kente kazandırmaya devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında Yaylacık Mahallesi’nde inşa edilen "Yaylacık Parkı ve Koşu Yolu" düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılış törenine; Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, Osmangazi Belediye Başkan Vekili Cemile Yılgör, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyesi Canan Taşer, CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, CHP Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, Yaylacık Mahalle Muhtarı Basri Uzgur, geçmiş dönem Nilüfer Belediye Başkanı Faruk Baykal ve çok sayıda mahalle sakini katıldı. "2025 yılında 30 bin metrekare yeşil alan kazandırdık" Törende konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 2025 yılı sona ererken kente kalıcı bir eser daha bırakmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Göreve geldikleri günden bu yana yeşil bir Nilüfer için çalıştıklarını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, "2025 yılında Nilüfer’e 7 yeni park kazandırdık. Böylece ilçemizdeki toplam park sayısını 426’ya çıkardık. Yıl boyunca yaptığımız bu çalışmalarla kentimize yaklaşık 30 bin metrekarelik yeni yeşil alan eklemiş olduk. Doğasına ve yeşiline sahip çıkan bir yönetim anlayışıyla çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Yarısından çoğu yeşil alan Yaylacık Mahallesi’ne kazandırılan parkın teknik detaylarını da paylaşan Başkan Şadi Özdemir, alanın her yaştan vatandaşa hitap edecek şekilde tasarlandığını belirtti. Başkan Şadi Özdemir, "Toplam 2 bin 134 metrekarelik alanın, bin 255 metrekaresini, yani yarısından fazlasını yeşil alana ayırdık. Çocuklarımız için 238 metrekarelik güvenli bir oyun alanı, sporseverler için 153 metre uzunluğunda koşu yolu ve 54 metrekarelik spor aletleri alanı oluşturduk" diye konuştu. "Parklar, spor manifestomuzun bir yansımasıdır" Parkların sadece yeşil alan değil, aynı zamanda sağlıklı yaşamın merkezi olduğunu dile getiren Başkan Şadi Özdemir, bu alanların Nilüfer Spor Manifestosu’nun sahadaki en somut örnekleri olduğuna dikkat çekti. Sporu hayatın doğal bir parçası haline getirmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Özdemir, şunları söyledi: "Nilüfer’de sporu; mahallede başlayan, yürüyüşle, oyunla ve hareketle yaşam kültürü haline gelen bir olgu olarak görüyoruz. Nilüfer’de herkes temiz hava solumayı hak ediyor. Her çocuk güvenle oynayabileceği bir parka sahip olmalı, her büyüğümüz evinin yakınında yürüyüş yapabilmeli. Biz bu anlayışla çalışıyor ve parklarımızı bu vizyonla hayata geçiriyoruz." "Nilüfer yaşam kalitesini artırıyor" Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız ise Nilüfer’in, 426 parkıyla kişi başına en fazla park düşen ilçelerden biri olduğunu söyledi. Saldız, açılan parkın Nilüfer’in ve Bursa’nın yaşam kalitesine katkı sunacağını ifade etti. Yaylacık Mahalle Muhtarı Basri Uzgur da mahalleye kazandırılan bu hizmetten dolayı Başkan Şadi Özdemir ve ekibine teşekkür etti. Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve çocuklar açılış kurdelesini birlikte kesti. Törenin ardından parkı gezen Başkan Şadi Özdemir, oyun alanındaki çocuklarla ve vatandaşlarla sohbet etti.
Manisa Manisa’da 15 ton atık ilaç doğaya karışmadan imha edildi Manisa Büyükşehir Belediyesi ile Manisa Eczacılar Odası iş birliğinde, atık ilaçların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi amacıyla protokol imzalandı. Protokol kapsamında il genelindeki eczanelerden toplanan yaklaşık 15 ton atık ilaç, uygun şartlarda imha edildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi, "Sıfır Atık" vizyonu doğrultusunda çevre kirliliğini önlemek amacıyla dev bir adıma imza attı. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu ile Manisa Eczacı Odası Başkanı Duygu Elmas Mutlu arasında imzalanan protokol kapsamında, il genelindeki eczanelerden toplanan yaklaşık 15 ton son kullanma tarihleri geçmiş olan atık ilaçlar, çevreye zarar vermeden bertaraf edildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı koordinesinde yürütülen çalışmada, eczanelerden toplanan atıklar özel ekiplerce teslim alındı. Çevre lisanslı bertaraf tesislerine nakledilen ilaçlar, yüksek standartlarda imha edilerek yer altı sularına ve toprağa karışması engellendi. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı yetkilileri, atık ilaçların kontrolsüz şekilde çöpe atılmasının veya doğaya bırakılmasının ciddi çevresel riskler oluşturduğuna dikkat çekerek, bu tür iş birliklerinin önemine vurgu yaptı. Protokolün, çevre bilincinin artırılmasına ve sürdürülebilir bir gelecek hedeflerine katkı sağladığı ifade edildi.