POLİTİKA - 24 Haziran 2016 Cuma 23:31

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Cameron'a: 3 gün dayanamadın

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Cameron'a: 3 gün dayanamadın

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da TÜMSİAD'ın iftarında konuştu. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı almasının ardından ilk değerlendirmeyi yapan Erdoğan, Cameraron'a "3 gün dayanamadın bak" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜMSİAD) iftar yemeğine katıldı. Lütfü Kırdar Kongre Merkezinde gerçekleşen iftar yemeğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TÜMSİAD Başkanı Yaşar Doğan ile sanayi ve iş dünyasından çok sayıda iş adamı yer aldı.

“HALKIN BİR KESİMİNİ SOKAĞA DÖKME ÇABALARI NETİCE VERMEDİ”
İftar yemeğinde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2002-2007 yılları arasında Türkiye'yi istikrarsız hale getirmek için girişilen çabalar sonuç vermeyince 2013'ten itibaren yeni ve daha cüretkar bir projeyi devreye soktular ama ne yaptılarsa olmadı. Finans oyunları kafi gelmedi, Türkiye eksilenin yerine yenisini süratle koymayı başardı. Halkın bir kesimini sokağa dökme çabaları netice vermedi. Bir ay içinde nefesleri kesildi. Herkes evine, işine, gücüne döndü" diye konuştu.
"Biliyoruz ki boş durmayacaklar. Mevcut sorunları kaşımayı sürdürmenin yanında, yeni senaryolarla, yeni tuzaklarla ülkemizi köşeye sıkıştırmaya çalışacaklar" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Milletimiz tüm bu saldırılara, tüm bu oyunlara karşı sağlam bir duruş sergilemiştir. Biz şunun gayet iyi farkındayız. Milletimizin bize verdiği destek, şahsımıza değil, işte bu saldırılar karşısında kendi adına verdiğimiz mücadeleyedir. Biz hep birlikte, bu mücadeleyi samimiyetle ve kararlılıkla sürdürdüğümüz müddetçe milletimizin desteğinin bizimle olacağından en küçük bir şüphe duymuyorum."

“BU YIL AÇILIŞLAR YILI OLACAK”
30 Haziran'da Osman Gazi Köprüsü'nün açılışının yapılacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul'dan Osman Gazi Köprüsü'nü geçiyoruz ta Orhan Gazi'ye kadar 'non stop' gidiyoruz. Nereden nereye... Artık körfezi dolaşmak yok. Yemyeşil ormanların içinden gayet güzel bir seyir. Bitmedi, 26 Ağustos'ta inşallah bu defa Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü açıyoruz. İnşallah bu yıl açılışlar yılı olacak. Temellerini attık, Rabbim şimdi de açılışlarını yapmayı nasip etti. Orada da inşallah yeni ihalelerle birlikte Kınalı'dan girilecek ta Akyazı'dan çıkılacak. Bu arada inşallah, yeni ihale de yapılıyor bu ihaleyle birlikte, 4 gidiş, 4 gelişin ortasından bir de hızlı trenin inşallah geçişini yapacağız. Bitmedi, 26 Aralık'ta da Boğazın altından Avrasya Tüneli'ni de çalıştırmaya başlayacağız" dedi.

“3 GÜN BİLE DAYANAMADIN BAK”
İngiltere'nin AB'den ayrılma kararını da değerlendiren Erdoğan, "Demokrasiye, milli iradeye saygıyı esas alan bir siyasi anlayışın mensupları olarak referandum sonuçlarının İngiliz halkı için hayırlı olmasını diliyorum. Tüm dünyayla birlikte biz de referandum sonucunun 'evet' olarak çıkmasını bekliyorduk ama sonuç bu şekilde tecelli etti. İngiliz halkının verdiği bu kararı İngiltere ve Avrupa Birliği için yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüyorum. AB uzun süredir Türkiye’nin üyeliği meselesi başta olmak üzere pek çok konuda kendi değerlerine aykırı bir pozisyona sürüklenmişti. Kriterleri karşılama konusunda bizimle mukayese edilemeyecek pek çok ülkeyi hızla üyeliğe kabul eden AB’nin Türkiye ile ilgili çifte standardı artık gizlenemeyecek bir hale gelmiştir. Bize engel üstüne engeller koydular. Ve 53 yıldır bizi kapılarında beklettiler. Hala bekletiyorlar. Nedir, Gerekçeniz ne? İkircikli davranmayın' dedik, bunlarla bütün müzakerelerde hep şunu söylemişimdir. Alacaksanız, 'buyurun' deyin, almayacaksanız 'boşuna uğraşmayın, almayacağız sizi, bizi de yormayın, siz de yorulmayın' deyin. Ama hep aldattılar, dürüst davranmadılar. İşte şimdi buyurun İngiltere... Ne dedi? '3000 yılına kadar Türkiye giremez' dedi. Şimdi ne oldu? Hadi buyur bakalım, 3 gün bile dayanamadın bak” dedi.

“TÜRKİYE'YE YAPILAN UYGULAMA İSLAMOFOBİKTİR, ONUN İÇİN BİZİ ALMAKTA BUNLAR GECİKİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği'ne yönelik eleştirilerine şöyle devam etti:
“Biz Avrupa Birliğini önemsedik ve bu yolda bir gayret ortaya koyduk ama hep bizi oyaladınız. Beraber müzakere masasına oturduğumuz kişilerle maalesef bizi ayırt ettiniz. İşte son olarak göçmenler konusunda takındığı insani ve ahlaki olmayan yaklaşım, Avrupa Birliğinin tutarlılığını ciddi şekilde tartışmaya açmıştır. Avrupa'da yükselen ırkçı ve İslamofobik akımlar ile -kimse demesin Avrupa İslamofobik değil. Hayır, işte ben söylüyorum- şu anda Türkiye'ye yapılan uygulama İslamofobiktir, onun için bizi almakta bunlar gecikiyorlar."

“İNGİLTERE’NİN BİRLİKTE AYRILMA KARARI TÜM ENDİŞELERİ DAHA DERİN BİR BELİRSİZLİĞE DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İşte Amerika. Aynı şey orada. Şu anda adaylardan bir tanesi Müslümanlara vuruyor, vuruşturuyor. Sayın Obama burada Müslümanlardan yana tavır koyuyor, 'Böyle bir ayırım yapamazsınız' diyor ama diğer aday, Müslümanların Amerika'da olmasına adamın tahammülü yok. Bir de gelmiş burada bir yerde bir marka koymuşlar onun adına. O markayı aslında binasına koyanlar onu süratle kaldırması lazım. Ben de bir yanlış yaptım oranın açılışını yaptım. İngiltere’nin birlikte ayrılma kararı tüm bu endişeleri daha derin bir belirsizliğe dönüştürmüştür. Bizim bu konudaki tavrımızı açık ve nettir. AB’nin ekonomik ve demokratik standartlarını kendi vatandaşlarımızın refahı ve huzuru için önemli görüyoruz. Tam üyelik hakkımızın teslim edilmemesine rağmen AB vizyonumuzu sürdürmemizin kriterleri yerine getirmemizin sebebi budur. Gerekirse Kopenhag kriterlerinin adının Ankara kriterleri olarak değiştirir yolumuza devam ederiz demiştik. Bugünde aynı noktadayız. Geçmişten farklı olarak bugün sorunun öznesi Türkiye’de değil AB’nin bizatihi kendisidir. Mülteci krizi ve İngiltere’nin ayrılık kararı AB’nin tutumunu ve tutarlılığını sorgulamaya yöneltmelidir. AB sorgulamayı samimiyetle yapar gereğini süratle yerine getirirse zaten Türkiye o birliğin içerisinde süratler yerini alacaktır. Böyle olmazsa kısa sürede yeni ayrılıklar karşılaşılması kaçınılmaz değildir." 

MURAT SOLAK
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.