GÜNDEM - 31 Ekim 2020 Cumartesi 20:37

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan deprem bölgesinde önemli açıklamalar!

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan deprem bölgesinde önemli açıklamalar!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir AFAD Koordinasyon Merkezi'nde deprem sonrası yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “şuan itibariyle 37 vefatımız var. 885 yaralımız var” dedi.

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen deprem sebebiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İzmir'e geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir AFAD Koordinasyon Merkezi'nde yetkililerden deprem sonrası yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldıktan sonra açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bildiğiniz gibi dün İzmir Seferihisar ilçemizde 14.51 itibariyle merkez üssü Ege Denizi açıklarında 6.6 şiddetinde bir deprem yaşadık. Ve bu deprem neticesinde şuan itibariyle 37 vefatımız var. 885 yaralımız var. Bunlardan 667'si taburcu olmuş vaziyette. 218 vatandaşımızın tedavisi devam ediyor. 8 Yoğun bakım var. 3'ü ağır. Şuana kadar enkazdan kurtarılan vatandaşlarımızın sayısı 103. Bu süreci TBMM başkanımız olsun, Cumhurbaşkanı yardımcımız olsun, bakanlarımız bu süreci takip ediyor. Diyanet işleri, AFAD'ımız, Kızılay'ımız hep burada kurum olarak bulundular" dedi.

“Yetkililer süreci takip ediyor”

Depremde tüm yetkililerin süreci yakında takip ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzmir Valimiz süreci benimle koordine etti. Belediye Başkanı da bu süreçte yer aldı. İzmir milletvekilimiz Binali Bey aynı şekilde süreci yakından takip etti. Tüm İzmir milletvekili arkadaşlarımız da süreci takip ettiler. Silahlı kuvvetler olarak Genelkurmay başkanımız yakından takip etti, Genelkurmay Başkanlığına ait 7 kargo uçağı burada görev yaptı. Bir diğer konu AFAD, Sakarya, Bursa, 3 MOBİL koordinasyon aracıyla burada görev ifa etti. 35 mobil baz istasyonu sevk edilmiş olup, 25'i kurulmuş durumdadır. Bütün bunların yanında 24 milyon şuana kadar ödenek gönderdik. İhtiyaca göre valimizin koordinesiyle yapılacak taleple bunun sürekli devamı söz konusu" şeklinde konuştu.

“İnşaat çalışmaları en kısa zamanda başlayacak”

Deprem bölgelerinde zarar gören vatandaşlarla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rezerv temin alan temini çalışmalarıyla birlikte süratle enkaz kaldırma çalışmaları devam edecek. Bir taraftan da nerede rezerv alan var, burada çalışma yapıp Çevre Şehircilik Bakanlığımız burada süratle adım atacak. Elazığ Malatya deneyimini inşallah burada da değerlendireceğiz. En kısa zamanda da inşaat çalışmalarıyla birlikte, evleri yıkılan vatandaşlarımız için bu evler yapılıp buralara taşınmasını sağlamış olacağız. Ola ki vatandaşlarımız içerisinden kiralık bulan arkadaşlarımıza biz bizzat kira bedellerini ödemek kaydıyla oralara yerleşmesini sağlayacağız" dedi.

Okullar bir hafta tatil

Deprem sebebiyle okulların bir hafta süreyle tatil olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunların dışında elimizde konteynırlarımız var. Uygun yerlere yerleştirerek vatandaşlarımızın burada yaşamasını sağlamak için adımlar atabiliriz. Burada da hazırlıklarımız var tereddüdümüz söz konusu değil. Bu hafta içerisinde Milli Eğitim Bakanı açıklama yaptı, okulları bu hafta kapalı tutuyoruz. 1 hafta sonra ne olur derseniz artçı depremler gibi Milli Bakanımız uzatmak gerekirse uzatmak, devam edelim derse devam ederiz. Vatandaşlarımız öğrenci yurtlarında kalabiliriz derlerse vali koordinesinde, AFAD koordinesinde kendilerini burada misafir etme imkanımız var. 3 bin kadar çadırı AFAD ve Kızılay İzmir'e getirdi ve hazır halde. Bir kısım vatandaşlarımız buralarda kalıyorlar zaten. Dünyadan değişik ülkelerden bizleri arayan ülke liderleri var. Bazı ülke liderleriyle bizzat telefon görüşmem oldu. Bazılarından aldığımız telgraflar var" diye konuştu.

Ali İhsan Çiftçi - Sinan Yeniçeri

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
Kastamonu Binanın 14’üncü katından düşerek ölen kadının nişanlısı beraat etti Kastamonu’da apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybeden kadının nişanlısı, cinayet şüphesiyle hakkında açılan davada beraat etti. Olay, 27 Şubat 2025 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 30 yaşındaki Eser Mumcuoğlu, sitede oturduğu apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından aynı evde ikamet eden ve olay sırasında birlikte alkol aldıkları tespit edilen Eser Mumcuoğlu’nun nişanlısı S.Ö., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanan S.Ö. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kadına karşı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında tutuksuz yargılanan S.Ö. ve avukatı hazır bulundu. "Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim" Duruşmada son kez savunma yapan S.Ö., "Mütalaayı kabul etmiyoruz. Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim. Önceki beyanlarını tekrar ediyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi. Sanık S.Ö.’nün avukatı ise, "Eser, olay günü not bırakmıştır, intihar edeceğini belirtmiştir. Sosyal medya platformları üzerinden de sürekli ölümden bahsetmiştir. Ayrıca telefonu incelendiğinde öldükten sonra dahi nereye gömüleceğini, organlarının bağışlanmasını istediği görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu şahsın intihara meyilli olduğu, bugün değilse bile yarın bir gün intihar etmesinin beklendiği dosyadaki delillerle sabittir. Dosyada müvekkilimizin cinayet işlediğine dair tek bir delil dahi yoktur. Dolayısıyla müvekkilimizin ’kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair başından itibaren dosyada tek bir delil dahi yoktur. Bu yüzden müvekkilimiz hakkında daha fazla mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir" Eser Mumcuoğlu’nun ailesinin avukatı ise, "Bu dosya sanığın geçtiğimiz celsede bahsettiği gibi basit bir intihar dosyası değildir. Psikolojik şiddete sürüklendiği ağır bir travma geçirmiştir. Eser’in daha öncesinde intihar girişimi olmuştur. Bunu yapmış olması psikolojik hasta olduğunu göstermez. S.Ö. baştan itibaren tutarsız ifadelerde bulunmuştur. Her ne kadar bir önceki celsede taleplerimiz reddedilmişse de dosyadaki deliller manipüle edilemez. Olay günü sabah başlayan tartışma, akşama kadar devam etmiştir. Akşam da Eser’in hazırladığı yemeği S.Ö. yememiştir. Eser, bunun üzerine ilaç içmiş ve bunu da nişanlısı görmüştür, duymuştur. Bu kadar yaşanan olayın içerisinde S.Ö., temizlik yaparak evdeki delilleri karartmıştır. Eser, S.Ö. ile 1,5 ay kadar beraberken ölmüştür. Eser’in paylaştığı notta ’her şeyden S.Ö. sorumludur’ yazmaktadır. Eser, S.Ö.’nün evinde ölmüştür. Buna da sağlıklı bir ilişki olmadığı bellidir. Olay gününe ait sanığın beyanları çelişkilidir. Komşusu, ‘ölmek istemiyorum’ şeklinde söz duyduğunu demiştir. Keşif istedik reddedildi, tekrardan istiyoruz. Psikolojik rapor alınmasını istiyoruz. Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir. Bu nedenlerle sanığın en üst seviyeden cezalandırılarak tutuklanmasını talep ederiz" şeklinde konuştu. Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti S.Ö.’nün beraatına karar verdi.