POLİTİKA - 11 Mayıs 2023 Perşembe 16:07

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Muharrem İnce yorumu

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Muharrem İnce yorumu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesine ilişkin, "Doğrusu üzüldüm, keşke bu yarış sonuna kadar böyle devam etseydi" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Mamak ve Altındağ mitinginde vatandaşlara hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaret ettiği her şehirde Türkiye Yüzyılı'nın nasıl sahiplenildiğini bizzat müşahede ettiklerini belirtti. Mitinge gelen vatandaşlara "Pazar günü balkon konuşmamızın hazırlığını yaptınız mı?" diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün burada 2002’de ülkemizin yönetimine gelirken teneffüs ettiğimiz havayı aldım. Bugün burada 2007’de vesayete meydan okurken yaşadığımız duyguları hissettim. Maşallah şu ihtişama bak, şu katılıma bak. Şimdi ne yaptı? Adaylardan bir tanesi adaylıktan çekilmiş. Tabii niye çekildi anlamak mümkün değil. Doğrusu üzüldüm. Keşke bu yarış sonuna kadar böyle devam etseydi. Ama ne oldu da acaba çekildi bilemiyorum. Şimdi biz tabii yola diğerleriyle devam ediyoruz. Önemli olan benim milletimin vereceği karar. Bugün burada 2013'den itibaren Gezi olaylarından 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimine kadar maruz kaldığımız her saldırıda milletimizle yaşadığımız bütünleşmeyi görüyorum. Bugün burada demokrasi ve kalkınma atılımlarımızı gerçekleştirirken önümüze çıkartılan engelleri aşarken aldığımız desteği tekrar yaşadık. Ülkemizin asırlık eksiklerini nasıl birlikte tamamladıysak inşallah Türkiye Yüzyılı'nı da sizlerle birlikte yükselteceğiz. Karşımızda kurulan koalisyon masasının telaşı bize bunları söylüyor. İsterseniz önce bu koalisyon masasının kimlerden oluştuğuna bir bakalım. Önlerine gelene makam, mevki vaat ederek, milletin kazanımlarını yıkarak bu ülkenin yönetimine talip olunur mu? Yalan ve iftira siyasetiyle belki CHP'de genel başkanlık koltuğunu koruyabilirsiniz. Ama milletimiz size kendi kaderini teslim etmez. Biz Atatürk Havalimanı'na indik. Bizden önce değerli kardeşlerim bay bay Kemal Atatürk Havalimanı'na gelmiş. Bir buçuk saat kadar önce FETÖ’cüler tankların arasından onu alıyorlar geçiriyorlar. Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyor, orada kahvesini yudumluyor. Takip ettiği nedir? Erdoğan'ı nasıl vuracaklar onu izliyorlar. Çünkü biz Atatürk Havalimanı'na indiğimizde savaş uçakları üzerimizden gelip geçiyordu ama öldürmeyen Allah öldürmez.”

"PKK'lıları FETÖ'cüleri cezaevinden salma, devlete doldurma sözüyle belki birilerine şirin gözükebilirsin Kılıçdaroğlu ama millet size ülkesini teslim etmez" diyen Erdoğan, “İşte bu Selo, kimdir bu Selo? Bu Selo Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan haindir. 51 Kürt kardeşimizi öldüren bu Selo'yu şimdi Kılıçdaroğlu, diğerleri kurtarmak için canıhıraş çalışıyorlar. Başaramayacaksınız. Allah'ın izniyle biz geliyoruz, yine başaramayacaksınız. Tefecilere ülkenin kaynaklarını akıtma vaadiyle belki Londra'nın tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Neye dayanarak? Kim veriyor bu parayı? Şimdi bir de LGBT olayı çıktı. LGBT gibi sapkın akımlara mavi boncuk dağıtarak belki İstanbul'un belli semtlerinden bay Kemal alkış alabilirsin. Ama bu milletin evlatları bu ülkeyi sana teslim etmez. Bu CHP, LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? İYİ Parti LGBT'ci mi? O yanlarındaki yavrular, onlar da aynen sessiz kalarak onu kabul ediyor mu? Fakat AK Parti'ye LGBT sızamaz. Milliyetçi Hareket Partisi'ne sızamaz. Aynı şekilde Cumhur İttifakı'na sızamaz. Çünkü biz ailenin kutseyitine inanıyoruz. Bizde aile kutsaldır. Güçlü aileler, güçlü milleti oluşturur. Bu güçlü millet bu LGBT'cilerden değil, namusu çok çok güçlü olan ailelerden oluşuyor. Milletimiz 14 Mayıs'ta kafasında ve kalbinde verdiği kararı inşallah sandıkta da tescilleyecek mi? Bunun için seçim gününe kadar çok çalışmamız lazım. Öyleyse buradan öyle bir ses verelim ki Hüseyin Gazi'nin dağlarından duyulsun. Hazır mıyız? 14 Mayıs'ta durmak yok yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs’ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz? Bunun için pazar gününe kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun” dedi.

Birilerinin AK Parti’yi seçim döneminde havayı germekle suçladığını ama terör örgütünün ülkeyi nasıl germek istediğini hiç konuşmadıklarını vurgulayan Erdoğan, “Teröristler neler yapıyor bunu konuşmuyorlar. Biz ülkemizin ve milletimizin menfaatleri söz konusu olduğunda değil havayı germek, gerekirse dünyayı da yerle bir edeceğiz. Bizim tıpkı sevgimiz gibi öfkemiz de milletimiz içindir. Kendi adımıza kimseyle kavga etmeyiz. Ama milletimiz söz konusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez. Bunu terörle mücadelede gösterdik mi? Cudi'de gösterdik mi? Gabar'da gösterdik mi? Tendürek'te gösterdik mi? Bestler Deresi'nde gösterdik mi? Teröre karşı sonra da göstermeye devam edeceğiz. Milli iradeye karşı her oluşumda biz varız. Ülkemizi köşeye sıkıştırma çabalarında gösterdik. Bundan sonra da göstermeyi sürdüreceğiz. Bu seçimlerde her türlü sertliği kabul ederiz ama çirkinleşmeye karşıyız. Size buradan küçük bir siyaset tüyosu vereyim. Çirkinleşen taraf, çirkefleşen taraf kaybedeceğini anlayan taraftır. Kimi FETÖ usulü kaset tehdidiyle çirkinleşiyor, kimi kürsüde diliyle çirkinleşiyor. Kimi sokakta insanımıza sataşarak çirkinleşiyor. Ben sadece şu kadarını söyleyeyim, siz ülkemizdeki siyasi iklime bakın ve kimin çirkinleştiğine kendiniz karar verin. Biliyorsunuz biz yürüttüğümüz her mücadeleyi, verdiğimiz her kavgayı, ülkenin hanesine yazdırdığımız her kazanımı milletimizle birlikte gerçekleştirdik. Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimin tamamını hem de açık ara önde bitirmiş olmamız bunun ispatıdır. Bunun için biz her fırsatta Türkiye'nin 21 yıllık kazanımlarını rakamlarıyla, örnekleriyle hatırlatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Gençlerimizle her bir araya gelişimizde onların hayal güçlerinin genişliğinden gerçekten çok etkileniyoruz. Peki nasıl bu kadar geniş hayal gücüne sahip olabildiler? Sadece internet, sadece sosyal medya bunu sağlamaya yeterli mi? Cevabını ben söyleyeyim. Gençlerimize bu genişlikte hayal kurma imkanını bizim ülkemizde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları veriyor. Okullarına, üniversitelerine, yurtlarına bakıyorlar. Daha iyisini, daha fazlasını hayal edebiliyorlar. Kardeşlerim ilkokul, ortaokul, lise, sıraların üzerinde kitapları buluyor muyuz? Ve bizim öğrencilik yıllarımızda maalesef bu tür kitaplar yoktu. Tekstil kağıtları vardı ve bu kağıtlarla okuduk. Ama biz dedik ki yavrularımıza aynısını biz yaşatmayacağız. Onun için kuşe kağıtla kitapları sıraların üzerine koyduk. Yardımcı ders kitaplarını da koyduk. Ve daha ileri gidiyorum. 76 üniversite vardı ve biz bu 76 üniversiteyi 208’e çıkardık. Şu anda üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Bunları yapan biziz. Hastaneler, Ankara'mızda şu anda işte iki tane dev hastanemiz var, şehir hastanesi. Etlik ve malum bir de Etimesgut ve ikisinin oda sayısına baktığınız zaman 4 bin küsur oda. Memnun musunuz şehir hastanelerinden? Bay bay Kemal'in hastanelerinden de memnun musunuz? O hastanelerde ölenler rehin kalıyordu. Bay bay Kemal senin gidecek yerin yok. Bakalım hesabını nasıl vereceksin. Şehirlerimize bakıyorlar daha güzelini, daha modernini hayal edebiliyorlar. Spor tesislerine bakıyorlar, daha gelişmişini hayal edebiliyorlar. Bu hayatın her alanında geçerli. Gençlerimiz iyi ki de böyle yapıyor. Biz gençlerimizden işte tüm bu hayalleri gerçekleştirmek için destek istiyoruz. Şu anda Türkiye genelinde 850 bin kapasiteli yurtlar yaptık. Modern yurtlar yaptık. Gençlerimizi asla kendi arka bahçemiz olarak görmedik. Gençlerimizi asla popülist söylemlerle sosyal medya kampanyalarıyla yönlendirilebilecek sıradan bireyler olarak görmedik. Tam tersine gençlerimizin kökü mazide olan ati anlayışıyla bizden aldıkları bayrağı daha ileriye taşıyacaklarından emin olduk. Şimdi de onların zamanlarının misafiri olduğumuzun bilinciyle kendilerine Türkiye Yüzyılı'nı beraber inşa etme teklifinde bulunuyoruz. Yeter ki gençlerimiz kendilerini kısır ideolojik tartışmaların, hayat biçimi, hayat içine hapsetmesinler. Ufuklarını hep açık tutsunlar. İşte o zaman önümüzdeki aydınlık yarınlara doğru hep beraber daha emin adımlarla yürüyeceğiz. Bu ülkenin tüm gençlerini öz evladımız mertebesinde görüyoruz. Hiç kimseyi dışlamadan, hiç kimseyi küçümsemeden, hiç kimseyi ötekileştirmeden herkesi kucaklıyoruz. Her gencimizin gelecek hayallerinin de, özgürlük taleplerinin de, adalet beklentilerinin de, diğer tüm isteklerinin de başımızın üzerinde yeri var. Tek şartımız var. Ülkesine, milletine, değerlerine düşmanlık etmesin.“

Türkiye'nin son 21 yılının asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini tamamlamakla geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için nice tuzakları, nice oyunları bozduk. Nice engelleri aştık. Hamdolsun artık altyapısıyla, üstyapısıyla, güvenliğiyle, tüm imkanlarıyla küresel gelişmiş ülkeler liginde giderek daha da yükseliyoruz. Eser ve hizmet siyasetlerimizin meyvelerini topladıkça ortaya çıkan değeri milletimizle paylaşıyoruz. Dünyada yaşanan krizlerin ülkemize etkileri sebebiyle zaman zaman sıkıntılar yaşasak da hızla sorunları çözerek bu yükselişi sürdürüyoruz. İşçi ve memur ücretlerinden emekli maaşlarına, esnaf desteklerinden sosyal yardımlara kadar her alanda bunu yapıyoruz. İnsanımızın refah kaybını, gelirini artırarak süratle telafi ediyoruz. Bu arada yıllardır yaptığımız yatırımların sonuçlarını da almaya başladık. Sanayideki, özellikle de savunma sanayindeki projelerimiz katlanan bir hızla gelire dönüşüyor. Turizmde rekor üstüne rekor kırıyoruz. Kendi sondaj gemilerimizle, sismik araştırma gemilerimizle evet petrolümüzü de, doğalgazımızı da artık kendimiz buluyoruz. Terörden arındırdığımız Gabar'da petrolü bulduk mu? Bor başta olmak üzere sahip olduğumuz madenleri yeni yatırımlarla yüksek katma değerli ürünlere dönüştürdük mü? Böylece elde ettiğimiz geliri ne yapıyoruz biliyor musunuz? Artık Aile ve Gençlik Bankasını kurduk ve bu bankadan ailelerimizle, gençlerimizle bunu paylaşıyoruz. Şimdi pazar günü tercihimizi doğrudan yana yapıyor muyuz? Artık altyapı yatırımlarımızı önemli ölçüde tamamladık. Şu Ankara'da Allah aşkına altyapı adına mevcut belediye başkanı bir şey yaptı mı? Ne yapıldıysa Melih Bey döneminde yapıldı. Belediyecilik adına en ufak bir şey bu zat yapmadı. İstanbul'da öyle. İzmir’de rezalet. İşte bunlara önce pazar günü biz ders verelim. Ardından da 2024 yerel yönetimler dersini verelim” ifadelerini kullandı.

Burak Can Ekizoğlu - Mehmet Kalay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Tasarruf Tedbirleri Genelgesi Resmi Gazete’de Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdopan’ın imzası ile yayımlanan Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve ekonomik kullanımına ilişkin yeni tedbirler alındı. Genelge ile kamu idareleri ve bu idarelere bağlı ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları ile il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile kurdukları birlik, müessese ve işletmelerde tasarruf tedbirleri uygulanacak. Doğal afetlerde, salgın hastalıklarda ve orman yangınlarında acil olarak yapılması gereken mücadele ve müdahaleler, iç ve dış güvenlik ile istihbarat hizmetlerinin gerektirdiği zorunlu olan harcamalar ise genelge kapsamı dışında tutulacak. Kamu hizmetleri ve yatırım projeleri, bütçe sınırları içinde kalınarak yürütülecek. Yılı ve takip eden yılların bütçelerine ilave yük oluşturacak faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmesine izin verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları kendi kuruluş mevzuatında belirtilen faaliyet alanları ile doğrudan ilgili olmayan herhangi bir harcama ve taahhütte bulunamayacak, ihale şartname ve sözleşmelerine idare tarafından kullanılmak üzere araç, makine, ekipman temini gibi alım ya da yapım konusuyla ilgisi olmayan unsurları dahil edemeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları yapacakları alımlarda ihtiyaçların daha düşük maliyetle temini amacıyla ortak alım gerçekleştirecek. İdarelerin, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) tarafından karşılanabilecek mal hizmetlerinin DMO aracılığıyla temin edilmesi sağlanacak. 3 yıl boyunca yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak Kamu kurum ve kuruluşları tarafından 3 yıl boyunca yurt içinde ve yurt dışında hiçbir şekilde yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak veya bu amaçla arazi satın alınmayacak ve kamulaştırılmayacak. Ancak deprem riski nedeniyle yıkım kararı verilmesi halinde o hizmet için tahsis edilebilecek hazineye ait taşınmazın bulunmadığının belgelenmesi halinde yeni inşaat yapılabilecek. Hizmet binaları standartlar esas alınarak ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. İhtiyaç fazlası bina ve bölümler ihtiyacı olan kurumlara tahsis edilecek. Hizmet binaları kiralamaları belli bir takvim içerisinde sonlandırılacak. Yeni lojman ve her ne adla olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesis ve bunlarla ilgili arsa veya arazi satın alınamayacak, kamulaştırılamayacak ve yeni kiralama yapılamayacak. Savunma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılanlar hariç mevcut lojman ve sosyal tesisler ise ekonomiye kazandırılacak. Lojman kiraları ve sosyal tesis ücretleri ise rayiç bedeller dikkate alınarak yeniden belirlenecek. Kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca yeni taşıt edinemeyecek Genelge ile birlikte kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca zorunlu hallerde savunma ve güvenlik hizmetleri için ihtiyaç duyulan taşıtlar ile ambulans ve itfaiye araçları hariç her ne şekilde olursa olsun yeni taşıt edinemeyecek. Mevcut taşıtlar ile ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. Ekonomik ömrünü tamamlamış araçlar tasfiye edilecekken ihtiyaç fazlası araçlar ise tasfiye edilmek ya da ihtiyacı olan kurumlara devredilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilecek. Kamu taşıtlarının yerli ve elektrikliye dönüştürülmesi amacıyla kullanımdaki araçların tasfiye edilmesi kaydıyla kamu alım garantisi kapsamında elektrikli taşıt alımı yapılabilecek. Kamuda hizmet alımı ile kullanılan taşıtlar sözleşme süresi sonunda izin alınmadan yeniden kiralanamayacak. İlgili mevzuatta belirtilen makam ve hizmetler hariç hibe dahil olmak üzere yabancı menşeli araç kullanılamayacak. Bakanlıklarda hizmet taşıtlarının en fazla 3 adedi bakanlar tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde makam hizmetlerinde kullanılabilecek. Kamuda şoför ihtiyacı ise kadrolu şoför veya hizmet alımı yerine öncelikli olarak kamu görevlilerinin görevlendirilmesi ile karşılanacak. Kamuda kullanılan binek ve station wagon cinsi taşıtlarda bin 600 cc ve altındaki motor hacimli araçlar tercih edilecek. Ayrıca hizmet alımı ise edinilecek araçlarda model yılı yeni araçlar yerine ekonomik olması durumda binek ve station wagon araçlarda 10 diğer araçlarda ise 15 yaşını doldurmamış taşıtlar tercih edilecek. Taşıtların masraf ve giderleri kaydedilecek ve kamuda taşıt edinimi, kullanımı ve tasfiyesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen Kamu Filo Yönetim Sistemine kaydedilecek. Kamuda cep telefonu tahsisine sınırlama getirilecek. Cep telefonu tahsis edilen makamlar bakanlıklarda ve idarelerde Cumhurbaşkanlığına, belediyelerde ise Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığına bildirilecek. Kamuda elektronik tebligat yaygınlaştırılacak ve kurum arşivleri elektronik ortama taşınarak fiziki arşiv tutulmayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet içi eğitim, konferans, seminer ve çalıştay gibi organizasyonlar uzaktan erişim yoluyla gerçekleştirilecek. Bu faaliyetlerin yüz yüze gerçekleştirilmesi gerektiği durumlarda ise kamu tesisler kullanılacak. Kamuda idareyi ve faaliyetleri tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi ve bülten benzeri yayınlar basılmayacak. Kamu kurum kuruluşları hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapmayacak ve görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olamayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında zorunlu haller dışında 3 yıl süreyle büro malzemesi, makine ve teçhizat, bilgisayar donanımı benzeri demirbaş alımı yapılmayacak. Fiziki olarak birbirine yakın makam ve birimler fotokopi, faks ve benzeri büro malzemelerini ortaklaşa kullanacak. Uluslararası toplantılar ve milli bayramlar harici konferans, seminer, yıl dönümü ve benzeri etkinlikler düzenlenmeyecek, hediye verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşlarınca ajanda, takvim, plaket, hatıra ve hediye benzeri alım, basım ve dağıtımı yapılamayacak. Zorunlu tanıtım giderleri harici basın ve yayın organlarına ilan ve reklam verilemeyecek. Mevcut personelin verimli çalışması için önlemler alınacak ve atıl personel oluşmasına izin verilmeyecek. Kamuda emeklilik, istifa ve ölüm gibi durumlarda yeni kadro talebinde bulunulabilecek. Kamu personelleri zorunlu haller dışında fazla çalışma ücreti ve nöbet ücreti alacak şekilde çalıştırılmayacak. Kamu personellerinin yıl içerisinde hak kazandıkları yıllık ücretli izin süreleri ilgili yıl içerisinde kullandırılacak. Ayrıca personelin önceki yıllarda hak kazanıp kullanmadıkları yıllık ücretli izin süreleri aksamaya sebep olmayacak şekilde azami 3 sene içerisinde kullandırılacak. Kamu kurum kuruluşlarında enerji tasarrufu amacıyla genel aydınlatmada LED dönüşümü uygulanacak ve yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılacak. Su israfını önleme amacıyla ise yeşil alanların sulanmasına mümkün olduğunda şebeke suyu kullanılmayacak. Savunma ve güvenlik hizmetleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında toplu taşıma olan yerlerde personel servisi hizmeti sonlandırılacak. Hizmet alımı suretiyle sağlanan personel servisi hizmeti sözleşme süresi bitimine kadar devam edebilecek. Genelge hükümleri bakanlıklarda bakan veya bu konuda görevlendirilen bakan yardımcısı, kurumlarda üst yöneticiler, il özel idarelerinde ve illerde valiler, belediyelerde ise belediye başkanları tarafından denetlenecek. Bu yöneticiler genelgenin uygulanmasından öncelikle sorumlu olacak. Bu genelgede belirtilen hükümlere karşı çıkabilecek zorunlu ihtiyaçların karşılanabilmesi veya izin gerektiren durumlar için bakanlıklar Cumhurbaşkanlığından, il özel idareleri İçişleri Bakanlığından, belediyeler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından izin alacak. Bugünden itibaren kamuda sözleşmesi imzalanmamış tüm mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ihaleleri gözden geçirilecek ve genelgeye uygun olmayanlar iptal edilecek.
Ankara 28 Şubat davası sanıkları affedildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile aralarında 28 Şubat sanıkları da olan 14 kişi affedildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan cezanın kaldırılması ile ilgili kararlar ile aralarında 28 Şubat sanıklarının da olduğu 14 kişi affedildi. Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek suçundan Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2018 tarihli kararı ile müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Cevat Temel Özkaynak, Çevik Bir, Çetin Doğan ve Aydan Erol kocama hali nedeniyle, Yıldırım Türker ve Erol Özkasnak ise sürekli hastalık hali sebebiyle Anayasanın 104’üncü maddesinin 16’ncı fıkrası gereğince affedildi. Karar ile birlikte, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme suçundan Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli kararıyla 2 kez müebbet hapis cezası, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan 10 ay hapis cezası, kasten yaralama suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırmasına karar verilen Haci Sülük, sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında affedildi. Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2018 tarihli kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Avni Yılmaz ve aynı suçtan Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli kararı ile 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan Gülbey Sarıoğlu ise sürekli hastalık hali kapsamında olduğu belirlenerek cezası kaldırıldı. Kasten öldürme suçundan Bakırköy 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Sevda Yüksel’in cezası sürekli hastalık halinden dolayı kaldırıldı. Kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan Denizli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararı ile 11 yıl 8 ay hapis cezası alan Süleyman Tuna sürekli hastalık hali nedeniyle affedildi. Tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürme suçundan Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2015 tarihli kararı ile 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 18 yıl hapis cezası ve yine farklı mağdurlara karşı yönelik tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 13 yıl hapis cezası, Van 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli kararı ile zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Abdulhekim Yılmaz’ın kalan cezası da sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında olduğu değerlendirilerek kaldırıldı.
İzmir İzmir’de silahla vurulan hastane personeli hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde sokakta bulunduğu esnada tartıştığı kişiler tarafından tabancayla vurulan üç çocuk babası hastane personeli, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayla ilgili kimliği tespit edilen 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatıldı. Olay, saat 22.00 sıralarında Emir Sultan Mahallesi 1192 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışan Yücel Ecelioğlu (37), sokakta tartıştığı iki kişi tarafından tabanca ile vuruldu. Ecelioğlu göğsüne isabet eden kurşunla yaralanırken şüpheliler olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemleri alırken ağır yaralandığı belirlenen Yücel Ecelioğlu, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Evli ve üç çocuk babası olduğu öğrenilen talihsiz adam, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ecelioğlu’nun cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Şüpheliler belirlendi, polis peşine düştü Olayın ardından şüphelileri yakalamak için çalışma başlatan Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri olayı gerçekleştiren şüphelilerin B.E. (19) ve R.A. (22) olduğunu tespit etti. 2 şüpheliyi yakalamak için başlatılan çalışma sürüyor.
İzmir İzmir’de 4 gün eylem ve gösteri yasak Kobani Davası olarak da bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın sonuçlanmasının ardından İzmir Valiliği tarafından yapılan duyuruda, kentte 19 Mayıs’a kadar kentte toplantı, yürüyüş gibi eylemlerin yasaklandığı bildirildi. 18’i tutuklu 108 ismin yargılandığı ve kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın 83’üncü duruşması bugün görüldü. Duruşmada açıklanan kararlara göre Selahattin Demirtaş’ın da içinde bulunduğu birçok isme hapis cezası verildi. İzmir Valiliğinin resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre, kentte bu konu ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığı bildirildi. Duyuruda 16 Mayıs itibariyle başlayan yasaklama kararının 19 Mayıs saat 23.59’a kadar süreceği de aktarıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İlimiz farklı noktalarında terör örgütüne müzahir şahıs veya şahıslarca toplanılarak, PKK/KCK terör örgütünü ve elebaşı Abdullah Öcalan’ı övücü mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği, kanuna aykırı süreç işletileceği ve karşıt görüşlü grupların bir araya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirilmektedir. Milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, olası yasadışı eylemlerin önlenerek müessif olayların yaşanmaması amacıyla ve kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hususu göz önüne alındığında can ve mal güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanmasının amacıyla; 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunun 11. maddesi hükümleri gereğince; ’Demokratik Siyasette Israrcıyız! Halkların Dayanışması ve Birleşik Mücadele İle Kumpasları Aşacağız, 6-8 Ekim Terör Olaylı davası’ ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin İzmir il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (Coğrafi Alan-İl Merkezi, İlçeler/Polis ve Jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 16.05.2024 günü saat 17.30’dan 19.05.2024 günü saat 23.59’a kadar 4 (dört) gün süreyle yasaklama kararı alınmıştır."