POLİTİKA - 25 Eylül 2018 Salı 18:38

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: 'İnsanlığın ortak sesi olduğumuza inanıyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: 'İnsanlığın ortak sesi olduğumuza inanıyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitap etti. Erdoğan, “BM 73 yıllık geçmişinde küçümsenemeyecek çalışmalar yürütmüş, başarılar elde etmiştir. Ancak zaman içinde BM’nin insanlığın barış ve refah beklentilerini karşılamaktan uzaklaştığı gerçektir” dedi. 

“Güvenlik Konseyi sadece veto hakkına sahip 5 üyenin çıkarlarına hitap eden dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan zulme seyirci kalan bir yapıya bürünmüştür” diyen Erdoğan, “Filistinlilere uygulayan zulme ses çıkarmayanların, onlara yapılan yardımları kısma konusundaki gayretleri zalimlerin cesaretini arttırmaktadır” şeklinde konuştu.

“Kıblemiz Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz” 

Filistin konusuna değinen Erdoğan, “Tüm dünya arkasını dönse bile Türkiye olarak biz mazlum Filistinlilerin yanında yer alamaya ilk kıblemiz Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz. Dünyanın pek çok yerinde etnik temizlikten toplu katliamlara kadar hiçbirimizin görmek istemediği sahneler her gün yeniden karşımıza çıkıyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere BM’nin yapısında ve işleyişinde kapsamlı bir reforma gidilmesi gerektiğini söylüyoruz. Dünya 5’ten büyüktür derken insanlığın vicdanının ortak sesi olduğumuza inanıyoruz” ifadelerine yer verdi. 

Erdoğan, “Dünya İkinci Dünya Savaşı sonrasının şartlarında değiliz. Burada 194 ülkeden temsilciler var. Niçin 194 ülkenin tamamı BM’nin Güvenlik Konseyi’nde temsil eden durumuna gelmesin? Niçin hepsi daimi üye dönerli olarak konumuna gelmesin sadece 5 üye diğerleri maalesef geçici, onların da orada hiçbir inisiyatifi yok. BM reformunun sadece bütçe ile sınırlı tutulması gerçek sorunların çözümüne katkı sağlamayacağı gibi mutlu etmeyecektir. Bizim anlayışımıza göre dünyanın düzenini kurtuluşunu, mutluluğunu sağlayacak olan adalettir” ifadelerini kullandı.

“Dünyanın en zengin 62 kişisinin mal varlığı toplam nüfusunun yaklaşık yarısına denk ise sorun var demektir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü: 

“Dünyanın en zengin 62 kişisinin mal varlığı toplam nüfusunun yaklaşık yarısına yani 3.6 milyar insana denk ise burada sorun var demektir. Dünyada 821 milyon insan çoğu gece aç bir şekilde uykuya dalarken 672 milyon kişiye obezlik teşhisi konuyorsa burada bir sorun var demektir. Farklı coğrafyalarda 258 milyon kişi daha insani şartlarda yaşamak için yollara düşüyorsa 68 milyon kişi zorla yerlerinden ediliyorsa burada bir sorun var demektir. Afrika’da doğan bir çocuğun ömrünün ilk aylarında ölme ihtimali bu şehirde doğan bir çocuğa göre 9 kat daha fazlaysa burada bir sorun var demektir.” 

“Anadolu’nun Konya’dan yaktığı ışıkla dünyada gönülleri aydınlatan Mevlana ‘Adaleti bir şeyi yerli yerine koymak’ yani hakkı sahibine vermek olarak tanımlıyor” diyen Erdoğan, “Gelin bu dünyada her şeyi yerli yerine konulmasını sağlamak için olarak BM’yi insanlığın adalet beklentisinin sözcüsü ve uygulayıcı haline getirelim. Aç ve açıkta kalana el uzatacak, gelecek nesillere umut aşılayacak bir küresel yönetim sistemi kuralım. Bu kürsüde söylenen sözler, yapılan tespitler ancak böyle bir anlam ifade edecektir. Yine Hazreti Mevlana’ya göre, zalim üzerine düşen görevleri yerine getirmeyen kişilerdir” ifadelerini kullandı.

“Ülkemizde okula giden Suriyeli öğrenci sayısı 600 binin üzerindedir” 

Erdoğan açıklamasını sürdürdü: “Türkiye, halen uyguladığı küresel ,insani diplomasi ile daha adil bir dünya için elinden gelen çabayı gösteriyor. Sınırlarımız içinde 3.5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyondan fazla sığınmacıyı dünyada başka örneği olmayan hizmetler sunarak misafir ediyoruz. Sadece Suriyeli sığınmacılar için bugüne kadar harcadığımız tutar 32 milyar doları bulmuştur. Suriye daha önce emniyet altına aldığımız Cerablus, Rai, El Bab, Afrin bölgeleriyle İdlib çatışmasızlık bölgesindeki milyonlarca kişiye de her türlü insani yardımı yapıyoruz. Ülkemizde okula giden Suriyeli öğrenci sayısı 600 binin üzerindedir.”

“Türkiye’ye daha fazla ve esnek şartlarda destek verilmesini bekliyoruz” 

Sığınmacılar konusuna değinen Erdoğan, “Kamplarda kalan sığınmacıların ise ihtiyacın tamamını karşılıyoruz. Buna karşılık dışarıdan aldığımız destek, uluslararası kuruluşlardan 600 milyon dolar. AB’den şu ana kadar fiilen verilen tutar itibariyle, bu bizim milli bütçemize girmiyor. O da 1.7 milyar Euro düzeyindedir. AB’nin, 3 milyar Euro+ 3 milyar Euro tutarındaki destek vaadi proje şartına bağlandığı için yeteri kadar etkin şekilde kullanılmamaktadır. Halbuki biz sığınmacılara verdiğimiz hizmetleri herhangi bir projeye bağlı olmaksızın kesintisiz olarak devam ettiriyoruz. Sığınmacılara sağladığı imkanlarla Avrupa başta olmak üzere dünyanın mülteci akınına önüne geçen Türkiye’ye daha fazla ve esnek şartlarda destek verilmesini bekliyoruz. Bu yıl itibariyle Türkiye insani yardımlarda ilk sırada yer almaktadır. Ekonomik büyüklük olarak dünyada 17’inci sırada yer alıyor olmamıza rağmen, kalkınma ve insani yardımlarda ilk sıralarda bulunmamız bu konuya verdiğimiz önemin ifadesidir” dedi.

“4 bin kilometrekarelik bir alanı milyonlarca Suriyeli için güvenli ve huzurlu bir yer haline getirdik” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki ülkelerin pek çoğunun bünyesindeki radikal grupları ihraç ettikleri yer haline dönüşen Suriye konusunda aktif bir tutum içindeyiz. Gerek Cenevre ve Astana süreçlerine verdiğimiz destekle gerekse sahada oluşturmayı sürdürdüğümüz güvenli bölgeler aracılığıyla Suriye’nin yeniden huzurlu bir yer haline gelmesini sağlamaya çalışıyoruz. Cerablus ve Rai bölgelerini DEAŞ’tan, Afrin bölgesini PKK PYD YPG terör örgütünden temizleyerek 4 bin kilometrekarelik bir alanı milyonlarca Suriyeli için güvenli ve huzurlu bir yer haline getirdik” açıklamasını yaptı.

“Hedefimiz Suriye topraklarının tamamını teröristlerden temizlemek” 

“Rusya ile birlikte imzaladığımız Soçi mutabakatıyla, rejimim 3.5 milyon sivilin yaşadığı İdlib çatışmasızlık bölgesine yönelik kanlı saldırılarının önüne geçtik. Daha önce Halep, Hama, Humus, Dara ve Doğu Guta’da yaşanan katliamların İdlib’te tekrarlanmamasını engelleyerek Suriye’de barışa ve siyasi çözüme giden yolu açık tuttuğumuza inanıyoruz. Hedefimiz Münbiç’ten başlayarak Irak sınırına kadar olan Suriye topraklarının tamamını teröristlerden temizlemek. Buradan tüm tarafları, Suriye’de adil ve sürdürülebilir çözüm arayışlarına yapıcı bir anlayışla destek olmaya davet ediyorum” 

Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü: 

“Terör örgütlerine karşı ilkeli bir yaklaşım sergilenmesini istiyoruz. Taktik çıkarları uğruna teröristlere on binlerce TIR ve binlerce kargo uçağı silahla donatanlar gelecekte bunun acısını mutlaka çekeceklerdir. Bir yandan terör örgütlerini desteklemek, diğer yandan kapıları mültecilere kapatmak bunun yükünü de Türkiye gibi ülkelere yüklemek kimsenin geleceğini daha güvenli daha müreffeh yapmaz. Tam tersine bu şekilde ötelenen sorunlar bir süre sonra artık mevcut tedbirlerle üstünden gelinemeyecek boyuta ulaşıyor. Onun için gelin Suriye Irak Afganistan Ukrayna, Balkanlar, Kuzey Afrika, Körfez ve Doğu Akdeniz gibi potansiyel sorun alanlarının çözümü için daha samimi gayretler ve yapıcı gayretler ortaya koyalım. Unutmayınız dünyanın herhangi bir yerinde asgari bir huzur oluşturamazsak hiç kimsenin güvenle yaşayamayın sürdüremeyeceğini bilmeliyiz. Terör örgütlerinin hepsi tüm güçlerini silahlı eylemlerinden almıyor. Bazıları daha karmaşık, daha gizli, daha aldatıcı yöntemler kullanıyor” ifadelerini kullandı.  

15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişiminde 251 vatandaşımızı şehit edildiğini hatırlatan Erdoğan, “FETÖ işte böyle bir terör örgütüdür. Peki bunun lideri nerededir? Bunun başı şu anda evet Amerika’da Pensilvanya’dadır. 400 dönümlük bir arazide şu anda yaşamakta ve buradan dünyanın 160 ülkesine terör ihraç etmektedir. Bu örgüt faaliyetlerini eğitim, yardımlaşma gibi parıltılı kavramların arkasına saklanarak STK olarak sürdürmektedir. Ülkemizde 40 yıl boyunca bu aldatmacayla büyüyen terör örgütü gerçek yüzünü göstermiştir. Önce emniyet ve yargı içindeki ardından da TSK’ya sızdırdığı elemanlarıyla darbe girişimi başlatmıştır. Milletimizin desteğiyle son 5 yılda yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde FETÖ’yü ülkemizde tasfiye ettik. Şimdi bu terör örgütünün dünyada faaliyetler yürüttüğünü görüyoruz. Ne yazık ki dost bildiğimiz birçok ülke ve bunlar hala bunları bize vermemekte ısrar ediyorlar. Tabi ki hala tehlikenin farkına varmamış olanlar bunun bedelini de ağır ödeyecekler” dedi.

“Eli kanlı rejimler konusunda sergilediğimiz dayanışmayı bu sinsi örgüt için de göstermeliyiz” 

FETÖ terör örgütünün Amerika’nın 27 eyaletinde sadece charter schoollar aracılığıyla devlet bütçesinden aldığı paranın 763 milyon dolar olduğunu ifade eden Erdoğan, “Kaynak buradan geliyor. Bu rakama örgütün her türlü kara para aklama işine karışan ticari kuruluşlarının ve gizli gündemleri olan STK görünümlü diğer yapılarının gelirleri dahil değildir. Buradan tüm dünya ülkelerini, canım yandığı için açık söylüyorum, FETÖ terör örgütüne karşı dikkatli olmaya ve harekete geçmeye davet ediyorum. Silahlı terör örgütleri ve eli kanlı rejimler konusunda sergilediğimiz dayanışmayı bu sinsi örgüt için de göstermeliyiz” şeklinde konuştu.
Ticaret savaşlarının her dönemde insanlığa zarar verdiğinin altını çizen Erdoğan, “Bugün de böyle bir eşiğin içindeyiz. Ticari anlaşmaların keyfi bir şekilde iptal edilmesi korumacı politikaların yaygınlaştırılması ve ekonomik yaptırımların silah gibi kullanılması karşısında hiçbirimiz sessiz kalamayız. Bu çarpık gelişmelerin zararı eninde sonunda her ülkeye dokunacaktır. Dünya ticaret düzeninin tek taraflı kararla bozulmaması için hep birlikte çalışmalıyız”.

“Kaos çıkartmak kolay, düzeni sağlamak zordur“ 

Birleşmiş Milletler 2030 Küresel kalkınma hedeflerinin başarısı için çalışması gereken bir dönemde dünyanın yeni bir ekonomik kırılma yaşamasının istenmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Kaos çıkartmak kolay, düzeni sağlamak zordur. Bugün bazı ülkeler ısrarla kaos çıkartmaya çalışıyor. Merhametin vicdanın, hukukun, umudun kaybolduğu bir dünya düzeni kadar büyük tehlike yoktur. Şu anda hep birlikte böyle bir tehlike ile karşı karşıyayız. Türkiye ticaretin de insan dolaşımının da serbest olmasından yanadır. Bu konularda yaşanan her geriye gidiş bizi olumsuz etkiliyor. Bu tutumun tehdit diliyle, dayatmayla ikili ilişkilerin geçmişinin tümden yok sayılmasıyla ortaya koyulması ortaya konması üzüntümüzü daha da arttırıyor” dedi.

“Hedef kazan kazan” 

Türkiye’nin sorunları eşit şartlarda yürütülecek yapıcı diyalogla çözmekten yana olduğunu ifade eden cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her alanda olduğu gibi Ekonomi konusunda da sorumlu hareket edilmesini bekliyoruz. Dünya Ticaret Örgütü, G20, İslam İş Birliği Teşkilatı, AB ile tesis ettiğimiz Gümrük Birliği gibi uluslararası platformlarda muhataplarımızla etkin uyumlu ve yapıcı iş birliği içindeyiz. Türkiye olarak her zaman iş birliği yaptığımız muhataplarımızla birlikte kazanmaktan yana olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Hedef kazan kazan. Bu samimi yaklaşımımız ortadayken ülkemize yönelik ithamları ve baskıları haksızlık olarak değerlendiriyoruz. Bizimle aynı perspektifi paylaşan ülkelerle ve kurumlarla beraber dünyanın içine çekilmeye çalışıldığı bu siyasi ekonomik kaosun üzerinden gelebileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

“Birleşmiş Milletler bünyesinde geleceğimiz olağan gençlerimizle ilgili bir kuruluşa ihtiyaç bulunduğunu düşünüyoruz. Türkiye olarak Birleşmiş Milletler gençlik kuruluşunun bir an önce tesis edilmesini ve merkezinin de dünya tarihinin sembolü şehirlerden İstanbul olmasını teklif ediyoruz. 2005 yılında ülkemizde düzenlenen Dünya Yaşlanma Zirvesinde 2019 yılı Uluslararası Yaşlılık Yılı olarak belirlenmişti. Bu kapsamdan Birleşmiş Milletler Uluslararası Yaşlılık Ajansı ülkemizde kuruluyor. 3. Dünya Yaşlılık Kurultayı da İstanbul’da yapılıyor. 10 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleştirilecek Bu kurultaya sizleri davet ediyoruz.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ’Narkoçelik-14’ operasyonlarında 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi 42 ilde düzenlenen ’Narkoçelik-14’ operasyonları sonucunda 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 321 zehir taciri ve sokak satıcısı yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 42 ilde ’Narkoçelik-14’ operasyonları düzenlendiğini açıkladı. Bakan Yerlikaya, gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 321 zehir taciri ve sokak satıcısının yakalandığını bildirdi. Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Aziz Milletimizin bilmesini isterim ki; halkımızı zehirleyen uyuşturucu tacirleriyle ve organize suç örgütleriyle mücadelemiz milletimizin destek ve dualarıyla kararlılıkla devam edecek. Her an enselerindeyiz, bizden kaçamayacaklar. 10 aylık süre içinde uyuşturucu madde imalatçılarına, bunların satışını yapanlar ile sokak satıcılarına yönelik toplam 39 bin 661 operasyon düzenlendik. Operasyonlarda 121 ton uyuşturucu madde, 42 milyon adet uyuşturucu hap ve 157 milyon kök kenevir ele geçirildi. 310 bin 639 şüpheli yakalandı. (Uyuşturucu madde satan ve kullanan şüpheliler toplamı) Bunlardan; 28 bin 44’ü tutuklandı. 12 bin 554‘i hakkında adli kontrol kararı verildi." Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 682 ekip, 2 bin 46 personel, 3 helikopter unsuru ve 44 narkotik dedektör köpeğinin operasyonlara katıldığını kaydetti. İstanbul, Konya, Şanlıurfa, Manisa, Samsun, Elazığ, Gaziantep, Sakarya, Denizli, Adana, Osmaniye, Sivas, Ankara, Van, Bitlis, Erzurum, İzmir, Mersin, Bingöl, Kırklareli, Tekirdağ, Kahramanmaraş, Isparta, Malatya, Çorum, Diyarbakır, Balıkesir, Adıyaman, Kırşehir, Ordu, Antalya, Aydın, Muş, Trabzon, Muğla, Kırıkkale, Kütahya, Kayseri, Bursa, Afyonkarahisar, Iğdır ve Kocaeli olmak üzere 42 ilde ’Narkoçelik-14’ operasyonları düzenlendiği bilgisini veren Bakan Yerlikaya, bazı illerede ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan zehir tacirleri ve sokak satıcılarını şu şekilde paylaştı: "İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 76 kilogram metamfetamin, 26 kilogram esrar, 4,6 kilogram kimyasal madde ve 92 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 72 sokak satıcısı yakalandı. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda;62 kilogram skunk ele geçirildi. 25,5 kilogram bonzai, 18 litre aseton, muhtelif miktarda toz esrar ve metafetamin ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 110 kilogram skunk ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 27 bin 412 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Adana İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 15 bin 802 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 3 zehir taciri yakalandı."
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.