POLİTİKA - 08 Haziran 2018 Cuma 00:36

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan OHAL açıklaması: Seçimden sonra...

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan OHAL açıklaması: Seçimden sonra...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk-Kanal D ortak canlı yayınında, 'OHAL'le ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Buket Aydın moderatörlüğündeki ‘Seçim Özel’de, Demirören Medya Grup Başkanı, Kanal D ve CNN Türk İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal ve Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim süreciyle ilgili merak edilenleri değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile mücadele ve OHAL'le ilgili açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın o açıklamaları;

FETÖ İLE MÜCADELE

15 Temmuz'daki gibi mücadele sürüyor. HK'larla bu süreç aynen devam ediyor. Biz asla bundan taviz vermeyeceğiz. Bunlar milleti böldüler, parçaladılar.

Bu akşam burada özellikle bir şey söyleyeceğim. CHP'nin seçim beyannamesinde terörle ilgili bir şey yok. Neden beraber geziyorlar da ondan.

OHAL KALKACAK MI?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Seçim sonrası OHAL'i masaya yatırıp, onu kaldırma gibi bir durum söz konusu olabilir. Onun çalışmasını da yapmış olacağız. İnşallah kabineyi kurduktan sonra talimatı verip çalışmayı sürdüreceğiz. Fazla sürüncemede kalmaz. Adımı atacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanıyla Gündem Özel” programına katıldı. Ulus’taki eski TBMM binasında düzenlenen programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir programda telefonlarının yasa dışı yollarla dinlendiği yönünde bir iddia ortaya atmasının hatırlatılması üzerine, “Türkiye’de telefonu en çok dinlenen kişi benim. Bu FETÖ takımının burada olduğu zamandan tutun, bütün hepsi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun böyle bir projesi varsa bu projeyi bu güne kadar niye açıklamadı? Yahu Sayın Kılıçdaroğlu ne anlar projeden ya. SSK’nın genel müdürlüğünü yaptı mı bu, yaptı. SSK’nın genel müdürlüğünü yaptığı zaman Allah aşkına, hastanelerimizin hali neydi? Sen bu kadar projeye yönelik kabiliyeti olan bir insansan niçin genel müdür olduğun zaman şöyle bir tane, iki tane doğru dürüst proje ortaya koymadın ya? Niye, bunlar projeden anlamaz. Proje bizim işimiz” diye konuştu. 

AK Parti iktidarı döneminde tamamlanan projelerden örnekler sunan Erdoğan, “Bak biz geldiğimizden bu yana bir taraftan projeler yapıyoruz, işte şu anda bunlar bakın yeni yaptığımız hastaneler. Şu anda 5 tane şehir hastanesi bitirdik. Ve bunlar benim ta belediye başkanlığım dönemimdeki özellikle ideallerim olarak gördüğüm hastanelerdir. Avrupalı buraya gelsin. Şimdi bizim tek derdimiz var, nedir? Hakikaten kalitekitasyonu yüksek, kariyer sahibi doktorlarımızın sayısını artırmak. Biz bunları artırdığımız zaman inşallah bu hastanelerin müşterisi çok daha fazlasıyla artacak. Şu anda bile benim garip köylüm, vatandaşım buralara geldiği zaman o kadar mutlu oluyor ki gidiyorum gözleri doluyor, ‘Eyy Tayyip’im sen şimdi bu hastaneleri yaptın, ben şimdi köyden ne davarımı sattım ne bileziğimi sattım geldim burada para vermeden yattım’ mesele bu ya. Şimdi bizim derdimiz, ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / olmayan devlet cihanda bir nefes, sıhhat gibi’ Sağlık diyorsak, mutluluk diyorsak, bu” açıklamasında bulundu.

“Biz gelmeden önce MR mı vardı, ultrason mu vardı ama şimdi bakın hepsi var” 

AK Parti öncesindeki süreçte sağlık teknolojisinde ciddi sıkıntıların olduğunu açıklayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Yani gelmeden önce MR mı vardı, ultrason mu vardı, yok yok yok. Ama şimdi bakın hepsi var. Geldiğimizde çürük birkaç tane ambulans falan çalışıyordu, şimdi hepsi pırıl pırıl ambulanslar var. Hava ambulans var, helikopter ambulans var, uçak ambulans var ve paletli ambulanslar var. Eskiden köpeklerin çektiği kızaklarda ta dağlardan hastanelere götürülürdü. Ama şimdi o paletli ambulanslarla bütün o işleri görüyoruz. Peki, bunları Bay İne neyle anlatacaksın? Bunları nasıl görmemezlikten gelirsin? Biz bu süreçte 5 bin ambulansı sağlık örgütümüzün içerisine kaydettik. Mutluluk bu, huzur bu, yani halk kendisini yönetene güvenecek.”

“Siyasetle haysiyet cellatlığını birbirine karıştıran bu zattan (Kılıçdaroğlu) ne kadar tazminat kazandığımızın hesabını ben artık tutamaz oldum” 

Kılıçdaroğlu’nun Man Adası iddiaları üzerinden yürütülen davanın sonuçlanmasıyla ilgili soruyu cevaplayan Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu tür iftiraları çok çirkin bir iftiraydı. Bu da adalet duvarına çarptı. Şahsımı ve aile bireylerimi Man Adasına para kaçırmakla itham eden iftirasının cevabını buldu. Mahkeme Kılıçdaroğlu ’nu bu iftiraları sebebiyle toplamda 197 milyar tazminata mahkum etti. Siyaset yapmakla haysiyet cellatlığını birbirine karıştıran bu zattan ne kadar tazminat kazandığımızın hesabını ben artık tutamaz oldum. Bu güne kadar çok tazminatlar aldım” dedi. 

Muharrem İnce’nin bir mitinginde parlamentodaki tüm milletvekillerinin hırsız olduğu yönünde bir ifade kullandığını aktaran Erdoğan, “Bu partinin cumhurbaşkanı adayı da geçenlerde biliyorsunuz tüm milletvekillerini hırsız olmakla itham etti. Şimdi diyor ki parlamentodaki tüm milletvekilleri hırsız. Kendisi de buna katılıyor biliyor musunuz? Şimdi parlamentodaki tüm milletvekilleri hırsız dediği zaman, bu senin genel başkanını da kapsıyor, seni de kapsıyor. Demek ki sende hırsızsın. Bu da hırsız. Eğer kabul ediyorsan. Parlamento gibi bir kutu mekanın mensuplarını böyle bir iftira ile veya böyle bir ithamla foyaca sandığı kişinin söylemesiyle kabullenmek olabilir mi? Şu anda bir defa bizim arkadaşımızın hepsi dava açıyor. Ve bu davayı açmak suretiyle tabi Muharrem İnce burada nereye varır bilemem. Ama hırsızlık ithamı karşında iftira etmek, yalan söylemek, gerçekleri çarpıtmak bunların tabi iliğine kadar işlemiş vaziyette. Her seferinde yargıda boylarının ölçüsünü almalarına rağmen akıl almaz bir yüzsüzlükle, aymazlıkla, pişkinlikle yola devam ediyorlar. Şu anda arkadaşlarımız davalarını açıyorlar. Bu davaların neticesinde yargı ne gibi karar verir bunu bilemiyorum. Ama hırsızlık ithamının ben ciddi bir cezayı müeyyidesi olduğunu biliyorum. Onun için burada da gerekli cezayı alacaklarına inanıyorum” değerlendirmesini yaptı. 

Erdoğan, yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi halinde kabidesinde MHP kökenli isimlerin yer alıp almayacağı yönündeki soru üzerine, “O da koalisyon mantığıdır. Bu yeni düzen yetkiyi cumhurbaşkanına veriyor. Cumhurbaşkanı olarak en ideal kabineyi, kurulları, ajansları nasıl kuracağımızın çalışmasını tüm mesai arkadaşlarımızla konuşacağız. Bu işi en başarılı bir şekilde yürütece bu ülkeye en yakışan kabineyi oluşturmuş olacağız. Teknokratlar kabinesi düşünemem. Bürokratik oligarşiden çok çektik. Bir ifadem var benim, ‘Devleti şirket gibi yönetmek’ bunu başarırsak biz başarı alırız. Şu anda birçok dünya ülkesinde piyasadan gelen insanlar belli yerlere yerleşiyor” cevabını verdi.

“Seçim sonrası OHAL'i masaya yatırıp, onu kaldırma gibi bir durum söz konusu olabilir”
FETÖ ile mücadelenin nasıl devam ettiği yönündeki soru üzerine Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
“FETÖ ile mücadelede 15 Temmuz gecesinin sıcaklığı neyse, şu anda da aynı sıcaklık içerisinde bu mücadelemizi sürdürüyoruz. KHK’larla bu süreç aynen devam ediyor. Biz asla bundan taviz vermeyeceğiz. Bunlar milleti böldüler, parçaladılar. Bu FETÖ’ye biz asla taviz vermeyeceğiz. Adalet Bakanlığının bir çalışması var. O da yıl sonuna kadar bu davaların tamamını bitirmek. Böyle bir gayretin içindeyiz. Bu akşam bir şeyi söyleyeceğim mesela CHP’nin seçim beyannamesinde FETÖ’yle ilgili herhangi bir şey yok. Terörü de es geçmişler niye, beraber geziyorlar da onun için. Bir şeyin üzerinde duracağım seçim sonrası OHAL'i masaya yatırıp, onu kaldırma gibi bir durum söz konusu olabilir. Onun çalışmasını da yapmış olacağız. İnşallah kabineyi kurduktan sonra talimatı verip çalışmayı sürdüreceğiz. Fazla sürüncemede kalmaz. Adımı atacağız.” 

Muharrem İnce’nin Fetullah Gülen’in iadesinin usulüyle istenmediğini bilgisini aldığı Amerikalı yetkilinin açıklanmaması hakkında konuşan Erdoğan, “Alamazsınız bunlarda yalan diz boyu. Amerikalı bir yetkili değil, onların kendi yetkilisi. CHP’nin kendi yetkilisi. Eğer ABD’li yetkiliyse gelin MİT’e bunu söyleyin. Şu ana kadar ne Adalet Bakanlığına, ne MİT’e söylediler. Çünkü bunlar yalancı” dedi.

“Sincar'ı da Kandil'i de vururuz, Mahmur çok önemli gerekirse orayı da vururuz”
Erdoğan “Kandil'e operasyon olacak mı?” sorusu üzerine, “Olayın tabi 2 boyutu var. Kandil var, Sincar var. Irak’tan Türkiye’ye herhangi bir tehdit olursa ki zaman zaman oluyor. Bağdat yönetimiyle bunu görüşürüz. Bağdat ‘ben bunu çözerim’ dediği taktirde ne ala. ‘Çözemem’ derse Sincar'ı da Kandil'i de vururuz. Bunu ilk defa söylüyorum. Mahmur. Mahmur çok önemli. BM şöyle demiş böyle demiş... BM'nin Mahmur meselesini de halletmesi lazım. Mahmur bir kuluçka yuvasıdır. Ban Ki Moon ile bunları çok konuştum. Bu meseleyi çözmezseniz vururuz. Kandil nereden besleniyor sanıyorsunuz? Mahmur’dan. Sincar da küçük bir Kandil’dir aslında” açıklamasını yaptı.

“Bedelli askerliği seçimden sonra askerle değerlendiririz”
Bedelli askerlik konusunda açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Bedelli askerlik konusunda Sayın Başbakan bir açıklama yaptı. Bu bizim öncelikle askerle çalışmamız gereken bir konu. 24 Haziran’dan sonra bizim ilk işimiz budur diye bakacağımız bir konu değil. Çok ciddi bir birikim var kabul ama bir tarafta da Afrin var, Cerablus var. Bir tarafta şimdi Sincar’ı, Kandil’i konuşuyoruz. Tüm bunların konuşulduğu dönemde biz hemen bedelliyi öne çıkarma noktasına gelirsek bu yanlış olur. Seçimi atlatalım, daha sonra bu işin hem askeri boyutunu değerlendiririz, ondan sonra kendi kabinemizle ortak aklı oluştururuz. Ona göre inşallah adımını hayırlısıyla atarız.” 

Yapılan düzenlemeler sayesinde Kürt sorununun ortadan kalkarak yerini terör sorununa bıraktığını açıklayan Erdoğan, “2005'te Diyarbakır'da bir konuşma yapmıştım. 'Eğer bu sorunsa bu benim sorunumdur.' Türkiye'de sadece Kürdün değil, Türkün de Boşnak'ın da, Laz’ın da sorunu vardır. Şimdi bu sorunlar yok, terör sorunu vardır. Bunun temel aktörü PKK'dır. Terör sorununu sıfırlayana kadar son teröriste kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Kürt kardeşlerimizi çok kandırdılar. Şimdi ben diyorum ki ey Kürt kardeşim seni kandıranlara izin verme. Diyarbakır Belediyesi’nin önünde ağlatılan anneler senin annen. Onların kızlarını Kandil'e kaçıranları unutma” diye konuştu.

“Ali Koç’un yeni dönemde kendisinden beklenen başarıyı ortaya koyması lazım”
Erdoğan, Fenerbahçe Kulüp Başkanlığını Aziz Yıldırım’dan devralan Ali Koç hakkında, “Gerçekten Ali Bey, açık ara bir başarı elde etti. Doğrusu ben de kongreden sonraki gün kendisini arayıp tebrik ettim. Şimdi yeni dönemde onun da bu beklenen başarıyı ortaya koyması lazım. Çünkü Fenerbahçe’nin uluslararası bazda maçları olacak. Aykut Hocayla devam etme gibi bir düşünceleri var. Eksikleri gidermek onların takdiridir. Ali Beyin tüm futbolcularla atılacak adımlar var. 

Erdoğan, gündem stresini atmak için dart oynadığı yönündeki bilginin doğruluğunun sorulması üzerine, o kadar zaman bulamadığını, normal zamanlarda kendisine 3 gün ayırabildiğini o dönemde de aletli jimnastik yaptığını söyledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.